Ay: Mayıs 2023

Cicero – Yaşlılık ve Dostluk (MEB)

Cicero’nun Cato Maior’u İ.Ö.44’te, altmış iki yaşındayken yazdığı kabul edilmektedir. O sırada devlet işlerinden uzak olan Cicero’nun yapıtta Cato’nun ve başka yaşlı kimselerin siyasal eylemlerinden uzunca söz etmesi onun bu yapıtı yalnızca, kendisinin dediği gibi, yaşlılık denen yükü hafifletmek için değil, biraz da, yaşına karşın devlet işlerinde yine de pek yararlı olabileceğini anlatmak için yazdığını […]

Chuck Palahniuk – Tıkanma

Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin. Birkaç sayfa okuduktan sonra, burada olmak istemeyeceksiniz. Bu yüzden unutun gitsin. Gidin buradan. Hâlâ tek parçayken hemen kaçın. Kendinizi kurtarın. Televizyonda mutlaka daha iyi bir şeyler vardır. Ya da madem bu kadar boş vaktiniz var. Gidin bir akşam kursuna falan katılın. Doktor olun. Kendinizi adam edersiniz belki. Kendinize bir akşam […]

Chuck Palahniuk – Pigme

Eleman ben, ajan 67 numaranın ilk beyanı burada başlıyor. Ortabatı Amerika’da, büyük havaalanına iniyor. Tarih . Uçuş numarası . Görev ivedi, zorluk derecesi yüksek. Kod adı: Kargaşa Operasyonu. Diğer elemanlar, eleman Tibor, ajan 23; eleman Magda, ajan 36; eleman Ling, ajan 19, göçmen kontrolü ardından güvenlik noktalarını geçerek kendi ev sahibi aileleriyle kucaklaştılar bile. Hepsi […]

Chuck Palahniuk – Ölüm Pornosu

Herifin teki, üstünde yalnızca baksırı, bütün gün açık büfe masasının önünde durup barbekü soslu patates cipslerinin üzerindeki portakalrengi tozu yaladı. Yanında duran başka bir herif ise, kepçe gibi kullanarak soğanlı sosa batırıp çıkardığı cipsin üzerindeki sosu yalıyordu. Aynı vıcık vıcık cipsi sosun içine habire batırıp duruyordu. Heriflerin, kendilerine ait olduğunu iddia ettikleri şeylerin içine sıçmasının […]

Chuck Palahniuk – Kurgudan da Garip

Eğer fark etmediyseniz, söyleyeyim; bütün kitaplarım diğer insanlarla bağlantı kurmanın yolunu arayan yalnız bir insanla ilgili. Bu bir bakıma Amerikan rüyasının tersidir: Yükselip, bütün ayaktakımının, otobanlardaki ya da daha kötüsü, otobüslerdeki bütün o insanların üzerinde bir yerde konumlanabilecek kadar zengin olmanın tersidir. Amerikan rüyası ücra bir köşede yalnız duran büyük bir evdir. Howard Hughes’unki gibi […]

Chuck Palahniuk – Günce

Bunu okuduğun zaman hatırladığından daha yaşlı olacaksın. Senin karaciğer lekelerinin resmi adı hiperpigmentli lentigine’dir. Kırışıklığın anatomideki resmi adı ise rhytıdosis’tir. Suratının üst kısmındaki çizgiler, yani alnındaki ve gözlerinin çevresindeki rhytidosis’ler dinamik kırışıklardır, bunlara hiperfonksiyonel yüz çizgileri de denir ve deri altındaki kasların hareket etmesiyle oluşurlar. Suratın alt kısmındaki çoğu kırışıklık güneş ve yerçekiminin oluşturduğu statik […]

Chuck Palahniuk – Gösteri Peygamberi

Deneme, deneme. Bir, iki, üç. Deneme, deneme. Bir, iki, üç. Bu belki çalışıyordur. Bilmiyorum. Beni duyabilecek misiniz, bunu da bilmiyorum. Ama duyabiliyorsanız, dinleyin. Ve eğer dinliyorsanız bulduğunuz, yolunda gitmeyen her şeyin hikâyesidir. Bu, sizin tabirinizle 2039 sayılı uçağın kayıt aleti. İçinde geriye kalan her şeyin kaydını sonsuza dek saklayacak bir tel yumağı olan ve portakal […]

Chuck Palahniuk – Görünmez Canavarlar

Her tarafta çiçek aranjmanları ve mantar dolmaları bulunan büyük bir malikânedeki ihtişamlı bir West Hills düğün merasiminde olmanız gerekiyor. Buna hikâyenin dekoru deniyor; kim nerede, hangisi ölü, hangisi canlı. Bu Evie Cottrell’in ihtişamlı düğün merasiminin yaşandığı an. Evie malikânenin girişine inen merdivenin ortasında, yanmış gelinliğinden geriye kalan şeyin içinde çıplak vaziyette dikiliyor, tüfeği de hâlâ […]

Chuck Palahniuk – Dövüş Kulübü

Tyler bana bir garsonluk işi buluyor, sonra ağzıma bir silah sokmuş ve diyor ki, sonsuza kadar yaşamak istiyorsan, ilk adım olarak ölmek zorundasın. Oysa Tyler uzun süre benim en iyi arkadaşımdı. Tyler Durden’ı duymuş muyum, insanlar durmadan bunu soruyorlar. Silahın namlusu gırtlağımın dibine dayalıyken, Tyler diyor ki: “Gerçekten ölmeyeceğiz biz.” Silahın namlusuna oyduğumuz susturucu deliklerini […]

Christy Brown – Sol Ayağım

5 Haziran 1932’de Rotunda Hastanesi’nde doğdum. Benden önce dokuz, benden sonra ise on iki tane çocuk vardı, yani ben ortanca grubuna giriyordum. Toplam yirmi iki tane çocuğun on yedisi yaşadı, dördü bebekken öldü, hayatta olan on üçü hâlâ ailenin devamını ellerinde tutuyorlar. Bana anlatıldığına göre, benimki zor bir doğum olmuş. Annem de ben de neredeyse […]

Ahmet Refik – Kafkas Yollarında

Ahmet Refik (Altınay), son devir tarihçilerimizdendir. Aslen Orta Anadolu’dan, Ürgüplü bir ailenin çocuğudur. 1881’de İstanbul’da Beşiktaş’ta dünyaya gelmiş, Vişnezade mahallesinde büyümüştür. Beşiktaş Askerî Ortaokulunu ve Kuleli Askerî Lisesini, 1898’de de Harp Okulunu bitirip piyade subayı olarak orduya katılmıştır. Askerî okullarda coğrafya, Fransızca ve tarih öğretmenliği yanında gazetelerde başyazarlık yaptı; Askerî Mecmua ’yı yönetti. 1908’de Meşrutiyetin […]

Ahmet Refik – Hicri On Birinci Asırda İstanbul Hayatı (1000-1100)

Bunula beraber, buasınn ticarî ve içtimaî hayatına dair gene oldukça mühim vesikalara tesadüf edilmiştir. Vesikalar Divan’dan çıkan hükümlerin kayıtlandır. Her vesikanın üzerinde bazı tashihler ve unutulmuş yerler vardır. Tashihler esas addolunduğu gibi, unutulan kelimeler de kavis içinde gösterilmiştir. On birinci aşıra ait vesikalarda tarihler hem ihtisar tarikile, hem de ay isimleri aynen yazılmıştır. Defterlerde tarih […]

Ahmet Refik – Eski İstanbul

1958’de Ankara D il ve Tarih-Coğrafya Fakültesi T ürk Dili ve Edebiyatı bölüm ünde okuyordum. Osmanlıcayı yeni öğrenmeye başlamıştık. H ocalarımız, derslerimizde başarılı olabilmenin ön koşulunun eski yazıyı çok iyi okumaya, bol bol Osmanlıca kitap karıştırmaya bağlı olduğunu söylerlerdi. Biz öğrenciler de bu öneriler doğrultusunda Ankara’nın altım üstüne getirir, Hacıbayram’da, Anafartalar caddesinde, daha sonra Kızılay’daki […]

Ahmet Refik – kadınlar saltanatı

Osmanlı Tarihi’ni sıkılmadan, bir roman havası içinde okumak isteyeceklerin başvuracakları kaynakların sayısı oldukça azdır. Eski tarihlerimizi okumak ve yararlanmak bir ihtisası gerektirmektedir. Okullarda okutulan tarihler ise belli kalıpların ve müfredatın içine sıkışıp kalmıştır. Oysa dünyanın en zengin ve engin tarihine sahibiz. Yeni nesillerin kendi tarihlerini iyi ve kötü yanlarıyla, usanmadan okuyabilecekleri eserlere ihtiyacı vardır. İşte […]

Ahmet önel – Konumlandirmalar

Aþk. Mutluluk. Uyum. Uyumsuzluk. Ayrýlýk. Ýhanet. Hüzün. Kadýn. Erkek. Sayýsýz edebi metne kaynak, bilimsel incelemeye neden olmuþ konular. Karanlýða iten edebi metinler, karanlýkta kalan bilimsel incelemeler. Ruhu, büyüsü, kimyasý bir türlü çözülemeyen bir konu. Kadýn ve erkek. Belki de sorun, çözmek, bilmek, üstüne söz söylemek arzusundan kaynaklanýyor. Sadece bakmak yetmez mi? Bakmak ve öznel/özel olarak […]