Ay: Mayıs 2023

Ahmet Okur – Son Kale Çanakkale

Savafllar bir toplumun en derin haf›zas›d›r. Yarayla kaz›nm›fl bir hat›ra olarak toplumla birlikte yaflar savafllar. Kurtulufl savafllar›n›n, ba¤›ms›zl›k savafllar›n›n anlam› ise bütün savafllardan farkl›d›r. Bir milletin hürriyetine ve ba¤›ms›zl›¤›na düflkünlü¤ünün kanl› birer ispat› olarak kutlu ve yücedir kurtulufl savafllar›. Genellikle fethetmeye al›flm›fl büyük milletin kurtulufl savafl›, bu bak›mdan çok yönlü anlamlar ifade etmektedir. Kurtulmak, topra¤› […]

Ahmet Oktay – Söz Acıda Sınandı

Ve öptü masanın altından diz kapağını okşadığı kızı. “Seni burda becerebilirim” diye ekledi. Şehvetin derin, karanlık, yapışkan kuyusu. Çocuk felci geçirmiş kızkardeş! Elini, eteğinin üstünden rahmine bastırdı. Yanardağ! Yanardağ! Colombus dedi ki: “Uslu durmazsan, bir daha gezmek yok” Konuşamayan ve titreyen de akıtırken sıvısını hırıldadı; ah vahşi varolmak hakkı: “İkinizin de katiliyim. Tekdüzeydi yaşam. Gün […]

Ahmet Oktay – Gözüm Seğerdi Vakitten

Ahm et Oktay, 1933 yılında Ankara’da doğdu. Yazmaya çok erken başladı: ortaokul sıralarında. İlk şiiri, 1949-1950 yılları arasında Gerçek dergisinde yayımlandı. Öğrenimini lisede yarım bırakarak çalışmaya başladı. Ahmet Oktay, 1950’li yıllarda İkinci yeni hareketine öncülük ettiği söylenebilecek olan M avi Hareketi içinde yer aldı ve aynı adlı dergide yazılan ve şiirleriyle etkin bir rol oynadı. […]

Ahmet Oktay – Gece Defteri, Günlük

Bu kitap, alt başlığından da hemen çıkarsanabileceği gibi, bir “gizli günlük” değil. Okur, kişisel yaşamıma, özel kaygılarıma, ruhsal sorunlarıma ilişkin hiçbir şey bulamayacak okuduklarında. Ama burada söz konusu olan yine de Ben’im. Yazarlardan, kitaplardan, düşüncelerden, olaylardan söz ediyorum. Ben konuşuyorum yani. Güncel ile tarihsel olan arasında bağ kurmak istiyorum. Yaşadığımız, yaşamakta olduğumuz dehşeti ve güzelliği, […]

Ahmet Ocak – Haçlı Seferlerinin Ortaya Çıkışı ve Doğurduğu Sonuçlar

Üç ilahî din açısından da kutsal kabul edilen Kudüs’ün Müslümanlar tarafından fethedilmesinden sonra başlayan ve XI. yy’da İslâm dünyasına yönelen büyük çaplı askerî müdahaleye Haçlı seferleri denmiştir. Bu seferler görünüşte Kudüs’ü kurtarmak maksadına yönelik olsa da, Avrupa’nın o dönemdeki siyasî, sosyal ve dinî problemlerine çözüm bulmak maksadıyla başlatılmıştır. Özellikle Hıristiyanlar arasındaki mezhep ihtilafları ve güç […]

Ahmet Naç – Beni Bu Kadar Sevme Anne

Öykü, dizlerinin üzerine çöktü ve çok ses çıkarmaktan imtina ederek para torbasını cam sehpanın üzerine usulca boşalttı. Hızlıca bir liralarını saydıktan sonra elli kuruşları ikili olarak grupladı ayrı bir tarafta, tahmin ettiğinden daha çok görünüyorlardı. Yirmi beş… Burada da on lira var, toplam otuz beş lira… Üç hafta sonunda hatırı sayılır bir miktar biriktirmişti ve […]

Ahmet Mithat Efendi – Felatun Bey ile Rakim Efendi

Felâtun Beyi tanır mısınız? Hani şu Merakî Efendinin oğlu Felâtun Bey! Galiba tanıyamadınız. Fakat tanınacak bir çocuktur. Mustafa Merakî Efendi, Tophane’nin Beyoğlu’na yakın bir mahallesinde oturur. Mahallenin semtini söylemek uygun olmaz. Semtini de anladınız ya? Bu kadarıyla yetininiz. Kendisi kırk beşlik bir adamdır. Fakat babası, “Bir genç erken evlendirilir ise namusunu, terbiyesini daha iyi muhafaza […]

Ahmet Kurucan – Bize De Cekmek Dustu

Hocaefendi’nin bayram sabahı yaptığı, bayram mesajını sunduğu sohbete ve o sohbet ortamına götüreceğim sizleri. Anlatılan şeyler arasında kendi değerlendirmelerime göre takdim-te’hir yapacak ama manzaranın bütününü sunmaya çalışacağım. “Ramazanlaşmayı gerçekleştiren insanlar ancak bayramlaşabilir. ” dedi sözlerinin arasında. Yazıya bununla başlamayı uygun gördüm; çünkü çok önemli bir mesaj içeriyor bana göre bu cümle. Önce bu cümlede yer […]

Ahmet Karcililar – Yagmur Huznu

Her şeyden önce benden yine psikanalizle ilgili bir kitap bekleyen okurlarım için bu kitabın onları hayal kırıklığına uğratacağını belirtmeliyim. Kitabı okuduktan sonra bağlantı kuranlar olabilir ama deneğin araştırmayı beklenenden önce bırakması ya da araştırma programının tarafımızca zamanında ve gerektiği gibi uygulanamaması nedenleriyle (denek bunun için gereken çabayı gösterdi; kendi bildiğini okudu ve istediği gibi davrandı; […]

Ahmet Karcılılar – Akrep Ve Semender

İzninle önce kendimden söz edeceğim, zaten beni durdurabileceğini sanmıyorum. Ben bile kendimi durduramıyorum, yoksa yazmazdım. Neden yazayım ki? Zaman geçirebileceğim bunca güzel şey dururken, şey dediğim, bilirsin işte, Selinle buluşup daha önce hep görevle gezdiğimiz İstiklal Caddesi’nde aylak aylak dolaşmak, kitapevlerini gezmek, mağaza ve parfümeri vitrinlerine bakmak, iyi film varsa her zaman bir tane olur […]

Ahmet Inam – Nietzsche

Nietzsche, çağının akademik yaşamını, o yaşam içindeki akademisyeni (Bu yazıda “Der Gelehrte”yi akademisyen olarak çeviriyorum.) nasıl görüyordu acaba? Bu yazı, sorunun çok sınırlı, bir yanıtını betimleyip tartışacak, Şen Bilim ve Ecce Homo’daki birkaç metnin ardından gidip, saptamalar yapmaya çalışacak. “Pek iyi biliyoruz artık: Hani şu bilime, kadınların, ne yazık ki birçok sanatçının da yaptığı biçimde […]

Ahmet Hür – Her açıdan Lozan Konferansı

İzmir’in işgaline izin verilmesinin gizli nedeninin, İtalyanların kendi başlarına fiili bir işgale kalkmalarından korkulması olduğu genel olarak kabul edilir. Çünkü Bağlaşıkların/Müttefiklerin 1917 yılında yaptıkları gizli anlaşmada Batı Anadolu İtalyanlara verilmiştir. Rum/Yunan azınlığın can ve mal güvenliği gerekçesi ise, doğru bir gerekçe değildir. Zaten daha sonra Müttefiklerde/Bağlaşıklarda bu gerekçenin doğru olmadığını kabul etmek zorunda kalırlar. “12 […]

Ahmet Hamdi Tanpınar – Mahur Beste

Behçet beyefendi, merhum zevcesi Atiye hanımefendinin bundan otuz beş sene evvel, sırf kadın inadını yerine getirmek i çin b irdenbire küçük ve manasız bir hastalık babanesiyle genç ve g üzel hayatına veda ederek tek başına kendisine bıraktığı geniş ve eski yatakta bu gece belki bu otuz beş senenin en sıkıntılı uykularından b irini uyumuştu. B […]

Ahmet Günbay Yıldız – Mavi Gözyaşı

Eğri çizgileri düzeltemedim, Dediğim yollardan yürütemedim, Hayasız ellerin porsumuş gülü, Ah, seni gönlümce büyütemedim Sana uçmayı öğretemedim çocuk… Anaç bir kuş kadar olamadım doğrusu. Kendini nasıl koruyacak, nasıl beslenecek, nerelerde gezip dolaşacak, nerelerde ve nasıl kanat çırpacaktın?.. Antremansızdın seni kendi başına bıraktığım zaman.. Kanatlarının daha gökyüzüne hasretini gidermeden kopartılacağını bilemezdim… Niçin dünyaya geldiğini, nelere karşı […]

Ahmet Gunbay Yildiz – Gunahin Rengi

Benzi uçuktu. Yosun yeşiline dönük, daha çok soğumuş kül rengini andırıyordu yüzü… Gözlerinin içi taze bir yağmurun ardından buhar buhar kaynaşan toprağı hatırlatıyordu… Mesafesiz ufuklar aralıyor gibi kısık bakan gözleri, muhtemeldir ki görmüyordu… Dışarılarda, doğayı dalgın uykusundan uyandırmaya çalışan manzaranın dekor ve nakışlarını hazırlamak için çırpman yeryüzünde, hareketlilik vardı… Ne yazık ki desen desen çiçekleriyle […]