Ali Erbaş – Melekler Alemi

İlmî bir çalışmada en zor şey, incelenen konunun müşahhaslıktan uzak ve tecrübe imkânlarından yoksun oluşudur. Hele bu konu, inanca taalluk eden hususlardan biri olursa, incelemenin keyfiyeti daha da zorlaşır. Araştırmacı, şahsî fikirlerini beyan etme noktasında yeterince özgür hareket edemediği için güç duruma düşer. Ancak, ilk insan Hz. Âdem’in yaratılışı anında dünya sahnesinde olan, insan henüz ana rahminde cenîn halindeyken, onun şekillenmesinde görev alan ve bu görevi, insanın, dünyaya gelişinden ölümüne kadar korunması, amellerinin yazılması, çalışma hayatında ona yardımcı olması, düşmanla savaşırken dahi, Allah tarafından indirilip, mü’min insanın yanında yer alması, ölümü ânında başucunda beklemesi, kabirde onu sorgulaması ve hatta kıyâmete kadar, bağlı olduğu insanın kabri başında durması şeklinde devam ettiren; bu kadarla da kalmayıp, “melek gibi güzel”; “melek huylu adam”; “melek gibi masum”, “melek gibi kadın” vb. sözlerle, sadece manevî hayatında değil, edebî hayatında da insanla beraber olan “melek” mefhumuna, araştırma ve inceleme noktasında, diğer ruhî varlıklardan ayrı bir önem vermek gerekmektedir. Çünkü bu mefhum, insanlık tarihi boyunca her devirde, gerek inanç bazında, gerekse bu inancın maddî hayata ve sanat dünyasına yansıtılması sonucu güncelliğini hep muhafaza etmiştir. O halde, Tanrısız, Peygambersiz ve vahiysiz bir dînin tasavvur edilemeyeceği gibi, onlarsız bir dinin hiç mümkün olamayacağı, böyle bir varlığın mahiyetinin bilinmesi ve hatta o varlık hakkında bilinen bir sürü yanlış ve hurâfe bilgilerin, asıl kaynaklara inilerek düzeltilmesi, büyük bir önemi hâizdir. Resim san’atına, onları “güzel kızlar” şeklinde yansıtmak ya da, bir kuş olarak tasavvur etmek suretiyle basitleştirmek, bu değerli varlıklar için pek hoş olmayan davranışlardır. Melekler aslında, Allah’ın, kendisini tarif ettiği özellikleriyle bilinmelidir. Bu özellikler öğrenildiğinde, onlar için yapılan hayalî tasavvurların yanlış olduğu görülecektir. Pratikte de belki onların, Allah tarafından programlanmış mümtâz vasıflarına hayran kalmak ve bu hayranlığın, taklîde dönüşmesiyle onlar gibi yaşama arzusunu doğurması sonucu, bazı insanların hayatlarında mânevî bir tekâmül sağlanabilecektir. İşte bu ve benzeri amaçlardan hareketle, böyle bir çalışma yapmaya karar verildi. İhtisâs alanımızın “Dinler Târihi” olması, bizi vahiy kaynaklı dinler olan Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın da bu varlıklara nasıl baktığını ortaya koymaya ve çalışmaya, “İlâhi Dinlerde Melek İnancı” ismini vermeye yöneltti. İncelemeye doğrudan doğruya “melek” kavramından başlayarak değil, “ruh, cin, şeytan” ve “bazı eski inançlar ve kültürlerde melek ve benzeri görünmez varlıklar”ı kısaca ele almak suretiyle, bir giriş yapmanın uygun olacağı düşünüldü.


“Ruh”, “cin” ve “şeytan” isimlerini taşıyan bu varlıkların, her üç dindeki yeri, yine o dinlerin kaynak eserlerine dayanılarak ayrı ayrı belirtilmeye ve “melek” kavramıyla mukayesesi yapılmaya çalışıldı. Birinci bölüm, “Yahûdîlik’te Melek İnancı” ; İkinci Bölüm, “Hıristiyanlık’ta Melek İnancı”; Üçüncü Bölüm de “İslâm’da Melek İnancı” başlıkları altında kavram, özellik, tasnîf ve görev açısından aynı plân muvâcehesinde incelemeye tabî tutuldu. Dördüncü Bölümde ise, bu üç dînin melek inancı ile ilgili niteliklerinin, yine kavram, özellik, tasnîf ve görev açısından, karşılaştırması yapıldı. Bilimsel araştırmalarda objektif ölçülere riayet etmenin önemi göz ardı edilmeden, çalışma boyunca buna dikkat edildi. Bu çalışmayı 1993 yılında “Doktora Tezi” olarak hazırlamıştık. Uzun yıllar emek vererek elde etmiş olduğumuz bilgilerden bizim dışımızdaki insanların da istifade etmesi gerektiğini düşünerek, yeniden gözden geçirip, gerekli tashihleri yaptıktan sonra yayımlanmasının uygun olacağı kanaatine vardık. Çalışmamız sırasında çok kıymetli zamanlarını ayırarak bize yol gösteren ve kıymetli tenkîd ve tavsiyelerini esirgemeyen, başta saygıdeğer hocam Prof. Dr. Ömer Faruk Harman olmak üzere, çalışma esnasında fikirlerinden istifade ettiğim kıymetli ilim adamlarına kalbî teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir