Francis Crick – Şaşırtan Varsayım

Bilinç. Algıları, düşünceleri ve duyguları olma durumu, farkında olma. Bu terim, bilincin ne olduğu kavranmadan anlaşılamayacak birtakım başka terimlerle tanımlanabilir ancak. Birçok kişi, bilinci özbilinçle eş tutma -yani bilinçli olmak için yalnızca dış dünyanın farkında olmanın yeterli olduğunu sanma- tuzağına düşüyor. Oysa bilinç büyüleyici ama anlaşılması zor bir olay; ne olduğunu nasıl işlediğini, ya da nasıl oluştuğunu belirlemek olanaksız. Hakkında okunmaya değecek bir şey yazılmış değil henüz. Daha birkaç yıl öncesine dek, zihin bilimi tartışmalarında bilinç konusunun açılması bir zevksizlik sayılırdı. Uzmanlık alanlarının getirdiği toplumsal davranış geleneklerine pek de uyumlu doktora öğrencileri, yüzlerinde hafif bir tiksinti belirtisiyle gözlerini tavana kaydırırlardı. Bu kitabın konusu, bilincin gizemi ve onun bilimsel olarak nasıl açıklanabileceği. Soruna açık ve seçik bir çözüm öneremiyorum. Keşke yapabilseydim, ama şimdilik bu çok zor görünüyor. Tabii bazı feylesoflar bu gizemi çoktan çözmüş oldukları gibi bir yanılsama içindeler, ama bence onların açıklamaları bilimsel gerçeklerle bağdaşmıyor. Bu kitapta bilincin genel doğasını kabaca çizerek deneysel yöntemle bilincin nasıl inceleneceği üzerine birtakım önerilerde bulunmaya çalışıyorum. Her yanıyla geliştirilmiş bir kuram değil de belli bir araştırma stratejisi koyuyorum ortaya. Amacım, bir şeyi gördüğümüz zaman beynimizde tam olarak nelerin olup bittiğini açıklayabilmek.


Bazı okuyucular bu yaklaşımımı düş kırıcı bulacaklar çünkü bilincin, ele alınmasını istedikleri pek çok yanını, özellikle de nasıl tanımlanacağını taktik gereği olarak kasten konu dışı bırakıyorum. Savaşları, savaş sözcüğüyle tam ne demek istendiğini tartışarak kazanamazsınız. Bunun için önce iyi birlikler, iyi silahlar, iyi bir strateji gerekir ve sonra da düşmana sıkı bir darbe indirmeniz. Zorlu bir bilimsel problemi çözmek için de aynısı geçerli. Bilimle ilgili ama pek uzmanlık bilgisi olmayan genel bir okuyucu kitlesine seslenmeye çalıştım. Bu nedenle bilinçle ilgili değişik dallarda oldukça basit terimler kullanmam gerekti. Yine de bazı okuyucular kitabın belli bölümlerini okumakta zorluk çekebilirler. Onlara derim ki: Tartışmalardan bazılarının alışılmışın dışındalığı ya da deneylerin ayrıntılarındaki karmaşıklık gözünüzü korkutmasın. Okumayı sürdürün, ya da zor bölümleri çabuk geçin. Çoğu yerde temelde yatanı anlamak oldukça kolay.Akıl ve beyin üzerinde çalışan feylesof ve bilimciler, onlar için can alıcı konulan düpedüz atladığımı hemen görecekler. Ele alışımdaki bu basitliğe rağınen, umarım onlar da yazdıklarımdan, hiç olmazsa hakkında az bildikleri bölümlerden, birşeyler öğrenirler. Gerçekleri çarpıtmaktan kaçınmaya çalıştım, ancak en azından Doğa’nın çeşitliliğinden dolayı biyolojide bunu yapmak kolay olmuyor. Görüşlerin çarpıtılmasını ise kolay affedemem. Bilinç öyle bir konu ki sorunun ne olduğu üzerinde bile ortak görüş yok.

Yola birkaç önyargıyla çıkmaksızın bir yere varılamıyor. îşlevcilerin, davranışçıların ve bazı fizikçi, matematikçi ve feylesofların görüşlerine bu aralar pek sıcak bakmadığım okuyucuya malum olacak. Yarın bu düşünüşümde hatalarım olduğunu görebilir, ya da buna ikna edilebilirim, ama bugün için yapabildiğimin en iyisi bu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir