Hans Heinz Holz – Frankfurt Okulu Eleştirisi

Çağdaşımız diyalektikçiler arasında kuşkusuz en önemlisi olan Hans Heinz Holz, onun temel özelliklerini anlamamızı sağlayacak kapsamda bir derleme ile Türkçeye kazandırıldı. Bu makalelerde okuyucu, onun haklı bir üne sahip felsefeci kimliğinin yanı sıra, Marksizme bağlı politik eleştirmen kimliğini de tanıma fırsatını bulacaktır. Hans Heinz Holz, felsefe alanındaki eleştirilerini, politik eylemle ilişkisi içinde sürdürürken Marx’ın ünlü 11. Tez’ine bağlı kalmaktadır. Bilindiği gibi, filozofların dünyayı yalnızca yorumlamakla kalmayıp artık değiştirmeleri gerektiğini öne süren bu tez, diyalektik materyalizmi eski metafizik materyalizmden ve idealist diyalektikten ayıran ilkesel bir temel ortaya koyuyordu. Yalnızca teorik ve ideolojik mücadelesinin esaslarını değil, politik ve ahlaki kimliğinin temellerini de bu tezde bulan Hans Heinz Holz, diyalektiğin temel kategorilerini pratik etkinliği içindeki insanın özellikle politik eylem ve etkinlik bağlamında yorumlarken, eleştiri konusu yaptığı filozoflardan kendisini neyin ayırdığını da apaçık ortaya koyar. Makalelerin konu edindiği Frankfurt Okulu, kimi komünist aydınların akademik kurumlaşma çabalarının bir sonucu olarak 1923’te, Frankfurt Üniversitesi’ne bağlı olarak Sosyal Araştırmalar Enstitüsü adıyla ortaya çıktı. Daha çok, Horkheimer, Adorno, Marcuse Lowenthal, Pollock gibi isimlerle anılan Frankfurt Okulu’nu karakterize eden, bir dogmaya dönüştüğünü ileri sürdükleri Marksizmi felsefi-teorik bir zemin üzerinde yeniden kurma iddiasıdır. “Marksizmi kemikleşmiş Ortodoks yorumlardan kurtarmak” adına tutulan yol, Kant’ta, Weber’de “yeni kökler” bulmaya yönelmiştir. Zamanla Marksizmle olan ilişkileri daha da zayıflarken, Weber’in etkisi öne çıkmıştır. Günümüz postmodern düşüncesinin belli başlı bütün tezlerine kaynaklık eden görüşleri de bu arayışların sonucunda doğmuştur. Özellikle modernitenin ve modern toplum bağlamında kapitalist toplumun eleştirisi adına yaptıkları, postmodern literatürün temeli olarak kabul edilmektedir. Bugün yaygın biçimde pozitivizmle Marksizmi eşitleyen yüzeysel akademik önyargının temel taşları da Frankfurt Okulu tarafından döşenmiştir. Siyasi terminolojiye kadar derinlemesine sızan birey eksenli toplum eleştirisi, teorik düzeyde “kültür endüstrisi” eleştirileri, minimal tarih çalışmalarına verilen önem, kapsamlı teoriler aracılığıyla insan toplumunu anlama çalışmalarını “büyük anlatı” terimi içinde değerlendirmek ve geçersizleştirmek yine bu okulun günümüz anti-Marksizmine mirasları olarak anılabilir. “Eleştirel Okul” olarak da adlandırılan Frankfurt Okulu’nun dikkat çekici özelliği, görünüşte etkili bir politik içerik taşımasına rağmen, açık politik tavır almaktan daima kaçınmış olmasıdır.


Hitler rejimi zamanında, okulun hemen hemen bütün kurucuları ve faal teorisyenleri ABD’ye yerleşmişler, 1935’te Sosyal Araştırmalar Enstitüsü’nü, New York’ta yeniden kurmuşlardır. Nazi diktatörlüğü koşullarında, faaliyetlerini Almanya dışına taşırken, Holz’un deyimiyle, “kibarca” ve Nazi vahşetinden hiç söz etmeksizin yaptıkları açıklama, politika dışı kalma endişesinin bir örneği olmuştur. 1950’den sonra Horkheimer ile Adorno Batı Alman hükümetinin davetiyle Almanya’ya dönmüş ve Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü’nü Frankfurt’ta yeniden kurmuşlardır. Amerika ve Avrupa’da “yeni sol” olarak adlandırılan ve büyük ölçüde Marksizm-Leninizm’e karşı teorik ve politik bir cephe teşkil eden akımların düşünsel temelleri de yine bu akım tarafından atılmıştır. Burjuva düşün dünyasında ve akademik çevrelerde geniş bir kabul görmesi ve moda haline getirilmesi, politik etkinlik ve politik örgütlenme gibi Marksist sınıf mücadelesi teorisinin temel kavramlarını “salt teorik eleştiri” görünümü altında dıştalayan yapısı dolayısıyla olmuştur. Marksizmi “insanı dışarıda bırakan” bir teori ve dünya görüşü olmakla suçlayan, bunun karşısında “insancıl bir Marksizm” kurmaya yönelen ve bunun için Marksizmle psikanaliz arasında bağlar kurmaya yönelen eğilimlerin temelinde de yine Frankfurt Okulu bulunmaktadır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir