Neil Faulkner – Marksizm Penceresinden, Dünya Tarihi (Kısa Versiyon)

Arkaik maymunun yeni bir formu, 3.2 milyon yıl önce Etiyopya’daki Afar Çöküntüsü’nde gezinmişti: Australopithecus afarensis (“Afar’ın Güney Maymunu” anlamına gelir). 1974 yılında antropologlar, “australopithecine”in 47 adet fosil kemiğini ortaya çıkardılar –tam bir iskeletin yüzde 40’ı. İnce “narin” yapısında, bunun bir kadın olduğuna hükmettiler ve “Lucy” adını verdiler (her ne kadar erkek olabilse de ). Boyu sadece 1.1 metre, ağırlığı ise 29 kg. civarındaydı ve öldüğünde muhtemelen 20 yaşındaydı. Küçük boyutu, kısa bacakları, uzun kolları ve ufak kafatası nedeniyle, Lucy daha çok bugünkü şempanzeye benziyor olacaktı. Ancak çok önemli bir fark vardı: Lucy dik yürüyordu. Leğen kemiğinin ve bacaklarının şekli, -ve türün bir başka üyesinin yakın bir mesafede bulunan diz eklemi- makul şüphenin ötesinde bunu kanıtladı. Lucy muhtemelen, meyveler, kabuklu yemişler, tohumlar, yumurtalar ve başka gıda maddeleri toplamak için arazide gezinen küçük bir toplayıcı topluluğun üyesiydi. İklim değişikliği ormanları azaltıp bozkırlar yaratınca, doğal seleksiyon, gıda ararken daha büyük mesafelere yayılabilen türü avantajlı kıldı. Ama Lucy’nin “bipedalizm”i (iki ayak üstünde yürüme) devrimsel sonuçlara sahipti. Bu durum, alet yapımı ve başka çalışma türleri için kolları serbest bıraktı. Dolayısıyla bu, doğal seleksiyonu daha büyük beyin kapasitesi lehine destekledi.


Evrimsel değişimin kuvvetli diyalektiği harekete geçti: el ve beyin, emek ve zihin gücü, beceri ve düşünce, doruk noktası günümüz insanı olan patlayıcı etkileşime başladı. Lucy’nin kendisinin alet yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Ondan ya da arkadaşlarından kalanlarla birlikte hiçbir alet bulunmadı. Ancak 2.5 milyon yıl önce, Lucy’nin soyundan gelenler kesinlikle bunları yaptı. Kabaca yontulmuş çakıllardan yapılmış kesici aletler, alet yapımı davranışıyla tanımlanan yeni bir türü soyunun arkeolojik izlenimini yansıtıyor: hominidler. Kavramsal düşünmeyi, ileriye dönük planlamayı ve el becerisini cisimleştiren aletler. Hominidler, zihinsel gücün kullanımını ve kaynaklarından daha verimli faydalanmak amacıyla doğayı değiştirme becerisini ortaya çıkardılar. Diğer hayvanlar doğa ne verirse onu aldı. Hominidler, kendilerinden önceki australopithecineler gibi Afrika’da ortaya çıktılar ve 1.5 milyon yıl kadar büyük oranda kaldıkları yer burası oldu. Karadeniz kıyısında, Gürcistan’da 1.5 milyon yıl öncesinden kalmış fosil bulunsa da, bu, Batı Asya’ya yönelik sadece kısa bir akını gösteriyor. Bir arkaik insan türünün –Homo Erectus-, Güney ve Doğa Asya’da koloni kurmak üzere Afrika’dan göç etmesi 1 milyon yıldan daha öncesine dayanmıyor. Daha sonrasında, daha gelişmiş bir hominid – Homo Heidelbergensis- Batı Asya ve Avrupa’nın çoğuna yerleşti.

Ancak nüfusları az ve değişkendi. Hominidler, 2.5 milyon yıl önce başlayan Buzul Çağı varlıklarıdır. Buzul Çağı iklimi, soğuk “buzul devri”nden, nispeten sıcak “buzul arası devrine” kadar değişkenlik gösterir biçimde devingendir. Halen buzul arası devrinde yaşıyoruz, fakat 20 bin yıl önce buzul devrinin ortasıydı. Kuzey Avrupa ve Kuzey Amerika’nın çoğu, 2.5 mil kalınlığa kadar buz ile kaplıydı. Kışlar 9 ay sürer ve sıcaklık haftalarca -20 derecenin altında olurdu. İlk hominidler soğuğa adapte olmadığından, sıcak periyotlarda kuzeye göç ettiler ve buzul devri geliştiğinde güneye döndüler. Örneğin en az 700 bin yıl önce, ilk olarak Britanya’ya ayak bastılar, ancak sonrasında en az sekiz kez gidip geldiler. Britanya’da muhtemelen Eski Taş Çağı’nın (M.Ö. 700.000-10.000) sadece yüzde 20’si kadar bir süre kalındı.

Homo heidelbergensis, hayvanlar kaynakların zengin ve çeşitli olduğu yaşamaya elverişli bir deniz kıyısına sahipmiş gibi görünüyorlar. Standart aletleri ya “Acheulian” el baltası (esasen doğrayıcı bir alet) ya da “Clactonian” parçasıydı (bir kesici). Bu genel amaçlı aletler, ihtiyaç oldukça topluca üretildi. Sussex şehrinin Boxgrove köyündeki kazılar, 500 bin yıl kadar öncesinden kalma 300 el baltasını ortaya çıkardı. Bunlar sonradan bozkır benzeri kıyı ovası olan yerde at, geyik, gergedan kesmek için kullanılmıştı. Oysaki son buzullaşma esnasında büyük çapta geri çekilme olmamıştı. Homo neanderthalensis, 200 bin yıl önce Avrupa’da ve Batı Asya’da Homo heidelbergensis haricinde evrimleşen soğuğa uyumlu bir hominid idi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir