Charles Baudelaire – Şarabın Şiiri Esrarın Şiiri

Çok meşhur olmakla birlikte büyük bir budala olan bir adam –bu iki özelliğin birbirine gayet güzel yakıştığını birçok defa sizlere göstermenin buruk zevkini tadacağım- sağlık ve damak zevki gibi iki açıdan ele alınmış bir Mutfak kitabının ŞARAP maddesinde şöyle deme cüretinde bulunmuş: “Şarabın mucidinin Nuh peygamber olduğu sanılmaktadır; şarap bağ meyvesinden yapılan bir içkidir. ” Peki ya sonra? Sonrası yok, hepsi bu kadar. Kitabın yapraklarının ne kadar karıştırsanız da, hangi yönden evirip çevirseniz de, üstten aşağıya, arkadan öne, sağdan sola ve soldan sağa ne kadar okusanız da o fevkalade ünlü ve saygın Brillat-Savarin’in Damak Zevkinin Fizyolojisi adlı kitabında şarap hakkında “…Nuh peygamber…” ve “… bir içkidir” sözlerinden başka bir şeye rastlayamazsınız. 1 Ay’dan veya uzak bir gezegenden dünyamızı ziyarete gelen ve uzun seyahatinden yorgun düşmüş bir kişinin, kurumuş damağını ıslatmak ve midesini ısıtmak için ne denli can atacağını hayal edebiliyorum. Dünyamızın adetlerini ve tatlarını öğrenmek istiyor. Yeryüzü sakinlerine istedikleri kadar keyif ve cesaret veren leziz içkileri kulaktan dolma biliyor. Ne var ki Ay’lı misafirimiz isabetli bir seçim yapabilmek için damak zevki bahsinde uzman olan, şaşmaz ve meşhur Brillat-Savarin’in kitabına başvurduğunda, ŞARAP maddesinin altında şu paha biçilmez bilgiye rastlıyor: “…Nuh peygamber…” ve “…yapılan bir içkidir” Hazma ne de iyi gelen bir bilgi! Ne açıklayıcı bir söz ama! Bu sözleri okuduktan sonra bütün şarap çeşitleri, onların farklı özellikleri, zararları, mide ve beyne etkileri hakkında açık ve doğru bir fikre sahip olmak işten bile değil! Sakın ha, sevgili dostlar, okumayın şu Brillat-Savarin’i. Tanrı sevdiği kullarını faydasız kitaplardan korusun. Lavater’in küçük bir kitabının ilk özdeyişidir bu. Kendisi insanlığı gerek eski gerekse modern dünyanın bütün devlet adamlarından daha çok sevmiş bir filozoftu. 2 Lavater’in adı hiçbir pastaya verilmemiştir ama yine de bu melek gibi adamın anısı Hıristiyanlar arasında yaşayacaktır; burjuvalar tatsız tuzsuz bir çöreği andıran Brillat-Savarin’i unuttuklarında bile. Kendisinin en küçük kabahati, insanların o eşsiz şaheserden alınma, bilgiçlik taslayan saçma sapan özdeşleri olur olmaz yerde sarf etmelerine yol açmaktır. Şayet bu sahte şaheserin yeni bir basımı modern insanın sağduyusuna seslenme cüretinde bulunursa, ey hüzünlü içiciler, ey şen içiciler, ey şarapta hatırlamayı veya unutmayı arayanlar ve bunu asla gönüllerince bulamadıklarında yalnızca şişenin dibinden gökyüzünü seyredenler, 3 en uyutulmuş ve ihmal edilmiş içiciler o kitaptan bir nüsha alıp, iyiliğin yerine kötülüğü, iyi niyetin yerine kayıtsızlığı koyacak mısınız?

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir