Demir Özlü – Bir Beyoğlu Düşü

“Başımdan bütün bu tuhaf olayların geçliği gençlik yıllarından bu yana, denizleri çeşitli yönlere açılan, yumuşak tepeleriyle bütün o Boğaz’la Haliç çevresine uzanan, gizemli İstanbul kentinde hiçbir yer beni Tünel Alanı kadar ilgilendirmemiştir. (… ) Şimdi rutubetli sokaklarıyla o gizemli mahalleden uzaktayım. Hepsi, bütün yaşadıklarım da, baskı alƨnda geçmiş gençliğimin o büyüleyici yanılsamaları da geride kaldı. Bir sanrı, bir sanrıdan başka bir şey değiller arƨk. Geceleri, kenƟn boğucu gökyüzünü saran deyimlendirilemez bir hayalet. Ardımı bırakmayan hayaleƟ, bir giysi gibi çıkarıp atmam gerekiyordu üstümden… ” Başımdan bütün bu tuhaf olayların geçƟği gençlik yıllarından bu yana, denizleri çeşitli yönlere açılan, yumuşak tepeleriyle bütün o Boğaz’la Haliç çevresine uzanan, gizemli İstanbul kenƟnde, hiçbir yer beni Tünel Alanı kadar ilgilendirmemişƟr. Yaşamımın değişik dönemlerinde, bu alanın benim için taşıdığı anlamı kavrayabilmek için hep oraya giƫm, o alana bakƨm, oradan uzakta olduğum zamanlarda.da yaşaƴm onu imgelemimde; yağmur alƨndaki alanı düşledim. Karaköy’den tünele binip Metro Han’ın yukarısındaki kapısından çıkƨğımda önümdeki küçük alana, her defasında, şaşırarak bakƨm. İstanbul’dan uzaklarda, yıllar sonra, Kuzey Avrupa’nın dümdüz toprağı üzerinde, büyük ağaçlar alƨnda bir kuzey evinde otururken de bırakmadı o alan ardımı benim. İmgesini sık sık zihnimin içinde buldum, üçüncü kaƩaki odada gezinirken de, yarı uykulu yatağın üzerine uzanmışken de, bahçedeki ağaçlara bakan pencerenin önünde düş görürken de yalnız bırakmadı bu alan beni. Şimdi, bir bölümü hapislerde, bir bölümü de sürgünde geçmiş uzun yaşamımın bu yaşlılık döneminde de ansıyorum onu. Yeniden oraya dönmek istermişim gibi bir duyguya kapılıyorum. Gençliğimin bütün korku ve bunalımlarını yaşadığım yağmurlu, karanlık İstanbul’unda, genişçe bir yoldan pek de büyük olmayan o alanın, asfaltlanmış toprağı üzerine basmak isƟyorum sanki. Öyle sanıyorum ki, beni bütün gençlik yılları boyunca yoldan çıkaran, duygularım ya da tedirginlik üzerine kurulu kişilik yapım değil de, o alandan başlayarak, çeşitli yörelere, dar ya da geniş yollarla, geçitlerle, merdivenlerle yayılan, çetrefil sokaklarıydı o kenƟn.


Ama öte yandan, ne denli karmaşık duygular içinde olursam olayım, olup bitende o kenƟn kuruluşunun payını ne denli abarƨrsam abartayım, bütün o gençlik dönemimde başıma gelenleri, gene de kendim seçƟm sanıyorum. Evimi bırakıp, Tünel Alanı’nın çok yakınında, hemen Tünel Pasajı’nın ardındaki sokakta tuttuğum eski, köhne bir evin en üst katında oturmayı da seçtiğim gibi.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir