Kategori: Deneme

Boris Vian – Pornografi Üzerine

Boris Vian okurlan artk tanıyorlar onu. Düzen karşıtı (her yazar düzen karşıta değil elbette), nefretini, cinsel arzulannı, kadınlara bakışını, zeki ve ka^çırmışlan başanlı bir yazına tekniğiyle sunan edebiyatın sererisi. övmeyeni çok. Eh herkesin tarzı değil bu böyle çeki^eden düşlenmiş karakterleri ve kurgulan okumak. Utanmıyor söylüyor. Utanmıyor yazıyor. Utanmamak? Bir tür özgürleşmek değil mi yığınlarca gözden, […]

Bertrand Russell – Sorgulayan Denemeler

Okuyucularıma, üzerinde hoşgörü ile düşünmeleri için, belki de son derece paradoksal ve yıkıcı görünebilecek bir doktrin sunmak istiyorum. Söz konusu doktrin şudur: Doğru olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmayan bir önermeye inanmak sakıncalıdır. Böyle bir görüşün genel kabul görmesi durumunda bütün sosyal yaşamımızın ve politik sistemimizin tümüyle değişeceğini kabul etmeliyim; şu anda ikisinin de kusursuz […]

Berna Moran – Edebiyat Kuramları ve Eleştiri (1)

Bu kitabın ilk baskısının çıktığı tarihten bu yana sekiz yıl geçmiş. Bu zaman süresince gözüme çarpan eksiklikleri gidermek için bazı bahisleri yeniden yazmak ve yeni bazı bahisler eklemek gereğini duydum. Kitabın yazıldığı yıllarda, edebiyatta yapısalcılık Fransa’nın sınırlarını aşmış değildi, daha sonra diğer ülkelere de atlıyarak yaygınlaştı. Bundan ötürü bu yeni baskıda yapısalcılığa kısa bir bölüm […]

Theodor Reik – Aşk ve Şehvet Üzerine 2 – Cinslerin Duygusal Farklılıkları

Öfkesi Burnunda Acaba neden ilkel ve yarı uygar insanlar arasında bekâr kadın ve bekâr erkek sorunu yoktur? Neden Çin’de ve Japonya’da çok sayıda evlenmemişkadın olduğuna dair herhangi bir şey okumuyoruz? Ve neden bu sorun Ortaçağ kültüründe ortaya çıkmadı? Bu konu neden iki yüzyıl, hatta yüz yıl önce tartışılmadı? Batı dünyasında ekonomik koşulların değişmesi mutlaka önde […]

Terry Eagleton – Kötülük Üzerine Bir Deneme

On beş yıl önce Inǚ giltere’nin kuzeyinde on yaşında iki çocuk, bir bebeği işkence edip öldürdü. Halk dehşetle ayağa kalktı. Oysa bu cinayeti niye özellikle korkutucu buldukları tam açık değildi. Neticede çocuklar, kimi zaman oldukça vahşice davranmaları doğal karşılanan sadece yan ehlileşmiş yaratıklardır. Eğer Freud haklıysa, çocuklar büyüklerinden çok daha zayıf birer süper egoya ve […]

Tahsin Yücel – Yüz ve Söz

Cumhuriyet gazetesindeki oldukça kısa süreli ve fazlasıyla alçakgönüllü köşe yazarlığı serüvenimi 1996 eylülünde noktaladıktan sonra, böyle bir işe bir daha hiç mi hiç girişmemeye karar vermiştim. Yalan değil, zaman zaman, birtakım olaylar karşısında tepem atınca, “Benim de bir köşem olsa, bir güzel söylerdim bu konuda düşüncemi” dediğim oluyordu ya genellikle çok daha rahattım, öncelikle gazeteye […]

Tahsin Yücel – Tartışmalar

Kimi göstergebilimcilere göre, bir durum değişimiyle sonuçlanan her süreç bir anlatı olarak nitelenebilir: şu kalemi elimden bırakıp şu kitabı almama, şu kitabı okuyup bitirmemden onun kendi içindeki eklemlenimine, otobüste ayağıma basan yolcuyla giriştiğim tartışmadan sınıfta öğrencilere anlattığım derse varıncaya dek her edim. Uzun sözün kısası, ne yaparsak yapalım, bir anlatı izlencesi gerçekleştirip dururuz. Tıpkı Moliere’in […]

Italo Calvino – Görünmez Kentler Üzerine

Görünmez Kentler bildik kentler değil; kurmaca kentlerdir. Hepsine birer kadın adı verdim; kitap kısa kısa bölümlerden oluşuyor. Bu bölümlerden her biri, her kent için ya da genel anlamda kent kavramı için geçerli olan bir ipucu sunmalı. Tıpkı kâğıt parçalarına yazdığım şiirlerim gibi, bu kitap da geniş bir zaman dilimi içinde, birbirinden farklı esinlenmelerimden yararlanarak, parça […]

Sunay Akın – Kız Kulesindeki Kızılderili

” Aslanlar kendi tarihçilerine kavu şuncaya kadar kitaplar avcıyı övecektir. ” AFRIKA ATASÖZÜ Süttozu Yukarı mahalleden gelen çocuklar ellerindeki mantar tabancaları ateşlerken bir yandan da bağırırlardı: “Hepiniz öleceksiniz, pis Kızılderililer”… Mantar tabancalarımız olmadığı için rolleri değiştirecek gücümüz yoktu. O yıllarda, çizgi romanlardan ve sinemadan Amerika yerlileri hakkında yalan yanlış bilgi edinen tüm çocuklar, Kızılderili olmanın sonunda […]

Hüsnü Aksoy – Düşün Ve Aşkın Gizemi

Sevgili dostum Fatmagül Berktay, bu denemenin genel bir değerlendirmesini yaparken, eleşƟrinin keskin ucunu denemenin içeriğini oluşturan düşün yaraƨcı, aşkın özgürleşƟrici yanlarına değil, bu temaların içinde oluştuğu, dönüştürülüp yeni biçimlerde sunulduğu söylemin ideolojik yanına yöneltiyordu. Berktay, dile ilişkin bazı olumsuzlukların giderilmesinin yanı sıra, içeriğinin kimi olumsuz yanlarını da ortadan kaldıran bu eleşƟrisinin bir yerinde, şu yargıyı […]

Asaf Halet Çelebi – Bütün Yazıları

Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin önemli adlarından Asaf Hâlet Çelebi (1907-1958), otuzlu yılların sonundan ölümüne kadar geçen süre içinde yazdığı şiirleriyle geniş bir ilgi alanı yaratmıştır. Bu ilgi alanı, farklı yaklaşımları, beğeniyi ve eleştiriyi birlikte içerir. Özellikle, Türk şiirinde köklü değişiklikleri gerçekleştiren yeni oluşumların görüldüğü kırklı yıllarda daha çok eleştirel değerlendirmelerle karşılaşmıştır onun şiirleri. Öyle ki, […]

Hasan Ali Toptaş – Harfler Ve Notalar

Sana mektup yazmak bugüne kadar aklımın ucundan bile geçmemişti. Geçseydi ve daha önce oturup yazabilseydim, herhalde her iki satırdan birini senin için boş bırakırdım. Ya da, senin için, içleri harflerle dolu çeşitli boşluklar yaratırdım sayfaların yüzünde. Senin için de değil aslında, bunu, mektup dediğimiz metnin metin olabilmesi için yapardım. Bir bakıma, seni düşünmeksizin senin için. […]

Stefan Zweig – Montaigne

Bir karşılaşma: Montaigne ve Zweig Edebiyat ve düşünce tarihinde kimi karşılaşmalar vardır, çok güçlü bir patlamadan farksızdır. Bu patlamanın sonucunda ortaya iki dev düşünce evreninden kaynaklanma, yepyeni ve çok şiddetli düşünce fırtınaları çıkar. Bu fırtınalar, hemen her zaman insanlık tarihinin dönüm noktalarıdır ya da “yıldızın parladığı anlar”dan biridir; sonuç, farkına varabilirse eğer, insanlığın, gözlerini neredeyse […]

Stefan Zweig – İnsanlığın Yıldızının Parladığı Anlar

Gününün yirmi dört saati boyunca yaratıcı olan hiçbir sanatçı yoktur; onun yarattığı en büyük ve en kalıcı yapıtlar, yalnızca ve yalnızca ilham perisinin geldiği o pek ender rastlanan anlarda oluşmuştur. Aynı şekilde, gelmiş ve geçmiş bütün çağların en büyük şairi ve yaratıcısı olarak kendisine hayranlık beslediğimiz tarih de sürekli yaratıcı olmamıştır. Goethe’nin “Tanrı’nın gizemli atölyesi” […]

Gündüz Vassaf – Cehenneme övgü

Gece, düzen güçleri uykudadır. Bürokrasi, askeriye, okullar, polis, kısacası yaşamımızı düzenleyen tüm güçler uykudadır; sokakta devriye gezen nöbetçi polis dışında. Askerler de hepimizden önce yatağa girerler. Dünyanın bu en baskıcı kurumunun mensupları, en erken yatanlardır aynı zamanda. Aslında, tüm totaliter kurumlarda, daha doğrusu, tüm kurumlarda (tüm kurumlar totaliter değil midir zaten?) insan her zaman erken […]