Kategori: Deneme

Cemal Süreya – Folklor Şiire Düşman

Şairleri, yazarlan bir eve, bir yapıya benzetebiliriz. Bir yapıt duvardır, bir yapıt kapı, bir yapıt çatı, bir yapıt döşemedir. Hepsi birden bir yazarın ‘Y’si büyük harfle yazılan Yapıt’ını oluştururlar. 1931’de Erzincan’da doğan, 9 Ocak 1990 günü İstanbul’da aramızdan ayrılan Cemal Süreya, Cumhuriyet dö­ nemi Tj.irk şiirinin kurucuları arasında yer alır; ştirimizin çağdaşlaşması doğrultusunda bir devrim […]

Üstün Akmen – Bay Kuş – Öyküsel Denemeler

Çeşme, İzmir’in batısına doğru uzanan yarımadanın ucunda, İzmir’e yaklaşık doksan kilometre uzaklıkta bir yerleşim bölgesi. Çeşme’nin adı, antik devirlerde “Sissus” olarak geçmekte. Uzun ve kurak bir yazdan, dolayısıyla suya olan istek ve özlemden dolayı bu bölgedeki çeşmeler çok önem kazanmış ve zamanla bölge bu nedenle “Çeşme” olarak anılmaya başlanmış. Yazları iki ya da üç ay […]

Umberto Eco – Yanlış Okumalar

1959’da, yazarlarından birçoğu daha sonra ‘Gruppo 63’ü oluşturacak olan yazın dergisi Il Verri’ye Diario Minimo başlıklı aylık yazılar yazmaya başladım; alçakgönüllülük kadar sakıntının da zorladığı bir başlıktı bu. Ezra Pound ve Çin ideogramları üzerine neoavangard ve etkileyici denemeler içeren dilbilimsel deneylerle dolu bir yayın organına, daha az önemli konularda, çoğu kez derginin benden daha ateşli […]

Carl Gustav Jung – Anılar, Düşler, Düşünceler

“Kendi ruhuna bir teleskopla baktı. Düzensiz gibi görülenleri gördü ve güzel yıldız kümeleri gibi gösterdi ve bilincine dünyaların içinde gizli dünyalar kattı.” COLERIDGE, Defterler Bu kitabın oluşmasındaki ilk adım, 1956 yılında, Eronos Konferansı sırasında atılmıştı. Yayımcı Kurt Wolff, Zürich’ten gelen arkadaşlarıyla konuşurken New York’taki Pantheon Kitabevi’nin, C.G. Jung’un özgeçmişini yayımlamasını çok arzu ettiğini söylediğinde Jung’un […]

Jean-Jacques Rousseau – Melodi ve Müziksel Taklit ile İlişki İçinde Dillerin Kökeni Üstüne Deneme

Söz insanı öbür hayvanlardan ayırır: dil ulusları birbirlerinden ayırır; bir insanın nereli olduğu konuştuktan sonra anlaşılır. Kullanım ve gereksinim sonucu herkes ülkesinin dilini öğrenir; ama bu dilin başka bir ülkenin değil de o ülkenin dili olmasını sağlayan nedir? Bunu söyleyebilmek için yerele dayanan ve geleneklerin de öncesine giden bir tür nedene uzanmak gerekir: İlk toplumsal […]

Jean Genet – Açık Düşman

Türkçe’de yalnızca dört oyunu (Gözetim Altında, Hizmetçiler, Balkon, Paravanlar), iki denemesi (Gayet Düzgün Küçük Kareler Halinde Yırtılıp Kenefe Atılmış Bir Rembrandt’tan Arta Kalanlar, Giacometti’nin Atölyesi) ve yeni yayımlanan bir romanı (Gülün Mucizesi) ile tanınan, şiirleri, diğer romanları ve oyunları dilimize çevrilmemiş Jean Genet’nin belli başlı siyasi makalelerini ve kendisiyle yapılmış söyleşilerden bazılarını derledik bu seçkide. […]

Tom Riseman – I Ching – Dünyanın En Eski Fal Sisteminin Tarihi ve Kullanım Biçimi

I Ching’i biz batılılara çekici kılan özelliği, öncelikle bizim anlayışımıza ters düşen bazı gerçekleri az bulunur bir açıklıkla önerebilmesidir. I Ching, alışılmadık diliyle günlük yaşantımızdan çok kopuk gözükse de doğal ve sezgisel yaklaşımı aslında tümdengelimli, mantıksal düşüncemizin tamamlayıcısıdır. I Ching’e göre değişim, heryerde ve herşeyde bulunan devamlı, sonsuz bir güçtür. Bu gücü ve onun gelişim […]

İnci Aral – Yazma Büyüsü

On dört yaşımdayken gizlice ve pek de inanmadan, yazar olma arzusu duymaya başladım. Çekingen, ölçülü ve tedbirli bir arzuydu bu. Ölçülüydü çünkü gelecek belirsizdi. Tedbirliydi çünkü istek ve gayretime rağmen yazarlık cevherine sahip olmayabilirdim. Beklemek, büyümek ve anlamak zorundaydım. On beş yaşımda yerel bir dergide şiirlerim yayımlandı. On sekizimde takma bir adla bir öykü yarışmasına […]

Boris Vian – Pornografi Üzerine

Boris Vian okurlan artk tanıyorlar onu. Düzen karşıtı (her yazar düzen karşıta değil elbette), nefretini, cinsel arzulannı, kadınlara bakışını, zeki ve ka^çırmışlan başanlı bir yazına tekniğiyle sunan edebiyatın sererisi. övmeyeni çok. Eh herkesin tarzı değil bu böyle çeki^eden düşlenmiş karakterleri ve kurgulan okumak. Utanmıyor söylüyor. Utanmıyor yazıyor. Utanmamak? Bir tür özgürleşmek değil mi yığınlarca gözden, […]

Bertrand Russell – Sorgulayan Denemeler

Okuyucularıma, üzerinde hoşgörü ile düşünmeleri için, belki de son derece paradoksal ve yıkıcı görünebilecek bir doktrin sunmak istiyorum. Söz konusu doktrin şudur: Doğru olduğuna dair herhangi bir kanıt bulunmayan bir önermeye inanmak sakıncalıdır. Böyle bir görüşün genel kabul görmesi durumunda bütün sosyal yaşamımızın ve politik sistemimizin tümüyle değişeceğini kabul etmeliyim; şu anda ikisinin de kusursuz […]

Berna Moran – Edebiyat Kuramları ve Eleştiri (1)

Bu kitabın ilk baskısının çıktığı tarihten bu yana sekiz yıl geçmiş. Bu zaman süresince gözüme çarpan eksiklikleri gidermek için bazı bahisleri yeniden yazmak ve yeni bazı bahisler eklemek gereğini duydum. Kitabın yazıldığı yıllarda, edebiyatta yapısalcılık Fransa’nın sınırlarını aşmış değildi, daha sonra diğer ülkelere de atlıyarak yaygınlaştı. Bundan ötürü bu yeni baskıda yapısalcılığa kısa bir bölüm […]

Theodor Reik – Aşk ve Şehvet Üzerine 2 – Cinslerin Duygusal Farklılıkları

Öfkesi Burnunda Acaba neden ilkel ve yarı uygar insanlar arasında bekâr kadın ve bekâr erkek sorunu yoktur? Neden Çin’de ve Japonya’da çok sayıda evlenmemişkadın olduğuna dair herhangi bir şey okumuyoruz? Ve neden bu sorun Ortaçağ kültüründe ortaya çıkmadı? Bu konu neden iki yüzyıl, hatta yüz yıl önce tartışılmadı? Batı dünyasında ekonomik koşulların değişmesi mutlaka önde […]

Terry Eagleton – Kötülük Üzerine Bir Deneme

On beş yıl önce Inǚ giltere’nin kuzeyinde on yaşında iki çocuk, bir bebeği işkence edip öldürdü. Halk dehşetle ayağa kalktı. Oysa bu cinayeti niye özellikle korkutucu buldukları tam açık değildi. Neticede çocuklar, kimi zaman oldukça vahşice davranmaları doğal karşılanan sadece yan ehlileşmiş yaratıklardır. Eğer Freud haklıysa, çocuklar büyüklerinden çok daha zayıf birer süper egoya ve […]

Tahsin Yücel – Yüz ve Söz

Cumhuriyet gazetesindeki oldukça kısa süreli ve fazlasıyla alçakgönüllü köşe yazarlığı serüvenimi 1996 eylülünde noktaladıktan sonra, böyle bir işe bir daha hiç mi hiç girişmemeye karar vermiştim. Yalan değil, zaman zaman, birtakım olaylar karşısında tepem atınca, “Benim de bir köşem olsa, bir güzel söylerdim bu konuda düşüncemi” dediğim oluyordu ya genellikle çok daha rahattım, öncelikle gazeteye […]

Tahsin Yücel – Tartışmalar

Kimi göstergebilimcilere göre, bir durum değişimiyle sonuçlanan her süreç bir anlatı olarak nitelenebilir: şu kalemi elimden bırakıp şu kitabı almama, şu kitabı okuyup bitirmemden onun kendi içindeki eklemlenimine, otobüste ayağıma basan yolcuyla giriştiğim tartışmadan sınıfta öğrencilere anlattığım derse varıncaya dek her edim. Uzun sözün kısası, ne yaparsak yapalım, bir anlatı izlencesi gerçekleştirip dururuz. Tıpkı Moliere’in […]