Varoluşçuluğun Tanımı Varoluşçuluk nedir? Şimdiye değin çeşitli karşılıklar verilmiş bir sorudur bu. Sözgelişi, Weil’e göre varoluşçuluk bir bunalım, Mounier’ye göre umutsuzluk, Hamelin’e göre bunaltı, Banfi’ye göre kötümserlik, Wahl’a göre başkaldırış, Marcel’e göre özgürlük, Lukacs’a göre idealizm (düşüncülük), Benda’ya göre usdışıcılık (irrationalisme), Foulquié’ye göre saçmalık felsefesidir. Bu değişik karşılıklar varoluşçuluğu gereğince tanıtıyor mu bize? Eski deyişle […]
Kategori: Felsefe
Jean-Paul Sartre – Varlık ve Hiçlik
L’Etre et le Neant 1943 yılında yayımlandı. Simone de Beauvoir, anılarının ikmci cildinde, La Force de l’âge’da, Sartre’ın, felsefe tarihinin en önemli metinlerinden biri olan bu başyapıtı iki-üç ayda kaleme almış olduğunu anlatır. Bunca yoğun ve ağır bir kuramsal serimlemenin onca kısa bir sürede yazılıp bitirilmesi şaşırtıcı değildir. Bu ivecen mesainin arkasında gerçek bir deha, […]
Cemal Kafadar – Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken
Kim Var İmiş Biz Burada Yoğ İken, sorusunu neden hayatın acılarından dem vuran, “tas tas içtim ağuları sağiken” diyerek başladığı bir şiirin sonunda sorar Karacaoğlan? Kâh âşık kâh düpedüz çapkın sesi ile tanıdığımız şiirlerinde pek görülmeyen, ya da açık edilmeyen bu felseϐi-tarihi duyarlığı, neden kendisine kolayca yakıştıramadığımız eϐkârlı bir şiirin sonuna yerleştirir? Bu soru sizde […]
Carl Sagan – Milyarlarca ve Milyarlarca
“Yirminci yüzyıl üç büyük yenilikle anılacak Yaşamı korumak ve uzatmak; küresel uygarlığımızı tehlikeye atmak da dahil, yaşamı yok etmeye yönelik görülmemiş olanaklar; kendimizin ve evrenin doğası üzerine görülmemiş bilgiler. Bu üç gelişme de iki ucu keskin bir kılıç olan bilim ve teknolojiyle sağlanmıştır.” Kum taneciklerinin sayıya, gelmeyecek kadar sonsuz olduğunu düşünenler vardır. Bazıları ise sayılabilseler […]
Carl Sagan – Karanlık Bir Dünyada Bilimin Mum Işığı
1939’un fırtınalı bir sonbahar günüydü. Sokakta, yapraklar küçük girdaplar oluşturarak, savruluyordu. Sıcacık evimizde güvende olmak güzeldi. Annem mutfakla akşam yemeğini hazırlıyordu. Oturduğumuz apartmanda, bana sataşacak, yaşça büyük başka çocuk yoktu. Bir hafta önce, biriyle sıkı bir kavga etmiştim. Bunca yıl sonra kim olduğunu tam olarak anımsayamıyorum; ama sanırım üçüncü katta oturan Snoony Agata idi. Dövüşürken […]
Caner Taslaman – Modern Bilim, Felsefe ve Tanrı
Entropi yasasının, evrenin başı ve sonu olduğunu göstermesi felsefi ve teolojik açıdan neden önemlidir? Entropi yasası, evrendeki olgulardan yola çıkarak Tanrı’nın varlığını temellendirmeye çalışan tasarım delilini desteklemekte midir? Entropi yasasına ve kuantum teorisine dayanılarak, mucizelerin, doğa yasaları ihlal edilmeden gerçekleştirildiği savunulabilir mi? İzafiyet teorisi ile değerlerin izafiliği arasında bir ilişki var mıdır? İzafiyet teorisi ile […]
Caner Taslaman – Küreselleşme Sürecinde Türkiye’de İslâm
Bu kitabın bölüm başlıklarında kullanılan “modernleşme” kavramına ve isminde kullanılan “küreselleşme” kavramına farklı anlamlar yüklenmiş ve bu kavramların anlamının ne olduğu üzerine birçok tartışma yapılmıştır. Bu yüzden, öncelikle, birbirleriyle ilişkili olan bu iki kavramın hangi anlamlarda kullanıldığının açıklığa kavuşturulması faydalı olacaktır. Bu çalışmada, “modernleşme” kavramının nasıl anlaşılması gerektiğiyle ilgili bir tartışmaya girilmeden; bu kavram, Türk […]
Caner Taslaman – Kuantum Teorisi, Felsefe ve Tanrı
Bilimle dinin [1] birbirleriyle uzlaştırılamaz şekilde çelişkili olduğu görüşünü savunan pek çok kişi bulunmaktadır. Her ne kadar Tertullianus’a atfedildiği gibi “Saçma olduğu için inanıyorum” [2] diyerek din adına böylesi bir yaklaşımı savunanlar olduysa da, genelde bu yaklaşımı ateistlerin benimsediği söylenebilir. Pozitivizmin babası Auguste Comte, teolojik ve metafizik inançları, evrimsel sürecini tamamlamamış toplumların ve zihinlerin bir […]
Caner Taslaman – Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanrı
Evrim Teorisi bilimselliğin kriterlerini karşılamakta mıdır? Platon’un, Aristoteles’in, Leibniz’in, Hume’un, Kant’ın, Popper’ın, Kuhn’un felsefeleriyle bu teorinin nasıl bir bağlantısı vardır? Evrim Teorisi’nin felsefî ve teolojik sonuçları nelerdir? Tanrı’nın var olup olmadığı meselesiyle Evrim Teorisi’nin nasıl bir ilişkisi bulunmaktadır? Tanrı’nın varlığını rasyonel olarak temellendirmeye çalışan tasarım deliline, Evrim Teorisi tehdit oluşturmakta mıdır? Evren, doğa yasaları, evrensel […]
Caner Taslaman – Allah, Felsefe ve Bilim
Platon, Kindi, Gazali, Augustine, Aquinas, Descartes, Leibniz, Kep- X ler, Newton ve Abdüsselam gibi ünlü birçok bilim insanı, felsefeci ve teolog düşünce sistemlerinde Allah’ın varlığıyla ilgili meselelere merkezi rol vermişlerdir: Allah var mıdır? Allah’ın varlığı rasyonel olarak temellendirilebilir mi? Allah’ın sıfatları hakkında ne söyleyebiliriz? Evren mi Allah mı ezelidir? Bu evrendeki muhteşem tasarımlar Allah’ın eserleri […]
Caner Taslaman – Ahlak, Felsefe ve Allah
Felsefe ve dinler tarihinin hemen her döneminde, Allah’ın varlığının ahlak ile ilişkisi önemli bir odak noktası olmuştur. Fakat 18. yüzyıldan önce ahlakın hareket noktası yapılmak suretiyle Allah’ın varlığı için bir argüman ileri sürüldüğüne tanıklık edilmez. Bunun bir sebebi, birçok teistin Allah’ın varlığını fideist bir şekilde (delile ihtiyaç duymayan imancı bir yaklaşımla) başlangıç noktası yaparak bir […]
Jean-Jacques Rousseau – Melodi ve Müziksel Taklit ile İlişki İçinde Dillerin Kökeni Üstüne Deneme
Söz insanı öbür hayvanlardan ayırır: dil ulusları birbirlerinden ayırır; bir insanın nereli olduğu konuştuktan sonra anlaşılır. Kullanım ve gereksinim sonucu herkes ülkesinin dilini öğrenir; ama bu dilin başka bir ülkenin değil de o ülkenin dili olmasını sağlayan nedir? Bunu söyleyebilmek için yerele dayanan ve geleneklerin de öncesine giden bir tür nedene uzanmak gerekir: İlk toplumsal […]
Jean-Jacques Rousseau – Emile Ya Da Eğitim Üzerine
Bu sırasız, neredeyse düzensiz düşünce ve gözlemler kitabını yazmaya, düşünmeyi bilen iyi bir anneyi mutlu etmek için başladım. Önce yalnızca birkaç sayfalık bir inceleme yazısı kaleme almayı tasarlamıştım. Konum beni ister istemez sürüklediği için, bu inceleme yazısı yavaş yavaş, kuşkusuz içeriğine göre fazla büyük, ancak ele aldığı konuya göre fazla küçük bir tür yapıta dönüştü. […]
Jean Jacques Rousseau – Yalnız Gezenin Düşleri
İşte, yeryüzünde yalnızım; kendimle baş başayım; artık ne kardeşim var, ne benzerim, ne de dostum. İnsanların en seveceni, en cana yakını, bu insanlar arasından söz birliğiyle çıkarıldı. Bunlar, düşmanlıklarını hainliğin son sınırına götürerek, duyarlı ruhuma hangi üzüntünün daha çok dokunabileceğini araştırdılar v mahkûm edebilirlerdi. Ancak, ellerindeki araçların hepsini birden kullanmadan tükettiler; bana hiçbir şey bırakmamakla […]
Jean Jacques Rousseau – Toplum Sözleşmesi
En güçlü, gücünü hak, boyun eğmeyi de ödev biçimine sokmadıkça hep egemen kalacak kadar güçlü değildir. Güçlünün hakkı işte buradan gelir. Görünüşte alay edilen hak, gerçekte bir ilke olmuştur. Ama bize hiç açıklanmayacak mıdır bu sözcük? Güç maddesel bir şeydir. Bundan nasıl bir ahlak çıkabilir, bilmem. Güce boyun eğmek, bir istem işi değil, bir zorunluluk; […]
Jean Bottero – Eski Yakındoğu Sümer’den Kutsal Kitaba
İster gelip geçici bir hevesle, isterse ciddi bir temas arayışıyla yapılsın, eski Yakındoğu’nun ve özelikle de o bölgenin merkezi olan eski Mezopotamya’nınki gibi yoğun ve bize çok uzak bir kültürel sistemi ele almak zor, hatta can sıkıcı bir iştir. Bu konuda herkes hemfikirdir. Bu antik dünyanın keşfedilmesinden beri bir buçuk yüzyıl geçmiş, o zamandan beri […]