Kategori: Genel

Frans De Waal – İçimizdeki Maymun – Biz Neden Biziz

Maymunu ormandan çıkarabilirsiniz, ama ormanı maymunun içinden çıkaramazsınız. Bu bizim gibi iki ayaklı maymunlar için de geçerlidir. Atalarımızın ağaçtan ağaca attadığı zamanlardan beri küçük gruplar halinde yaşamak bizim için bir sapiantı halini almıştır. Televizyonda göğüslerini yumruklayan siyasetçilere, gömlek değiştirir gibi sevgili değiştiren dizi yıldızlanna, kimin gidip kimin kalacağına karar verilen reality şovlara doymak bilmeyiz. Maymun […]

Frans De Waal – Bonobo ve Ateist – Primatlar Arasında İnsanı Aramak

DEN BOSCH’TA dünyaya geldim, Hieronymus Bosch’un adını aldığı Hollanda şehrinde. 2 Sırf orada doğmuş olmak beni Bosch uzmanı yapmaz ama meydaıtdaki heykelini göre göre büyüdüğümden, gerçeküstü imge dünyasını, simgeciliğini, Tanrı’nın azalan etkisi altında insanlığın evrendeki yeriyle kurduğu ilişkiyi daima sevdim. Etrafta neşeyle dolaşan çıplak figürlerle dolu, üç kanatlı meşhur tablosu -Dünyevi Zevkler Bahçesi- cennetteki masumiyete […]

Frans B. M. Waal – Köken Ağacı

insanlarla diğer hayvanlar arasındaki karşılaştırmalar, son zamanlarda iki farklı biçimde göze çarpıyor. Bunlardan birinin amacı insan kimliğini belirginleştirmekken, diğerinin amacı bütün canlı türleri için geçerli olan ortak tehdidi vurgulamak. İlk yaklaşım, çalışmalara konu olabilecek tek tür olduğumuza yönelik iddialar ortaya koyan toplumsal ve beşeri bilimlerde sıkça tekrarlanıyor. En az bunun kadar eski olan ikinci yaklaşım […]

Frank Schatzing – Suru

Juan Narciso Ucanan o Çarşamba günü kaderine yürüdü ve bunu kimse fark etmedi. Birkaç hafta sonra, ani kayboluşuna neden olan koşullar tüm dünyayı sarstı ama Ucanan’ın adını kimse anmadı. O, birçoğundan sadece biriydi. Pek çoğundan biri… O sabahın erken saatlerinde başından geçenler tüm dünyada yaşanmaktaydı. Neler olup bittiği bilinebilse benzerliklerin çarpıcılığı görülebilirdi, fakat içinde olduğu […]

Frank Mccount – Angelanın Külleri

Annemle babam New York’ta tanışıp evlenmişler. Ben de orada doğdum. İrlanda’ya geri döndüklerinde dört yaşındaydım. Malachy üç, ikizler (Oliver ile Eugene) henüz bir yaşındaydı-lar. Kız kardeşimiz Margaret öleli çok oluyordu. İrlanda’ya dönmek büyük hataydı. Bunun bedelini hepimiz çok ağır ödedik. Geriye bakıp çocukluğumu anımsadığımda, nasıl hayatta kalabildiğime hâlâ şaşarım. Kötü bir çocukluk geçirdim, mutlu bir […]

Frank Herbert – Dune

Bir başlangıç, dengelerin doğruluğuna en büyük özenin gösterilmesi gereken zamandır. Bunu her Bene Gesserit rahibesi bilir. Bu yüzden, Muad’Dib’in hayatını incelemeye başlarken ilkin onun yaşadığı dönemi göz önünde bulundurmaya özen gösterin: Padişah İmparator IV. Shaddam 57 yaşındayken doğmuştu. Özellikle de Muad’Dib’in yaşadığı yeri göz önünde bulundurun: Arrakis gezegenini. Caladan’da doğmuş ve hayatının ilk on beş […]

Françoise Sagan – Günübirlik Acı

— Herhalde, uzun zamandan beri sigara içiyordunuz? — Kendimi bildim bileli ‘sigara içiyorum’, diye düzeltti Matthieu galibiyet içeren şimdiki zamanı kullanarak, ölümcül dahi olsa, kendisi için böylesine sürekli, böylesine lezzetli bir alışkanlık olan tütünü yadsımayı reddediyordu. Bu ufak tefek sevimsiz doktorun, kısa bir süre sonra öleceğini söylemesi zaten yeterince tatsızdı, üstüne üstlük, bunu daha önce […]

François Truffaut – Hitchcock

60’lı yılların başlarında filmlerimi tanıtmak üzere Amerika’ya gidip gelmeye başladığımda Fransa’da yıllardır büyük bir beğeniyle izlediğimiz Alfred Hitchcock’un filmlerine karşı Amerikalı eleştirmenlerin takındıkları küçümser edayı görmek beni çok şaşırtmış, adeta incitmişti. Gizli Teşkilat’a verilmesinin daha doğru olacağını düşündüğüm 1960 yılı New York Film Eleştirmenleri En İyi Film Ödülü, William Wyler’in Ben Hur’una gitmişti. Daha çarpıcı […]

François De Fontette – Irkçılık

!rkçılık sözcü� günümüzde öylesine yaygın biçimde kullanılmaktadır ki, gerçekte sözkonusu olanın yeni sözcükler uydurma (neologisme) oldutunu ö�enenler buna şaşacaklardır. Dictionnaire Littre (1863-1877) ırkçılık söz�e yer vermemiştir. !rkçılık sözcügünü “ırkçılann parti ve doktrini”, ırkçı’yı da ”Yahudiler’i ve digerlerini dışiayarak an Alman ırkının simgesi olmak iddiasını taşıyan Alman Nasyonal-Sosya1istleri’ne verilen ad” biçiminı de veren ilk sözlük Larousse […]

Francois Olivier Rousseau – Aşkın Büyüsü

“Kaderin bir cilvesi sonucu önce ben dünyaya geldim. İkimizin içinde, silik kalan hep bendim… BazılarO ilhamın parlak ışıkları içinde, kaynağını ele vermeyen \ inanların kılavuzluğunda, yalnız başlarına ilerlemek f için yaratılmışlardır; bazılarıysa onları izlemek için, yir- ; mi adım geriden ve karanlıkta gizlenerek. “Oldum olası gurur kaynağıydın. Evde olağanüstü bir yerin vardı… Babam, annem, hizmetçiler […]

Francois Michel – Adım Adım Su

Üçte ikisi deniz ve okyanuslarla kaplı olduğundan dünyamız uzaydan bakıldığında mavi bir gezegen olarak görünür. Mars veya Venüs gibi su barındıran başka gezegenler olsa da, su sadece, Dünya üzerinde üç farklı halde bulunur: Katı halinde buz, sıvı halinde su ve gaz halinde su buharı… Bunlar içinde yaşamımız için en önemli olanı, hiç şüphesiz sıvı hali. […]

Franco Maria Ricci – Rus Öyküleri

Dostoyevski’yi, kaçınılmaz biçimde, yine onun yarattığı bir kişilik olarak imgeliyoruz. Yaşantısında sefalet, entrika, mahkumiyet, Sibirya’da hapislik, aşağılanma, alkol, kumar, sara ve, tıpkı diğer insanların yaşamında olduğu gibi, talih ile talihsizlik iç içe; ne ki, onun hakkındaki birincil imgemizi doğrulayan bütün bu gerçekleri hükümsüz kılan tek bir şey var: Bitimsiz ve zengin yazınsal işçiliği. Dostoyevski’nin bildik […]

Francis Scott Key Fitzgerald – Sevecendir Gece

Saturday Evening Post’ta 1929’da yayımlanan “At Your Age (Senin Yaşında) adlı nispeten az bilinen kısa öykü. Caz Çağı’nın sonunda F. Scott Fitzgerald okurlarının bekler oldukları kendine has bütün özellikleri taşır. Geleneksel orta sınıf geçmişinden sıkılan yakışıklı, sempatik bir kahraman; alev gibi parlayan huysuzlukları gençliğin havailiğini temsil eden dizginlenemez bir uçarı kız;1 gösterişli bir arabayla kızı […]

Francis Fukuyama – Guven

yüzyılın önde gelen Hegel yorumcularından Alexander Kojfeve, yüzyılın ortalarında, Hegel’in tarihin sona erdiğini ilan etmekte esas itibarıyla çok haklı olduğu sonucuna vardı ve kendisi gibi düşün * adamlarına, bu noktanın ötesinde yapacak pek fazla bir şey kalmadığına karar verdi. Felsefe çalışmalarını hafta sonlarına sıkıştırarak, o sıralar yeni oluşturulan AET’deki (Avrupa Ekonomik Topluluğu) işine ağırlık verdi […]

Francesc Miralles, Hector Garcia – IKIGAI; Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrı

Bu kitabı yazma fikri, yağmurlu bir gecede yazarlarını ilk kez bir araya getiren Tokyo şehrinin küçük barlarından birinde ortaya çıktı. Birbirimizin çalışmalarını okumuştuk ama Barcelona ile Japonya’nın başkenti arasındaki binlerce kilometre yüzünden tanışamamıştık. Sonra bizi bu projeye götüren ve bir ömür sürecek arkadaşlığımızı başlatan ortak bir tanıdık sayesinde temasa geçtik. Bir yıl sonra bir araya […]

Frances Kazan – Halide

Bu kitap, Halide Edib Adıvar’m çocukluk ve ilk gençlik dönemine ilişkin bir romandır. Halide, ondokuzuncu yüzyılın son yıllarında, Đstanbul’un o dönemde tenha sayılabilecek semtlerinden biri olan Beşiktaş’taki bir konakta, seçkin bir Osmanlı ailesinin üyesi olarak dünyaya geldi. O yıllarda, Amerikalı bir misyoner olan Dr. Patrick’in idare ettiği Đstanbul’daki Amerikan kız kolejinin ilk Türk öğrencisi oldu. […]