Kategori: Genel

Dogu Perincek – Isvicre Davasi

2005 yılında, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Rauf Denktaş’ın başkanlığında oluşturulan Talat Pa şa Komitesi, “Ermeni soykırımı” yalanlarına karşı yurtdışındaki milyonlarca yurttaşımızı seferber ederek Batı başkentlerinde mücadele başlattı. Talat Paşa Komitesi, bu mücadelesine devam ediyor. Bilindiği gibi, “Ermeni soykırımı” iddialarının “emperyalist bir yalan” olduğunu vurgulayan İşçi Partisi Genel Başkanı Sayın Doğu Perinçek, bu açıklamaları nedeniyle İsviçre mahkemelerinde […]

Dogu Perincek – Atatürk, Din ve Laiklik Üzerine

Bu kitap, Mustafa Kemal Atatürk’ün din ve laiklik üzerine söylediklerini ve yazdıklarını içeriyor. Bütün eserleri bu açıdan incelendi. Yayımlanmamış el yazılarına da ulaşıldı. Bu nedenle derlemenin eksiksize yakın olduğu söylenebilir. Dikkatimizden kaçan bilgiler varsa, okuyucularımızın bizi uyarmalarını diliyoruz. Atatürk’ün din ve laiklik üzerine görüşlerini konuya göre değil, fakat tarih sırasına göre derledik. Böylece zamanın akışı […]

Dogan Ozlem – Hermeneutik ve Siir

Aristoteles edebiyatın özünün ne olduğu sorusunu yanıtlamak için onun amacına ve yarattığı etkiye bakmak gerektiğini bildirir ve bunu tragedya örneğinde göstermek ister. O, en üstün edebi tür saydığı ve şiir ile tiyatronun buluştuğu tür olarak gördüğü tragedyada amacın korku ve acıma duygularını uyandırmak yoluyla ruhu tutkulardan arındırmak, katharsis olduğunu belirtir. Ona göre (en gelişmiş örneği […]

Dogan Hasol – Mimarlar Dik Durur!

İnsanları mutlu edecek türden yaşanabilir çevreler yaratma mesleği ve sanatı “mimarlık” çok keyifli fakat o kadar da zor ve ciddi bir iştir. Mimarlıkta, öğrencilikten başlayıp yaşam boyu süren bir yarış söz konusudur. Mimar, yaşam boyu, başkalarıyla olmasa bile kendisiyle sürekli bir yarış içinde olur. Sürekli olarak tasarlamak, daha iyisini tasarlamak ve yapmak… Ürününü, mimar tek […]

Dionysios Byzantios – Boğaziçi’nde Bir Gezinti

İstanbul Boğazı, tarihi, kültürü ve güzellikleri ile dünyada bir eşi ve benzeri olmayan özelliklere sahiptir.1 İstanbul Boğazı, prehistorik dönemlerden itibaren Avrupa’ dan Anadolu’ya göç eden çeşitli kavimler için bir geçit teşkil etmiş, bu bağlamda en erken dönemlerden itibaren Asya ile Avrupa arasında bir köprü vazifesi görmüştür. Fransız seyyah Gyllius’a göre, İstanbul Boğazı, “Byzantion’un kurucusu Byzas’tan […]

Dion Fortune – Saglikli Okultizm

Sağlıklı Okültizm kitabında esas adı Violet Firth olan Dion Fortune, tüm yönleriyle bir yol ve yordam olarak modern okültizmi kısa ve öz bir şekilde ortaya çıkarmaya çalışmıştır. Türkiye’de az bilinen, daha çok batıda yaygın olan böyle bir konuda, eserde geçen birçok terimi okura açıklama gereği vardır. Okültizmi tanıtma ve genel hatlarını ortaya çıkarma amacıyla Türkçede […]

Dion Fortune – Kabala

Okultizmin çok az öğrencisi kendi geleneklerinin fışkırdığı pınar hakkında doğru dürüst bir şeyler bilir. Çoğu, bir Batı Tradisyonu olduğunu bile bilmez. Akademisyenler, hem kadim hem modern inisiyelerin ardına gizlendikleri kasıtlı perdeler ve engeller karşısında şaşkına düşüp literatürün bize kadar ulaşmış olan birkaç parçasının ortaçağ kalpazanlığı olduğu sonucuna varıyor. İnisiyelerin elinden çıkmasına asla izin verilmeyen metinlerle […]

Dion Fortune – Ask ve Evliligin Ezoterik Felse

Asıl adı Violet Mary Firth olan okültist [1] ve yazar, Dion Fortune, 6 Aralık 1890’da İngiltere’de doğdu ve 8 Ocak 1946’da vefat etti. Takma adı, aile sloganı olan “Deo, non fortuna” (Latince: “tesâdüf değil, Tanrı tarafından”) sözünden gelmektedir. Soyadından anlaşılacağı gibi, ailesi savaşta İngiliz silah sanayisine çelik sağlayan Firth Steel’in sahipleriydi. Aralarında okült [2] romanların […]

Ferhan Ercan – Dinsel Siddet

Bu araştırmada temel amaç; dünya genelinde din adına uygulanmakta olan dinsel terörün nedenlerini ve kaynaklarını belirlemektir. İnanç sistemlerinin karşılaştırılması ya da herhangi bir inanç sisteminin test edilmesi gibi bir amaç güdülmemektedir. Aynı şekilde dinlerin gerekli olup olmadığı gibi bir tartışma içine girilmemiştir. Olabildiğince dinlerin ortaya çıktığı ortamlardaki toplum yapıları irdelenmeğe çalışılmıştır. Görülen o ki; tüm […]

Dimitır Dimov – Tütün 2.cilt

Bahar yağmurlarıyla birlikte Almanlar Bulgaristan’a girdi. Sofya sokaklarından gürültüyle geçen motorlu birlikler güneye gitmekteydi. Toplar ve makineli tüfeklerle silahlandırılmış zırhlı araçlar, yağmurla pırıl pırıl yıkanmış demir grisi gövdeleriyle, sabah sisleri arasından birbiri ardından ortaya çıkıyordu. Birliklerin, eski barbarlık çağlarından kalm a ölü kafası, geyik, kaçak tavşan, kanatlarını germiş kartal gibi simgeleri, egzoz borularından çıkan mavimsi […]

Dimitır Dimov – Tütün 1.cilt

Dimitır Dim ov’un Tütün romanının bu dokuzuncu basımı hazırlanırken otuz yıl gerilere uzanıverdim. O günlerden bu yana Alman ve Avusturya edebiyatından otuzun üstünde roman çevirim kitap biçiminde çıktı. Çevireceğim romanları rastgele değil, hep belirli bir açıdan değerlendirdim. Çevireceğim yazarla kendi yazar ve düşünürlüğüm arasında, yakınlaşmalar ve benimsemeler arandım. Bu arada ikinci dilden çeviriler de yaptım […]

Didem Tanridagli – Kara Film (Film Noir)

Bogart’ın Malta Şahini’ndeki duruşuyla, Hitchcok’un haksız yere suçlanıp kanundan kaçan kahramanlarını ya da Lynch’in her biri birbirinden eciş bücüş karakterlerini karşılaştırmaya çalıştığınızda, çok da ortak nokta bulamayabilirsiniz.. Kara filmin özü, yüzeyde görünenden çok, izledikçe duyularınızı saran o film noir bulutundadır aslında. Yoksa yalnızca imgelere bakıp gereğinden az filmi kara film dosyasının içine tıkabileceğiniz gibi; sırf […]

Didem Madak – Grapon Kağıtları

Işıl çocuktu o zaman, ben de öyle Mevsim kesin yazdı, karpuzdan feneriyle Hani her çocuğu başka bir çocuğa Yaklaştıran bir şarkı vardır ya Kıyıya yanaşan bir gemi gibi. O akşam ay Işıl’a sığışmıştı, Işıl çocukluğuna, Çocukluğumuz mor bir zambağa Hani her çocuk zaman zaman Kendini mor bir zambağın içinde düşler ya Sonra iki çocuk birbirine […]

Didem Madak – Ah’lar Ağacı

Bir ilaç içsem bari diye düşündüm, Biraz kolonya sürünsem, Ferahlasam, pencereyi açsam. Şöyle bir şey yazdım sonra: Yağmur, çamurlu bir elbise dikiyor şehre Sıkılıyoruz hepimiz bu çamurlu giysinin içinde. Berbattı, Bir şiire böyle başlanmazdı. İç ses, diye söylendim, Ardından Yıldırım Gürses … Aptal aptal güldüm bir de buna. Ayşecik vazoyu kırıyor Ve “tamir et bakalım” […]