Kategori: Genel

Abdulhakim Yuce – Kalb Hayati

el-Muhâsibî’nin tam adı, Ebu Abdullah Haris b. Esed el-Basrî’dir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte kaynaklar, 165/781 tarihinde Basra’da dünyaya geldiğini kaydetmişlerdir. 1 Çocukluğunu Basra’da geçiren el-Muhâsibî, ortamın fikrî ve kültürel birikiminden bir süre yararlandıktan sonra, devrin en önemli ilim merkezi olan Bağdat’a göçmüştür. Zengin bir ailenin çocuğu olduğunu, babasının bıraktığı külliyetli mirası, babasının kaderî […]

Abdulhakim Yuce – Efendimiz’in Bir Gunu

Normal bir ömür yaşamış her hangi bir insanın hayatından yirmi dört saatlik kısa bir dilimi, yani ‘bir gün’ü anlatmak, o kişiyi tanıtma adına ciddi yetersizlikler taşır. Zira yaşanan günlerin hemen hiçbiri diğeriyle aynı değildir. Hele o kişi Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) gibi, – gökler ötesi âlemle sürekli irtibat hâlinde, – manen sürekli yükselen, – […]

Abbas Sayar – Yılkı Atı

Çiftin tutağına olanca gücüyle çöktü: -Dooovaah, diye bağırdı. Dovaah domuzun öküzleri… Avaraya vereceğimi anladınız da keyfinizden asılırsınız boyunduruğa… Elindeki övendereyi toprağa sapladı. Öküzlerin önüne geçti, boyunduruk kayışını çözdü. Öküzler, boyundurukla köye doğru yürüdüler. Üssüğün oğlu, gökyüzüne kırpık gözlerle baktı. Sonra boşluğa doğru söylenmeye başladı: -Duyduk, rüzgâr efendi duyduk. Kış geliyor diyorsun. Hoşgeldi, sefalar getirdi. Gökten […]

A. Vahap Kaya – Kadin Tuzaktir

“O yalnız kalmamalı” diye düşünmüş Maheo. “Ona kendimden bir şey vereyim de böylelikle onun yanında olduğumu ve kendisini sevdiğimi bilsin.” Maheo’nun eli sağ tarafına uzanmış ve bir kaburga kemiği çıkarmış. Kemiğin üzerine nefes vererek Toprağın bağrına yavaşça yatırmış. Kemik canlanmış, kımıldamış, dikilmiş ve yürümüş, yaratılan ilk adam olmuş. “Bir zamanlar benim, boşlukla yapayalnız olduğum gibi, […]

A. Süheyl Ünver – İbni Sina Hayatı ve Eserleri Hakkında Çalışmalar

Büyük İslâm Hekim ve Filozofu İbni Sinâ hakkında ilk şahsî etüdümüz Fakültemizin tedavî Kliniği ve Farmakodinami Enstitüsü Ağrejeliğimiz zamanındadır. «İbni Sina» ismiyle Tedavi Kliniği ve Lâboratuvar mecmuasında No. 4/1931 de neşrolundu ve bunu İbni Sinâ hakkındaki araştırmalarımız takib etti. 1933 de Üniversite inkılâbından sonra kurduğumuz Tıp Tarini Enstitüsünde araştırmalarımız daha esaslı? program içine girdi ve […]

A. S. Byatt – Oyun

“Yine bekleriz” dedi Julia. Merdivenlerin başında onları durdurup gülümseyerek üsteledi. “Çok seviniriz. Mutlaka gelin.” Kapının önünde bir arada duruyorlardı. Dışarıdaki soğuğa karşı kaldırdıkları yakalarının üstünde yuvarlak yüzleri solgundu. “Söz mü?’ dedi Julia. Söz verdiler ve döne döne merdivenlerden inmeye başladılar. Julia trabzandan eğilip gözlerinde sevecen bir bakışla onların esmer başlarını üç kat boyunca izledi; ayak […]

A. R. Moore – Robot X-81

Bütün evren, insanların uzay olarak nitelendirdikleri sonsuzluk denizinde yüzüyordu. Bu uzay denizinde, güneş sarı bir portakalı, gezegenler üzüm tanelerini ve uzaklardaki yıldız salkımları, dikkatsizce boşluğa serpiştirilmiş parlak elmas taşlarını andırıyordu. İşte gemi bu sonsuzluk içinden çıktı. Bir saniye önce, en yakın yıldızlara kadar uzanan gökyüzü bomboştu. Jed Ambro, Robot X – 81’in Pluto üzerindeki bir […]

A. P. Martinich – Thomas Hobbes

Her düşünsel biyografinin yapısı, kronolojik düzen ile konu düzeni arasındaki uzlaşmadan meydana gelir. Ben konuya nazaran kronolojik düzene öncelik tanımayı tercih ettim. Bunun sonucunda aynı konu, örneğin Hobbes’un siyaset felsefesi ve bilimsel görüşleri, kimi zaman birkaç yerde ele alındı. Amacım okurlara zaman duygusu vermekti; kimi zaman felsefeciler, hatta tarihçiler bunu ihmal ediyor gibiler. Hobbes’un belli […]

A. Meutes, J. Bossert – Gündelik Yaşamda Zen

Zen’i deneyimlediğim ilk haftasonunda öğretmenimin bana söylediği işte buydu. Üniversitede Çin dili öğrenimi görürken Çin kültür ve dinleriyle ilgilendiğim sırada Ch’an (Japoncada Zen) ile de karşılaşmıştım elbette. Uygulamaya ise o haftasonu eve döndüğümde başladım: Otururken otur. Oturma çalışması yaptım, bir çocuk gibi doğalca oturma. Yıllar boyunca içime işlemiş olan acılar dağılıp gitti bedenimden. Yürürken yürü. […]

A. Mahfi Egilmez – Kuresel Finans Krizi

Küresel sistemde, 1997 yılında Asya’da yaşanan krizden sonra bir çıkış ivmesi başlamıştı. Her ne kadar ardından Rusya, Türkiye ve diğer bazı ülkeler krize girip çıksa da bunlar küresel bir krize dönüşmeden geçiştirilmişti. Küresel sistemdeki bu çıkış eğilimi 2006 yılının mayıs ayına kadar sürdü. 2006 yılının mayıs ayında çıkan ilk dalgalanmadan sonra dalgalanmaların ardı arkası kesilmedi […]

A. M. Celal Sengor – Aptali Tanimak

Bilim adamı ve yükseköğretimde bir eğitimci olarak üzerime düşen en önemli görevlerden biri, bilim ürettiğini iddia eden ve bilim üretmesi beklenen kişilerin zekâdüzeyleri hakkında ϐikir edinmektir. Sanılanın tersine, bilim dünyasında yapılan çalışmalar hakkında verilen kararlar her zaman yalnızca teker teker çalışmalara dayanarak değil, sık sık onları üreten kişinin kapasitesi hakkındaki genel kanıya da dayanır. Bazen […]

A. Kadir Özer – İletişim Sizlik Becerisi

Kızgınlıklarımızın, kaygılarımızın, sevinçlerimizin, alınganlıklarımızın, mutsuzluklarımızın, suçlu hissedişlerimizin, sıkkınlıklarınıız:tn, yılgınhklarımızın, çaresizliklerimizin, hıncımızın, intikam . duygularımızın, çökkünlüklerimizin ve daha nice duygunun nedenleri nelerdir? Niçin yaşarız bunca duyguyu? Nasıl oluşur bu duygular? Duygu ve dü§üncelerin karşılıklı gidiş gelişi olan iletişim sürecini anlayabilmek, bu soruların aydınlanmasına bağlıdır. • Psikoloji, insan davranışlarını anlamayı, açıklaınayı ve değiştirmeyi kendine amaç edinmiş bir […]

A. Kadir – Mutlu Olmak Varken

Bu kitapta, daha önce yayımlanmış olan üç kitabımdaki (Tebliğ, Hoş Geldin Halil İbrahim, Dört Pencere’deki) şiirler ile, şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamış kırk beş şiir var. Yani hepsi yüz on üç şiir. Benim ilk gözağrım, ilk şiir kitabım Tebliğ’dir. Onun yüzünden başıma gelmedik kalmadı. Ama çok severim onu, belki bu yüzden çok severim. Bana hem […]

A. Kadir – Bugünün Diliyle Hayyam

Bir sabah Hüseyin Karakan geldi bizim eve. Bugüne dek yayımlanmış yayımlanmamış bütün şiir diliyle Hayyam çevirilerinden seçme bir antoloji hazırlamaktaymış. Ben de birkaç yıl önce Hayyam’dan bir dörtlük çevirmiştim. Bir kitabıma da koymuştum onu. O şiirden bahsetti Karakan, senin bir o var, beş altı tane daha koymak isterim, bana onbeş güne kadar yap, dedi. O […]