O kasım günü, Postacı Erkan masanın başına geçmiş, imza karşılığında verilmesi gereken zarfları kaydediyordu. Az sonra dışarı çıkacak, yine kapı kapı dolaşacaktı. Hayırlısıyla emekli olsun, evden dışarı adımını atmayacaktı. Aslında Postacı Erkan, gün boyu taban tepmekten yorulmuyordu. Onu yoran, güzelim işinin teknolojiye yenik düşmesiydi. Fakslar, cep te- lefonları, elektronik postalar derken, işi anlamını yitirmişti. Artık, […]
Kategori: Genel
Zeki Tez – Ilac ve Parfumun Sihirli Dunyası
Bilinen en eski tıbbî bitkiler listesi, Shen-Nung’un (İÖ 2700’ler) Ben Cao Jing (Şifalı Bitkiler Kitabı) adlı eseri olup olasılıkla çok daha eski sözel gelenekten derlenmiş bir Çin tıbbî bitkiler metnidir. Sümerlerde hayvansal (süt, yılan derisi, kaplumbağa kabuğu vb.), bitkisel (çin tarçını, mersin ağacı, şeytantersi otu, nane, çeşitli ağaçların kök, dal ve kabukları vb.) ve mineral […]
Zeki Sarıhan – Mehmet Akif
Felsefeci ve eğitimci Mehmet Emin Erişirgil, 1 956’da basılan Mehmet Akiflislamcı Bir Şairin Romanı adlı kitabının önsözünde Akif hakkında bir kitap yazmayı düşündüğünde, bazı dostların “A birader buldun buldun da bu softayı mı buldun?” der gibi tuhaf tuhaf yüzüne baktıklarını anlatır. Erişirgil, çok haklı olarak, birbirine hiç benzemeyen Tevfik Fikret, Prens Sabahattin, Ziya Gökalp, Mehmet […]
Zeki Kayhan Coskun – Meger Annem Hakliymis
Zeki Kanmaz – Gereksiz Bilgiler Rehberi
Vücudumuz üzerindeki tüyler, küçük birer kasla deri altına bağlıdır. Duygusal stres, üşüme hissi ya da deride rahatsızlık durumlarında bu kasların refleks olarak kasılması, tüylerin ‘diken diken olmasına’ neden olur. Özellikle soğuk koşullarda tüylerin diken diken olması, söz konusu kasların kasılması nedeniyle ortaya çıkan ısı enerjisinin, vücudu çok az da olsa ısıtmasını sağlar. Diğer durumlardaysa, sıklıkla […]
Zeki Kanmaz – Bunlari Biliyor Muydunuz
Gerinmede, gevşeme amacıyla kollar yukarı kaldırılır, baş ve gövde arkaya eğilir, bacaklar gergin hale getirilir, aynı zamanda üst üste esnenir. Gerinme özellikle uykudan kalkıldığı zaman, bazen de sinirler yorulduğunda görülür. ‘Gerim gerim gerinmek’ rahatlık, mutluluk ve övünç duymak anlamında bir deyim olarak da kullanılır. Kaslarımız ‘aktin’ ve ‘miyosin’ denilen kimyasal moleküllerden yapılmış, iç içe geçmiş […]
Zehra İpşiroğlu – Düşünmeyi Öğrenme ve Öğretme
Geçen yıl Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde İsviçre yazını üzerine yapılan bir sempozyum dolayısıyla İzmir’e gitmiştim. Ege Üniversitesi Almanca Bölümü son sınıf öğrencileriyle yaptığım bir söyleşi sırasında, öğrencilerden biri üniversiteyi bitirdikten sonra, büyük bir olasılıkla özel bir şirkette ithalat ihracat işinde çalışmak istediğini anlattı. Dilediği gibi bir iş bulamazsa, babasından kalma az bir seı·mayesi vardı, bir […]
Zecharia Sitchin – 12. Gezegen
Anavatan Mu’dan ve sonraları da Atlantis’ten göçler ile oluşan kolonilerle birlikte yeryüzünde çeşitli kültür odakları kurulmuştur. Bunların başlıcaları Mezopotamya, Mısır ve Hint uygarlıklarıdır. Bu kültürlerin ortak özellikleri, özellikle de varlık ve evren hakkında paylaştıkları ortak bilgiler pek çoktur. Bu bilgiler öylesine derindir ki, günümüz bilim adamlarının hâlâ bu eski evren bilimini teyit eder durumda olması […]
Zecharia Sitchin – Enki’nin Kayıp Kitabı
445.000 yıl kadar önce başka bir gezegenin astronotları altın aramak amacıyla Dünya’ya geldiler. Dünya’nın denizlerinden birine iniş yapıp kıyıya çıktılar ve Eridu’yu, ”Uzaklardaki Yuva” yı kurdular. Zaman içinde, bu ilk yerleşim bir uçuş kontrol merkezi, bir uzay limanı, madencilik operasyonları ve hatta Mars’ta kurulan bir ara istasyon birlikte tam bir Dünya Misyonuna dönüştü. İş gücü […]
Zbigniew Brzezinski – Buyuk Satranc Tahtasi
Avrasya yaklaşık olarak beş yüz yıl önce, kıtaların siyasi olarak etkileşimde bulunmaya başlamasıyla birlikte, dünya iktidarının merkezi olmuştur. Avrasya’da yaşayan insanlar, farklı biçimlerde, farklı zamanlarda -her ne kadar bu çoğunlukla Batı Avrupa bölgesinden de olsadünyanın diğer bölgelerine nüfuz etmiş ve egemen olmuş, bu süreçte bu özel konuma erişen Avrasya devletlerinden her biri, dünyanın baş iktidarı […]
Zbigniew Brzezinski – Amerika Ve Dünya
Zaza Yurtsever – Egoist Beyin ve Kilo
Bazışeyleri yaşamadan anlamak zordur diye düşünenlerdenim. Örneğin, lezzetli bir yemeğisadece tadına vararak yeriz, bazen de tadını bile fark etmeden sadece yeriz. Ama bir gün o yemeği (ya da benzerini) kendimiz yaparsak, ondan sonra masamıza gelen yemekleri yapanın emeğine saygı duyarak yeriz. En azından böyle olmalı. Başka örnekler vermek gerekirse, annelerimizin kıymetini anne olunca, babamızdan aldığımız […]
Zafer Toprak – Türkiye’de Popülizm 1908-1923
II. Meşrutiyet, altı yüz yıllık bir imparatorluğun çöküş öyküleriyle bunalıma sokulduğu bir dönemde yeni bir yapılanma sürecinin habercisiydi. Bir anlamda Osmanlı’ya özgü “aydınlanma” çağıydı. 19. yüzyıl pozitivizmi ve III. Cumhuriyet Fransız toplumsal düşüncesi, başta Paris’e sığınmış Jön Türkler olmak üzere, Osmanlı aydınını derinden etkilemişti. Diğer bir deyişle Osmanlı Devleti’nin çağdaşlaşma modeli büyük ölçüde Fransız örneğinden […]
Zafer Özden – Film Eleştirisi
Neden film eleştirisine ihtiyaç vardır? Film eleştirisi alanında can alıcı bir önem taşıyan bu sorunun cevabı, eleştiri sözcüğünün olumsuz çağrışımları ve film sanat\·ılarını ıı film eleştirisi kurumuna yönelik duyguları da hesaba katılarak düşünüldüğünde, daha da önem kazanmaktadır. Film eleşti risine duyulan i htiyaç konusunda birçok düşünce ileri sürülebi lir. Ama temel olarak akla gelebilecek ilk […]
Yvonne Duplessis – Gerçeküstücülük
Gerçeküstücülük, çoğu zaman bir aydın züppeliği, zihnin bir sainklığı ya da insanları şaşırtma sapıantısı içindeki ki’mi sanatçıların bir şakası olarak görülmüştür. Önyargılar döngüsünün dışına taşan bu yenilikçileri, zihinsel serüvenleri içinde izlemeye çalışmaktansa onlara saldırmak yeğlendiği sürece işler daha bir kolaylaşıyordu! Oysa Gerçeküstücüler yazındışı amaçlar peşindedir, çünkü insanı, aşırı yararcı bir uygarlığın getirdiği zorlamalardan arındırmaktan başka […]
Yves Bonnefoy – Olasılık Dışındaki
Nice felsefe ölüm konusuna açıklık getirmek istemiştir ama bir tek felsefe tanımıyorum ki mezarları ele almış olsun. Varlığı sorgulayıp da taşı pek az sorgulayan zihin, bu taşlara sırt çevirerek onları ikinci bir kez unutuşa terk etmiştir. Oysa Mısır’ dan Ravenna’ya ve bizlere dek büyük ölçüde kesintisiz süregelen bir gömme ilkesi vardır insanlarda. Koca uygarlıklarda bir […]