Kategori: Genel

Wayne C. Booth – Kurmacanın Retoriği

Hikaye anlatıcısının en bariz yapay araçlarından biri, aksiyonun yüzeyinin altına inerek karakterin zihni ve kalbi konusunda güvenilir bir bakış açısı elde etmektir. Doğal yoldan hikaye anlatmaya dair fikirlerimiz ne olursa olsun, mahut gerçek hayatta hiç kimsenin bilemeyeceği bir şeyi yazar bize anlattığında yapaylığı görmemek mümkün değildir. Hayatta sadece kendimizi tamamen güvenilir içsel işaretler sayesinde biliriz […]

Washington Irving – Uykulu Kuytu Soylencesi

Hudson Nehri, Hollandalı eski denizcilerin Tappan Zee adını verdikleri bir yerde genişleyip yayılarak uçsuz bucaksız akar. Burada, denizciler yelkenlerini her vakit ihtiyatla indirir ve Aziz Nicholas’a onları himaye etmesi için yakarır. Doğu kıyılarını girintili çıkıntılı bir biçimde çevreleyen bu geniş koylardan birinin bağrında kimilerinin Greensburgh adını verdiği, ancak çoğunlukla Tarry Town olarak bilinen bir pazar […]

Walter Von Schoen – Gelibolu Cehennemi

Çanakkale ve İstanbul Boğazları, Avrupa’yı Asya kıtasından ayırır. Bu Boğazlarla deniz yolu Karadeniz’den Akdeniz’e gitmekte ve Avrupa’dan Ön Asya’ya uzanan kara yoluyla kesişmektedir. Şimdiye kadar kavimler tarihinde hemen hemen hiçbir zaman bu küçücük bölge bu kadar büyük bir rol oynamamış -dünyanın en mühim ulaşım yollarından olan Boğazlar- bu kadar hararetle arzulanmamış ve tartışılmamıştır. Kazılarda ortaya […]

Walter Sinnott-Armstrong – Tanrısız Ahlak

Kitabın başlığı ne anlama geliyor? İlk sözcüğün üstü niye çizili? Çünkü bu kitabın hedefi, gerçekte Tanrısız ahlak konusunda bir sorun olmadığını göstermektir. Sadece yalın ahlak vardır. Bu nokta tartışmaya açık olmamalı; fakat öyle. Teistler esasen, hangi nedenle olursa olsun, ahlakın dine bağlı olduğuna inandıkları için teisttirler. Bazıları ahlakı dinden ayırmazlar bile. Kitab-ı Mukaddes sadakati sevgiden […]

Walter Ruben – Eski Metinlere Gore Budizm

İ.Ö. 6 yy. Hindistan’da Vedaların sorgulandığı, arayış ve çıkışların olduğu dönemdir. Bu arayışı yapanlardan birisi de Siddharta Gautama’ydı. Söylenceye göre Siddharta (Buda) insan olarak doğmadan önce gökyüzündeki Tuşuta cennetinde yaşamaktaymış. Kendisine gelen bir esinle yeryüzünde doğmak zorunda olduğunu anlamış. Şimdiki Nepal sınırları içerisinde kalan Himalaya eteklerindeki Lumbini bölgesinin Kapilavatsu kentinde doğmuş (1) Babası Suddhodha Şakya […]

Walter Murch – Göz Kırparken

G enellikle nesneler uç durumlarındayken normal durumları hakkında daha fazla şey öğreniriz: Buz ve buhar bize suyun doğası hakkında suyun kendi başına verebileceğinden daha fazla bilgi verir. Yapılmaya değer olan her film biricik olsa da film yapım şartları o kadar değişkendir ki “normal” hakkında konuşmak yanıltıcı olur. Kıyamet her açıdan -program, bütçe, sanatsal tutku, teknik […]

Walter Mosley – Mavi Elbiseli Seytan

Joppy’nin barına beyaz bir adamın girdiğini görünce şaşırdım. Nedeni salt beyaz olması değildi; hafif grimsi, beyaz bir takım giysiyle aynı renk bir gömlek giymiş, hasırdan yapılma, Panama şapka takmıştı, ayağında parlak, bembeyaz, ipek çoraplar ve kemik rengi ayakkabılar vardı. Hafif çilli, düzgün teni soluktu. Çilek sarışını saçlarının bir tutamı şapkasının şeridinden kurtulmuştu. Geniş gövdesiyle kapladığı […]

Walter Langer – Seçilmiş Diktatör Adof Hitler’in Psikanalizi

Rhineland’ın yeniden işgali sırasında Hitler, davranışına yön veren etkiyi çarpıcı bir benzetme kullanarak şöyle açıklamıştı: “Ben, inandığım yolda, bir uyurgezerin hassasiyeti ve emniyetiyle yürürüm.” Uluslararası bir bunalım yaşamakta olan altmış yedi milyon nüfuslu bir halkın tartışmasız lideri, daha o zaman bile, ortaya koyduğu bu sıradışı söylemle dünyayı sarsmıştı. Hitler’in bunu yapmaktaki amacı, izlediği yolun akla […]

Walter Isaacson – Steve Jobs

Bu Kitap Nasıl Yazıldı? 2004 yazının başında Steve Jobs beni aradı. Yıllardır uzaktan arkadaştık, arada sırada samimiyetimiz artıyordu, özellikle de o Time dergisinin kapağında veya CNN’de, çalıştığım yerlerde haber yapıldığını görmek istediği yeni bir ürünü piyasaya sürerken. Ama artık o iki yerde de çalışmadığımdan, ondan pek haber almıyordum. Geçenlerde katıldığım Aspen Enstitüsü’nden biraz bahsettik ve […]

Walter Isaacson – Benjamin Franklin

F ranklin’in Philadelphia’ya ayak basışı, otobiyografik literatürün en bilinen sahnelerinden biridir: Mütevazı görünümüne karşın küstah tavırlı, pejmürde kılıklı, 17 yaşındaki kaçak tekneden iner ve Market Sokağı’nda amaçsızca dolaşırken üç kabarmış çörek alır. Ama bir dakika. Dahası var. Üstteki katmanı kaldırınca onu, bir İngiliz kır evinde oturmuş, bu sahneyi, bir kraliyet valisi olan aristokrasi özentili oğluna, […]

Walter Burkert – İlkçağ Gizem Tapıları

Gizemler sözcugu, gizliliğin büyüsünü, ürpertici ve heyecan verici açınlamaların vaadini taşır. Fazlaca tanışıklığı olmayanlarda bile gizemler sözcüğü, orgy kavramını çağrıştıracaktır. Ne var ki bu kitapta bu türden açınlamalar yer almıyor; aksine amaçlanan, uzun zaman önce sönmüş din biçimleriyle ilgili dağınık ve çoğu zaman hayal kırıcı nitelikteki kanıtların yöntemsel bir yorumunu yapmaktır. “İlkçağ sonlarının gizem dinleri” […]

Walter Benjamin – Son Bakista Ask

Benjamin yazılarını iki savaş arasında yazdı. Tam iki savaş arasında: İlk önemli yazısı “Zwei Gedichte von Friedrich Hölderlin” (Friedrich Hölderlin’den İki Şiir)1 1914-15 kışında, I. Dünya Savaşı başladıktan hemen sonra; son yazısı “Über den Begriff der Geschichte” (Tarih Kavramı Üzerine)2 II. Dünya Savaşı sırasında yazılmıştı. İlki I. Dünya Savaşı başladıktan bir hafta sonra on dokuz […]

Walter Benjamin – Pasajlar

Walter Benjamin’in Pasajlar (Passagenwerk) adlı başyapıtı için kanımca en doğru nitelendirmelerden birini, Benjamin’in tüm eserlerini basıma hazırlayan Rolf Tiedemann, şu sözlerle yapmıştır: “Kimi kitaplar vardır, daha kitap niteliğiyle bir varlık kazanmazdan önce bir yazgıya sahip olurlar: Benjamin’in tamamlanamadan kalmış Pasajlar’ı için de durum böyledir…” Gerçek şu ki, Benjamin’in yaşamının önemli bir bölümü boyunca üzerinde çok […]

Walter Benjamin – Moskova Günlüğü

BENJAMINTN Moskova Günlüğünde, tam kaynaşmadan birbirine dolanan üç öykü çizgisi seçilir. Biri, Letonyalı Bolşevik tiyatrocu Asja Lacis’e aşkıyla ilgilidir. İkincisi, Benjamin’in kendi siyasal bağlanma serüveninin öyküsüdür. Üçüncüsündeyse devrim sonrası Moskova belirir. Benjamin, 1924’te, Alman yas oyununu konu alan tezini yazmak için gittiği Capri adasında tanışmıştır Asja Lacis’le. Birkaç ay sonra yazdığı bir mektupta da adını […]

Walter Benjamin – Estetize Edilmiş Yaşam

Çağımızın önde gelen düşünürlerinden Walter Benjamin 1892 yılında Berlin’de doğmuştur. 26 Eylül 1940’da Fransa-İspanya sınırında, kırk sekiz yaşında intihar etmiştir. Hitler’in iktidara gelişinden önceki son on yıllık dönemde Almanya’da sanat ve edebiyat dergilerinde, gazetelerin sanat sayfalarında yazıları çıkan, bilinen, fakat fazla ünlü olmayan bir yazardı. Öldüğü günlerde Fransa düşmüş; İngiltere’ye Alman saldırısı başlamıştı. Hitler-Stalin paktı […]