”Bayan King, ” diye seslendi sekreter. “Bay West şimdi sizinle görüşecek.” Ayağa kalktım ve belki de yirmi beşinci kez ne yaptığımı sorgulayarak girmek için şehrin öteki yanından geldiğim o ofisin kapısını açmaya gittim. Kapının diğer tarafında en karanlık fantezim vardı ve içeri girerek onu gerçek kılacaktım. Kapı açılırken ellerimin titrememiş olmasından gurur duyarak içeri girdim. […]
Kategori: Genel
Tansı Şenyapılı – Barakadan Gecekonduya- Ankarada Kentsel Mekanın Dönüşümü (1923-1960)
1923’te Cumhuriyet ilan edildiğinde, Ankara kenti kale eteklerinden başlayıp batıda bugünkü Atatürk Bulvarı, güneyde ise tren yoluna dek uzanarak yaklaşık 140 hektarlık bir yerleşme alanını kapsıyordu. Kentin bu yıllarını 1926 tarihli, 1/4.000 ölçekli haritadan okumak olanaklıdır (Bkz. Şekil 1). Bu haritanın 1921 yılında kente gelen askeri haritacıların çizdiği haritaya yapılan eklemelerle elde edildiği varsayılmaktadır. Şekil […]
Tanıl Bora, Kemal Can – Devlet Ocak Dergah – 12 Eylül’den 1990’lara Ülkücü Hareket
Tanıl Bora ve Kemal Çan’ın örnek bir araştırına ve inceleme ürünü olan bu kitapta, 12 Eylül darbesi ile dağılan, dağıtılan MHP eksenindeki hareketin 1980’li yıllarda içinden geçtiği muhasebe süreci ve MÇP adıyla yeniden inşası anlatılıyor. İçerdiği zengin malzeme ile bu çalışma ilkin okuru MHPMÇP çizgisindeki hareketin kendi özel düşünüş ve davranış dünyasında yaşadığı ciddiye alınması […]
Tanıl Bora – Taşraya Bakmak
T am on yıl önce, Zeki Coşkun’un ôtehi Sivas’ımn girişinde, Memleket Kitapları dizisine başlarken neler düşündüğümüzü aktaran bir Sunuş yayımlamıştık. O metni uzunca alıntılayacağım. Hem, onuncu yılında onuncu kitaba ulaşan dizinin bir nevi manifestosunu hatırlatmak için … Hem de elinizdeki derleme bir bakıma, bu ‘manifesto’nun ruhunun üflendiği bir kitap olduğu için! 8 Memleket Kitaplan dizisinde, […]
Taner Timur – Sürüden Ayrılanlar
Bu kitabımda 1980 ve 90’lı yıllarda yazmış olduğum bazı makaleleri bir araya getiriyorum. Beni bu yayma sevk eden temel etken, ilk bakışta birbiriyle ilgisizmiş gibi görünen bu yazıların bazı ortak temalar ya da duyarlılıklar etrafında toplanabileceği konusundaki inancım oldu. Son yıllarda ulusal kimlik sorunumuzla ilgili tartışmalar düşünce hayatımızda önemli bir yer işgal ediyor. Bu konu, […]
Tamer Sahin – Hacker’in Akli
1981 doğumlu Tamer Şahin, ilk olarak 1999 yılında Türkiye’nin en büyük internet servis sağlayıcısı Superonline bilgisayar sistemlerine girdiği suçlamasıyla karşılaştı. Bunun sonucunda Türkiye Cumhuriyeti’nin, yargılanarak ceza alan ilk hacker’ı olarak literatürdeki yerini aldı. Hukuk fakültesi kitaplarında ve derslerde işlenen olay sonrası verilen 1 yıl 8 ay hapis cezası, infaz edilmeden ertelendi. 2001 yılı sonlarında Türkiye’nin […]
Tamer Korkmaz – Amerikan Iktidarinin Sonu
Tamer Korkmaz’la yapılmış nehir söyleşiden oluşan elinizdeki kitap, Türkiye’nin bir imparatorluk bakiyesi olarak iç ve dış siyaset alanlarının uzun yıllar boyunca nasıl kuşatıldığını ve Ankara’nın bir yıldır bu kuşatmayı içten içe nasıl kırmakta olduğunun çarpıcı macerasını hikâye ediyor. Bunu elbette bir “hikâye” olarak okumayacağınızdan emin bir şekilde diyebilirim ki, Korkmaz, en başta gazeteciliği, o olağanüstü […]
Talip Apaydın – Sarı Traktör
Arif, sap arabasının üstünde arkaya iyice yaslanmış. kasketini gözlerinin üstüne indirmiş. uyukluyordu. Atların dizginlerini yere d üşmesin diye iki kere dolayarak bileğine geçirmişti. Atlar toprak yolda kendi hallerine yürüyorlar, kocaman sap arabasını kımıldata kımıldata sürüklüyorlardı. Arkalarda başka a rabalar vardı. Uzaklardan bakı lsa sap harmanları sıraya dizilmiş gibi görülebilirdL Zor duyulur bir kımıltı ile köyün […]
Talha Uğurluel – Çanakkale Savaşları ve Gezi Rehberi
Tarihe ibret gözüyle bakmak ve alınması gereken dersi hakkıyla almak çok önemlidir. Geçmişimizi ayakta tutan manevi dinamikleri bilmek, onları güçlü yapan unsurları göz önünde bulundurmak bugünkü muvaffakiyetimizin yegane çaresidir. O nları en iyi şekilde anlamak hem tarih kitaplarını karıştırmaktan hem de yaşadıkları ve mücadele verdikleri yerleri ziyaret etmekten geçmektedir. Bizler de bu maksatla ülkemiz toprakları […]
Talat Paşa – Talat Pasa’nin Hatiralari
Talât Paşa bu hatıralarını, mütarekeden sonra memleketi terke mecburiyet hissederek Almanya’ya çekilmiş olduğu sıralarda kaleme almıştır. Meşrutiyet devrinin en yüksek simalarından biri olan Talât Paşa bize çok alakaya şayan bu mühim zamanlar hakkında pek önemli malumat verebilirdi. Fakat haller ve şartlar onun tam bir ”hatırat” yazmasına imkân bırakmamıştır. Böyle olmakla beraber, temas ettiği bahsi tamamıyla […]
Takiyettin Mengüşoğlu – Değişmez Değerler Değişen Davranışlar
Bu yazımızda ethiğin fenomen ve problemleri antropolojik – ontolojik bir esastan hareket edilerek ele alınacaktır. Ethik fenomenlerin, antropolojik-ontolojik temellere dayanması demek, onların var olan fenomenler olarak kökünü insanın konkret varlık bütününde bulması demektir. Halbuki ethik üzerinde yazılan yazılar, bu çok açık olan, insanın tabii hayatına bu derece yakın olan bu görüşün yanından geçiyorlar; ve üstelik […]
Tahsin Yücel – Tartışmalar
Tahsin Yücel – Sonuncu
“Sen bu kitabı ne zaman bitireceksin, orasını bilemem, ama ben onun yazılma öyküsünü çok daha önce bitireceğim”, deyip de evlilik yaşamımızda ilk kez Selami’nin tepesini attırdığımda, Müştak on dört, Müşerref on iki, ikizler dokuz yaşındaydı, yani bizimki topu topu sekiz yıldır çalışmaktaydı Serencam’ının üzerinde. Ancak o günlerde sekiz yıl çok uzun bir süre gibi görünüyordu […]
Tahsin Yücel – Peygamberin Son Beş Günü
Romana gerçek görüntüsü verilmesi kimseye aykırı gelmez. Buna karşılık, gerçeğin roman kılığına sokulması yazarı da, okuru da rahatsız eder. Hiç kuşkusuz, “Yaşamım roman olur!” diyerek serüvenlerini yazacak romancı arayanlara da, hem serüvenlerinin romansılığına, hem yazma yeteneklerinin üstünlüğüne inanarak yaşamlarını romana dökmeye kalkanlara da oldukça sık rastlanır. Ama bu coşkulu insanların doğru yolda olduklarını söylemek zordur. […]
Tahsin Yücel – Kumru ile Kumru
Yıllardan beri böyleydi işte, evde ya da sokakta ne zaman canını yaksalar, soluğu Meryem ebede alırdı Kumru, kafasına bir şey takıldığı zaman da ona koşardı, düşüp bir yerini kanattığı zaman da, sokakta çocuklar alay ettiği zaman da, anasından ya da kardeşlerinden dayak yediği zaman da. Meryem ebe, “N’oldu sana, doğuştan sürmelim?” diyerek bağrına basardı onu, […]
Tahsin Yücel – Kimim Ben
Kimim ben? André Breton unutulmaz yapıtı Nadja’ ya bu soruyla girer, hemen arkasından da kimilerimizin belki yaşamları boyunca bir kez bile sormadıkları bu kısacık soruyla gerçeklik duygumuzu temelinden sarsan bir gözleme gelir. Ama ben aynı soruyu çok daha çarpıcı ve çok daha acı biçimde soranlarla da karşılaştım. Ufak bir toplantı yerinde, bir masa çevresinde, başlıca […]