Kategori: Genel

Sabahattin Eyüboğlu – Köy Enstitüleri Uzerine

Devrimin son yıllardaki gelişmesi inanışlarda daha fazla açıklık, düşünce ayrılıklarında daha fazla dürüstlük istiyor. Memleket meseleleri üstünde söylenen ve yazılan her şey, her zamankinden daha dokunaklı. Đnanış ayrılıklarının ciddiye alınmadığı, hesaba katılmadığı zamanlar geçiyor. Okur ve yazarlar yurt ve dünya meseleleri karşısındaki davranışlarını belli etmek zorunda kalıyorlar. Bu gidişle devrime gerçekten bağlı olmayanlar düşüncelerini uluorta […]

Sabahattin Eyuboğlu – Pir Sultan Abdal

Yunus Emre kitabı basıldıktan sonra, Sabahattin EyuboS)Iu’nun aynı biçimde bir Pir Sultan Abdal incelemesi yapmak istediğini sanıyorum. Sanıyorum demem tuhaf gelmesin: Eyuboğlu yazdığından, yazacağından söz etmezdi, öylesine alçak gönüllü ve kendi· kQnularında çekingen, az konuşur bir insandı ki, neler yazdığım, gece· leri sabaha kadar ne düşüncelere dalıp neler yarattığını biz ancak sabah makinesi başında biriken […]

Sabahattin Ali – Sırça Köşk

Vapur Doğu Akdeniz limanlarından birine yaklaştığı zaman ortalık kararmaya başlamıştı. Güneşin biraz evvel battığı, denizle bulutların birbirine karıştığı yerde katmer katmer turuncu yığınlar, bunun karşısında, Toroslarm üzerinde ise, karlı tepeleri saran al al tüller vardı. Vapur kısa, kaim bir şeydi. Kıçı pek suya batmış, burnu pek havaya kalkmış gibi yürüyordu. Elli beş yaşındaki makine, kendisiyle […]

Sabahattin Ali – Kamyon

Edebiyatın farklı pek çok türünde eser verse de öykücü olarak anılan Sabahattin Ali’nin beş öykü kitabı vardır: Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya ve Sırça Köşk. Sabahattin Ali öykülerinde, zorluklarla mücadele eden küçük insanın günlük dertlerini anlatır. Öykülerinin konularını da yaşamdan seçer: aşk, düşkün kadınlar, hapishane ve mahkûmlar, hastane ve doktorlar, işçiler, memurlar, aydınlar. İlk öykülerinde […]

Sabahattin Ali – Değirmen, Dağlar ve Rüzgar

H iç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mı adaşım ?… Görülecek şeydir o … Yam ulm uş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde sim siyah bir çatı… Sonra bir sürü çarklar, kocam an taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar… Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten […]

Sabahattin Ali – Degirmen

Hiç sen bir su değirmeninin içini dolaştın mı adaşım?.. Görülecek şeydir o… Yamulmuş duvarlar, tavana yakın ufacık pencereler ve kalın kalasların üstünde simsiyah bir çatı… Sonra bir sürü çarklar, kocaman taşlar, miller, sıçraya sıçraya dönen tozlu kayışlar… Ve bir köşede birbiri üstüne yığılmış buğday, mısır, çavdar, her çeşitten ekin çuvalları. Karşıda beyaz torbalara doldurulmuş unlar… […]

Sabahattin Ali – Canim Aliye, Ruhum Filiz

Herkeslerden Sevgili Aliye, İnsanların hepsi bir değildir. Senin anlattığın Selma’nın nikâhlısı gibi insanlar da bulunur, “Viyolonsel” 4 hikâyesindeki gibi insanlar da… Ben kendim iyi insan olmayı isterim, fakat kötü olanlara da hayretle bakmam. Hatta kızmam bile, ancak kötülükleri bana taalluk ederse kendimi müdafaa ederim. Şunu esas olarak kabul etmeliyiz ki insanların hemen ekserisi yalnız kendilerini […]

S. J. Bolton – Kurban

Kurban bir Shetland efsanesinden esinlenilerek yazılmış olan hayal ürünü bir kitaptır. Hikayenin gerçeğe uygunluğu açısından Shetland’da yaygın olan soyadlarını kullanmama rağmen kitabımdaki Shetland karakterlerinin hiçbiri ölü ya da diri gerçek kişilere dayanmamaktadır. Franklin Stone Hastanesi ile Gilbert Bain’i kastetmiyorum ve yeryüzünde Tronal Adası diye bir yer de bulunmuyor. Kitabım da yer alan olayların Shetland’da gerçekleşmiş […]

Ruşen Çakır, Sami Oğuz – Hatemi’nin İran’ı

Elinizdeki kitap, siyaseti, gazeteciliği ve İran’ı ciddiye almanın bir ürünüdür. Yani olup bitenleri anlamaya çalışmanın ve edinilen bilgiyle geliştirilen yorumları başkalarıyla, okuyucuyla paylaşma istek ve heyecanının bir ürünüdür. Sami Oğuz, beş yıldır İran’da, Tahran’daki bürosundan Anadolu Ajansı (AA) temsilciliğini yürütüyor. Ama onun İran’la ilgisi, bu görevi memnuniyetle kabul etmesinden de anlaşılacağı gibi çok daha öncelere […]

Ruşen Çakır – Sol Kemalizme Bakıyor

“Sol Kemalizm’e Bakıyor” başlığını taşıyacak olan bir çalışma yapmakta olduğumuzu duyan değişik çevre ve eğilimlerden solcu tanıdıklarımızdan çok farklı tepkiler aldık. İçlerinden bir kısmı, sol adına Kemalizm’e “yüklenmenin” yanlış bir şey olduğuna bizi ikna etmeye çabaladılar. Onlara göre Türkiye’de Kemalizm’in yıpratılması sosyalistlerin rakiplerine/düşmanlarına yarayacaktı. Örneğin İslamcılar, birçok konuda olduğu gibi bu konuda da solun geliştirdiği […]

Ruşen Çakır – Sivil Şeffaf Demokratik Diyanet Mümkün Mü

“Sivil, Þeffaf ve Demokratik Bir Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Mümkün mü?” baþlýklý çalýþmamýza, “Ýmam Hatip Liseleri: Efsaneler ve Gerçekler” adlý araþtýrmamýzý tamamladýktan sonra, Haziran 2004’te baþladýk. ÝHL araþtýrmasýna baþladýðýmýzda ortalýk çok sakindi, fakat tam raporumuzu yazma aþamasýna geldiðimizde ÝHL krizi patlak verdi. Bu krizin, raporumuzun kamuoyunda daha fazla ilgi görmesine yaradýðýný inkar edecek deðiliz. Ancak Türkiye’nin […]

Ruşen Çakır – Recep Tayyip Erdoğan

RECEP TAYY‹P ERDO⁄AN, 1994 y›l›nda ‹stanbul Belediye Baflkanl›¤›’na seçildikten sonra parti içinde ayr›flma ihtimalini soranlara, bunun medyan›n kas›tl› bir propagandas› oldu¤unu söylüyordu: “RP’yi kendi içinde bölme, parçalama çabas›. Düflmanca… Maalesef öyle de¤erlendiriyorum. Zira benim böyle bir iddiam, bu yönde bir ad›m›m yok. Bana, Rabbimin kader plan› içinde takdir etti¤i rol neyse, bugüne kadar o rolü […]

Ruşen Çakır – Nereye Gitti Bu Ülkücüler

ON SEK‹Z YILDIR gazetecilik yap›yorum. Birçok konuda yaz› dizileri haz›rlad›m, ayr›ca birçok kitab›m yay›mland›. Kitaplar›mda, önceki dizilerimden istifade etti¤im; baz› kitaplar›m›, yay›mlanmalar›n›n hemen önce ya da sonras›nda yaz› dizisi halinde özetledi¤im oldu. Ama hiçbir zaman bir yaz› dizisini kitaba dönüfltürmedim. Daha do¤rusu elinizdeki kitaba gelinceye kadar dönüfltürmemifltim. Ülkücü hareket üzerine Milliyet gazetesinde 1994 ve 1998 […]

Ruşen Çakır – Ne Şeriat Ne Demokrasi

27 Mart 1994 genel yerel seçimlerine az bir süre kala Refah Partisi’nin hızla tırmanışa geçtiğinin ve İstanbul anakent belediye başkanlığını kazanmasının bile hiç de sürpriz olmayacağının kamuoyu araştırmalarıyla ortaya çıkması Türkiye’ye inanılmaz anlar yaşattı. Ülkenin politik kültür hayatını tekellerinde tuttuklarını ve insanların politik tercihlerini kolaylıkla belirlediklerini düşünenlerin RP gerçeğiyle karşı karşıya kalmaları bir infiale neden […]