TREN RAYLARININ yanında bir elbise yığını vardı. Tişörte benzeyen açık mavi bir giysi, kirli beyaz başka bir şeyle birlikte tortop edilip atılmıştı. Muhtemelen kıyının yukarısındaki bol çalılıklı küçük ormana kaçak dökülmüş çöplerden bir parçaydı. Çalışmak için yolun bu tarafına sık sık gelen mühendisler de bırakmış olabilirdi. Ya da nedeni başka bir şeydi. Annem hep hayal […]
Kategori: Genel
Paul Watzlawick – İyideki Kötü
Sevgili okur! Dilde henüz tam bir ifadesi bulunmayan, ama nihai reçete çözümler biçiminde açabileceğimiz birtakım çözümler var. Reçete çözümle neyin kastedildiğini herkes bilir. Nihai çözüm sözünün o ürpertici dolaysız anlamını ise sadece benim gibi ileri yaştaki AvrupalIlar biliyor. Bu açılmış içerikle iki kavramı bir arada kullanmış oluyoruz. Diyeceğim, burada sözü edilen çözüm öylesine bir reçetedir […]
Paul Veyne – Yunanlılar Mitlerine İnanmışlar mıydı
nsan bir şeye nasıl yarı yarıya inanır? Ya da çelişkili şeylere? Çocuklar hem Noel Baba’nın kendilerine bacadan oyuncak attığına inanırlar hem de oyuncakların oraya anne ve babaları tarafından bırakıldığına; o halde çocuklar gerçekten Noel Baba’ ya inanırlar mı? Evet, Darzelerin inancı da en az bunun kadar muğlaktır; Dan Sperber şöyle der: “Leopar, Etiyopyalıların gözünde, Etiyopya’da […]
Paul Tillich – Din Dilinin Doğası (makale)
Gerek Avrupa’da gerekse de Amerika’da sembollerin anlamına dâir devam eden pek çok tartışma, onun ehemmiyetinde –hem pozitif hem de negatif– daha derin bir şeyin olduğunun alâmetidir. Bu, teolojide, felsefede ve tarihin her hangi bir döneminde pek aşılmamış olan ilgili diğer konularda, dile ilişkin bir karışıklık içinde olduğumuz olgusunun bir belirtisidir. Kelimeler, esas itibariyle icra ettikleri […]
Paul Theroux – Sivrisinek Sahili
Arabayla Tiny Polski’nin konağının önünden geçip anayola çıktıktan sonra beş mil boyunca Northampton’a doğru ilerlerken, babam vahşilerden ve Amerika’nın ne berbat bir yer olduğundan bahsedip durdu – ülkenin uyuşturucu müptelası, evlerinin kapılarını kilitleyen, ülserli, müfrit çapulculardan, cani milyonerlerden ve ahlakçı gammazlardan oluşan bir tehlike bölgesi haline geldiğini anlattı. Ya şu okulların durumu? Hele de politikacılar. […]
Paul Sweezy, Paul Baran, Harry Magdoff – Çağdaş Kapitalizmin Bunalımı
Paul Sussman – Kambiz In Kayıp Ordusu
Sinek Yunanlıyı sabahtan beri rahatsız edip durmaktaydı. Çölün fırın sıcaklığı, hızlı yürüyüş ve bayat kumanya yetmezmiş gibi şimdi bir de bu işkence çıkmıştı. Tanrılara lanet ederken yanağına okkalı bir yumruk indirdi: ter damlaları çevreye saçılmış ama sineği ıskalamıştı. “Kahrolası sinekler!” diye yere tükürdü. “Aldırma,” dedi arkadaşı. “Beni çıldırtıyorlar! Neredeyse onları düşmanlarımızın gönderdiğine inanacağım.” Arkadaşı omuzlarını […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Sokrates
Başlangıçta dünya vardı ve hakkında gerçekten pek bir şey bilmiyorduk. Buna rağmen hayatta kalabildik. İlk filozof dünya hakkında fikirler üretmeye çalışan şaşkın, taş devrinden kalma bir insandı: Neler olup bitiyordu? Olup bitenler ne demekti? Binlerce yıl boyunca insanların bu sorulara bulduğu cevaplar felsefeyle pek ilgili değildi; temelleri daha çok batıl inanca, efsanelere ve dine dayanıyordu. […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Schopenhauer
Modern felsefe çağı Descartes ile başlamıştır. Descartes her şeye kuşku ile yaklaşmış ve bilgi birikimimizi tek bir kesin bilgi ile sınırlandırmıştır: “Cogito ergo sum” (Düşünüyorum, öyleyse varım). Ne yazık ki ardından da hiçbir şey olmamışçasına bilgi birikimimizi yeniden aynı şekilde inşaa etmeye çalıştı. Onun ardından İngiliz empiristler – Locke, Berkeley ve Hume – benzer bir […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Sartre
Jean Paul Sartre, (yaşamı süresince) tarihteki en popüler filozoftu. Çalışmaları, öğrenciler, entelektüeller, devrimciler ve hatta sıradan okuyucular tarafından, dünya çapında tanındı. Bu emsalsiz popülarite için iki neden vardı ve ikisi de bir filozof olarak, yetenekleri dolayısıyla yapmış olduklarından değildi. Birincisi; 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupa’nın yıkıntıları ortasında, bırakılan dinsel boşluğu dolduran varoluşçuluğun (existansializm) bir sözcüsü […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Konfüçyus
B atı’nın, Çin felsefesini hiçbir zam an gerçek anlam da kavram adığı ileri sürülmektedir. Birçok Doğulu düşünür, biraz daha ileri giderek, Batı aklının, küçük ayrıntılar zenginliğini asla kavrayam ayacağını, çünkü batılının tasarım gücünün yetersiz olduğu görüşünü ileri sürmekteler. Neredeyse, bütün batılı filozoflar kendi kavrayışlarının başka insanlar, başka kültürler tarafından özümlenmesi sözkonusu olduğunda da buna benzer […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Kant
Bir çoğuna göre Kant, Platon’dan bu yana yaşamış en büyük filozoftur. Ne yazık ki Kant felsefe sahnesine oldukça uygunsuz bir zamanda çıktı. Önceki yüz yıl boyunca İngiliz empiristler – Locke, Berkeley ve Hume – insanların o zamana dek felsefe olarak adlandırdıkları şeyi sistematik olarak tahrip ettiler. Locke’un iddiasına göre bilginin tek bir kaynağı vardır: Deneyim. […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Hegel
Hegel’in doğduğu yıl, 1770’de, kırk beş yaşında olan Kant, Königsberg Üniversitesi’nde ilk dersini vermektedir. Aynı yıl Hölderlin ve Wordsworth de dünyaya gelir. Şairane cezbenin, sağlam sistematiğin, nesnellik ve öznellik iftiralarının tohumları ortaya atılmaktadır. Bu arada Avrupa, Rönasans’tan bu yana en büyük devrimlerin eşiğine gelmiştir. Bu değişimler kendini politikada Fransız İhtilâli’yle, kültürde de romantizmle göstermekte olup […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Descartes
On altıncı yüzyılın sonunda felsefe durmuştu. Onu tekrar başlatan Descartes olmuştur. Felsefe ilk olarak İ. Ö. altıncı yüzyılda Antik Yunan’da başladı. İki yüzyıl sonra, Sokrates, Platon, ve Aristotales ile de bir altın çağa girdi. Ardından, neredeyse iki bin yıl boyunca, hiçbir şey olmadı. Bununla beraber bu dönem boyunca birçok seçkin filozof ortaya çıktı. Üçüncü yüzyılda […]
Paul Strathern – 90 Dakikada Aristoteles
Kuzey Yunanistan’da, Halkidikya Yarım Adası’nın köylerinden biri olan Stagira’dan yükselen yamaçların tepesinde, pek de etkileyici olmayan bir Aristoteles heykeli bulunur. Filozofun ifadesiz yüzü çam ağaçlarıyla kaplı tepelerin üzerinden uzaklara, Ege denizinin mavi sularına bakar. Beyaz mermerden yapılmış heykel, güneşin kızgın ışınları altında parlar. Aristoteles’i omuzlarından açık bir elbiseyle tasvir eden heykelin sol elinde hafiften tahrip […]