Kategori: Genel

Orlin Sabev – Ibrahim Muteferrika ya da Ilk Osmanlı

Araştırma alanı olarak geçmişi hakkında bizi bilgilendiren tarih ilmi, onunla uğraşanlara sık sık bunlar tarihte görülen şeylerdir diye bir acı tat verir. Fakat geçmişteki olayları bilmek, genel olarak insanoğlunun kişiliği ve hususi olarak herkesin ulusal kimliğinin gelişmesini daha iyi tanımak demektir. Ancak psikolojisi doğal olarak seçici olduğundan dolayı insanoğlu, kültürel gelişmede bir rol oynamış olan […]

Orkun Uçar, Burak Turan – Zifir

Nusaybin Güneydoğu’nun engin düzlüğünde, kıpkızıl bir kum bulutu rüzgârla birlikte, küçük bir köye doğru esiyordu. Kurumakta olan akasyaların yapraklanndan eşsiz kokular karışıyordu rüzgâra. Sakalar, bir bir çalılıklardaki yuvalanna kaçışıyor, Samanyolu, bir şiirin en acıklı dizeleri gibi kıvnla kıvnla kızıl kum fırtınasının ardına gizleniyordu. Kum bulutu gittikçe yoğunlaşıyor göz gözü görmüyordu. Çölün vahşi hayvanlan bile gizlenecek […]

Orkun Ucar, Burak Turna – Metal Fırtına 1

Karanlık, doğanın örtüsü haline gelmişti. Sessizliğin içinde, böcek çığlıkları bile duyulmuyordu. Irak’ın dağlık kuzey bölgesinin sınırındaydı burası. Çölün sona erdiği topraklarda düzlükler ve yükseltiler birbirine karışmaya başlıyordu, ufuk çizgisindeki dağlık alan, karanlığın içinde ancak bir gölge olarak beliriyordu. Geniş düzlük alanları ara ara tepeler kesiyordu. Zor bir coğrafyaydı; hem toprak, hem de insan olarak. Çok […]

Orkun Ucar – Kizil Vaiz

Nasıl başlamalıyım? O yağmurlu ekim günü her zamankinden üzüntülü ve sıkıntılı olduğumu söylerek mi? Peki… Sıkıca ceketimin yakasını tutuyor, iliklerimi üşüten soğuk rüzgârın içime işlememesine çalışıyordum. Yeryüzüne olabildiğince yakın, yoğun gri bulutlar sanki sıkıntı ve kasveti de sıkıştırıyor gibiydiler. Arkadaşlarla buluştuğumuz, Đstiklal’deki Gitar Bar’dan çıkıp, Tü-nel’e doğru yürürken hayatımın dökümünü şöyle yapabilirdim; çalıştığım son televizyon […]

Orkun Ucar – Hayal Gucunun Komutanlari

Çocuk edebiyatında esas kahraman okuyucudur. Gerçi bu özellik her edebiyat türünde şöyle veya böyle geçerlidir ama çocuk edebiyatında daha etkilidir. Çocuk okuyucu kendini hikayeyle veya kahramanlarla özdeşleştirmelidir. Empati dediğimiz duygudaşlığı yaşamalıdır. Çocukların gerçeklik algısı büyüklere göre daha elastikidir. Baş karakterin dertlerini dert etmeli, sevinçlerini paylaşmalıdır. Bu bağ yazar tarafından başarıyla kuruluyorsa; hikayenin kahramanı ha bir […]

Orhan Veli – Yalnız Seni Arıyorum, Nahit Hanım’a Mektuplar

Boğaz’ın bir ucunda, Sarıyer’de, yalnızlık ve yokSl.tnluk içinde yaşayan bir adam … Sıkboğaz eden parasızlıkla boğuşurken bile sevdasıyla soluklanmayı, gönül işçiliğiyle geçinmeyi öğrenmiş bir adam … Şiirle, sevdalarla, dostluklarla, at yarışlarıyla, sandal gezintileriyle, Karadeniz rüzgarıyla, yosun kokularıyla, alaca gemilerle, gökyüzüniin mavisiyle, durmaksızın havayı karalayan n1arhlarla ve elbette “rakı şişesindeki balık”larla avunan bir adam … Orhan […]

Orhan Veli – Sakin Sasirma

Orhan Veli’nin ölümünden sonra Bütün Şiirleri adlı kitabına eklenen ölçülü uyaklı ilk şiirlerinin başarısı yadsınamaz. Onun için de, birdenbire o yoldan ayrılıp neden Garip’e yöneldiği düşündürücüdür. On yıl gibi kısa bir sürede bütün genç şairleri girdiği yeni yola çekebildiğine bakılırsa, bir gereksinimi herkesten önce sezdiği söylenebilir. Biraz dirense ustaları arasında anılmaya başlayacağı bir şiiri bırakıp […]

Orhan Pamuk – Saf ve Dusunceli Romanci

Roman Okurken Kafamızda Neler Olup Biter? Romanlar ikinci hayatlardır. Fransız şair Gerard de Nerval’in rüyaları gibi, romanlar da, hayatımızın renklerini ve karmaşalarını gösterir ve tanıdığımızı hissettiğimiz kişilerle, yüzlerle, eşyalarla tıkış tıkış doludur. Roman okurken de, tıpkı rüya görürken olduğu gibi, karşılaştığımız şeylerin harikuladeliği bazan bizi öylesine çarpar ki, nerede olduğumuzu unutur; tanık olduğumuz hayali olayların […]

Orhan Pamuk – Kirmizi Sacli Kadin

Aslında yazar olmak istiyordum. Ama anlatacağım olaylardan sonra jeoloji mühendisi ve müteahhit oldum. Okuyucularım, hikâyemi anlatmaya başladım diye olayların sona erip arkada kaldığını da sanmasınlar. Hatırladıkça olayların içine daha çok giriyorum. Bu yüzden sizlerin de peşim sıra baba ve oğul olmanın sırlarına sürükleneceğinizi hissediyorum. 1985’te Beşiktaş’ın arkalarında, Ihlamur Kasrı’na yakın bir apartman dairesinde yaşıyorduk. Babamın […]

Orhan Keskin – Degirmenci ve Oglu

Evvel zaman içinde küçük bir kasabada bir değirmenci ailesi varmış. Yaşlı değirmenci ve ailesi, ormanın kenarında bir evde yaşarmış. Mevsimler, birbirini kovalamış. İlkbahar, yaz, sonbahar derken kış mevsimi gelip çatmış. O yıl kış mevsimi çok sert geçiyormuş. Kış, etkisini uzun süre devam ettirmiş. Bahara doğru değirmenci ailesinin yiyecekleri iyice azalmış. Aile, yiyecek sıkıntısı çekiyormuş. Yaşlı […]

Orhan Kemal – Vukuat Var

Taneleri fındık iriliğindeki kehribar tesbihini sıkırdatarak Kurukopru’de, berber Kurt Resid’in dukkanından iceri giren Cemsir, kapıda bir an durdu. Berber Resit o sıra gozunde gozluk, yaprakları lime lime olmus Kankalesi Cengi’ni kimbilir kacıncı kez okumaktaydı. Kendini kitaba kaptırmıs, sallanıyordu. Cemsir’in iceri girdiğini gorunce, gozluğunu telasla cıkarıp kalktı: — Buyur ağa! Cemsir iceri yurudu: — Esselamunaleykum! — […]

Orhan Kemal – Üç kağıtçı

İstasyon çok kalabalıktı. Günlerdenberi İstanbul’dan gelen ekspreslerle posta katarlarına bakmak için halk istasyona iniyor, «Memleketi mantara bastıran kalontor»u, candarmalar arasında, kelepçeli elleriyle görmek istiyordu. Yalnız görmek mi? Yanlarına getirdikleri çürük domates, yumurta, patates, çakıl taşlarıyla bir güzel donatacaklardı: «— Deyyus, kendine müfettişler müfettişi süsü verir miydi?» Gazetelerin yazdığına göre, İstanbul’da Boğaz’da, yeni açılmış bir otelin […]

Orhan Kemal – Murtaza

Yakın dostlarım, Murtazayı bu yeni hale getirmememi istediler. Hem de ısrarla. Biz onu öyle bulduk, öyle okuduk, öyle sevdik. Ne diye değiştireceksin? dediler. Hatta içlerinde çok önem verdiğim kimselerin de bulunduğu bu görüş üzerinde uzun uzun durdum. Kitabın üstünde Romanyazıyordu, ama o haliyle Murtaza bir roman değil, olsa olsa bir büyük hikâyeydi. Kitabın yüz seksen […]