Kategori: Genel

Orhan Kemal – Eskici Dükkanı

Betonunda bile otlar biten bereketli Çukurova topraklarının dört bucağından inceli kalmlı kollar gibi uzanan tozlu yollarda bir zamanlar develer, Bursa çift atlıları, çokluk da sabahlardan akşamlara, akşamlardan sabahlara dek gıcır gıcır gıcırdayan kocaman tekerlekli öküz, camız arabaları, şimdilerde ise güçlü kamyonların benzin, mazot kokulu homurtularla çuval ya da hararlar dolusu çektikleri tohumlu, tohumsuz pamuklar, arpa, […]

Orhan Kemal – Ekmek Kavgası

Sabah, öğle, akşam karavanalarından artan yemeklerin döküldüğü toprak, kalın ve besili solucanların hazla kıvrıldığı zifirden bir bulamaç halindeydi. Yalınayak çocuklarla ihtiyar kocakarılar, paslı teneke kutuları ağız ağıza dolu, uzaklaşırlarken, erkek köpekler sıhhatten gerilmiş karınlarını güneşe devirip uyuklarlar, sarkık memeli dişiler de, peşlerinden tonton enikleriyle dolaşırlardı. Daha sonra meydan karga sürülerine kalırdı. Simsiyah kanatlarında mavi ışıltılaria […]

Orhan Kemal – Dünya Evi

Yazana hazırladığı eserin orijinali ve bütünüdür Pamuk kozalarının beyaz beyaz patladığı, aydınlık bir Eylül gecesiydi. Yıldızlar iri iriydiler, ay vardı. Vardı ama Igenç adamın gördüğü yoktu. Bir hafta-clanberi yirmi dört lira doksan beş kuruş ve genç kansiyle kalakalmıştı: Fırtınaların çalkaladığı korkunç Okyanuslarda, parçalanmış yelkeni, kırılmış dü-meniyle küçücük bir tekne gibi. Ne yapacaktı? Anlıyordu ki babaannesi […]

Orhan Kemal – Bereketli Topraklar Üzerinde

Orta Anadolu’nun seksen evlik köylerinden Ç. köyünün erkekleri o yıl da çalışmak için çeşitli iş bölgelerine dağıldılar: Sekizi onu Kayseri Dokuma fabrikasına gitti, dördü beşi Sivas Çimento fabrikası, Cer atölyesine. İçlerinden üçü de Çukurovanın yolunu tuttu. Bu üç kişi, tflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali köyde kapı komşuydular, çocukluklan bir arada geçmişti, Biraz palazlanınca şunun […]

Orhan Kemal – Baba Evi

Ben doğduğum zaman, babam, Çanakkale’de, Darda-nos’ta bataryasının başında, kumral bıyıklı, enveriye’li bir topçu mülâzimisanistoymiş. Dedem benim doğduğumu babama benim imzamla şöyle tellemiş: Ben de dehr’in sitemin çekmeğe geldim dehr’e! Beş aylıkmışım. Dedem kundağımı avluya çıkarmış. Gökte on beşinde, yalap yalap bir ay varmış. Bakmış bakmış, «Cıss…» demişim. Evde hâdise olmuş bu: — Cıs dedi, cıs […]

Orhan Kemal – Avare Yıllar

Her sabah evden okula diye çıkardım. Koltuğumda kitaplarım, başımda sarı şeritli okul kasketim, ver elini Giritli kahvesi. Dörtyol ağzında Gazi’yle, Hasan Hüseyin’i beklerdim. Onlar daha önce gelmişlerse, bana geç kalışımın sebebini sorar, çıkışırlar, sonra güle söyleye, köpekleri taşlayarak asfaltın üzerinde yağ gibi kayan pırıl 6 pırıl taksilere hayran hayran bakarak, Giritli kahvesine —— gelirdik. Çok […]

Orhan Karaveli – Sakalli Celal

Bu eser kültür hayatımızda bir boşluğu dolduruyor” Bu kitapta yaşamöyküsü anlatılan; orijinal zekâsı, yaygın kültürü, serâzâd mizacı belirtilen “Sakallı Celâl Bey” ülkemizin son yüz yıllık kültür sürecinde, özellikle aydınlar çevresinde yaşamıyla, davranışlarıyla olduğu kadar etkin ve uyarıcı konuşmaları, renkli sohbetleriyle de ilgi çekmiş, iz bırakmıştır. Ne yazık ki bütün bunlar Celâl Bey’in yaşamıyla sınırlı kalmış; […]

Orhan Karaveli – Bir Ankara Ailesinin Oykusu

Niçin yazdım? Sözün “uçup gideceği” ama yazının “kalacağı” bilinir bilinmesine de, toplumumuzda “yazma” alışkanlığı “konuşma” alışkanlığı kadar gelişmemiştir nedense. Hele kendi yaşantı ve anılarını kaleme alanımıza hemen hiç rastlanmaz. Bunun, eski askerlerle politikacılar gibi ünlü kişilerin tekelinde olduğunu düşünürüz. Oysa, toplum yapımızın tuğlaları olan sıradan birey veya ailelerin geçmişinde de bir devre ışık tutacak nitelikte […]

Orhan İyiler – Birgün Bile Yaşamak

SİZE GEORGİ VASİLln;VlÇ BUTOV’U TANITIRIM Bana ı 9 ı 7 Devrimini en can alıcı, en ögretici yanlany la anlatan Georgi Vasiliyeviç Butov’la nasd tanışugımı aniatmada yarar var. Hiç beklemedigim bir zamanda, fayton sürücülerinin sersefil ya ttıklan adanın ıssız bir köşesinde rastladım kendisine. Bir ölüye rastlamak, onunla konuşmak, tanışmak sanınm öyle pek olagan degildir. Belki de […]

Orhan Bursali – Turban

Türban… Aslında salt bizim sorunumuz değil, Avrupa’yı ve daha geniş bakarsak dünyayı ilgilendiren, Doğu-Batı eksenini de aşmış, Kuzey-Güney dikeyinde tartışılan; aynı zamanda, geniş ölçekli olarak “Medeniyetler Savaşı”na da “simgelik” yapan; Müslüman ülkelerinde “iktidar savaşları”nın bir aracı; İslam ülkeleri arasında “bölgesel etkilenme-etkileme” ve “kültür ihracı” için güçlü bir manivela; şüphesiz ki kadınlar üzerinde ezeli erkek egemenliğini […]

Orhan Bursali – Catismanin Anatomisi

Bu kitabın yazımına 2012 Şubatı’nda MİT’e yönelik Cemaat operasyonunun ardından başladım. 7 Şubat 2012, Cemaat ile Erdoğan arasındaki ikinci büyük çatışmanın tarihiydi. İlki ise, 2011 sonlarında yaşanan, boyutları ve hedefleri açısından çok önemli, ancak ciddi bir iktidar çatışması olarak algılanmayan Şike Operasyonu ve İkinci Şike Yasası olayıydı. Bu ilk operasyon aslında AKP içinde büyük karışıklığa […]

Orhan Bursali – Bilim Toplum ve Insana Bakis

Geleceği planlamayan, gelecekle uğraşmayan, gelecekle ilgili büyük projeleri, ütopyaları olmayan ülke, geçmişle uğraşacak ve kendini tüketebilmek, küçültmek için orada onlarca konu bulacaktır. Evet, içinde yaşanılan siyasal ortam, bize bu tezi kurduruyor. Türkiye, geleceğe değil geçmişe bakıyor, iktidar geçmişi tam anlamıyla yok etmenin peşinde. Sonuç: Geleceği olmayan parçalanmış bir toplum. Gelecekle ilgili “dava”larımız iki temel dinamikle […]

Oral Sander – Siyasi Tarih 2 – 1918-1994

1919’da başlayıp 1939’da patlak veren İkinci Dünya Savaşı ile biten iki savaş arası dönemi, Avrupa’nın ve sonra dünyanın bir dünya savaşından başka bir dünya savaşına gidişini hazırlayan dönemdir. Bu dönemin gerçekten talihsiz kuşağı iki acımasız boğazlaşmayı birbiri ardına yaşamıştır. Bugün bizler 1945’ten beri ilk ikisine benzer bir dünya savaşını yaşamadık. Ancak çoğumuzda “Acaba üçüncü dünya […]

Oral Calislar, Tolga Celik – Erbakan & Fetullah Gulen

Nurcuların lideri Said-i Nursi 23 Mart 1960’ta Şanlıurfa’da yaşa¬mını yitirince, Nurcular, “bundan sonra ne olacak?” kaygısına düştü¬ler. “Üstad’ın ölümü”nü duyan bütün Nurcular bulundukları yerlerden Şanlıurfa’ya akın ettiler. Asker ve polislerin şehirde bir kargaşa çıkmaması için aldığı ola¬ğanüstü güvenlik önlemleri Urfa’ya toplanan Nurcuları tedirgin ediyor¬du. Said-i Nursi’nin en yakınlarından olan Zübeyir Gündüzalp, Bay¬ram Yüksel, Mustafa Sungur, […]