Karım ve Burnum Aynanın önünde alışılmadık biçimde duraksamış olduğumu gören .karım, “Ne yapıyorsun?” diye sordu. “Hiç,” dedim, “şurama bakıyorum, burnumun içine, şu burun deliğime. Dokununca biraz canım yanıyor.” Kanın gülümseyip, ..Burnunun hangi yöne doğru yamuk olduğuna bakıyorsun sanmıştım,” dedi. Kuyruğuna basılmış bir köpek gibi hışımla dönüverdim. “Yamuk mu dedin? Bana mı? Benim burnuma mı?” Karımsa […]
Kategori: Genel
Ludwig Wittgenstein – Yan Değiniler
Burada çevirilerini sunduğumuz tümceler, Wittgenstein’ın 1929’tan 1951’e (ölümüne) dek, çeşitli yazılarında (defterlerinde, elyazmalarında, metinlerinde, v.b.) ‘sayfa-kenarı’na yazdığı düşüncelerdir. Birçok durumda kendisi, bu ‘değini’leri o anda üzerinde çalıştığı ana metinden ayırmış. Bunları, Wittgenstein’ın ‘kağıtları’nın ‘yönetici’lerinden Georg Henrik von Wright, Heikki Nyman’ın işbirliğiyle ilk kez 1977’de yayımlamıştır. Yayımcıların derlemeye taktıkları ad, “çeşitli/karma değiniler” gibi bir anlama geliyor. […]
Ludwig Wittgenstein – Defterler 1914-1916
Wittgenstein’m çalışma alışkanlığı, kendisini uğraştıran sorunlar üzerine ayrı paragraflar ya da —te k bir paragraftan daha fazlasını içerebilecekleri için— bazen adlandırdığı şekliyle ‘değiniler’ not etmek tarzmdaydı. Sonuçlarının, tatminkar bir kitap meydana getirecek olan bir düzenlemesini daha sonra elde etmeye çalıştı. Bu, ‘değiniler’ içine giren düşünce kadar zor bir çalışmaydı; ve tatmin olduğu tüm değimleri, sonuç […]
Lucy Monroe – Masum Bakire
Rachel annesinin mezarından dönerken kendini çok garip hissediyordu.Tüm duyguları adeta uyuşmuştu.Yunanistan’a has sıcak havada burnuna toprağın nemli kokusu geliyordu. Annesi Andrea Demakis öldüğünde henüz kırk beş yaşındaydı ve hiçbir şey hissetmiyordu.Ne bu genç yaşta ki ölüme isyan edebiliyor,ne yalnız kalmanın acısını ve ne de geleceğin neler getireceğinin kaygısını duyuyordu. Hiçbir şey hissetmiyordu.Etrafında ki karmaşa bile […]
Lucy Gordon – Col Prensi
O tepeden tırnağa her şeyiyle bir prensti. Esmer, uzun boylu, yakışıklı ve mağrur. Prens Ali Ben Saleem, Kamar prensliğinin şeyhi idi. Kumarhaneye girdiğinde tüm gözler ona çevrilmişti bile. Ama bu kadar dikkat çekmesinin nedeni, uzun boyu, yakışıklı olması ya da güç ile zarafetin mükemmel birleşimini yansıtması değildi. Onda herkeste olmayan başka bir şey vardı. Bakışları […]
Lucia Tumiati – Karlar Altındaki Ülke
Nineciğim, nerelerdesin? Çok zamandır seni arıyorum ama hiçbir yerde bulamadım. Bari mektup yazayım dedim. Dilerim postacı beceriklidir de seni bulur. Birisi anlatmıştı: Bir arkadaşına mektup yazmış, zarfın üzerine arkadaşının adını, soyadını, adres yerine de “Kim bilir nerede” diye yazmış. Bir süre sonra bir kart almış, üzerinde, “Birileri biliyormuş” yazılıymış. Ben de böyle bir kart alırım […]
Luc Besson – IV – Arthur – İki Dünyanın Savaşı
Luc Besson – III – Arthur – Maltazar’ın Intikamı
Luc Besson – II – Arthur ve Yasak Kent
Luc Besson – I – Arthur ile Minimoylar
Luan Starova – Tanrıtanımazlık Müzesi
Hiçbir din bende bir inanç olarak yer etmediği için, dine bağlılığın her türlüsüne karşı kayıtsız kalışımda kendisini gösteren bilinemezcilikten yana bir tavır sergiliyordum. Oysa annemle babam, eylemlerine asla yansımayan, ölçülü ve duru bir dindarlığı benimsiyorlardı. Ailemiz bunca yasa büründükten, bilinmeyene ve yeni iklimiere bunca uzun yolculuklar yaptıktan sonra, her şeyden önce mutlak bir güce inanma […]
Luan Starova – Kül Kalesi
En nihayet yorumlanma kodlarını çözmeyi başardıktan sonra, Babam, sahip olduğu kitaplar ve sicillerin bir kısmı ile birlikte, bunlardaki mesajların daha da açıklığa kavuşturulmasına dair düşünü de bize miras bıraktı. Bütün ruhuyla, bütün kalbiyle kendini en çok sicillere verdiği muhakkaktı. Yalnız kendi yaşadığı dönemi ve atalarının izini değil, aynı zamanda beş yüzyıllık bir dönemi Osmanlı İmparatorluğu’nun […]
Luan Starova – Keçiler Dönemi
Nehir kıyısındaki yeni evimize yerleşir yerleşmez gözlerimizi ruhlarımızın derinliklerinde yer eden Şato’ dan ayıramaz olduk. Son savaştan kalede kalanları, özellikle, zafer kazanmış olanların resmi bayramlarını; 1 Mayıs’ı, Zafer Günü’nü, Ordu Günü’nü, Cumhuriyet Günü’nü gürleyerek selamıayan antik topları taş setin oradan uzun uzun seyrettik. Kent halkının gözbebeği Şato, kente yeni gelmiş bizlere boşlukta asılı bir balkon […]
Luan Starova – Babamın Kitapları
Yarım yüzyıllık bir ortak yaşantı sonunda babam ve annem, kader bir yanıt almaksızın ailemizin kapısını çaldıkça birikmiş olan –evladiyelik- büyük bir sessizlik hazinesi bıraktılar bana. Bunun içindir ki, onlar tarafından devşirilmiş hayat boyunca, bu sessizliğin kendi kaynaklarını araştırmak ve ailemin 1926’dan 1976’ya kadar tastamam bir yarım yüzyıllık Balkanlar tarihini simgeleyen öyküsünü, oradan fışkıran bilinmedik sözcükler […]
Louis-Ferdinand Celine – Profesor Y Ile Konusmalar
Sihirbaz sahneye çıkıp, ortalığı kasıp kavurmuş, kimselerin akıl sır erdiremediği, eşi benzeri görülmemiş numarasını sunduktan sonra numarasının sırrını açıklıyorsa eğer, orada bir an durup düşünmek gerek. Aristo’dan miras bir çaba, Horatius’la, Boileauyla , Baudelaire’le, Wilde’la kesişen bir yol: Profesör Y ile Konuşmalar; nam-ı diğer, Céline’in ars poeticası . Yolculuk ’ un sırrı. Doktorun reçetesi. Sırrını […]
Louis-Ferdinand Celine – Gecenin Sonuna Yolculuk
1940’lardan sonra bir daha hiç izine rastlanmayan Gecenin Sonuna Yolculuk’un ilk elyazması, 2001 yılı baharında bir satış kataloğunda yeniden ortaya çıkıverdi. Zamanımızın güncel olaylarının çapı göz önüne alındığında kuşkusuz küçük bir haberdi bu. Yine de, satış gerçekleşene dek, genelde kitaplarla ilgili konuların pek üzerinde durmayan televizyon da dahil, medyanın her alanında aylarca haber ve yorum […]