1498 yılının Mart ayında, Lombardiya ovasına şiddetli rüzgar ve gecikmiş karla karışık sağanak yağmur getiren bir günde, Dominiken Santa Maria delle Grazie manastırının başrahibi, herkesin Moro dediği Dük Ludovico Maria Sforza’ya saygılarını sunmak ve epeydir içine dert olan bir konuda yardım istemek için dükün Milano’daki şatosuna doğru yola koyuldu. O günlerde Milano dükü, bir zamanlar […]
Kategori: Genel
Leo Panitch Chibber – Bu Defaki Kriz
Krizler, olup bitenleri aydınlığa kavuşturacak şekilde işler. Wall Street’in parlak çocukları ile Ivy League [1] iktisatçılarının, istikrara giden yolun ekonomiyi serbestleştirmekten geçtiğini usanmadan söylediği günleri hatırlayın. Onlara kalırsa, piyasa istikrarı için gereken çözüm, piyasaları daha da serbestleştirmekti. CEO’lara, finans uzmanlarına ödenen ahlaka aykırı maaşlar ve ikramiyeler sonuna kadar hak ediliyordu, çünkü bu kişiler herkese refah […]
Leo Panitch – Küresel Parlama Noktaları
Socialist Register dergisinin 1964’te kurulmasını takip eden yaklaşık yirmi yıl süresince, yani her sayıda belli bir konunun ele alınmasının kararlaştırıldığı 1980’lere gelinceye değin, derginin kapağında “hareketlerin ve fikirlerin bir incelemesi” ifadesi yer alıyordu. Bu incelemeyle kastedilenin, komünist ve sosyalist partilerle işçi hareketleri, gelişmekte olan yeni toplumsal hareketler ve Üçüncü Dünya’daki ulusal kurtuluş hareketleriyle sol ulusalcı […]
Leo Damrosch – Jean Jacques Rousseau
“Vue de la Ville de Geneve, ” Jean-Ben jamin Laborde. Tableaux topographiques, pittoresques, physiques, historiques, moraux, politiques, litteraires de la Suisse (Paris: Clousier, 1 780-1 786). Houghton Kütüphanesi’nin izniyle, Harvard Üniversitesi, tasnif numarası Swi 607. 80′:·. -Isaac Rousseau, fildişi üstüne anonim minyatür. Bibliotheque Publique et Universitaire, Cenevre. -Saint-Gervais’deki Coutance Meydanı. Gravür: C.G. Geissler. Bibliotheque Publique […]
Leo Bruce – Yukarı Kattaki Ciglik
O gece evin havasında hiçbir gayri tabiilik yoktu. Sonradan çok düşündüm. Hiçbirimizin hareketinde şüpheyi davet edecek en ufak bir iz bulamadım. Kokteyllerimizi içerken cinayetlerden bahsetmiştik. Sonradan bu bahsi kimin ortaya atmış olduğunu bir türlü hatırlıyamadım. Hafta sonları Thurston’larda toplanıldığı zaman, her çeşit mevzu münakaşa edilir. Politika, din, cinayet, sinema hatta falcılık bile. Doktor Thurston çok […]
Leo A. Miiller – Gladio
Elinizdeki kitap, kısa bir süre önceye dek varlığı konusunda en küçük bir şey bilinmeyen bir gizli servisin izini araştırıyor: Ellili yıllar— dan itibaren tüm Batı Avrupa üzerinde ağlarım ören, yeraltında örgütlü, paramilitcr bir haberalma örgütü bu… örgütün esas görevi: Savaş durumunda terör, sabotaj yapmak ve ayaklanma çıkarmak, örgütün altyapısı: Neredeyse Avrupa’nın her yerinde gizli silahlı […]
Lena Diaz – Olum Fali
Onun için seçtiği lavanta kokulu şampuan» içine çekerken kadının çığlıkları tatlı bir müzik gibi kafasının içinde yankılanıyordu. Çam yapraklarından oluşan halının üstüne bağdaş kurup oturmuş kadının saçlarını okşuyordu. Daha önceden yıkayıp fırçaladığı ve şimdi ipeksi kahverengi bir karışım haline gelmiş saçlarının arasında parmaklarını gezdirdi. Lavantanın altından sızan metalik kan kokusu duyularını harekete geçirdi. Parmaklarını kadının […]
Lena Diaz – Korebe
Kızıl renkli soyulmuş bir boya parçası bodrum kapısına inatla tutunmuş hafif meltemde kırmızı bir bayrak gibi dalgalanıyor ve Dedektif Emily O’Malley yi evin içindeki şüpheliyi takip etmemesi için uyarıyordu. Kurbanın korku dolu çığlıklarının hiç dinmeyen yankıları, Emily’nin cesaretini tüketen, kararlılığını paramparça yapan ses patlamaları şeklinde kafatasının içini dövüp duruyordu. Sağ elinde sımsıkı tuttuğu terden kayganlaşmış […]
Leigh Sauerwein – Koşamayan Kızılderili
Eskiden, Amerika’ nın büyük çayırlarında, Kızılderili insanlar yaşardı. Hiçbir zaman aynı yerde uzun süre kalmazlardı çünkü bizon sürülerini takip ederlerdi. Bizonun derisini giyer, etini yerlerdi. Tipi denilen evleri, birkaç dakikada sökülebilirdi. Tipilerini, doğuya, güneşin doğduğu yere karşı büyük bir çember oluşturacak şekilde kurarlardı. İşte bu insanların, bizim daha çok Siular diye bildiğimiz Dakotalar adlı bir […]
Leibniz – Monadoloji
Monadoloji (Fransızca’da yazılış: 1714; Fransızca yayım 1840) La Monadologie (écrite en 1714; édition française de 1840) 1. Burada sözünü edeceğimiz Monad bileşiklere giren yalın bir tözden başka bir şey değildir; yalın olan hiçbir parçası olmayandır. [Theod., § 10.] 1 1. La Monade dont nous parlons ici, n’est autre chose, qu’une substance simple, qui entre dans […]
Leibniz – Metafizik Üzerine Konuşma
Leibniz dünyaya geldiğinde Otuz Yıl Savaşları (1618-1648) henüz sona ermiş değildi. İspanya, Avrupa ülkeleri üzerindeki baskıcı gücünü artık koruyamaz olmuştu, Felipe IV’ün (1621-1655) ve ona canla başla destek olan kont-dük Olivares’in çabalarına karşın eski gücünü yitirmeye doğru gidiyordu. 1640’da Portekizliler ayaklandılar. Avrupa iyiden iyiye karışıktı. Fransa’da da güç zamanlar yaşanmaktaydı, iki Fronde olayı dünyanın merkezi […]
Lee Williams – Delice Bir Arzu
Amanda Farr güneşle birlikte vadiye indiği zaman, burada bir başkasının bulunacağını hiç düşünmemişti. Nehrin üstünden geçen tahta köprünün üstünde oturan adamı görünce, olduğu yerde donup kaldı. Rüzgarın yüzüne savurduğu kuzguni siyah saçlarını eliyle geriye attı. Yüzü asılmıştı. Bu koskoca vadide, sanki başka yer yokmuş gibi, adam en sevdiği yere gelip oturmuştu. Hem de Deermount Koleji […]
Lee Child – Yarın Yokum
İntihar bombacılarını tespit etmek kolaydır. Çoğunlukla ırı gergin oldukları için kendilerini hemen belli ederler. Çünkü bunu ilk kez yapıyorlardır. Doğası gereği bu iş yalnızca bir kez yapılır. Sonrası yok. İsrail Gizli Servisi bir savunma planı hazırladı. Bize neye bakmamız gerektiğini söylediler. Gözlemleri ve psikolojik verileri kullanarak bir intihar bombacısının belirlenmesini sağlayan göstergelerin listesini çıkardılar. Ben […]
Lee Child – Öldüren Kumpas
New York’taki editörüm David Highfill ve Londra’daki editörüm Marianne Velmans için. Üçü de bu yazara bir fırsat verilmesi için görev bilincinin gerektirdiğinin çok ötesinde çalıştılar. Eııo’nun lokantasında tutuklandım. Öğleyin saat on ikide. Omlet yiyip kahve içiyordum. Öğle yemeği değil de, geç kahvaltı. Yağmur altında uzun yürüyüşten sonra ıslanmış ve yorgundum. Ta otoyoldan kasabanın kıyısına kadar […]
Lee Child – Körebe
İnsanlar bilginin güç olduğunu söylerler Ne kadar çok bilirsen, o kadar güçlüsündüı: Lolo çekilişinde hangi numaraların kazanacağım bildiğinizi düşünebiliy or musunuz? Hem de hepsini! Ta hmin etmedeniz, rüyanızda görmediniz, sadece biliy orsunuz. Ne yapardınız? Hemen gidip bir kupon do/dururdunuz. Kazanacağım bildiğiniz numaraları işaret/erdiniz. Sonra da kazanırdınız. Aynı şey borsa için de geçerlidir Hangi hisselerin yükselişe […]
Lee Child – Kaybedecek Bir Şey Yok
Bundan çok daha şiddetli sıcaklara alışkındı. Ama o kadar uzun süredir güneşin altında dolaşıyordu ki başı dönmeye ve kafası karışmaya başlamıştı. Çok güçsüzdü. Yetmiş iki saattir yemek yememiş, kırk sekiz saattir su içmemişti. Hayır, güçsüz değildi. Ölüyordu ve bunun farkındaydı. Zihnindeki görüntüler birbirine karıştı. Nehrin akıntısına kapılmış bir kayık, çürümüş halatlarını çekiştirip koparıyor ve özgür […]