Kategori: Genel

Jean-Pierre Clero – Lacan Sözlüğü

Okuyucusunu önceden sınırlamak, söz konusu olan bir sözlük olsa da yazara ait bir şey değildir, zira yazar bu oyunda ağır biçimde yanılma ve her türlü beklenmedik sapmada kaybolma tehlikesinde kalır. Aslında bu elinizdeki metnin, ondan doğrudan klinik bir yarar sağlamayacak olan psikanaliste, psikolog ya da psikiyatriste doğrudan yönelik olmadığını söyleyebiliriz. Her birine mesleklerinde rehberlik edecek […]

Jean-Pierre Changeux, Paul Ricoeur – Neden Nasıl Düşünürüz – Etik, İnsan Doğası ve Beyin Üzerine Bir Tartışma

Sinir bilimlerinin (neuroscierıces) gerek buluşlan ve projeleri, gerekse ahlak üstüne, normlar üstüne, barış üstüne bir tartışmaya temel teşkil etme kapasiteleri konusunda, bir biliminsanıyla bir filozofu karşı karşıya getirmek akıllıca bir girişim olur muydu acaba? Bilim tarafında, kâh bilime güvenen, hatta sempatisini coşkulu biçimde gösteren, kâh onun yaşam üzerinde kurduğu egemenlikten ve ortak geleceğimize yönelttiği tehditten […]

Jeanne Champion – Gerçeğin Peşinde – Ressam Suzanne Valadon

Haute-Vienne bölgesinde Bessines sur Gartempe. Dul Madam Guimbaud’nun evi. Marie Clémentine Valadon’un dünyaya gelişi. Bir süredir karnının şiştiği ve belinin kalınlaştığı izlenen otuz dört yaşındaki çekirdekten yetişme çamaşırcı Madeleine Valadon, bir burjuva evinin ikinci katında doğum yapmak üzere. Doğacak çocuğun babasının adı günah. Henüz boş duran beşiğin yamnda bir baba yok. Evin hanımı topuzuna bir […]

Jean-Marie Laclavetine – Usulca

Yumuşak huylu bir insan olan Vincent Artus, karısından başka kimseyi öldürmüş degildi. Hoş, Beatrice yasal eşi de degildi, ama bu ayrıntı, Hayra ormanındaki acıklı olayı anımsadıgında duydugu tedirginliği ortadan kaldırmıyordu. O dönemde Artus henüz bir kamyonda yaşamaya başlamamıştı. Onu, o siyah saçlı, canlı, ufak tefek kadınla ve pembe kuyruklu beyaz papaganıyla birlikte oturdugu Butte-aux-Cailless’da, Cinq-Diamand […]

Jean-Marie Defossez – Yeraltı Maceram

Koskoca bir aptallık Benim adım Liz. Bir hafta sonra dokuz yaşımı dolduracağım ve sanıyorum korkunç bir aptallık yaptım. Akim almayacağı bir aptallık. Babamla dayım ben kendimi bildim bileli mağaracılıkla uğraşırlar. Her mağara inişinden döndüklerinde muhakkak yüzlerinde mutlu bir ifade olur ve gözlerinin içi güler. Yerin altına inmek süper bir şey herhâlde diye düşünürüm ve onlarla […]

Jean-Louis Fournier – Nereye Gidiyoruz Baba

Siz küçükken, Noel’de birkaç kez size kitap hediye etmek geçti içimden, mesela bir Tenten. Okuduktan sonra beraberce üzerinde konuşabilirdik. Tenten’i iyi bilirim, bütün maceralarını birçok kez okudum. Ama hediye etmedim, zahmet etmeye değmezdi, çünkü okumayı bilmiyordunuz. Asla okuyamayacaksınız. Noel hediyeleriniz hep oyun küpleri ya da küçük arabalar olacak … Madem Mathieu, topunu almasına yardım edemeyeceğimiz […]

Jean-Jacques Rousseau – İtiraflar

Benzeri hiç görülmemiş ve hiç görülmeyecek olan bir işe girişiyorum. Benzerlerime, doganın tüm dogrulugu içinde bir insan gösterm�k istiyorum ve bu insan ben olacagım, Sadece ben. Kalbi�i duyuyor ve insanları tanıyorum. Gördüklerimden hiçbiri gibi yaratılmamışım; yaşayanlardan hiçbiri gibi yaratılmış olmadıgıma inanmak cüretini gösteriyorum. Öteki insanlardan daha iyi degilsem bile, hiç olmazsa başkayım. Doga beni içine […]

Jean-Jacques Rousseau – İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kaynağı

14 Mart 1728 tarihinde, henüz on altı yaşındayken kenti Cenevre’yi terk eden; bu kentte saatçi ustası olan babasının yanından ayrılan; mesleksiz, işsiz, parasız ve hiçbir toplumsal statü ile bağlantısı olmayan Jean-Jacques Rousseau, yeni bir çağın oluşumunun öncesinde, çağımızın birçok sorununu yaşayacak ve bunları düşünüp değerlendirmeye çalışacak olan yeni bir insan tipinin ilk örneğidir. Kırsal kesimlerde, […]

Jean-Jacques Rousseau – Esitsizligin Kokeni

GÖRKEMLİ, ÇOK ONURLU VE EGEMEN EFENDİLER, Ancak erdemli bir yurttaşın ülkesine onun kabul edebileceği türde onurlar sunabileceğine inanarak, geçen otuz yıl boyunca size kamu önünde saygımı sunmaya değer olabilmek için çalıştım; ve bu mutlu fırsat çabalarımın yetersizliğini bir ölçüde giderdiği için, burada onu kucaklamada bana bu yetkiyi veren haktan çok beni esinlendiren coşkunun buyruklarını izleyebileceğimi […]

Jean-François Deniau, Gerard Druesne – Ortak Pazar

25 Mart 1957’de Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Belçika ve Lüksemburg arasında Roma’da imzalanan Ortak Pazar Antlaşması, savaşın bitiminden sonra Avrupa’yı ve dünyayı etkileyen iki akımın kesişme noktasında yer alır: Politik bilinçlenme ve ekonomik zorunluluk. Daha henüz düşmanlıklar unutulmamışken, siyasi sınırlann Avrupa’nın canlılığını ifade etmekten ve içerdiği ulusal birliklerin kendilerine ait olanaklarını korumaktan uzak bulunduğu, aksine […]

Jeanette Winterson – Tutku

NÂPOLYONVN öyle bir tavuk tutkusu vardı ki, aşçıbaşlarını günün yirmidört saati koştururdu. Ne mutfaktı onunki ama, yolunmuşluğun çeşitli aşamalarında yüzlerce kuş; kimi hâlâ soğuk soğuk kancalara asılı, kimi şişe geçirilmiş ateş üstünde ağır ağır dönmekte, ama çoğu yığınlar halinde çöpe atılmış durumda. Çünkü İmparator çok meşgulmüş. Birinin iştahı tarafından yönetilmek garip bir şey. Askerlikte ilk […]

Jean-Christophe Grange – Tas Meclisi

Diane Thiberge’in önünde topu topu kırk sekiz saat vardı. Bangkok’tan bir iç hat uçağına binerek Puket’e gidecek, sonra doğruca kuzeye, Andaman Denizi kıyısındaki Takua Pa’ya kadar karadan ilerleyecekti. Orada, otelde kısa bir gece geçirecek, sabahın beşinde yeniden yola düşüp, kuzeye doğru ilerlemeyi sürdürecekti. Öğlen olduğunda, Birmanya sınırında Ra-Nong’a varması gerekiyordu, oradan da seyahatinin tek amacına […]

Jean-Christophe Grange – Sisle Gelen Yolcu

Zil sesi şuuruna kızgın bir iğne gibi saplandı. Rüyasında güneşte parlayan bir duvar görüyordu. Beyaz duvar boyunca gölgesini takip ederek yürüyordu. Duvarın ne başlangıcı ne de sonu vardı. Duvar evrendi. Pürüzsüz, göz kamaştırıcı, kayıtsız… Yeniden zil sesi. Gözlerini açtı. Yanı başındaki kuvars çalar saatin ışıklı rakamlarını gördü. 04.02. Dirseğinin üzerinde doğruldu. El yordamıyla ahizeyi aradı. […]