Kategori: Genel

Ipek Ongun – Lutfen Beni Anla

Biz Bu İşi Başardık! Kutlarım sizi sevgili gençler, kutlarım! Demek ki isteyince oluyormuş! Neden olmasın’lar işe yarıyormuş! Sizlerle, yazdıklarınızla, fikirlerinizle nasıl gurur duyuyorum, bir bilseniz. Şimdi, konuyu bilmeyen ve şaşkın şaşkın elinde bu kitabı tutanlar için zorunlu ve olabildiğince kısa bir açıklama… Bu kitabın yazılması fikri tamamen gençlere aittir. Gittiğim okullarda, biraz da anne babalarımız […]

İpek Çalışlar – Latife Hanım

Latife Hanım çocukluğumdan beri duvardaki bir fotoğraftan bana bakıp durmuştu. Mustafa Kemal Paşa’yla aralarındaki ilişkiyi hep merak etmiştim. Nedense, herkes Latife Hanım’a olumsuz yaklaşıyor, ondan Mustafa Kemal’in başına gelmiş bir kaza gibi söz ediyordu. Dönemi anlatan kitaplar ise dikkatli bir göz için farklı ipuçları veriyordu. Latife Hanım bilmecesini çözmeye karar verdim ve onu araştırma, yazma […]

İoanna Kuçuradi – Nietzsche ve İnsan

Felsefî düşünce tarihinde insan, Nietzsche ile bir düşünürün ana araştırma problemi ve hareket noktası oluyor; diğer bütün problemler insana göre, yaşıyan insana göre, hayatla doğrudan doğruya olan ilgileri bakımından kavranmağa ve değerlendirilmeğe çalışılıyor. Bir düşünürün hareket noktası doğrudan doğruya yaşıyan insan olunca, o düşünür “sistemci” bir filozof, ya da klâsik anlamda bir filozof olamaz. Gerçekten […]

Ioan James – Büyük Matematikçiler

Euler’in 1707’deki doğumundan Kolmogorov’un 1987’deki ölümüne dek geçen dönem neredeyse üç yüzyıla yayılır. Gerçi Euler henüz hayattayken Gauss doğmuş, Gauss hayattayken de Klein doğmuştu ve bugün Klein’la tanışmış ve hayatta olan kişiler vardır. Böylece bir anlamda, analizin (calculus) hala bir gizem olduğu eski günlere yalnızca birkaç adımda geri dönebiliriz. On yedinci yüzyılda en başta Newton […]

İnna Segal – Bedeninizin Gizli Dili

Bedeninizin G izli D ili, alt başlıkta dendiği gibi Temel Kılavuz. Şunu sorabilirsiniz: Peki neden bir kılavuz gerekiyor, ne için kılavuzluk yapılıyor bana? Benim yamtım da bu kitabın, gerçekte yaşamanız gereken yaşam için – ki çoğumuz onu yaşamiyo^ruz – kılavuzluk yapabileceği olur. Her yeni haftaya daha çok intihar, felç, hastalık ve kalp kriziyle başlıyomz. Öyle […]

Ingrid Thobois – Sollicciano

Marco, kulak tırmalayıcı madeni bir gıcırtıyla çektiği iskemlenin üzerine kendini bıraktı. Aynı anda on dört kişinin karşılıklı konuşmasını, yirmi sekiz sesi, gırtlak temizlerken çıkan gurultuların ve mırıldanmalarının sesini taşımak üzere yapılmış salonda oluşan saçma yankılanma o gıcırtıyı bir kat daha artırdı. İnsanların birbirine değecek kadar yakın olmak için üzerine kuvvetle yaslandıkları eşyalardan çıkan gıcırtılar ahşap […]

Ingrid Noll – Sevdiklerimin Kelleleri

Otobüste mikrofona el atıp, Almanca konuşan turistlere Floransa’yı tanıttığımda, beni cep harçlığını artırmaya çalışan bir edebiyat öğrencisi sanıyorlar. Beni şirin buluyorlar: yaşlı bir çift yüzüme karşı, “Senin gibi bir kızımız olsaydı keşke,” diyor. Bir insanın iç ve dış görünüşlerinin hiç de aynı olmak zorunda olmadığını hâlâ öğrenmemişler. Turistlerim Toskana gezisine genellikle buradan başlar ve Liret’in […]

İngmar Bergman – Aynadaki Gibi & Sessizlik

Ingmar Bergman’ın filmografisinde 1961 – 1963 yılları arasında çevirdiği üç filim özellikle önemli bir yer tutar; Bergman bu üç filmiyle artık olgunluk çağına girmiştir. 1957’de çevirdiği «Des Sjunde Inseglet – Yedinci Mühür» ve unutulmaz «Smultronstâllet – Yaban Çileklerinden sonra bir duraklama dönemine giren Bergman, bir trilogie’nin ilki olan «Sasom i en Spegal — Aynadaki Gibi» […]

Inci Aral – Erkek Olu Kuslar

Ölü Erkek Kuşlar, bir kadının birine tutkulu bir aşk, ötekineyse köklü bir sevgi ve evlilik bağıyla bağlandığı iki erkek arasındaki bölünmüşlüğünü konu edinirken, bu üç kişinin çocukluktan kadın ve erkek olmaya giden yolda kurallar, öngörmeler, koşullandırmalarla biçimlenişlerini irdeliyor. Bir kadın ve iki erkek arasındaki ilişkilerin hem bireysel ve toplumsal yargıların içinde barındırdığı katılık ve şiddet […]

İnan Çetin – Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise

“Anlatacaklarımın hoş şeyler olduğunu söyleyemem, ancak uzun süreden beri suskunum, bu da pek hoş sayılmaz.” Odada uzun bir sessizlik oldu. Bunca yıldır belleğine ağırlık veren her neyse yavaş yavaş gözlerine çöküyor, yaşlı insanlarda pek rastlanmayan bir hız, bir esneklikte yüzünü sık sık ışığa dönüyordu. Beni ona en fazla yakınlaştıran şey neydi, şimdi tam olarak söyleyemem […]

İnan Çetin – Kureyş’in Kurtları

Dedem i flah olmaz bir hayalci, iyi bir masal anlatıcısıydı, ama tümüyle gerçekdışı bir hikaye anlatacak son kişiydi. Onun yarı gerçek yarı hayali bir varlık olduğunu düşündüğüm yılların üstünden neredeyse yarım yüzyıl geçmiş. Belki bu yüzden, şimdi ben de onun gibi akıl almaz hikayeleri seviyorum; güzel taş evleri, birbirinden güzel hayvanları, her yıl değişen meyve […]

İnan Çetin – İçimizdeki Şato

Bu öykü İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi hocalarından H. T.’ye adanmıştır. Meraklı okurlar, üniversiteden bu değerli hocanın kim olduğunu öğrenebilirler. Yanılmıyorsam, önemli bir günün arifesindeydik. H. T. erken çıkacağını, biraz dolaşıp sonra da birlikte akşam yemeği yiyebileceğimizi söyledi. Üniversiteden çıkıp deniz kıyısına indiğimizde H., “Önceki gün, Esme bana geldi” dedi. “Üstünde, dudaklarının renginde bir elbise. Gözleri […]