Taksiden inerken çarptım ona. Elinde paketler vardı. Kapıyı açarken Vurdum: ekmek, süt, yumurtalar kaldırıma saçıldı -sıkılgan, ince ince yağan yağmur altında tanışmamız böyle oldu. Hemen hemen ben yaşlarda olmalıydı. Gençliğin ve çizgilerin hoşluğunun yalnızca bulanık bir vaat olarak ortaya koyduğu şeyi başarmak için saçlarının ağarmasını beklemiş bir yüzü vardı sanki. Geç kalmaktan korktuğu için koşmuş […]
Kategori: Aşk
Romain Gary – Biletiniz Buraya Kadar
Gritti’deki dairemde, saat sabahın yedisinde Dooley’nin telefonuyla uyanmıştım. Benimle buluşmak istiyordu. Durum oldukça acildi. Sesi buyurgan ve üsteleyiciydi ki bunu sevimli bulmadım. İkimiz de Venedik’i Kurtarma Uluslararası Komisyonu üyesiydik; Dukalar Kenti’nin hızla sulara gömülmekte olduğunu göz ardı etmemekle birlikte, ortada yine de bu ölçüde acil bir durum olabileceği düşünülemezdi. Cini Vakfı’nın toplantısı bir gün önce […]
Robyn Carr – Virgin River #1 – Aşk Yeniden
Altı yüz nüfuslu Virgin River kasabasında çalışacak bir ebe/uzman hemşire aranıyor. Kaliforniya’nın ulu ağaçları ve ışıl ışıl ırmakları arasında bir fark yaratmak istemez miydiniz? Hem de kulübenize kira ödemeden? Kısa bir süre önce eşini kaybetmiş olan Melinda Monroe bu ilanı görür ve Virgin River adındaki bu uzak dağ kasabasının, yaşadığı gönül yarasından kaçmak ve çok […]
Robert Musil – Üç Kadın
Bir dönem gelir, hayat sanki devam etmekte tereddüt ediyormuş ya da akışını değiştirmek istiyormuş gibi belirgin biçimde yavaşlar. Böyle bir dönemde insanın başına kolayca bir felaket gelebilir. Homo ’nun hasta, küçük bir oğlu vardı; hastalığı bir seneden beri ne düzeliyor ne de kötülüyordu, doktor onun uzunca bir süreliğine kaplıcaya götürülmesini istemişti ama Homo bu seyahate […]
Richard Brautigan – Willard ve Onun Bowling Kupaları – Sapık bir gizem öyküsü
yunan anto Kadının ellerini eskiye göre biraz daha gevşek bir şekilde yeniden bağladı, ama yine de ellerini kurtaramayacak kadar sıkı bir düğüm atmıştı. “Ayaklarımı tekrar bağla,” dedi.”Çok gevşek.” Eğer amatör bir sadist olacaksa, diye düşündü kadın, en azından işini doğru yapmasını sağlamalıyım. Ona karşı çok büyük bir hayal kırıklığı içindeydi. Kadın yaptığı her şeyde mükemmeliyetçiydi […]
Richard Brautigan – Kürtaj
birinci kitap, bizon kızlar, bu gece kütüphane Bu güzel bir kütüphane; mükemmel zamanlanmış, konforlu ve Amerikan. Zaman gece yansı, kütüphane kuytu ve düş gören bir çocuk gibi bu sayfaların karanlığına taşınmakta. Kütüphane “kapalı” olmasına rağmen eve gitmem gerekmiyor çünkü benim evim burası, yıllardan beri böyle ve üstelik her zaman burada olmam gerekiyor. Bu işimin bir […]
Reşat Nuri Güntekin – Yaprak Dökümü
ALTIN Yaprak Anonim Şirketi”nden niye mi istifa ettim? Bunda anlaşılmayacak hiçbir şey yok. Aldığım altmış iki lira aylıkla geçinemiyordum. Başımda iki küçük kardeşle hastalıklı bir anam var… Ara sıra anam soğuktan, kardeşlerim yemekten şikâyet ederlerdi. Ben, omuz silker: “Ne yapayım, bu terazi bu kadar çekiyor. Elime geçeni ben barda, baloda yiyip sizi bu halde bıraksam […]
Reşat Nuri Güntekin – Sönmüş Yıldızlar
Perihan’dan Hüseyin Kenan’a Kenan Beyefendi, Bu mektubu ni derdimi söylemeğe cesaret edemeyeceğim… Biz, çok eski zamandan beri birbirimizi tanıyoruz, Kenan Bey… Sizi ilk gördüğüm gün hâlâ aklımdadır. O vakit Yeşilköy’deki köşkümüzde oturuyorduk. On iki, on üç yaşlarında vardım. Lalam beni her gün trenle İstanbul’a, mektebe indiriyordu. Köyümüzde oturan ne kadar mektep kızı varsa hep bir […]
Reşat Nuri Güntekin – Leyla ile Mecnun
(Kâ2am beyin evinde sıcak bir kış odası. ^iSuihtelii yaşta yedi, sekiz misafir…) Ragıp — (Elindeki mecmuayı göstererek) «Mavi Mecmua» bu hafta canlı bir müsabaka ilân ediyor. (Okuyarak) «Etrafımızdaki eşyanın tutuşmağa başladığını görürsek yapacağımız şey malűmdur: Ateşin üzerine keçe, kilim kabilinden, eşya atmak. Fakat bu yangın, kalbimizde başlıyorsa, yani ümitsiz bir aşka düşmek üzere olduğumuzu hissedersek […]
Reşat Nuri Güntekin – Dudaktan Kalbe
Ev sahibi, yemek odasının terasa açılan kapısından misafirine seslendi: — Paşa, sen- bu güzel mehtaba karşı bir hâb-ı nâza dalacak gibi görünüyorsun… Hele bir dakika buraya zahmet et… Yayvan bir koltuğun içinde yemek ağırlığı ve yol yorgunluğu ile uyuşup kalan Vefik Paşa, üşene üşene gözlerini açtı, yorgun bir rica ile : — Artık merhamet et, […]
Reşat Nuri Güntekin – Çalıkuşu
DÖRDÜNCÜ sınıftaydım. Yaşı m oniki kadar olmalı. Fransızca muallimimiz Sör Aleksi, bir gün bize yazı vazifesi vermişti. “Hayattaki ilk hatıralarınızı yazmaya çalışın. Bakalım neler bulacaksınız? Sizin için güzel bir hayat temini olur,” demişti. Hiç unutmam; yaramazlığımdan, gevezeliğimden bıkan öğretmenler, o sınıfta beni arkadaşlarımdan ayırmışlar, bir köşede tek kişilik bir küçük sıraya oturtmuşlardı. Müdirenin söylediğine göre, […]
Reşat Nuri Güntekin – Akşam Güneşi
“Romanımın hakikî kahramanı olan sevgili zevcem Hâdiye’ye 8 Teşrinievvel 1927 Reşat Nuri” Onu ilk defa bir haziran günü Sazlı Pınar yolunda gördüm. Viran bir köprünün başında köylülerle konu-uyordu. Yakası kapalı boz ceketi, tozlu dolakları, iri dolgun ücuduyla bana evvelâ bir çiftlik kâhyası gibi göründü, füzünün yarıdan ziyadesini kapıyan beyaz güneşliği alanda yalnız çenesiyle dudakları görünüyordu. […]
Rachel Vincent – Ruh Çığlığı 1 – Ruh Hırsızı
“HAYDİ AMA!” diye fısıldadı Emma. Kelimeler dudaklarından incecik bir buhar eşliğinde süzülür gibi çıkıyordu. Sabırsızlığı kapıyı açabilirmiş gibi gözlerini önümüzde duran yıpranmış çelik panele dikmişti. “Unuttu işte, Kaylee. Böyle olacağım tahmin etmeliydim.” Zıplayarak ısınmaya çalış dedi. Traci gülerek kulübün ön tarafını, binanın arka oda ve ofislerini saran ışık ve müziğin kaynağını işaret etti. Artık içerideydik […]
Philip Jose Farmer – Aşıklar
Günümüzde kendini yazın türlerinin en keskinleri arasında görüyor olsa da, bilimkurgunun bir zamanlar gölgesinden bile korkacak kadar ürkek dönemler yaşamışlığı da vardır. Bu durum en çok cinselliği ele alış tarzında belirgindi. Otuzlu, kırklı ve ellili yılların ucuz Amerikan bilimkurgu dergilerinin kapaklarını böcek gözlü ya da Moğol yüzlü uzaylılar tarafından tehdit edilen ve sarışın kahramanımız tarafından […]
Peride Celal – Gecenin Ucunda
“Çocukluk,” diyor Handan. “İnsan senin yaşında umutsuzluğa kapılır mı hiç böyle?” İçinden `şımarıklık’ dediğini biliyorum.Gerçekten kızıyor Handan bana. Yüzü sert, gözleri öfkeli,konuşmaya değil, kavga etmeye geliyor sanki. Böylesi dahaiyi. Beni huysuzlandıran annemin yaşlı gözleri, yüzündekisessiz sitem. Bir hafta önce sessizce, kimseye duyurmadanbir yıl daha ihtiyarladım. Otuz üç yaşında olmuşum. KâzımIşık, mektubunda hatırlatmasa pek farkına varmayacaktım. […]
Paulo Coelho – On Bir Dakika
29 Mayıs 2002 günü, Fransa’da bu kitaba son noktayı koymadan birkaç saat önce, Lourdes’daki kutsal kaynaktan biraz su almaya gittim. Yetmişlerinde gösteren bir beyefendi bana seslendiğinde, katedralin önündeki meydana varmıştım: “Paulo Coelho’ya benzediğinizin farkında mısınız?” Ona, Paulo Coelho benim, diye karşılık verdim. Beyefendi beni kucaklayıp eşi ve kız torunuyla tanıştırdı. Kitaplarımın hayatında çok önemli bir […]