Kategori: Bilimkurgu

Isaac Asimov – İmparatorluk #2 Asi Gezegen Tyrann

Birinci Bölüm Oda, alçak bir sesle kendi kendine konuşuyor gibiydi. Ancak duyulabilen, kesintili bir sesti bu. Başka hiçbir sese benzemiyordu ve bu fısıltının bir tek anlamı vardı: Ölüm tehlikesi. Ama Biron Farrill’i huzursuz ve ağır uykusundan uyandıran bu ses olmadı. Yanı başındaki sehpadan gelen ses sinyaline karşı yatakta bir o yana, bir bu yana dönerek […]

Isaac Asimov – İmparatorluk #1 Tanrılar ve İmparatorlar

Düşünceler Arzlı adamın kafasında ağır ağır gelişƟ. Ama sonunda belirli bir hal aldı Ve Arzlı adam kararını verdi. Arzlı, içinde çok rahat eƫği gemisinden; gemisini çevreleyen ve uzay denilen o serin ve karanlık örtüden uzakƨ. Aslında “Yıldızlararası Uzay-analizi Bürosu”nun yerel ofisine çabucak rapor vermeyi istemişƟ. Ondan sonra daha da çabuk tekrar uzaya açılacakƨ. Ama kendisini […]

Isaac Asimov – Dünya Hepimize Yeter

Dr. Arnold Potterley, İlkçağ tarihi profesörüydü. Bu durumun tek başına bir tehlikesi yoktu. Düşlerin ötesindeki dünyayı değiştiren şey ise, Dr. Potterley’in tam bir ilkçağ tarihi profesörüne benzemesi gerçeğiydi. Eğer Dr. Potterley iri ve köşeli bir çeneye, şimşek gibi parlayan gözlere, kartal gagası gibi bir bur. na ve geniş omuzlara sahip olsaydı, kronoskopi bölümü başkanı Thaddeus […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #3 – Dünyanın Gölgesi

Kalbim yerinden fırlayacakmış gibi çarparken, “Dur,” dedim. Çırak’ın parmağı fırlatma tuşunun üzerinde kaldı. Endişe dolu gözleriyle bana doğru baktı. Gözlerinin kenarlan kırışmıştı ve bu da yaşından büyük ve hüzünlü görünmesine neden oluyordu. Önümüzdeki petek desenli camın ardmda gezegen mavi, yeşil ve beyaz parıldıyor ve göz kamaştırıyordu. İstediğim her şey o gezegendeydi fakat buna rağmen, resmen […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #2 – Bir Milyon Güneş

Godspeed’in Gemici Katı’nda bulunan Motor Odası’nın ağır metal kapısına doğru bakarak, “Bu iş kolay olmayacak, ” diye mırıldandım. Kapıdaki donuk yansımaya baktığımda, gözlerimin önüne Bilge’nin koyu renk gözleri geldi. Ölümünden hemen önceki haliyle… Yansımada aynı zamanda Bilge’nin ölümünün hazzıyla Orion’un dudaklarında beliren gülümsemeyi görüyordum. Klon özelliklerimden ve benden önceki tüm Bilgelerin bende vuku bulan yankılarından […]

Beth Revis – Evrenin Ötesi #1 – Evrenin Ötesi

Babam, “Önce annenin gitmesine izin ver,” dedi. Annem ise benim önden gitmemi istiyordu. Sanırım annem onlar dondurulduktan sonra, çekip gitmemden ve kendimi o soğuk, şeffaf kutuya emanet etmektense normal yaşama dönmeyi tercih etmemden korkuyordu. Ama babam ısrar etti. “Amy’nin bu işlemin nasıl olduğunu görmesi gerekiyor. Önce sen git ve onun izlemesine izin ver. Ardından o […]

Thea Alexander – M.S. 2150

 Akaşa Dün gece bir başka zamanda – bir başka yerde – bir başka bedende uyandım! Tatlı mavi bir gökyüzünün altında, küçücük bir çimenliğin ortasında yatıyordum. Çıplak bedenim ürperiyordu. Ne hoş bir özgürlük! Ayağa sıçradım, koşuyordum, hiç yorgunluk duymadan koşuyor, koşuyordum. Yine iki bacağım olduğunu fark edince gözlerim sevinç yaşlarıyla doldu. Dört yıl önce Vietnam’da yitirdiğim bacağım […]

Terry Pratchett – Diskdünya Serisi 4 – Mort

Burası hayat saatlerinin saklandığı parlak mum ışığıyla aydınlatılmış oda – raf raf üstüne, her yaşayan insan için kum saatleri, ince kumlarını gelecekten geçmişe dökmekteler. Dökülen kum tanelerinin topyekıın ıslığıyla oda deniz misali kükıemekte. Bu, odanın sahibi. Meşgul bir havayla dimdik yürüyor odada. Adı, Ölüm. Ancak herhangi bir Ölüm değil. Bu, kendi operasyon küresi, şey, aslında […]

Terry Pratchett – Diskdünya Serisi 1 – Büyünün Rengi

Uzak ve elden düşme bir boyutlar dekorunda, uçmak için yaratılmamış bir yıldız düzleminde kıvrılarak yükselen yıldız dumanları incelerek kopmaktadır… Gözün görebildiği… Hantal kolları ve bacakları üzerinde donmuş hidrojen bulunan, iri ve yaşlı kabuğu meteor kraterlerime çopurlanmış Kaplumbağa Büyük A’Tuin, yıldızlararası boşlukta süzülerek gelmektedir. Göz salgısı ve asteroit tozundan kabuklanmış olan deniz büyüklüğündeki gözleriyle O, Hedefine […]

Terry Deary – Ateş Hırsızı

YUNANISTAN – Z A M A N ı N ŞAFAĞı Öyküm burada başlıyor. Ben Eski Yunan’da yaşamadım; ama bu korkunç hikâyedeki kahramanlardan biri bana öyküsünü anlattı ve ben ona inandım. Bu öyküyü, yazan ben-mişim gibi anlatacağım. Hep yazar olmak istemiştim. Ben kim miyim? Bekleyin ve görün. Zamanın şafağıyla başlayalım…1 Kuş, yeryüzünün ıssız yüksekliğinde, bulutsuz gökyüzünde […]

Teri Terry – Çıkış Yok 2 – 2055 Büyük Hesaplaşma

Yağmur pek çok işe yarar. Etrafımdakiler gibi kayın ağaçlarının da yaşamak ve büyümek için yağmura ihtiyaçları var. İzleri siler, belli belirsiz ayak izlerini. İzleri takip etmek zorlaşır ve günümüzde bu iyi bir şey. Ama şu anda en önemlisi, tenimdeki ve kıyafetlerimdeki kanı temizlemesi. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun altında titreyerek duruyorum. Ellerimle buz gibi damlaların altında […]

Teri Terry – Çıkış Yok 1 – 2054 Çıkış Yok

Kaçıyorum. Kendimi bir ayağımı diğerinin ardından atmaya zorlarken dalgaların pençeleri kumları tırmalıyor. Aceleyle atıl, aşağı kay, tekrarla. Daha hızlı. Gözler ilerideki kum tepelerine dikili. Arkana bakma. Bakmamaksın. Düzensiz nefes alışlar; al, bırak; al, bırak. Hâlâ kaçıyorum. Akciğerler patladığında ve kalp kumun üzerinde koyu kırmızı bir yıldız gibi infilak ettiğinde tökezliyorum. Bir adam geriye dönüyor. Beni […]

Suzanne Collins – Açlık Oyunları #3 Alaycı Kuş

Başımı eğdim ve ayakkabılarımın yıpranmış deri yüzeyini kaplayan ince kül tabakasına baktım. İşte tam burası, bir zamanlar kız kardeşim Prim’le paylaştığımız yatağın durduğu yerdi. Şu tarafta mutfak masası vardı. Tamamen yerle bir olup bir kömür yığınına dönüşen şöminenin tuğlaları, evin kalan kısmı için bir nirengi noktası olmuştu. Başka türlü bu gri denizde yolumu nasıl bulabilirdim? […]

Suzanne Collins – Açlık Oyunları #2 Ateşi Yakalamak

Çayın sıcağı dondurucu havaya çoktan karışmış olsa da, matarayı sımsıkı tutmaya devam ettim. Soğuk yüzünden, kaslarım iyice gerildi. Tam o anda vahşi bir köpek sürüsü çıkagelse saldırıya uğramadan bir ağaç tepesine tırmanma ihtimalim yok denecek kadar azdı. Ayağa kalkmalı, biraz hareket etmeli ve eklemlerimi açmalıydım. Oysa orman şafakla aydınlanırken, ben, en az üzerinde oturduğum kaya […]

Suzanne Collins – Açlık Oyunları #1 Açlık Oyunları

İnsanlar uzunca bir süredir, yeni genç yetişkin üçlememin ilk kitabı olan Açlık Oyunları’nı yazmaya nasıl başladığımı merak ediyorlar. Sanırım bunun en önemli nedeni, bu kitabın, orta öğretim seviyesindeki okuyucular için kaleme aldığım Gregor the Overlander serisinden çok farklı olması. Açlık Oyunları’na ilham veren asıl öğeyi tayin etmek gerçekten çok güç. Sanırım ilk tohumlar, sekiz yaşında […]

Hugh Howey – Woll Serisi #1 – Silo

Holston, ölümüne giden yolda basamakları bir bir tırmanırken, çocuklar En-Tepe’de habersizce oyun oynamaya devam ediyorlardı; sadece mutlu çocukların yapabileceği bir biçimde bağrıştıklarını duyabiliyordu. Onlar hemen yukarısında deliler gibi tepinirken usul usul çıktı basamakları Holston. Sarmal merdiveni düzenli ve hantal adımlarla tırmanırken eskimiş botları metal basamakları çınlatıyordu. Tıpkı babasından kalan botları gibi basamaklar da aşınmışlık izleri […]