Kategori: Fantastik

Raymond E. Feist – Gediksavaşlar Efsanesi #1-2 Büyücü

FIRTINA DİNMİŞTİ. Pug kayaların kenarında sekiyor, gelgit birikintileri arasında dolaşırken zorlukla basacak yer bulabiliyordu. Gözleri fıldır fıldır dönerek yamacın altındaki her birikintiyi inceliyor, henüz sona ermiş fırtınanın etkisiyle bu göletlere sürüklenmiş kılçıklı yaratıkları arıyordu. Bu su bahçesinden topladığı kum böcekleri, kaya sürüngenleri ve yengeçlerle dolu çuvalını taşırken genç kasları ince gömleğinin altında şişiyordu. Öğlen güneşi, […]

Ravenloft #7 – P. N. Elrod – Ben, Strahd. Bir Vampirin Anıları

Dışarıda parlak ve sıcak bir gündoğumu olmasına karşın şatonun bu bölümünde tek bir pencere bile yoktu. Van R ve Van Richten’in ziyaretini mümkün olduğunca gizli tutmak için mükemmel nedenleri vardı. Tabi ki çingeneler ondan haberdardılar, çünkü onların yardımı olmadan hiç kimse bölgeye giremez ya da dışarı çıkamazdı. Kendisini Ravenloft Şatosu’nun etrafını kaplayan zehirli sise kadar […]

Ravenloft #1 – Christie Golden – Sislerin Vampiri

Öyle biri düşünün ki ölümle karşılaştığında gülümseyebilsin ve koca koca şehirlerin halklarını mahveden hastalıkları ortasında gelişip güçlenebilsin. Ah, böyleleri Şeytanın değil de Tanrının hizmetinde olsaydı dünyamız için ne güçlü bir iyilik kaynağı olurdu. Bram Stoker, Dracula. Öyle biri düşünün ki ölümle karşılaştığında gülümseyebilsin ve koca koca şehirlerin halklarını mahveden hastalıkları ortasında gelişip güçlenebilsin. Ah, böyleleri […]

George R. R. Martin – Prenses ve Kraliçe Veya Siyahlar & Yeşiller

Ejderhaların Dansı, 129AL’den 131AL’e kadar süren, Westeros’un Demir Tahtı için Targaryen Hanesi’nin iki dalı arasında yaşanan iç mücadeleye verilen tozpembe isimdir. Böyle karanlık, kanlı ve karışık bir dönemi “dans” olarak isimlendirmek aşırı şekilde uygunsuzdur. Şüphe yok ki bu ad, şarkıcıların işidir. “Ejderhaların Ölümü” daha uygun bir isim olurdu, ancak gelenekler ve zaman daha şiirsel olan […]

George R. R. Martin – Dunk ile Egg’in Hikayeleri #2 Yeminli Kılıç

Yolların kesiştiği yerdeki demir bir kafesin içinde, ölü iki adam yaz güneşinin altında çürüyordu. Egg, onlara bakmak için durdu.”Kim olduklarını düşünüyorsunuz sör?” Katırı Udžstad, moladan gayet memnun bir şekilde sırtındaki iki devasa şarap küpüne aldırış etmeden sınır boylarınca yetişen kurumuş boz şeytanotlarını yemeye başladı. “Hırsızlar” dedi Dunk. Atı Yıldırım’ın üzerinde olduğundan ölü adamlara daha yakındı. […]

George R. R. Martin – Dunk ile Egg’in Hikayeleri #1 Gezici Şövalye

Bahar yağmurları toprağı yumuşattığı için Dunk, mezarı kazarken çok zorlanmadı. Yer olarak ihtiyarın her gün, gün batımını zevkle izlediği yeri, alçak tepenin batıya bakan yamacını seçmişti. “Bir gün daha bitti.” Derdi iç çekerek. “Ve kim bilir yarın bize neler gösterecek değil mi ha Dunk?” O yarınlardan biri onlara iliklerine kadar ıslandıkları bir yağmur getirmişti. Sonraki […]

George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Şarkısı #5 – Ejderhaların Dansı – Game of Thrones

Gece, insan kokusuyla ağırlaşmıştı. Varg, bir ağacın altında durdu, etrafı kokladı, gri kahverengi kürkü gölgelerle beneklendi. Çamlı rüzgârın iç çekişi, ona insan rayihasını getirdi. Tilkiden ve tavşandan, foktan ve geyikten, hatta kurttan bahseden daha belirsiz kokular da vardı. Bunlar da insan kokularıydı, varg biliyordu; dumanın, kanın ve çürümüşlüğün keskin aromasının altında hemen hemen boğulmuş olan […]

George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Şarkısı #4 – Kargaların Ziyafeti – Game of Thrones

“Ejderhalar,” dedi Mollander. Yerden aldığı kurumuş elmayı bir elinden diğerine attı. “Elmayı fırlat,” dedi Sfenks Alleras. Sadağından çıkardığı oku yay kirişine taktı. “Bir ejderha görmek isterdim.” En gençleri Roone’du; erkeklik çağına daha iki yıl olan tıknaz bir çocuk. “Bunu çok isterdim.” Ben de Rosey’nin kollarında uyumak isterdim, diye düşündü Pate. Oturduğu sırada huzursuzca kıpırdandı. Kız […]

George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Şarkısı #3 – Kılıçların Fırtınası – Game of Thrones

Buz ve Ateşin Şarkısı, bazen birbirlerinden yüzlerce hatta binlerce mil uzakta olan karakterlerin gözünden anlatılır. Bazı bölümler bir günü, bazı bölümler sadece bir saati kapsarken, diğerleri on beş günlük, bir aylık ya da yarım yıllık bir zamana yayılabilir. Bu çeşit bir yapı söz konusu iken, anlatıcı kesin surette dizisel olamaz; bazen, önemli olaylar eş zamanlı […]

George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Şarkısı #2 – Kralların Çarpışması – Game of Thrones

Kuyruklu yıldız, Ejderha Kayası’nın dik uçurumları üstündeki pembe mor gökyüzünde kanayan kırmızı bir kesik gibi şafağa serilmişti. Üstat, odasının rüzgârlı balkonundaydı. Kuzgunlar uzun yolculuklarının sonunda buraya gelirdi. Üstadın iki yanında yükselen, cehennem tazısı ve ejderha şeklindeki dört metrelik gargoyleler, kuzgun pislikleriyle kaplıydı. Bunlar kadim kalenin duvarlarına tünemiş, kara kara düşünen binlerce yaratık heykelinden sadece ikisiydi. […]

George R. R. Martin – Buz ve Ateşin Şarkısı #1 – Taht Oyunları – Game of Thrones

Ormana karanlık çökmeye başlarken, “Artık geri dönmeliyiz,” diye ısrar etti Gared. “Yabanıllar öldü.” “Ölüler seni korkutuyor mu?” diye sordu Sör Waymar Royce. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Gared atılan yemi yutmadı. Yaşlı bir adamdı, ellisini geçmişti ve nice küçük lordun gelip geçtiğine şahitlik etmişti. “Ölü ölüdür,” dedi. “Bizim ölülerle işimiz olmaz.” “Gerçekten öldüler mi?” […]

George Orwell – Hayvan Çiftliği (Meb)

Orwell’in “Hayvan Çiftliği”ni bütün tanınmış münekkitlerin büyük bir kısmı komünist rejimin kudretli bir karikatürü diye tavsif etmişlerdi. Hatta bazıları bu eserde, komünist ihtilâlının bazı tarihî vakalarıyla, mühim karakterlerinin de yaşadığını hissetmişlerdi. Fakat aynı zamanda hemen hepsi, sadece eski klâsik hicviyelerin değil, İngiltere’nin dünyaca tanınmış XVIII. asır hicviyelerinin de kudretini “Hayvan Çiftliği”nde sezmişlerdi. Fakat bilhassa klâsik […]

R. A. Salvatore – Unutulmuş Diyarlar – 17 – Avcının Kılıçları Serisi – 3 – İki Kılıç

Cüce mağaralarının arsız karanlığında meşale ışığı oldukça yetersiz kaldı. Delly CurƟe’nin gözlerini ve boğazını yakan puslu hava, geniş odayı dolduran insanların şikayetleri ve homurdanmaları kadar rahatsız ediciydi. Vekilharç Regis merhametli davranmış ve güney seferlerinde zalim Kral Obould ile orkları taraķndan yağmalanıp kendilerine sığman bu iyilikten anlamaz insanlara hatırı sayılır sayıda oda vermişti. Delly kendine bu […]

R. A. Salvatore – Unutulmuş Diyarlar – 16 – Avcının Kılıçları Serisi – 2 – Yalnız Drow

“Üç sis, Obould Bol-Ok,” diye haykırdı Tsinka Shrinrill gözleri tamamen açık, gözbebekleri delicesine dönerken. Ork kralı ile diğerlerine hitap eƫğinde, gerçek dünya ve tanrıların diyarı arasında bir yerde kaybolmuştu ve böylece konuşmaya başladı: “Üç sis; buharlarını sabah rüzgarına karışƨran Surbrin Nehri’nin uzun haƴ, çağrınıza kulak veren Trollmoors’un kokuşmuş dumanı ve uzun zaman önce Fell Pass’ta […]

R. A. Salvatore – Unutulmuş Diyarlar – 15 – Avcının Kılıçları Serisi – 1 – Bin Ork

“Ah, bundan daha sıkı çekmeniz lazım!” diye haykırdı Tred McKnuckles, iki aƩan ve üç cüceden oluşan araba ekibine. “Yaz güneşi kelleşen kafamda parlamadan önce Shallows’a varmayı umuyorum!” Sesi etraķndaki taşlara çarpıp yankılanıyordu ve bu, Tred’in cüssesindeki birine yakışan bir kükreyişƟ. Cüceler için bile ƨknaz sayılırdı. Güçlü darbeleri kaldırabilecek bir vücuda ve daha güçlü darbeler atabilecek […]

R. A. Salvatore – Unutulmuş Diyarlar – 13 – Karanlığın Yolları Serisi – 3 – Kristalin Hizmetkarı

Adam, öğlen güneşinin bunaltıcı sıcağında süzülürcesine ilerliyor, mekanda çok az gölge bulunduğu halde, her zaman olduğu üzere, sanki gölgelere bürünmüş gibi yürüyordu ve hatta burada he Diğer ikisi birkaç laf yetiştirdi, ama Entreri onları külliyen duymazdan geldi ve sadece kendisine meydan okuyan ilk adama dik dik bakmaya devam etti. Bakışma sürdükçe sürdü ve Entreri odak […]