Ferenc Molnar yabancı ülkelerde daha çok Franz Molnar diye tanınmıştır. Öyküleri, oyunları ve romanları ona yazın dünyasında parlak bir ün kazandırmıştır. Oyunlarının birçoğu beyaz perdede ve tiyatro sahnelerinde zevkle seyredilmekte ve alkışlanmaktadır. Her bakımdan yetkin bir roman olan ”Pâl Sokağı’nın Çocukları” ise Macar gençlik yazınının en güzel yapıtı sayılır. Çocuklarımızın, ellerine geçen kitapları, dergileri satır […]
Kategori: Macera
N. H. Kleinbaum – Ölü Ozanlar Derneği
Vermont’un uzak tepeleri üzerine kurulmuş bir özel okul olan Welton Akademisi’nin taş kilisesinde, üzerlerinde akademi ceketleriyle üç yüzden fazla genç, çevreleri kendilerine gururla bakan anne babalarıyla kuşatılmış bir halde, uzun koridorun iki yanına dizilmiş, bekleşiyordu. Kısa boylu, yaşlıca bir adam uçuşan giysisiyle bir mum yakıp, sancak taşıyan öğrencilerden, cübbeli öğretmenlerden ve mezunlardan oluşan alayın önünde […]
Eoin Colfer – Artemis Fowl #2 Kuzey Kutbu Macerası
ǚ i Rus alev alev yanan bir varilin önünde birbirlerine sokulmuş, Kuzey Kutbunun soğuğundan boş yere korunmaya çalışıyorlardı. Kola Körfezi eylülden sonra bulunmak isteyeceğiniz bir yer değildi, özellikle de Murmansk. Murmansk’ta kutup ayıları bile atkı takarlardı. Hiçbir yer buradan daha soğuk değildi, belki de yalnızca Noril’sk dışında. Bunlar Mafya’nın tekikçileriydi ve gecelerini çalıntı BMW’lerin içinde […]
Ellery Queen – Y’nin Esrarı
SOĞUK BİR ŞUBAT GÜNÜ küçük bir balıkçı gemisi kurşuni dalgalarla boğuşa boğuşa New York limanına giriyordu. Ambarda pek az balık vardı. Pis güverte karmakarışıktı. Bir şişe elden ele dolaşıyor, ıslak muşambaları içinde titriyen balıkçılar kaptana, denize ve karanlık semaya küfredip duruyorlardı. Küpeşteye dayanmış olan iriyarı bir gemici somurtkan bir tavırla köpüklü dalgaları seyrederken birdenbire irkildi. […]
Miguel De Cervantes – Don Kişot (Antik)
Miguel de Cervantes Saavedra, baba tarafından Endülüslü, anne tarafındansa Yenikastilyalı bir ailenin çocuğudur. 1547’de, üniversite şehri Alacala de Henares’de dünyaya gelir. Çok küçük yaşlardan itibaren şiire ve oyunculuğa ilgi duyduğunu, “Parnas’a Yolculuk” adlı manzum eserinde bizzat anlatır. 1568 yılı Cervantes’in hayatında bir dönüm noktası olur. Bir düelloda karşısındaki kişiyi yaralar. Olay mahkemeye intikal eder. Bunun […]
Mickey Spillane – Caniler Uyumaz
Adama mektubu verirken sırtımda hafif bir ürperme gezinmedi dersem yalan olur; çünkü dev gibiy vücudumun altında kayıyordu âdeta. Gözlerim ise açıktı. Sonra birden Renzo’nun kalkıp odada bir tur attığını, sonra da ağır adımlarla bana yaklaştığını gördüm. Niyetini anladığım halde aldırmadım. Ürpermedim bile. Renzo ayağını kaldırdı, onu geri geri çekti, sonra birden kaburgalarıma gömdü pabucunu. Bir […]
Michael Grant – Yoklar – Dünyanın Sonu Böyle Gelecek
BİR DAKİKA önce öğretmen İç Savaş’ı anlatıyordu. Bir dakika sonra ise gitmişti. Tam şuradaydı. Oysa şimdi yoktu. Öyle sihirbazlık numaralarmdaki gibi bir duman bulutu ya da patlama olmamış veya ışık çakmamıştı. Sam Temple üçüncü dönem tarih dersi sınıfında oturmuş, boş gözlerle tahtaya bakıyordu. Aklı ise bulunduğu yerden çok uzaklardaydı. Kafasının içinde arkadaşı Quinn’le birlikte sahildeydi. […]
Michael Crichton – 13. Savaşçı
İbn-i Fadlan’ın M.S. 922’de Kuzeylilerle yaşadığı deneyimleri içeren elyazması. “Eaters of the Dead” “Gündüzü akşam olmadan, bir kadını yakılmadan, bir kılıcı kullanmadan, bir kızı evlenmeden,buzu aşmadan, birayı içmeden önce asla övme.” —VİKİNG ATASÖZÜ “Kötülük her zaman vardır.” —ARAP ATASÖZÜ İBN-İ FADLAN ELYAZMASI, TANIK OLUNMUŞ EN ESKİ Viking yaşamı ve toplumunu gözler önüne serer. Bu, bin […]
Michael Cordy – Nasıra Geni
1968, GÜNEY ÜRDÜN Bu gerçekten doğru muydu? İki bin yıllık bekleyişten sonra kehanet, o yaşarken, onun liderliği sırasında gerçekleşmiş miydi sonunda? Sikorsky helikopteri Petra’nın üzerinden geçerken, eski kentin üzerinde bir böcek gibi dolaşan gölgesi sarp kayalıkları oyarak ilerliyordu. Muhteşem heykeller ve sütunlar akşamüzerinin ışığında kızıllaşmıştı, ama Ezekiel De La Croix aşağıya bakmıyordu; zira altındaki çölleşmiş […]
Mary Roberts Rinehart – Sarı Oda
O HAZİRAN SABAHI tirende giderken Carol Spencer, hiç de fevkalâde olaylar arifesinde olan bir insana benzemiyordu. Güzel ve şık giyinmiş bir genç kızdı. Annesiyle birlikte New York’tan yola çıkmışlardı. Annesini bir iki hafta kalmak üzere New Port’ta ablasının yanına bıraktıktan sonra, bir daha hiç görmek istemediği sayfiye evlerini hazırlamak üzere Maine’ye gidecekti. Şimdi biraz dinlenmeye […]
Marlo Morgan – Bir Çift Yürek
Bir zamanlar kendilerine Dans Eden Wu’lar denilen bir grup bilge şaman klanı yaşardı. Yüzyıllar boyunca danslarıyla Yer İle Gök arasındaki dengenin korunmasını sağladılar. Tavsiyelerini dinleyen tüm hükümdarların halkı barış ve mutluluk içinde yaşadı, Danslarını sürdürdükleri sürece evrenin ışığı yerden ve halkların üzerinden uzak kalmadı. Ne zaman danslarını bıraksalar o kudretli ışık dünyadan uzaklaştı… Bu kitap […]
Mark Twain – Tom Sawyer’ın Maceraları
Bu kitapta anlatılan serüvenlerden birçoğu gerçektir; bir iki tanesi benim, diğerleri de okuldaki arkadaşlarımın yaşadığı olaylardır. Huck Finn de gerçek hayatta var olan bir karakterdir; Tom Sawyer da öyle. Fakat Tom Sawyer tek bir kişi değildir; Tom karakteri, tanıdığım üç ayrı çocuğun özelliklerini aynı anda üzerinde taşıyor ve bu nedenle karma bir mimari yapı olarak […]
Mark Twain – Tom Sawyer
OYUNLAR VE KAVGALAR “Tom!” Ses yok. “Tom!” Ses yok. “Nereye kayboldu gene bu çocuk?” Gene yanıt yok. Yaşlı kadın gözlüğünü burnunun üstüne indirdi. Çevresine bakındı. İçini gururla dolduran bu görkemli gözlükle hiçbir şeyi doğru dürüst seçemezdi. Yalnızca süs için takılan bir gözlüktü bu. “Hangi cehenneme kayboldu yine? Bir elime geçirirsem!” diye mırıldandı. Elindeki süpürgeyi odanın […]
Mark Twain – Huckleberry Finn’in Maceraları
Mark Twain’in en bilinen iki yapıtından biri Tom Sawyer’in Maceraları, diğeri de Huckleberry Finn’in Maceraları’dır. Her iki metin üzerine çok şey yazılıp çizilebilir, ama çeviri penceresinden bakınca Huckleberry Finn çok daha büyük zorluklarla doludur, tam anlamıyla çetin cevizdir. Zira kitabın çevirisinin önünde hem coğrafi hem kültürel hem de dilsel engeller vardır. Bir kere, kitap baştan […]
Mario Vargas Llosa – Kelt Rüyası – 2010 Nobeledebi̇yat Ödülü
Hücrenin kapısını açtıklarında, oluk gibi akan ışık huzmesi ve ani bir esintiyle birlikte, taş duvarların bastırdığı sokak gürültüleri de içeri girmiş, Roger irkilerek uyanmıştı. Hâlâşaşkınlık içinde, gözlerini kırpıştırarak kendine gelmeye çabalarken, kapının boşluğunda Sheriff in[1] karaltısını seçebildi. Adam, sarı bıyıklı pörsük suratıyla orada durmuş, kem bakışlı çipil gözleriyle, yüzünde hiçbir zaman gizlemeye yeltenmediği bir antipati […]
Marie Lu – Efsane #2 – Deha
4 OCAK. SAAT: 19.32 OKYANUS STANDART SAATİ METİAS’IN ÖLÜMÜNDEN OTUZ BEŞ GÜN SONRA. DAY YANI MDA FIRLAYARAK UYANDI.YÜZÜ TER İÇİNDEYDİ. YANAKLARI gözyaşlarıyla ıslanmıştı. Hırıltılı bir şekilde soluyordu. Ona doğru eğilip yüzüne düşen bir tutam ıslak saçı yüzünden çektim. Omzumdaki yara kabuk bağlamıştı ama bu hareket yeniden sızlamasına sebep oldu. Day doğruldu, bitkin bir şekilde gözlerini […]