Kategori: Polisiye

Paul Auster – Son şeyler ülkesinde

Bunlar son şeyler, diye yazıyordu. Bir gün ortadan kaybolacaklar ve bir daha asla geri gelmeyecekler. Görmüş olduğum, arƨk olmayan şeyleri sana anlatabilirim, ama buna zaman bulacağımı sanmıyorum. Şimdi her şey öyle hızlı olup bitiyor ki ayak uyduramıyorum. Senin anlamanı beklemiyorum. Sen bunları görmedin, istesen de düşleyemezsin. Son şeyler bunlar. Bir gün bir ev görüyorsun, ertesi […]

Paul Auster – New York Üçlemesi

Her şeyi başlatan, yanlış bir numaraydı, telefon gecenin ilerlemiş bir saatinde üç kez çalmış, karşı taraftaki ses birini istemişti, ama o biri kendisi değildi. Çok sonra, başına gelenleri düşünebilecek duruma geldiğinde, rastlantı dışında hiçbir şeyin gerçek olmadığı sonucuna varacaktı. Ama bu, çok sonra oldu. Başlangıçta ortada yalnızca olay ve doğurduğu sonuçlar vardı. Mesele, olayın başka […]

Paul Auster – Leviathan

Altı gün önce, Wisconsin’in kuzeyindeki bir yol kenarında, adamın biri kendini havaya uçurdu. Hiç tanık yoktu, ama anlaşıldığı kadarıyla, yapmakta olduğu bomba kazayla patladığı sırada, adam yola park ettiği arabasının hemen yanındaki çayırda oturuyordu. Adli tıp raporuna göre, adam anında öldü. Gövdesi paramparça oldu ve patlamanın olduğu yerden on beş metre uzakta bile et parçaları […]

Paul Auster – Köşeye Kıstırmak

Açıklama; Paul Auster, otobiyografik romanı Cebi Delik’te, yazarlığa ilk başladığı yıllardaki sıkıntılı günlerinde takma adla bir polisiye roman yazdığından söz eder. Köşeye Kıstırmak (Squeeze Play) adlı bu roman Paul Benjamin imzasıyla yazılmış ve Cebi Delik kitabına ek olarak bu adla yayımlanmıştır. Okurlarımızı şaşırtmamak için kitabı Paul Auster’ın adıyla yayımlarken, yine okurlarımızı yanıltmamak için de bu […]

Gabriel Garcia Marquez – Kırmızı Pazartesi

Santiago Nasar, onu öldürecekleri gün, piskoposun geleceği gemiyi karşılamak için sabah saat 5.30’da kalkmıştı. Rüyasında kendini koca koca incir ağaçlarından bir ormanın içinden geçerken görmüştü, incecik bir yağmur çiseliyordu, bir an için mutluluk duymuş, ama uyandığında üstü başı kuş pislikleri içindeymiş duygusuna kapılmıştı. “Rüyasında hep ağaçlar görürdü,” demişti bana annesi Plâcida Linero, o uğursuz pazartesinin […]

Patrick Süskind – Koku

On sekizinci yüzyılda Fransa’da, dâhi ve iğrenç kişiler yönünden hiç de yoksul olmayan, bu dönemin en dâhi ve en iğrenç kişilerinden biri sayılması gereken bir adam yaşadı. Burada onun hikâyesi anlatılacak. Adı Jean Baptiste Grenouille. Eğer bu ad, de Sade, SaintJust, Bonaparte vb. mendebur dâhi adlarının tersine bugün unutulmuşsa, bu kesinlikle Grenouille’un, kendini beğenmişlik, insan […]

Patricia Highsmith – Ocak Ayının İki Yüzü

Chester MacFarland, ocak ayının başlarında, San Gimignano yolcu gemisindeki kamarasının kuşetinde sabahın üç buçuğunda, duyduğu huzur kaçıran bir sürtünme sesiyle uyandı birdenbire. Kuşetinde dikilip oturdu ve lumbozdan dışarıya bakınca ışıl ışıl aydınlatılmış allı-turunculu koca bir duvarın burunlarının dibinden ağır ağır süzülüp geçmekte olduğunu gördü. İlk aklına gelen, başka bir gemiyle borda bordaya çarpıştıkları oldu. Uyku […]

Patricia Highsmith – Becerikli Bay Ripley

Alışılmışın dışındaki bir gerilim romanı kahramanının bir dizi serüveninin ilk kitabı. Tom arkasına baktı ve Yeşil Kafes’ten çıkıp peşine takılan adamı gördü. Biraz hızlandı. Adamın onun peşinde olduğuna kuşku yoktu. Tom beş dakika önce fark etmişti herifi. Bir masaya oturmuş, kesinlikle değilse bile, hemen hemen eminmiş gibi, dikkatle Tom’u gözlüyordu. Bakışları öyle emindi ki, Tom […]

Pat Frank – Aramızda Casus Var!

Korkunç Bir Casusluk Romanı! En basit olaylar bazen korkunç felaketler yaratır. İşte bu eser, böyle basit gibi görünen ve üzerinde durulmayan olayların toplanmasından meydana gelen ve bütün bir ülkeyi yok edebilecek bir felaketin romanıdır. Kuzey Florida’da, Ponte Verda ile St. Augustine arasında otuz kilometrelik bir kums — «Tamam,» dedi, «bakabilirsin.» Fakat Henry başını çeviremedi. Çok […]

P. J. Parrish – Ölüm Şarkısı

Gözlerini ondan alamıyordu. Batan güneşin Kız gülümsedi. “İşte bunun için vakit asla geç değildir.” Kendini kızın kolundan kurtardı ve çello kutusunu eline aldı. Köprüye doğru yürümeye başlamışlardı. Left Bank’e* vardıklarında yaklaşmakta olan bir tur teknesi gördüler. Parlak ışıklarını, sanki karanlığın içinde gizlenen âşıkları arıyormuşçasma nehrin taş setlerine yansıtıyordu. Ama bu gece hava dışarı çıkılamayacak kadar […]

Öcal Kemal Evren – Erdoğan Yiğit Kısmetse

Soğuk olanca hırsıyla yüklenmişti Ankara’nın sırtına, tecavüz eder gibi hoyratlığı… Kış boyu taşıdığı çöl monotonluğundaki bulutlar bile yetmiyordu, sinirini alamıyordu bir türlü. Şubat ortaları olmasına rağmen hâlâ ilk günkü delikanlı cakasıyla gezinmekteydi, Ankara sokaklarında bir poyraz bir karayel… Hatta mavi örtüye hiçbir gri lekenin düşmediği günlerde dahi mahşerî bir palto, gocuk, kaban, mont kalabalığı; üstelik […]

Oya Baydar – Sıcak Külleri Kaldı

Paris ’te faili meçhul bir cinayet ve bir gramer dersi Ben bu… bu… “Ölü”yü daha önce de görmüştüm. Beş yıl önce miydi, yoksa yirmi beş yıl önce mi? Hatırlamıyorum. Ölüler yaşlanmaz derler, ama yaşlanmış işte. Çok… çok yaşlanmış. Bunu söylese, aklını kaçırdığını sanacaklar ya da rol yaptığını. En iyisi susmak, sadece sorulanlara cevap vermek, susmak… […]

Osman Aysu – Karanlıklar Hakimi

Yazarın başlangıç notu: Okuyacağınız roman aynıyla yaşanmış, elim bir dramın hikâyesidir. Bu hikâyeye iştirak etmiş kişilerden biri, bir gün bana müracaatla olayı bir roman kurgusu içinde yazıp yazamayacağımı sordu. Hikâyeyi dinledikten sonra ona verdiğim ilk cevap “hayır” olmuştu. Zira bir roman yazarı olarak olayların kurgusu beni cezbetmemişti. Sıradan, hemen hemen her gün rastlayacağımız, örneğini gazete […]

Osman Aysu – Güvercin Kayalıkları

LÜKS Lincoln koyu kırmızı renkte ve üstü açıktı. Caddeden kıvrılarak sert bir frenle benzin istasyonundaki araba kuyruğuna girdi. Yaptığı acı fren orada bulunanların dikkatini çekmişti. Bakışlar arabaya çevrildi. Pompa kuyruğunda bekleyen Tolga Yazıcı da fren sesi üzerine, dönerek arabaya baktı. Kırmızı spor Lincoln, araba kuyruğunun sonunda mücevher gibi ışıldıyordu. Parlak, harika bir arabaydı. Ön camı […]

Osman Aysu – Gölgede Kalan Sırlar

Uzun boylu adam gecenin derin ve ürkütücü karanlığında, ıslak otların üzerinde ilerledi. Yağmurun kesilişi çok zaman önceydi; ama soğuk ve rutubetli hava bahçedeki bakımsız, ıslak çimleri kurutmadığından, her adım atışında kalın botlarının çimleri ezmesinden ayaklarının her iki yanına sıçrayan sular gecenin sessizliğinde garip bir hışırtı yaratıyordu. Koyu karanlıkta adam olduğundan da iri ve devasa cüsseli […]

Osman Aysu – Elissa

Hepimiz hayatın beklenmedik tesadüflerle dolu olduğunu biliriz. Çoğumuz buna benzer olaylar yaşamıştır, ama önemli olan rastlantının hayatımızda doğuracağı sonuçları önceden tahmin edemiyor olmamızdır. Benimki de öyle oldu.. Onu ilk gördüğümde, ilerde ruhumda nasıl derin yaralar açacağı aklımın ucundan bile geçmemişti. İlk bakışta, her gün, her yerde sık sık karşılaştığımız sıradan insanlardan farkı yoktu; daha doğrusu […]