Hercule Poirot odaya giren genç kızı dikkatle süzdü. Kızın yazdığı mektupta pek de ilgi çekecek bir şey yoktu. Sadece Belçikalı dedektiften randevu istiyordu, işte o kadar. Bu isteğinin sebebini açıklamak gereğini bile duymamıştı. Mektup kısa ve son derece ciddiydi. Sadece el yazısının sert hatlarından Carla Lemarchant’ın genç olduğu anlaşılıyordu. Ve işte şimdi genç kız Hercule […]
Kategori: Polisiye
Agatha Christie – Beklenmeyen Misafir
12 Nisan 1958’te, Fare Kapanı (The Mousetrap) adlı oyun, Büyükelçiler Tiyatrosu’nda 2.239’uncu kez oynandı. Bununla, Londra’da oynanan en uzun süreli tiyatro oyunu rekorunu da kırdı. Bu rekorun anısına Agatha Christie, Büyükelçiler Tiyatrosu’nda özel tasarlanmış bir fare kapanı sundu. Tabii ki, yazdığı eserin tüm rekorları kırmasından memnundu ve çok iyi olacağını beklediği başka bir oyun için […]
Agatha Christie – Arsenik
Alçıların çıkarılmasının zamanı artık gelmiş, doktor beni istedikleri şekilde çektirmeye başlamış, hemşireler bacaklarımı dikkatli bir şekilde hareket ettirmem için beni kandırmakta birbirleri ile adeta yarış ediyorlardı. Bütün bu yapmacık hareketlerden tiksinmeye başlamıştım. O sırada yanıma gelen Marcus Kent, bir süre sayfiyede sakin bir hayat sürmemin benim için çok faydalı olacağını söyledi. “Temiz hava, sakin bir […]
16.50 Treni (Trende Cinayet, Lahitteki Ceset) | Agatha Christie
Bayan McGillicuddy peronda, valizlerini taşıyan hamalı izliyordu. Kısa boylu ve toplu Bayan McGillicuddy soluk soluğa kalmıştı; hamalsa uzun boyluydu ve büyük adımlarla yürüyordu. Ayrıca yılbaşı alışverişinin sonucu olarak Bayan McGillicuddy’nin kolları çok sayıda paketle doluydu. Bu eşit olmayan kişiler arasındaki bir çeşit yarıştı; kısa bir süre sonra hamal peronun köşesinde kaybolmuştu bile. Bu arada Bayan […]
Ellery Queen – Y’nin Esrarı
SOĞUK BİR ŞUBAT GÜNÜ küçük bir balıkçı gemisi kurşuni dalgalarla boğuşa boğuşa New York limanına giriyordu. Ambarda pek az balık vardı. Pis güverte karmakarışıktı. Bir şişe elden ele dolaşıyor, ıslak muşambaları içinde titriyen balıkçılar kaptana, denize ve karanlık semaya küfredip duruyorlardı. Küpeşteye dayanmış olan iriyarı bir gemici somurtkan bir tavırla köpüklü dalgaları seyrederken birdenbire irkildi. […]
Edgar Wallace – İmdat Diye Bağır
KOMİSER MUAVİNİ, masasının üzerindeki telefonlardan birini kaldırdı: «Müfettiş Wembury’ye, gelip beni görmesini söyleyin,» dedi. Okuduğu kâğıtları masanın üzerinden aldı, bir dosyaya koydu. Alan Wembury’nin çok iyi bir sicili vardı. Şimdi buna bir ek daha yapılacaktı. Kapı açıldı. Boyu normalden uzun, ince, yüzü güneşten yanmış, gri gözlü bir adam girdi içeri. Komiser muavini Waldorf, oturduğu yerden […]
Edgar Allan Poe – Morgue Sokağı Cinayeti
Çözümleme diye adlandırdığımız düşünce gücünün kendisi çözümlenmeye pek elverişli değildir. Onu, sadece, vardığı sonuçlarla değerlendirebiliriz. Bildiğimiz bir şey de şu: çözümleme gücüne aşırı derecede sahip olmak, insanoğlu için her zaman gerçek bir tat kaynağıdır. Güçlü bir adam nasıl vücudu ile övünür, adalelerini çalıştıran hareketlerden hoşlanırsa, çözümleyici de karmakarışık şeylerin içinden çıkmaya çalışarak kafa yormaktan hoşlanır. […]
E.T.A. Hoffmann – Şeytanın İksirleri
Birader Medardus’un ilginç hikâyesini ilk kez okumuş olduğum o koyu gölgeli çınarların altına götürmek isterdim seni, güzide okur. Benim oturduğum, güzel kokulu fundalıkların, rengârenk çiçeklerin arasına yarı yarıya gömülü o taş sıraya oturur, ağaçlıklı yolun sonunda açılan güneşli vadinin ardında yükselen harikulade mor dağları sen de benim gibi özlemle seyrederdin. Arkana bakınca, yirmi adım kadar […]
Mickey Spillane – Mayk Hammer #3 – Derini Yüzeceğim
Gece sokakta yürüyorsunuz. Yağmur yağıyor. Adımlarınızdan başka hiçbir ses duymuyorsunuz. Aslında kentin gürültüsü sürüp gidiyor, ama sizi hiçbir şey etkilemiyor: Çünkü sokağın ucunda yedi uzun yıldan bu yana beklediğiniz kadın var. Her adımınızda ona biraz daha yaklaşıyorsunuz, adımlarınızın her çıkardığı ses beklemekle geçen ayları, günleri ve saniyeleri biraz daha siliyor. Sonra birdenbire geliyorsunuz; karanlık yüzlü […]
Michael Crichton – Yükselen Güneş
içerik: Detektif Peter J. Smith’in 13-15 Mart’ta yapılan videolu sorgusunun Yazılı metni Kon usu: “Nakamoto Cinayeti” rA8895-404 x ) Bu yazılı metin Los Angeles Polis Teşkilâtına aittir ve ancak teşkilât içinde kullanılabilir. Bu belgeyi kopyalamak, içinden alıntı yapmak ya da içeriğini başka biçimde açıklamak yasalara göre yasaktır. Yetkisiz kullanımın ağır cezaları vardır. SORGUCU: Tamam. Kayıt […]
Michael Connelly – Betondaki Sarışın
Silverlake’deki kapkaranlık evin pencereleri bir ölünün gözlerindeki ifade kadar boştu. Eski Kaliforniya tipi evin geniş bir verandası ve yüksek çatısında iki yatık pencere vardı. Ama ne camların ardında bir ışık parlıyor, ne de giriş kapısının üzerindeki lamba yanıyordu. Evin gölgesi öyle karanlıktı ki, sokak lambalarının ışığı bile aydınlatmaya yetmiyordu. Bosch verandada bir adam dursa göremeyeceğini […]
Mehmet Murat Somer – Buse Cinayeti
Televizyondaki bilgi yarışmasını açıp, sadece soruları dinlemek üzere banyoya geçtim. Tüm yarışmalar gibi bu da cahillere yönelik. Yine de soruların çoğunu bilmek hoşuma gidiyor. Kulüpteki kızlardan bazıları “sen de katılsana” deyip duruyorlar. “Ne hoş olur, tüm ihtişamınla. Ortalığı yıkar geçersin.” “Ayol müsaade ederler mi?” diye geçiştiriyorum. İlk tur sorular bitmeden tıraşım bitti, iş geldi makyaja. […]
Mehmet Açar – Siyah Hatıralar Denizi
“Gidemeyeceğimiz yer yok. O inanışla, özgüvenle dopdolu, yola çıktık başka dünyalara. Peki ne yapacaktık o dünyalarla? Ya biz onların efendisi olacaktık ya da onlar bizim: Yetmezlik içindeki zihinlerimizde tek düşünce buydu!” Stanislaw LEM, Solaris Yeşil hiç bitmeyecekmiş gibi ufuk çizgisine uzanıyor, beyaz bulutlar üstümüzden akıp gidiyor, babam ağaçlara bakıyor ve bana doğru dönüp “Bak, haziran […]
Dorothy L. Sayers – Banyodaki Ceset
Donna Leon – Operada Cinayet
Temsilin devam etmek üzere olduğunu bildiren üçüncü zil, Teatro La Fenice’nin fuayeleriyle barlarında hafifçe çınladı. Dinleyiciler sigaralarını söndürdüler, kadehlerindeki içkileri yudumladılar, sohbetlerine son verip ağır adımlarla içeri girmeye başladılar. Perde arasında pırıl pırıl aydınlatılmış olan salon, yerlerine dönenlerin uğultusuyla doldu. Bir mücevher pırıldadı, vizon bir etol çıplak bir omza yerleştirildi, minik bir toz zerresi saten […]
Marquis de Sade – Dolandırıcılar
Birçok dikkatsiz kadın, kendilerine bir sevgili bulmaksızın ve kocalarını da karşılarına almaksızın, her türlü cilveleşme yöntemine açıktırlar. Ama bu yöntemle kendilerini bekleyen kaşınılmaz sondan daha tehlikeli bir sona sürüklerler. Bu bağlamda, sözünü açtığımız bu konuya en çok uyacak olay ise kuşkusuz Languedovc markizinin başına gelenlerdir. Aklı bir karış havada, delidolu, neşeli ve açık görüşlü nazik […]