Tragedya kutsanmış ya da tertemiz arı sularla yazılmaz. Kan ve gözyaşı ile yazıldıklarını söylemek ise fazla beylik kaçar. Tragedya dünyası bir ölçüde düşsel bir dünyadır; Atinalı şairler, bu dünyayı, hem köylü hem denizci bu halkın iki yüzyıl boyunca yaşamış olduğu gerçeklik hakkında edindiği acı deneyimden hareketle yine halk için yaratırlar. Solon’un zamanında Atina halkı önce […]
Kategori: Tarih
Anadolu Medeniyetleri
Hititler kendilerini ba ş ka isimle anmalar ı na ra ğ men, ülkelerine Hatti ülkesi demeleri ve din ile ilgili tabletlerde rahibin Hatti dilinde konu ş tu ğ unu belirtmeleri bu etkiyi göstermektedir. Ayr ı ca özel isimlerin bir ço ğ u da Hatti dilinden gelmektedir. Hatti uygarl ı ğ ı na ait en önemli […]
Bela Horvath – Anadolu 1913
Yüzyılımızın başları… Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu, bir dönemin son tanıkları olarak yaşam mücadelesi vermeye çalışıyor. Orta ve Doğu Avrupa halklarının, Balkan ve Ortadoğu halklarının ulusal kimlik ve bağımsızlık mücadeleleri, bu iki eski rakibi birbirine yaklaştırıyor. Bu rüzgârlar en fazla Budapeşte ve İstanbul’u etkiliyor. Tarih, dil ve kültür yakınlığının iki halkın da geleneklerinde fazlasıyla yeri […]
Amin Maalouf – Çivisi Çıkmış Dünya
Pusulasız bir halde girdik yeni yüzyıla, Daha ilk aylardan başlayarak, dünyanın hepten çivisinin çıktığını düşündüren kaygı verici olaylar meydana geliyor; üstelik bunlar birçok alanda birden gerçekleşiyor – entelektüel dünyanın, finans dünyasının, iklimin, jeopolitiğin, etiğin çivisi çıkmış durumda. Şurası da bir gerçek ki arada sırada umulmadık, yararlı dönüşümlere de tanık olunuyor; o zaman da açmaza sürüklendiklerini […]
Amin Maalouf – Arapların Gözüyle Haçlı Seferleri
Bu kitap, Haçlı seferleri tarihini “öteki kamp”tan, yani Arap cephesinden görüldüğü, yaşandığı ve aktarıldığı haliyle anlatmak gibi basit bir ɹkirden yola çıkmaktadır. İçeriği, hemen hemen yalnızca o dönemin Arap tarihçi ve vakanüvislerinin tanıklıklarına dayanmaktadır. Bu tarihçiler, Haçlı Seferleri’nden değil de Frenk savaşları veya istilalarından söz etmektedir. Frenkleri ifade eden kelime, bölgesi, yazarı ve dönemine göre […]
Soner Yalçın – Bay Pipo – Hiram Abas
Elinizde Onu övenler de, yerenler de, “Maceracı, atak, çifte tabanca taşıyan, attığını vuran, sıcak çatışmaya girmekten kaçınmayan” bir kişiliği olduğunu anlatıyorlardı. Hatta ona “Türk James Bond’u” diyenler bile vardı. Başka bir özelliği ise hiç elinden düşmeyen piposuydu. Belindeki veya koltukaltındaki tabanca dışında her zaman bir veya iki piposu olurdu cebinde. Hem evinde hem de işyerinde […]
Alun Munslow – Tarihin Yapısökümü
Tarihin yakın dönem felsefeleri açısından açıklanması ve yorumlanması üzerine bir tartışma metni olan bu kitabın çevrilmesi ve yayıma hazırlanması sürecinde, henüz terminoloj ik olarak üzerinde uzlaşma sağlanamamış bir alanda çalışmaktan dolayı kavram ve terimlerin Türkçe karşılıklarını bulmakta zorlandık. Bazı terimleri karşılamak için kimi zaman günlük dilden yararlanırken, kimi zaman yeni kelimeler türettik. Sözcükleri seçerken kaynak […]
Sinan Meydan – El-Cevap
Öncelikle bu kitabın yazarı olarak ben, her türlü yokluğa ve yoksulluğa karşı önce emperyalizmi, sonra bağnazlığı yenerek Türkiye Cumhuriyetini kuran Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarıyla Kurtuluş Savaşı ve Türk Devrimi şehitlerine çok şey borçlu olduğumu düşünüyorum. Bu nedenle uzmanlık alanım olan Cumhuriyet tarihi ve Atatürk konusunda gerçekleri yazmaya ve gerçekleri çarpıtanlara, her kim olursa […]
Alphonse Daudet – Değirmenimden Mektuplar
Fin-de-siècle (yüzyıl sonu) edebiyatına daha önceki önsözlerimizde yeri geldikçe değinmiştik. 1888’de ilk defa Micard’ın Jouvenot ve Cohen adlı oyununda kullanılan bu tanım, aslında çok daha önce şatafatlı, debdebeli, süslü, gözalıcı olanı tanımlayan estetik bir kavramdı; Baudelaire’den[*1] sonra dekadans (yozluk, çürümüşlük) kavramını salt politik bir kategori olmaktan çıkartıp farklı anlamlarda kullanmış olan edebiyatçılar, kendilerini seve seve […]
Alper Görmüş – İmaj ve Hakikat
2003-2005 ARASINDA TÜRK SİLAHLI Kuvvetleri’nde Deniz Kuvvetleri Komutanı olarak görev yapan Oramiral Özden Örnek’in binlerce sayfadan oluşan “anılar”ı genel yayın yönetmeni olduğum Nokta dergisine 2007 Şubat’ının ilk haftasında ulaştı. İlk satırları Örnek’in askeri lise yıllarına (1957) uzanan ve binlerce sayfadan oluşan bu çok parçalı metni “hızlı okuma tekniği”yle gözden geçirdiğimde, bunların dergiye hangi yönüyle yansıtılması […]
Sina Akşin – Kısa Türkiye Tarihi
Osmanlı Devleti’ne Kadar Türkler Türklerin Üç Yurdu Türklerin ilk tarih sahnesine çıkmaları Hun Hükümdarlığı ile olmuştur. Bu kuruluş için verilen ortaya çıkış ve son buluş tarihleri M.Ö. 220 ile M.S. 216’dır. Bu tarihlerden ortaya çıkan bir şey var. O da Türklerin tarih sahnesine “geç” çıkmış olduklarıdır. Yani Türkler bu bakımdan görece “genç” bir halktır. Şu […]
Sina Akşin – İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele 2 – Son Meşrutiyet (1919-1920)
1976’da İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele kitabım çıkmıştı. Aslında o, dört cilt olarak tasarladığım bir çalışmanın tümüne ait bir isimdi. Onun için her cilde ayrı adlar bulmak ihtiyacını duydum. Birinci cilde Mutlakıyete Dönüş adı uygun göründü. Gerçekten de, o ciltte açıklandığı üzere, İttihatçı önderlerin ülke dışına kaçmasıyla birlikte Vahdettin’in bir karşı-ihtilalinden söz etmek mümkün görünmektedir. […]
Sina Akşin – İstanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele 1 – Mutlakıyete Dönüş (1918-1919)
Bu çalışmanın amacı, 14 Ekim 1918 ile 2 Ekim 1919 arasındaki dönemde İstanbul hükümetlerinin karşılaştığı ana siyasal olaylar zincirini ve buna gösterdikleri tepkileri belirli kaynaklara dayanarak ve oldukça ayrıntılı olarak saptadıktan sonra siyasal yorumunu yapmaktır. Şüphesiz ki, bu arada İtilaf devletlerinin siyaseti, Anadolu’da gelişen Müdafaa-i Hukuk ve Kuva-yı Milliye hareketleri ve tabii, Mustafa Kemal’le arkadaşlarının […]
Sibel Özbudun – Kızılderililer, İndianer, Vardık, Varız, Hep Varolacağız
“Vardık, varız, varolacağız!” ya da Bir “yokedilemeyiş” öyküsü 1 “O çamur ve kanın içinde bir başka şey daha öldü. Bir halkın düşü öldü orada. Güzel bir düştü…” New York’da bugün üzerinde çokuluslu bankaların, borsanın, dev şirketlerin merkezlerinin yer aldığı ticaret merkezi Wall Street’in neden böyle anıldığını bilir misiniz? Sahi, neden “Duvar Caddesi”? Çünkü cadde bir […]
Sevan Nişanyan – Yanlış Cumhuriyet
2008’den Bakış Bu kitabı 1993-94’te yazmış, ancak bazı düşüncelerle yayımlamaktan vazgeçmiştim. Aradan geçen yılların kitaba güncelliğinden çok şey kaybettirmediğini düşünüyorum. Bazı değinmeler, bazı vurgular bugün için biraz eskimiş olabilir. Ancak Türkiye’nin düşünce ufkunu kısıtlayan büyük tabu, en ufak değişikliğe uğramadan bugün de hayatiyetini sürdürmektedir. Bu tabu sorgulanmadan her türlü siyasi çıkış çabasının beyhude olduğunu, 15 […]
Sevan Nişanyan – Şirince Meydan Muharebelerinin Mufassal Tarihçesi
Şirince’ye ben 1992’de ayak bastım. Müjde benden birkaç yıl önce köyü keşfetmiş, aşık olmuş, 23 yaşındayken deli bir cüretle gitmiş, köylünün ahır olarak kullandığı yarı yıkık bir evi satın almış, varını yoğunu harcayıp tamir ettirmiş. O dönemde Müjde turist rehberliği yapıyor. Ben bir İngiliz yayınevi için dünyanın çeşitli ülkeleri hakkında rehber kitapla derken tam yedi […]