Erol Özmen – Geçinilmesi Zor İnsanlarla Geçinme Sanatı

Psikoloji & Psikiyatri Kitapları dizisi, insanın psikolojik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu dizide insanın kendisini, diğer insanları ve insanlar arasındaki ilişkileri tanımasına ve anlamasına yardımcı olacak bilgiler sunulacaktır. Kitapların hem toplumsal, hem bireysel gelişime katkıda bulunacağı umulmaktadır. İnsanlarla iyi geçinmek isteyen bir kişi öncelikle “herkesle iyi geçinmek mümkün müdür?” ve “herkesle iyi geçinmek zorunda mıyız?” sorularına cevap aramalıdır: İyi geçinmeye çok farklı anlamlar yüklenebilecek olması nedeniyle bu sorulara yanıt ararken öncelikle iyi geçinmenin ne anlama geldiği belirlenmeye çalışılmalıdır. İyi geçinme bir uçta “dost olma, iyi arkadaş olma”, diğer uçta ise “iş (ya da başka bir zorunluluk) gereği (birbiriyle dost ya da iyi arkadaş olmadan) bir arada uyumlu çalışma” anlamında kullanılabilir. Görüldüğü gibi iyi geçinmeye yüklenen anlam “herkesle iyi geçinmek mümkün müdür?” sorusuna verilecek yanıtı açık biçimde etkilemektir. Bu nedenle “iyi geçinme” kavramına kitabın amacına uygun ve günlük yaşamda kullanışlı bir tanım bulunması gerekmektedir. Aile yaşamı, iş yaşamı ve sosyal yaşam dikkate alındığında iyi geçinmeyi “zaman zaman çatışma yaşansa bile her iki tarafın da birbirinin varlığını birbirini değiştirmeye çalışmadan kabul ederek bir arada olabilme” şeklinde tanımlayabiliriz. Yalnız burada vurgulanması gereken nokta iyi geçinmenin insanın kendi görüşlerinden, istek ve gereksinimlerinden tümüyle vazgeçmesi ve karşıdakinin her istediğini yerine getirmesi anlamına gelmediğidir. Yalnız karşı tarafın istek ve gereksinimlerine göre davranmak iyi geçinmek değil, teslim olmaktır. İnsanlarla iyi geçinmek isteyen kişi öncelikle geçinmek istemeli ve geçinmeye gönlü olmalıdır. Başkaları ile iyi geçinmek isteyen insan her şeyin yalnız kendi istediği biçimde gerçekleşmesini beklememeli, en az kendisi kadar geçinmek istediği insanı da dikkate almalı; onun kişilik yapısını, sosyal özelliklerini, beklentilerini sezebilmeli ve bunlara uygun tutum ve davranış gösterebilmelidir. Çok bilinen masallardan birisinde tilki ile leylek arkadaş olurlar. İlk olarak tilki leyleği evine yemeğe davet eder. Daveti büyük bir sevinçle kabul eden leylek, davet günü büyük bir hayal kırıklığına uğrar.


Tilki sofraya düz bir tabak koyduğu için, leylek tabağına konan yemeği yiyemez. Bunu en baştan düşünen kurnaz tilki, planladığı gibi bütün yemeği tek başına yer. Leylek ise aç kaldığını hiç belli etmeden yemeğe davet ettiği için tilkiye teşekkür eder ve o da tilkiyi yemeğe davet eder. Bu kez aç kalma sırası tilkidedir. Leyleğin yemeklerini koyduğu kap leyleğin gagasına göredir; ağzı dar ve derin. Aç kalma sırası tilkidedir. Tilki de ne kadar uğraşırsa uğraşsın böyle bir kaptan hiç yemek yiyemez. Hem kendi evinde, hem leyleğin evinde tüm yiyecekleri yemeyi planlayan tilkinin planları suya düşer. Leyleğin kurnazlığını anladığını gören tilki, leylekten özür diler. Masallar kuşkusuz çok değişik biçimde yorumlanabilir. İnsanlarla geçinmek açısından bakınca “Tilki ile Leylek” masalının iletisi basit ve açıktır: birileriyle iyi geçinmek istiyorsanız, onun fiziksel, sosyal ve psikolojik özelliklerini dikkate almanız gerekmektedir. Çok bilinen başka bir masalda ise iki keçi bir köprüde karşılaşırlar. Köprü ikisinin yan yana geçemeyeceği kadar dardır. Her ikisi de öncelikle kendisinin geçmesi gerektiğini düşünür Birbirine yol vermez. İki keçi inatlaşarak köprünün ortasında toslaşmaya başlarlar.

Fakat ikisi de kaybeder. Her ikisi de suya düşer ve boğulurlar. “İki İnatçı Keçi” masalının da iletisi çok açık ve basittir. Yüzeysel olarak bakıldığında herkesin bunun farkında olacağı ve benzer biçimde davranmayacağı düşünülebilir. Fakat günlük yaşamda benzer biçimde inatlaştıkları için iki tarafın da kaybettiği çatışmalar düşünüldüğünden çok daha fazla yaşanmaktadır. İnatlaşmanın aşılabilmesi ve inatçı iki kişinin birbiri ile iyi geçinebilmesi için “inatlaştığının farkında olması”, “gerektiğinde inatlaşmayı bırakabilmesi”, “karşı tarafın inadını arttıracak şekilde davranmaması”, “inatlaşmadan kaynaklanan duygularla baş edebilmesi”, “iki tarafta da kaybettiği duygusu yaratmadan uzlaşma yolunun bulması” gerekmektedir.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir