1. Adetler
1.01. İngiltere’de trafik niçin soldan akar?
1.02. Niçin trafik lambaları kırmızı, sarı ve yeşildir?
1.03. Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir?
1.04. Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır?
1.05. İnsanlar niçin tokalaşıyorlar?
1.06. Matemde bayraklar niçin yarıya indirilir?
1.07. Şemsiyelerin çoğunun rengi niçin siyahtır?
1.08. Günümüzde üniformalar niçin haki renkte?
1.09. Eski insanlar tuvaletlerini nasıl yapıyorlardı?
1.10. Erkekler eskiden nasıl tıraş oluyorlardı?
1.11. Ata neden soldan binilir?
1.12. Erkekler niçin kravat takar?
1.13. Gelinliklerin rengi niçin beyazdır?
2. Batıl inançlar
2.01. 13 sayısı niçin uğursuzdur?
2.02. Ayna kırılması niçin uğursuzluk getirir?
2.03. Nazar değmesi nasıl oluyor?
2.04. Kara kedi geçmesi niçin uğursuzluk getirir?
2.05. Merdivenin altından geçmek neden uğursuzluk sayılır?
2.06. Niçin tahtaya vuruyoruz?
3. Günlük yaşam
3.01. Niçin müzikten hoşlanıyoruz?
3.02. Ayların günleri niçin 28, 30, 31 gibi farklı?
3.03. Bozuk paraların kenarları niçin tırtıllıdır?
3.04. Sirk çadırları niçin daima daire biçimindedir?
3.05. Niçin kurşunkalemlerin çoğu altıgen ve sarı renkte?
3.06. Buz neden kaygandır?
3.07. Saatler niçin ileri-geri alınır?
3.08. Bir saat niçin 60 dakikadır?
3.09. Saatin akrep ve yelkovanı niçin sağa dönüyor?
3.10. İskambil kağıtlarındaki şekillerin anlamı nedir?
3.11. Buzlanmış yollara niçin tuz dökülüyor?
3.12. 24 ayar altın ne demektir?
3.13. Yüzme yarışları niçin dört ayrı stilde yapılıyor?
3.14. İngilizce’de hindiye niçin Turkey deniliyor?
3.15. Yağmurda koşan niçin daha çok ıslanıyor?
3.16. Ev çiçekleri bize nasıl zarar verebilirler?
3.17. Sabun kiri nasıl gideriyor?
3.18. Sirklerde kılıcı nasıl yutuyorlar?
3.19. Gazeteler niçin enine düzgün yırtılmıyor?
3.20. Atletler niçin saat yönünün aksine koşuyorlar?
3.21. Boks ringleri niçin dört köşedir?
3.22. Asansör düşerken zıplanırsa ne olur?
3.23. Mum yanınca niçin geriye bir şey kalmıyor?
3.24. Yazın niçin açık renk giysiler giyiyoruz?
3.25. Camın arkasında güneşte bronzlaşabilir miyiz?
3.26. Elektrik insanı nasıl çarpıyor?
4.İnsan
4.01. Ağrı nedir?
4.02. Nasıl sarhoş olunuyor?
4.03. Vurgun yemek nasıl olur?
4.04. Neden esneriz?
4.05. Niçin yaşlanıyoruz?
4.06. Niçin gıdıklanıyoruz?
4.07. Renklerden nasıl etkileniriz?
4.08. Saçlarımız niçin uzuyor?
4.09. Niçin uyuyoruz?
4.10. Uyku nedir?
4.11. Vücudumuz ısısını nasıl ayarlıyor?
4.12. Alkolün ne kadarı trafikte zararlıdır?
4.13. Banyodan sonra ellerimiz niçin buruşur?
4.14. Jet-lag olayı nedir?
4.15. Karagözlülerin çocuğu nasıl mavi gözlü olabilir?
4.16. Aynı anne-babanın çocukları niçin farklı oluyor?
4.17. Kanımız kırmızı iken damarlarımız niçin mavi?
4.18. İnsanlar niçin dondurularak saklanamıyor?
4.19. Suyun altında niçin bulanık görürüz?
4.20. İnsanların niçin bazıları solaktır?
4.21. Parmaklarımız niçin çıtlar?
4.22. Uyurken beynimizde neler oluyor?
4.23. Niçin hıçkırırız?
4.24. Taşıt tutması nasıl oluyor?
4.25. Niçin gülüyoruz?
4.26. İnsanlar nasıl yüzebiliyor?
4.27. Niçin insanların kanları birbirlerinden farklı?
4.28. Niçin hapşırıyoruz?
4.29. Saçlarımız niçin beyazlaşıyor?
4.30. Tırnaklarımız nasıl uzuyor?
4.31. Erkek ve kadınların el yazıları farklı mıdır?
4.32. Yirmi yaş dişiniz neden geç çıkıyor?
4.33. Niçin her insanın sesi farklıdır?
5. Hayvanlar dünyası
5.01. Niçin böcek yemiyoruz?
5.02. Kırmızı renk boğaları niçin kızdırır?
5.03. Sivrisinekler insanı niçin sokar?
5.04. Tellere konan kuşlar niçin çarpılmıyorlar?
5.05. Atlar nasıl ayakta uyuyabiliyorlar?
5.06. Kuşlar niçin ‘V şeklinde uçuyorlar?
5.07. Kediler nasıl hep dört ayak üzerine düşerler?
5.08. Yeşil ot yiyen ineklerin sütleri niçin beyazdır?
5.09. Sinekler tavanda nasıl yürüyebiliyorlar?
5.10. Bir köpek yaşı niçin yedi insan yaşına eşittir?
5.11. Kutuplarda hayvanlar nasıl yaşıyorlar?
5.12. Örümcek ağının özelliği nedir?
5.13. Yarasalar niçin kan emer?
5.14. Yağmurda karıncalara niçin bir şey olmuyor?
5.15. Hayvanlar niçin kış uykusuna yatarlar?
6. Teknoloji
6.01. Telefon şehir kodları nasıl veriliyor?
6.02. Şarkı söyleyerek bir bardak nasıl kırılabilir?
6.03. Kuru temizleme nasıl yapılıyor?
6.04. Cereyan kesilince telefonlar nasıl çalışıyor?
6.05. Mikrodalga fırınlar yiyeceği nasıl pişirir?
6.06. Barkod nedir?
6.07. Yalan makinesi nasıl çalışır?
6.08. Silah susturucuları nasıl çalışır?
6.09. Telefon tuşlarında niçin çıkıntılar var?
6.10. Arabamızın aynaları niçin farklı gösteriyor?
6.11. Soğuk havada arabamız niçin zor çalışıyor?
6.12. Uçaklar arkalarında niçin bulut bırakıyorlar?
6.13. Helikopterlerin arka pervaneleri ne işe yarar?
6.14. Fotoğraflarda gözler niçin kırmızı çıkıyor?
6.15. Floresan lambalar niçin daha ekonomiktir?
6.16. Paraşütle ilk nasıl atlanıldı, kim atladı?
6.17. Bumerang nasıl geri gelebiliyor?
6.18. Kağıt nasıl yapılıyor?
6.19. En yüksek ses hangisidir?
6.20. Paslanmaz çelik niçin paslanmaz?
6.21. Arabalarda hava yastıkları nasıl çalışıyor?
7. Yiyecekler
7.01. Biber neden acıdır?
7.02. Hamburgerin adı nereden geliyor?
7.03. Yiyecekler tuzlanarak nasıl saklanabiliyor?
7.04. Soğan doğrarken niçin gözümüz yaşarır?
7.05. İnsanlar yiyeceklerini niçin pişirerek yerler?
7.06. Bira içenler niçin sık tuvalete giderler?
7.08. Elma kesilince niçin kararıyor?
7.09. Patlamış mısır nasıl patlıyor?
7.10. Domates niçin meyvedir?
7.11. Un niçin çok tehlikeli bir patlayıcıdır?
8. Dünyamız
8.01. Gökyüzü neden mavidir?
8.02. Arzın merkezine seyahat nasıl olurdu?
8.03. Deniz suyu niçin tuzludur?
8.04. Güneşe yaklaştıkça hava niçin soğuyor?
8.05. Suyun hacmi, donunca niçin küçülmüyor?
8.06. Yaşanmış en düşük ve en yüksek sıcaklık kaç derecedir?
8.07. Bulutlar nasıl oluşuyor ?
8.08. Niçin yağmur yağıyor ?
8.09. Niçin kar yağıyor ?
8.10. Yıldırım nasıl düşüyor?
8.11. Niçin gök gürlüyor?
8.12. Niçin ayı bazen gündüz de görüyoruz?
8.13. Yıldızların ışıkları gece niçin kırpışıyor?
8.14. Lavabodan su niçin sağa dönerek boşalıyor?
İngiltere’de trafik niçin soldan akar? Bir zamanlar herkes İngilizler gibi yolun solundan gidiyordu. Bunun için de çok geçerli bir sebep vardı. Yüzyıllarca önce yolun karşısından gelenin dost mu, yoksa düşman mı olduğunu kestirmek mümkün değildi. İnsanların çoğu sağ ellerini kullandıkları için, yolun solundan, duvar dibinden (yaya veya atla) giderek sol taraflarım emniyete alır, sağ ellerini kılıçlarını hemen çekecek şekilde hazır bekletirlerdi. Yolun solundan seyahat, ilk defa 1300 yıllarında, papanın Roma’ya gelecek hacıların yolda karmaşaya sebep vermemeleri için, yolun solundan gitmelerini söylemesiyle resmileşti ve yüzyıllar boyu devam etti. 18. yüzyılın sonlarında ABD’de birçok atın çektiği posta arabalarında, sürücü koltuğu yoktu ve sürücü en arkada ve soldaki atın üstünde oturuyordu. Bu da yolun solundan gidildiğinde karşıdan geleni ve yolun kontrolünü zorlaştmyordu. Çok geçmeden ABD’de trafik sağdan işlemeye başladı. Fransız İhtilali sırasında, ihtilalin liderlerinden Maximilien Robespierre, büyük bir olasılıkla Katolik kiliseye meydan okuyanlara bir jest olsun diye, Parislilerden yollann sağından gitmelerini istedi. Bir süre sonra aslında kendisi de bir solak olan Napolyon, ordularındaki ikmal arabalarının yolların sağından gitmeleri emrini verdi ve zaptettiği her ülkede de bu uygulamayı hayata geçirdi. İngiltere hiçbir zaman Napolyon tarafından zapt edilemediğinden İngilizler yolun solundan gitme alışkanlıklanndan vazgeçmediler. Avustralya, Hindistan gibi tüm eski sömürgelerinde de bu usulü devam ettirdiler. Zaten İngilizler’de Amerikalılardan farklı olarak sürücü arabanın üstünde ve sağında oturuyordu. Modern araba teknolojisinin gelişmesi ile bu gelişimin dünyada öncüsü olan ABD’de sürücü koltuğu ve direksiyon sağdan gidişe uygun olarak sola konuldu ve dünyanın birçok bölgesinde bu şekilde yaygınlaştı. İngiltere’de ve eski sömürgelerinde, trafik akışını sağ şeride almanın faturası o kadar yüklüdür ki, artık isteseler de kolay kolay bunu yapamazlar. Hangi ülkede olursanız olun, trafiğin yönü ister sağdan olsun ister soldan, karşıdan karşıya geçmeden önce, siz yine de her iki yöne bakmayı ihmal etmeyin. Niçin trafik lambaları kırmızı/ sarı ve yeşildir? Trafik ışıklan uygulaması, önceleri demiryollarının trenleri kontrol için uyguladığı sinyaller örnek alınarak başlamıştır. Demiryolları idaresi kırmızı rengi ‘dur’ sinyali olarak seçmişti. Kırmızı renk kan rengi olduğundan asırlar boyu tehlikenin, tahribatın ve ölümün simgesi olmuştur. Demiryolları ilk faaliyete geçtiği 1830’lu yıllarda ‘ikaz’ ışığının rengi yeşil, ‘geç’ ışığının ise beyazdı. Bir süre sonra beyaz sinyal problem yaratmaya başladı. Beyaz renkli ‘geç’ sinyali diğer sokak lambaları ile karıştırılabiliyordu. Ama daha da kötüsü ‘dur’ işaretlerine konulan kırmızı mercekler yerlerinden düşünce ışık beyazlaşıyor, ‘geç’ sinyali olarak algılanıyor ve kazalara yol açabiliyordu. Sonunda demiryolcular kırmızıyı ‘dur’, yeşili ‘geç’ san rengi de ‘ikaz’ sinyali olarak kullanmaya başladılar. Bilindiği gibi sarı, renk spektrumu içinde en göz alıcı renktir. Böylece makinist bir sinyalin bulunması gereken yerde beyaz ışığı görürse, bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor ve tedbirini alıyordu. Karayollarına gelince, yollarda sadece atların ve at arabalarının bulunduğu tarihlerde bile dünyanın büyük şehirlerinde trafik sorundu. İlk trafik lambası otomobillerin ortaya çıkmasından çok önce 1868’de Londra’da kullanıldı. Gazla yakılan ve bir eksen etrafında döndürülebilen kırmızı ve yeşil lambalar bir yıl sonra patlayıp, kendilerini çeviren polisi de yaralayınca bu uygulama ortadan kalktı. Ama öte yandan otomobillerin ortaya çıkması ve şehirlerde dolaşmaya başlamalarıyla birlikte durum iyice kötüleşti. Çeşitli şehirlerde değişik uygulamalar yapıldı. Demiryollarındaki uygulama örnek alındı ama demiryollarında birbirine paralel iki hat vardı. Bu sistem iki yolun kesiştiği kavşaklarda işe yaramıyordu. Sonunda günümüzdekilere benzeyen ilk elektrikli otomatik trafik lambasını, ilkokul mezunu ve ABD’deki Cleveland’da otomobil sahibi ilk siyah olan Garrett Morgan geliştirdi. 1914’de ilk denemelerine başlayan Morgan 1923’de de patentini aldı. Morgan 1963’de ölümünden az önce patentini 40 bin dolara General Electric firmasına sattı. Morgan’ın lambaları demiryollarına benzer şekilde bir ‘T’ üzerinde kırmızı ve yeşil iki lambadan ibaretti. Çok geçmeden ikaz anlamında sarı lamba da ilave edildi ve uygulama bütün dünyaya süratle yayıldı. Aradan geçen yıllara rağmen sarı renk hala ‘ikaz’ anlamındadır ama günümüz sürücüleri onu ‘geç’ sinyali olarak algılıyorlar. Erkek bebeklerin giysileri niçin mavidir? Yüzyıllarca önce insanlarda şeytani güçlerin, bebeklerin veya küçük çocukların odalarında dolaştıklarına, onların vücutlarına girmek için fırsat kolladıklarına ilişkin ortak bir inanç vardı. Ayrıca bu şeytani güçlerin, mavi renk tarafından kovulduğuna da inanılıyordu. Çünkü mavi göklerin rengi idi. Hatta bugün bile hala Ortadoğu’da şeytanı kovmak için, bazı evlerin kapıları maviye boyanmaktadır. O zamanlarda, sülalenin devamı için, erkek bebeklerin önemi daha fazla olduğu için, şeytan korkar da gider diye, erkek bebeklerin ve küçük erkek çocukların giysilerinin mavi olması adet haline geldi ve yüzyıllar boyunca devam etti. Çok sonraları kız bebekler de “erkek bebekler kadar önem kazanınca”, onların giysilerine de bir renk verilmesi ihtiyacı doğdu ve de çiçeklerin en güzeli olan gülün rengi, yani pembe renk verildi. Erkeklerin düğmeleri niçin sağdadır? Hakikaten, niçin erkeklerin tüm giysilerinde düğmeler sağda, ilikler solda iken kadın giysilerinde tam tersidir? İşte, insanların daha çok sağ ellerini kullanmalarından dolayı yerleşen bir alışkanlık daha. Sağ elini kullanan bir insan için, sağdaki bir düğmeyi, soldaki bir iliğe geçirmek daha kolaydır. Bu nedenle de erkeklerin düğmeleri daima sağdadır. Peki kadınların düğmeleri niçin solda? Kadınların çoğunluğu da, daha çok sağ ellerini kullanmıyor mu? Giysilerde düğmelerin kullanılmaya başlanıldığı ilk zamanlarda, düğmeler hem çabuk kırılabiliyordu, hem de herkesin alamayacağı kadar pahalı idi. Düğme alabilecek zengin kadınlar da, uzun elbiselerini ancak hizmetçilerinin yardımı ile giyebiliyorlardı. Hizmetçiler ise hanımlarının karşısında, onların düğmelerini, sağ ellerini kullanarak daha rahat ve daha hızlı ilikleyebiliyorlardı (tabii erkeklerin de daha hızlı çözdüklerini söylemeye gerek yok). Bu neden(ler)le, terziler düğmeleri hizmetçinin sağına, hanımının ise soluna gelecek şekilde diker oldular. Günümüzde her kadın, kendi kendine giyinip soyunmasına rağmen nedendir bilinmez, bu adet değişmedi.