Özden Aslan – Bir İnsan Kaynakları Masalı – İş Yaşamına Dair İpuçları

Eğer çalışma yaşamınız benimki gibi uzunsa birçok olay yaşamış, gözlemlemiş ve duymuşsunuzdur. Ben de yıllar içinde edindiğim deneyimleri konuşmalarımda, verdiğim eğitimlerde paylaştıkça dostlarım bunları yazmam için beni teşvik ediyorlardı. İşte Bir İnsan Kaynakları Masalı bu teşvikler sonucunda yazıldı. Özellikle sevgili Ahmet Şerif İzgören’in yazmam konusunda verdiği destek benim için büyük bir itici güç olmuştur. Bir İnsan Kaynakları Masalı bir ders kitabı olarak yazılmadı. İnsan kaynakları alanında çalışan veya çalışmak isteyenlere ve kitapta sözü edilen süreçleri uygulayacak olanlara tavsiyem, bu alanda eğitim vermek amacıyla yazılmış olan bilimsel eserlerden yararlanmalarıdır. Bu kitap aslında, özellikle gençleri, çalışma yaşamında bir gezintiye çıkarmak amacını taşıyor. Uzun yıllar insan kaynakları yönetimi alanında çalıştığım için de kahramanımızla bu alanda bir gezinti yaptık. Çalışma yaşamı, yaşamın her alanında olduğu gibi acı ve tatlı olaylarla doludur. Çalışırken bazen keyiflenir, bazen de strese girer, üzülürüz. İşte kitapta bu tür olaylardan örnekler vermeye çalıştım. Elbette bu kadar kısa bir zaman dilimi içinde tüm bu olayların bir şirketin insan kaynakları bölümünde yaşanması gerçekçi gelmeyecektir. Bu yüzden de adına “masal” dedik. Kitapta anlatılan olayların hiçbiri birebir gerçek yaşamdan alınmadığı gibi kahramanlar da tamamen hayal ürünüdür. Her bölümde kahramanımızın verdiği kararlar yer alıyor.


Bunlar yalnızca o bölümde verilen ana mesajı özetlemekte olup okuyucuya bir görüşü dikte etmek gibi bir amacı yoktur. İnanıyorum ki okuyucularım çalışma yaşamlarında karşılaştıkları benzer olaylarla ilgili en doğru kararları kendileri vereceklerdir. Zaten insan, yaşamıyla ilgili kararları kendi verdiği zaman sahip çıkar ve inançla uygular. Yaşanan olayları gerçekçi olsunlar diye ayrıntılarıyla anlatmaya çalıştım. Öykünün gelişimine bağlı olarak bazı konular diğerlerinden daha çok yer tuttu. Özellikle iş yerinde psikolojik terör konusuna yaygın ve önemli olduğunu düşündüğümden ayrıntılı olarak yer verdim. Psikolojik terörle ilgili kendinize uygulayabileceğiniz bir testi www.elmayayinevi.com adresinde bulabilirsiniz. Aslında bir kurumda insan kaynakları yönetimi tüm süreçleriyle bir bütündür. Bu bağlamda kitapta sözü edilen süreçlerin hepsi önemlidir ve bu bütünün vazgeçilmez parçalarıdır. Kurumun başarısı da öncelikle insan kaynağının iyi yönetilmesine bağlıdır. Ezgi saatine baktı, 14.45. Tam 45 dakikadır beklemekteydi.

Bekleme salonundaki dergilerin hepsini karıştırmış, salondaki mobilyayı, duvardaki tabloları incelemiş ama yine de heyecanını yatıştıramamıştı. Bir an içinden kendisini karşılayıp bu salona alan ve insan kaynakları yöneticisinin asistanı olduğunu tahmin ettiği genç hanıma giderek “Beni unutmadınız değil mi?” diye sormak geldi. Sonra ters bir etki yapabileceği düşüncesiyle vazgeçti. Bu, mezun olduğu haziran ayından beri çağrıldığı beşinci iş görüşmesiydi. Öncekilerde tam da anlayamadığı bir nedenle başarılı olamamıştı. Ama bu kez başaracaktı. Çok iyi çalışmıştı. Özgeçmişini çok özenli hazırlamış, sorulabilecek tüm soruları önceden düşünmüş ve nasıl yanıt vereceğini planlamıştı. Hiçbir şeyin ters gitmemesi için evden erken çıkmış, randevu saatinden önce şirkete gelmişti. “Aylardır bekliyorum, 45 dakika daha mı bekleyemeyeceğim?” diye geçirdi içinden. Saat üçte, yani randevu saatinden tam bir saat sonra onu görüşme için insan kaynakları yöneticisinin odasına aldılar. Nermin Hanım son derece sıcak karşıladı ve gecikme için özür diledi. Ezgi’nin içi rahatladı. Tam “Oh, neyse artık her şey yolunda” derken Nermin Hanım’ın telefonu çaldı. Karşı taraftan telaşlı bir ses tonuyla konuşan kişinin daha kıdemli olduğu anlaşılıyordu.

Nermin Hanım bu kişiyi sabırla dinliyor ve gecikmenin ellerinde olmayan nedenlerden kaynaklandığını anlatıyordu. Telefon görüşmesi 6-7 dakika sürdü. Ahizeyi yerine koyarken Nermin Hanım’ın canının son derece sıkılmış olduğu açıkça görülüyordu. “İşte şimdi yandım” diye düşündü Ezgi, “Bu moralle beni dinleyemez, dinlese de söylediklerimi beğenmez”. Nermin Hanım yumuşak bir ses tonuyla “İnsan Kaynakları Bölümü’nde çalışacaksan bu tür patlamalara hep hazır olmalısın” dedi ve “Bir insan kaynakları bölümünde ne gibi işler yürütülüyor biliyor musun?” diye ilk soruyu sordu. “Ne güzel en iyi hazırlandığım soru” diye içinden sevindi. Tam söze başlamıştı ki kapı açıldı ve az önce kendisini görüşmeye alan genç asistan kapıda göründü. Saygılı bir şekilde Nermin Hanım’a yaklaşarak Genel Müdür’ün hemen kendisini görmek istediğini, Satış ve Pazarlama Müdürü’nün de Genel Müdür’ün yanında olduğunu bildirdi. Nermin Hanım biraz da telaşla özür dileyerek odadan çıktı. Ezgi yine beklemeye başladı. “Genel Müdür çağırmış, ne yapsın elbette gidecek” diye düşündü. Sonra ofisi incelemeye başladı. Nermin Hanım’ın masasında yarısı yenmiş bir sandviç duruyordu. “Daha öğle yemeğini yememiş” diye geçirdi içinden. Masanın, etajerin üstü dosya ve kâğıtlarla doluydu.

“Nermin Hanım aradığını nasıl buluyor acaba?” diye düşünmeden edemedi. Bu arada genç asistan bir bardak çay ikram etti. Üstelik bu kez kendini de tanıttı. Adı Seçil’miş, ne güzel.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir