Abdülbaki Gölpınarlı – Melamilik ve Melamiler

Türkiye’nin dînî târihini meydana getirebilmek için, Türkiye’de inki- af eden muhtelif tarikatlar hakknda etrafl ve salam monografiler ya- zlmas birinci arttr. Umumiyetle islâm tasavvufu tarihini yazabilmek için de çok büyük yardm olaca bedihî olan bu cins monografiler, mahdut ve muayyen bir mevzuu bütün teferruatile ihata edebilir. Herhangi bir tarikatn menei, inkiaf, balca ahsiyetleri, âyin ve erkân, ubeleri, corafî tevezzüü, içtiamî te’siri, sair tarikatlarla rabta ve münasebetleri böyle monografiler sayesinde salam bir surette tesbit edilmeden, daha umumî mahiyette eserlerin vücude gelmesi imkânszdr. Avrupa’da islâm tetkikat henüz okadar ilerlememi olduu zamanlarda, tasavvuf tarihine ve tarikatlere dair umumî mahiyette bâz eserler neredilmiti; halbuki t etki – kat ilerledikçe, alelacele meydana getirilen terkîbî ve umumî eserler bir tarafa brakld; bir taraftan eski metinlerin nerine ve tercemesine, dier taraftan büyük mutasavvflarn ahsiyetleri hakknda, yahut tasavvuf tarihinin muhtelif meselelerine ait monografiler yazlmaa baland. Doru ve salam bir yol takip eden bu tetkikatn henüz balangçla olduunu söyliyebiliriz. Bilhassa Türkler arasnda inkiaf eden tarikat!er ve büyük Türk sofileri hakkndaki malûmat henüz çok iptidaî bir mahiyettedir. Meselâ «Kalenderiye» tarikati gibi slâm tasavvufu tarihinin en mühim cereyanlarndan biri hakknda henüz hiçbir ciddî tetkik yaplmamtr; XIV — XV inci asrlarda Anadolu’da büyük bir ehemmiyet kazandn ahiren meydana çkardmz (Der slam. XIX, S. 18 26) «Kâzeruniye -shakiye» tarikatinin imdiye kadar isminden baka bir eyi bilinmiyordu; XIII üncü asrdan balyarak Anadolu’da da ehemmiyet kazanan«Hayderiye» tarikatinin henüz ismi bile pek malûm deildir . Bu gibi misâlleri namütenahi uzatmak kabildir. Görülüyor ki bu sahada daha yaplmas icap eden birçok mühim iler vardr. ite kymetli talebemden Abdülbaki Bey’in bugün ilim âlemine takdim ederken hakl bir iftihar duyduum bu mühim eseri, bu derin boluklardan birini dolduracak mahiyettedir; slâm tasavvufu tarihinin büyük cereyanlar arasnda çok dikkata ayan olan ve edebiyat sahasnda da mühim mahsuller vermi bulunan melâmetiye meslei, «Ankaral Hac Bayram’ t Velî» ile, bilhassa XV inci asrdan itibaren, Türkiye’de büyük bir ehemmiyet kazanm, ve urad resmî takibat üzerine son asrlarda izi kaybolmak derecesine geldikten sonra, XIX uncu asr ortasnda Seyyid Muhammet Nurül’arabî ile tekrar meydana çkarak kinci Merutiyet devresinde siyasî sahada da büyük roller oynamtr. Melâmetiye cereyannn ilk safhas R.


Hartmann’m bu husustaki kymetli tetkiki sayesinde azçok vuzuh ile an- lalmaktadr. Fakat Türkiye’de meydana çkan Bayram Melâmilii ve bil- hassa son devir Melâmilii, imdiye kadar Avrupa’da ciddî surette tetkik edilmemiti. Sadk Vicdanî Bey’in «Tomar- Turuk-u Aliye»silsilesinde Melamilie tahsis ettii cüzü’de ikinci ve üçün devir melâmilikleri hakknda verdii malûmat istisna edecek olursak, memleketmizde de bu mesele hakknda yazlm mühim bir ey yoktur denebilir. te Abdülbâkî Bey’ in eseri bilhassa bu mühim boluu doldurmak için yazlmtr; burada ilk Melâmetiye cereyan hakknda verilen malûmat daha ziyade bir medhal mahiyetindedir; çünki, Abdülbâkî Bey, fa’aliyetini en ziyade ikinci ve üçüncü devirler Melâmilii üzerinde teksif etmesi hususundaki tavsiyemi tamamle nazar itibara alm ve mesaisini büyük bir muvaffakiyetle tamamlamtr. Eseri tetkik edenler, genç mütetebbiin ne yorulmak bilmez bir fa’aliyetle çaltn itirafa mecbur olacaklardr: O, umumiyetle bilinen membalardan baka, imdiye kadar ilim alemince isimleri bile bilinmeyen birçok yazma membalar da bin mükilât ile arayp bulmu, ve onlardan büyük bir dikkat ve itina ile istifade ederek yalnz tasavvuf tarihini deil, Türk edebiyat tarihini de iddetle alâkadar eden bu çok güzel monografiyi meydana getirmitir. Bize ilk kitab olarak bu kadar olgun bir eser veren genç müelliften ilim âlemi daha birçok hizmetler bekliyebilir

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir