Albert Soboul – 1789 Fransız İnkilabı Tarihi

Fransız İnkılabı, XVII inci yüzyıldaki Hollanda ve lngiliz İnkıla,plarile birlikte, uzun süren iktisadi ve sosyal bir tek<irnülü tamamlar; lrnrjuvaziyi dünyaya luikim kılan bu telc<imül olmuştur. Bııgün harcıalem gibi görünen bu hakikat, ancak burjuvazinin en şuurlu doktrin adamları tarafından XIX uncu yüzyılın başlarında, ilan edi.lmişti. Louis XVIII tarafından 4 Haziran 1814 te ilan edilip, 1830 Temmuz inkılabında tekı·ar gözden geçirilen Meşrutiyet Anayasasını tarih vasıt,ı,,�ilı1 doğrıı ve haklı göstermek istiyen Guizot ispat etmi.�tı ki, Fran,çız toplumunun orijinalliği, tıpkı Jngiliz toplumu gil”•i, temelinde halkla aristokrasi arasında kum,etli bir lıurjuva sınıfının .bulunma.sından ileri gelmekteydi; bu sınıf yeni bir toplumun fikir sistemini kurmuş ve idareci kadrolarını �etiştirmişti; 1789 bu durumun tasdik ve kabul edilmesinden ba.Jka bir şey df’ğildi. Guizot’dan sonra Tocqueville, dahn sonı·a da Taine bu fıkri sa1.,undular. «Yüzyıllardanberi türlü engeller arasından geçip, kendi elile yıktığı eski rejimin harnbeleri arasında hala bugün de yürüdüğü görülen bu karşı gelinmesi imkansız inkılaptan, ‘.l’ocqueville «baya.ğı büyük bir dini dehşet ve korkm> ile söz etmi§tir. Taine ise, burfuvaziniıı toplum kademelerinde yavaş yavaş yükselip, sonunda da artık eşitsizliğe katlanarnayışını. göstermi.


,çfir. Ama, menkul servetin, ticari teşebbüslerin, sanayi teşebbüslerinin ortaya çıkıp geli.şmesinin burjuvazinin doğmasında ve ilerlemesinde lıirinci sebebi teşkil ettiğini gayet iyi bildikleri halde, bu tarihçiler lnkılabın iktisadi kaynaklarının ya da bu 6 FRANSIZ İNKILABI TARİHİ İnkilabı yapmış olan sosyal sınıfların tam ve kesin olarak incelenmesi meselesi ile pek kaygılfnmamışlardır. Bur,iuvazi.nin bu ta.rihçilcri, aydın görüşlü. olrnalarına rağmen, hele asıl temel me,<eleyi, yani İnkılabın son tahlilde istihsal münasebetleri i1e istihsal kuvvetlerinin karakteri arasındaki zıtlık vasıtasile izah edildiği meselesini bir tiirlü aydınlı_qa kavuşturamamışlardır. Burjuvazinin gücünde temeli teşkil eden istihsal vasıtalarının «derebeylik toplumu» içinde yaratılıp _qeli.ştiğiııi i.lk defa Karl Marx ile Friedrich Engels, Komünist Partisi Bildirisi adlı eserlerinde kuvvetle belirttiler. XVIII inci yüzyıl sonunda, mülkiyet rejimi, ziraat ve imalathane (manufacture) teşkilatı, tam bir gelişme halinde olan istihsal kuvvetlerine artık uygun değildi ve istihsalin ayağında /Jirer köstekti. Komünist Partisi Bildirisi yazarları: «Bu zincirleri parçalamak liizımdı. Netekim parçalandı.» diye y(ızıyorlar. Fransız İnkılabının sosyalist tarihi adlı eserinde tarihi maddeciUkten bir dereceye kadar ilham alan Jean Jauriıs (bir dereceye kadar Hham a!an, diyoruz, netekim eserine yazdı_ijı Genel giriş’te tarihi yorumlayışının «hem Manı: -ile maddeci, hem de Jules Michelet ile mistik» olacağını kendisi de söylemiyor mu?) İnlcılıibın iktisadi ve sosyal alt yapısını belagatla dolup taşan ve abide değerini hala da muhafaza eden pek büyük ve geniş bir tablo halinde yeniden canlandırdı.

((Biliyoruz ki, diyor, iktisadi şartla.r, istihsal ve mülkiyet şekli tarihin asıl temelini teşkil eder.» inkılap tarihini yazma işini ileri götürebilmesini, Jauriıs, hiç şüphe yok ki, işçi hareketinin, XX inci yüzyıl başlarındaki gelişmesine borçludur. Fransız İnkılabının sosyalist tarihi 1922 yılında yeniden basıldığı zaman esere bir önsöz yazan Albert Mathiez, bu 11-oktnyı hiç te açıkça ifade etmemişse de, «meclislerin ve portilerin dağdaıJalı hayatına karıştığından ötürü, inkılapçı- .’ /arın duygularını, aydın ya da müphem dü.Jüncelerini tekrar ‘ yaşatmakta bir profesörden, odasına kapanıp çalışan bir odamdan daha kabiliyetli olan» Ja!lres, geçmiş zamanlara ait vesikaların incelenmesine, siyasi mücadelelerde kendisi- ÖNSÖZ 7 ne kılavuzluk etmi§ «o keskin anlayışı, o feraseti getirmişti:. demekle bunu anlamıştı. Bununla beraber, Jaures’nin eserinde ,”?emacılı, ğa düşmek ,rıibi bir kusur var belki. !nkıldp bu e.serde tamam ile düpedüz akıp gider: inkılabın sebebi, olgunlıık çağına varmış olan burjuvazinin iktisadi ve fikri gücündedir; sonucu ise, bıı _qiicüıı kanıırıla pekiştirilmesi. olmuştur. Daha ileri giden Saqn.ac ile Mathiez, 1787-1788 yıllarında en yüksek nokta.sına varan aristokrat tepkisinin XVIII inci yüzyılda ne olduğunu iyice belirttiler; Mathiez de bunu ıniipheın bir deyim olan ,,soylular isyanı» sözlerile ifade etti. Bu deyimle, soylular sınıfının her türlü ısldhat teşebbüsü karşısındaki azgın muhalefeti, bütün devlet hizmetlerinin imtiyazlı bir avuç azmlık tarafından kapışılması, üstünlü_ ğün yüksek burjuvazi ile paylaşılmasını inatla reddetmesi anlatılmak i.

steniyordu. Fransı.z İnkılabının şiddetli ve sert karakteri, burjuvazinin iktidara gelmesi adım adım ilerliyen bir tekamülün sonucu değil de, ani bir keyfiyet de. iii.Jmesi sonucu olduğu işte böyle izaiı edilmişti. Oysa, İnkılap sadece burjuvazinin eseri değildi. Jean Jaures’den .sonra. Halkm (Tiers Etat’nın) (1) hızla parçalannıas-ı üstünde ve burjuvazinin türlü hizipleri ile halk sınıfları arasında kendini _qöstermckte gecikmiyen zıtlıklar üstünde ısrar eden Mathiez, lnkılap tarihinin ve sonraki merhalelerde ilerleyişinin karmaşık bir karaktere sahip olduğu­ ·mı fark etti. Tarihçilerin o zamana kadar dikkatini çeken Faris sahnesinden ve büyük şehiı-lerden ,gözlerini ayıran Georges Lefebvre (XVlll inci yüzyıl sonunda Fransa da temelincle hala bir ziraat memleketi olduğuna göre) köylüler sımfıııı inceleme_ ğe girişti. Köylülerin eylemi, ona gelinceye kadar, dereVeyliğe ve kıral iktidarına karşı, aslında, burjuvazi ile birlikte yöneltilen şehirli hareketlerinin bir yankısı olarak clikkata alınmıştı.: Böylelikle, inkılabın mütecanis

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir