Ali Şeriati – Fatıma, Fatıma’dır – Kadın

Okuduklarınız bir Hüseyniyyedeki çıkışımdır. Öncelikle, profesör Louis Massignon (Lui masinyon)nun Hz Fâtıma aleyhisselâm hakkındaki tahkikatları, özellikle onun İslam toplumu ve tarihindeki olaylarla ilgili anılarından oluşan bir eseri hakkında konuşmak istiyorum. Meclise girdiklerinde anladım ki, burada öğrencilerden ilave başka kişiler de var ve bu meclis daha fazla dikkat gerektirir. Karara vardım ki, kadın toplumlarında çok güncel olan “nasıl olmalı” sorusuna cevap veremem. Eski gelenek an’aneye sadık kadınlar için sorun yok. Aynı şekilde, modernliği kabul etmiş kadınlarda da endişe görünmüyor. Fakat kendisini herhangi kalıba salmış bu iki kadın grupları arasında ne eski kurallara dayanan, ne de modern yabancı görüşlere, formlara teslim olmak isteyen bir grup vardır. Bu kadınlar ne yapmalıdırlar? Onlar kendilerini “seçmek”, kendilerini düzeltmek, ideal bulmak istiyorlar. Bu kadınlar için en önemli soru “nasıl olmalı” tır. Büyük bir içtenlikle beyan ediyoruz: bu sorunun cevabı Hz Fâtıma aleyhisselâmın varlığıdır! Öncelikle, Hz Fâtıma aleyhisselâmın kimliğini analiz etmekle yetinmek istedim. Fakat aydınlarımızın bu kişilikten habersiz, hatta dindarların “bağırıp çağırma” dan başka bir şey bilmemesi nedeniyle bana soruldu ki, kuvvetim kapsamında bu boşluğu doldurmaya çalışayım. Bu nedenle karşınızdaki kitapta layıkıyla tanınmayan bu hanımın kişiliği belgeli olarak, geniş bir şekilde izah edilmiştir. Bu açıklamalarda eski tarihi belgeler ilk dayanak. Alevî itikadına ait meselelerin beyanında ise Sünnî kaynaklar esas alınmıştır. Bu yöntem birçok yorumları ortadan kaldırır. Uygun kaynaklarda Hz Fâtıma aleyhisselâmın mazlumiyetinin, itirazlarının ortamda çok gerçeklerin üzerinden kuşku perdesini kaldırıyor. Okuyacaklarınız sadece bir çıkışın metni ve bu çıkış bir grup erkeğin huzurunda hazırlıksız hayata geçti. Bu çıkışlardaki kayıtlar ise bir gece boyunca hazırlandı. Bu nedenle iddia edemem ki, herhangi eleştiri yersizdir. Aksine, söz sahiplerinden eleştiri intizarındadır. Elbette ki, gerçek hizmetçilerinin zahmetinden zevk alan söz sahiplerinin! Böyle bir kutsal gecede konuşma fikrim yoktu. Ama büyük İslam Dini Araştırmacısı Louis Massignon (Lui masinyon)’un Hazreti Fâtıma aleyhisselâm hakkındaki araştırmaları, özellikle “Hz Fâtıma aleyhisselâmın hayatı ve kimliği” adlı eseri ile tanışmam beni bu sohbete soruldu. O büyük hanımın – hatta ölümünden sonraki – bereketli kimliği, İslam tarihinde adalet ruhunun yapılanmasında rolü, zulümle mücadelesi İslam peygamberliğinin bariz örneklerindendir. Ne yazık ki, tüm bu gerçekler kötü niyetli iç ve dış eller tarafından tahrif edilmiştir. Lui Masinyonun bu muhteşem çalışmasında bir öğrenci kadar çalışmağım gurur duyuyorum. Özellikle, çeşitli mahalli lehçelerde yazılmış tarihi belgeleri incelemek, küçük de olsa, bir iş idi. Bu gece bu değerli eserlerden bahsetmem istendi. Bu eser henüz baskı sağlanmadığından ve telif dünyasını değiştiğinden, çoğu İslâmiyât Avrupa alimleri ve bizim alimler bu eserden habersiz olduklarından ben bu daveti kabul ettim. Karara vardım ki, öğrenciler için “Tarih ve İlahiyat”, “Din sosyolojisi”, ” İslamiyât ” konularında aynı alimin araştırmalarını tanzimleyim. Ama şimdi görüyorum ki, düştüğüm meclis sınıf odasından farklıdır. Bu meclis vaaz için de uygun değildir. Bu toplantıdaki aydınlar çağdaş düşünceli gençlerdir. Onlar bu matem meclisine ağlayıp sevap yapmak için gelmemişler. Onları kuru Tarihi tarihinde de ilgilendirmiyor. Burada yer edenleri daha hayati olarak bir mesele ilgilendiriyor. Bizim toplumda kadın çok hızlı değişiyor. Dönemin tesirleri onu tarihsel özelliklerinden yoksundur, kadını kendi istediği şekle sokuyor. Bu nedenle haberdar kadın için bu yüzyılda en ciddi soru “nasıl olmak?” dır. Kadın anlıyor ki, ortamın tesirleri altında olduğu gibi kalamaz. Kişilikli kadın dönemin maskesini takıp değiştirmek istemiyor. O, kendisi için yeni simanı kendisi seçmek istiyor. Ama nasıl? Onun için hem geçmişten miras kalmış kıyafet, hem de bir kısım süslü modern maskeler sıkıcıdır. İkinci bir soru ortaya çıkar: Biz Müslümanız. Özgürlük aşkında yanan bizim kadın büyük bir kültüre bağlıdır. Bu kültür kendi sermayesini İslam’dan götürür. Uygun ortamda şahsiyetçe özgür olmak isteyen, hem eski mevhumatlardan [Asılsız olduğu hâlde zihinde meydana gelen şeyler.] ve hem de modern şeytanetlere taklitçilikten kaçan kadın İslam’a kayıtsız kalamaz. Bu kısım kadınlar doğal olarak düşünürler: bizim topluluk daima Fâtıma aleyhisselâmdan dem vurur; onun için gözyaşları akıtıyor. Hz Fâtıma aleyhisselâmın anısına adanmış yüzlerce etkinlikler yapılır. Bu hanım hakkında methiyeler okunur, onu incitenlere lanet yağdırılır. Tüm bunlara rağmen, Fâtıma aleyhisselâm kimliği henüz açıklanmamış kalır. Onun hakkında bildiklerimiz ise nesilden nesile verilmiş, hemen hemen aynı ifadelerdir. Örneğin: Cebrail aleyhisselâm Hz Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem) zahir olup şöyle dedi: “Allah sana selam ediyor ve diyor ki, Hatice aleyhisselâma yakınlaşmayasın. Kırk gün sonra Cebrail aleyhisselâm, Hatice ile yakınlığa izin verir. Hatice anlatıyor: “Bu kırk günü gözyaşları içinde geçirdim”. Son olarak, Hz Peygamber (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hatice’nin odasına girer … Hatice onları şöyle anlatıyor: “Ben bu gece batnımda (Onun) Fâtıma’nın nurunu hissettim. O zamandan da Fâtıma benimle konuşurdu, yalnızlık hissediyor etmezdim. ” Dikkat edin! Fâtıma aleyhisselâmın doğumundan ölümüne kadar onun hakkında hiçbir derdiniz/bilginiz yok denecek kadar az! Babası Peygamber’in (sallallâhü aleyhi ve sellem) vefatından sonra Hz. Ebu Bekr “Fedek bağı” nı Fâtıma aleyhisselâmdan zorla alır, Hz. Ömer kendi destesi ile vurup incitir. Bu olay sırasında Hz Fâtıma aleyhisselâm altı aylık bebeğini düşürür. Fâtıma annemiz kendi bebeklerinin elinden tutarak “Beytü’lehzan” yıkıntının gelir. Oturup ağlıyor, ona zulmedenleri lanetler. Kendi kalan kısa ömrünü göz yaşları içinde geçiren Hz Fâtıma aleyhisselâm vasiyet eder ki, Hz. Ebû Bekir ve Hz. Ömer’e kırgınlığından ve korunmak için gece ve gizli bir yerde defnedilmeyi vasiyet eder.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir