Anonim – Evlilik Ile Ilgili Bilgiler

Evlenmenin fayda ve zararları Sual: Günümüzde evlilik zararlı mı? Evlilikte dikkat edilecek hususlar nelerdir? CEVAP Evlenmenin fayda ve mahzurları, şahıstan şahısa göre değişir. Kimisi için evlenmek dünya ve ahıret saadetine sebeptir. Kimisi için ise mahzurlu olabilir. Birisiyle nikahlanmak isteyen, birkaç defa istihare etmeli, Hak teâlâya sığınmalı, nefsin ve kötü kimselerin araya katılmasından korunmak için, yalvarmalıdır. Evlenmenin faydalarından birkaçı şunlardır: 1- Evlilikten çocuk olabilir. Evladı salih olursa, kendisi için duâ eder. Onun sebebiyle birçok nimetlere kavuşur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Öldükten sonra sevabı kesilmiyen iyi işlerden biri de, salih evlat yetiştirmektir. Ana-babası öldükten sonra böyle evladın ettiği duâlar, ana-babasına ulaşır.) [Müslim] Çocuk, ana-babasından önce küçükken ölür, ebeveyni de bu acıya katlanırsa, çocuk onlara şefaatçı olur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Çocuğa Cennete gir, denir. Öfke ile “Ana-babamı almadan girmem” der. Sonra ana-babası ile Cennete girer.) [Nesâî] (Çocuklar Cennet kapısının önünde toplanıp, hep birden bağırıp, ana- babalarını isterler. Bağırmaları, ana-babaları oraya gelinceye ve herbiri ana-babasının elini tutup Cennete girinceye kadar devam eder.


) [İ.Gazali] 2- Evlenmeyen kimse, gözünü haramlardan koruyamıyabilir. Evlilik, şeytanın kötülük yapmasından uzaklaştırabilir ve dinini korumaya yardım edebilir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Evlenen, dininin yarısını korumuştur. Artık diğer yarısını korumak için de Allaha karşı gelmekten sakının!) [Taberânî] (Şükreden kalbe, zikreden dile ve ahiret hususunda size yardımcı olacak saliha bir hanıma sahip olmaya çalışın!) hadis-i şerifinde hanımın, zikir ve şükürle beraber buyurulması, saliha hanımların bir nimet olduğunu göstermektedir. Dinini korumakta yardımcıdır. [Tirmizî] Hz. Ömer buyurdu ki: (İmandan sonra, iyi bir hanımdan daha büyük nimet yoktur.) 3- Kadınların huysuzluklarına ve onların ihtiyaçlarını temin için sabretmek, üstün ibâdetlerdendir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Günahlardan bir günah vardır ki, ailesinden çektiği sıkıntıdan başka birşey ona kefaret olmaz.) [Taberânî] Kötü kadınlar arasına düşerek, nefsine aldanıp haram işlemekten korkan gencin, afif, temiz müslüman bir kız bulup evlenmesi farz olur. Böyle sıkışık durumda olmayan genç, ilim ve ahlâk edinmek için çalışıp kadınlara ait özel bilgileri öğrendikten sonra evlenmelidir. Çoluk çocuğuna helalden nafaka kazanmaktan aciz olanın evlenmesi doğru olmaz. Müslüman bir gencin önce dinini iyice öğrenmiş olması gerekir. Ondan sonra sünneti yerine getirmek niyetiyle evlenebilir.

Edebi, hayâsı, ahlâkı güzel olan, dinini, imanını, İslâmın şartlarını öğrenmiş, İslâmiyete uyan, sokakta dinin emrettiği şekilde giyinen bir kızla nikahlanmalıdır! İffet sahibi, dinini kayıran bir kız aramalıdır! İlla da (Malı çok, güzel bir kız olsun.) dememelidir! Mal için, güzellik için iffeti ve salahı elden kaçırmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kadın, ya malı için veya güzelliği için, yahut da dini için alınır. Siz dini olanını alınız! Malı için alan malına kavuşamaz. Yalnız güzelliği için alan, güzelliğinden mahrum kalır.) [Müslim] Din ile güzelliğin birlikte bulunması çok iyidir. Yine hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Güzelliği ve malı için bir kadınla evlenen, ikisinden de mahrum kalır. Dini için evlenene, mal ve güzellik de verilir.) [Taberânî] Nikahtan önce kızı görmek sünnettir. (Görmeden olan evliliğin sonu, üzüntü ve pişmanlıktır) hadis-i şerifi, nikahtan önce kızı görmenin önemini bildirmektedir. Evliliğin külfetleri çoktur. Ailenin ve çocukların mesuliyetleri vardır. Her babayiğit bu mesuliyetlerden kurtulamaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (İkinci asırdan sonra insanların en hayırlısı, gailesi az ve çoluk çocuğu olmayandır.) [Ebu Yala] (Gün gelir, kişinin helakı, hanımının, ana-babasının ve çocuklarının elinden olur. Bunlar onu, fakirlikle ayıplar.

Gücünün yetmediğini kendisinden isterler. Kişi bu sebeple tehlikeli işlere girer ve dini gider, helak olur.) [Beyhekî] (Kulun dağlar gibi iyiliği, sevabı olduğu hâlde, Kıyamette aile hakkından, onların bakımından, malını nereden kazanıp nereye sarfettiğinden sorulur. Böylece bütün hasenatı borçlarına ödenir. Birşeyi kalmaz. Sonra bir melek şöyle der: İşte şu, çoluk çocuğu dünyada bütün sevablarını yiyip bitiren ve bugün rehin olarak kalan kimsedir.) [İ.Gazali] Evliliğin külfetlerinden bazıları şunlardır: 1- Helal nafaka temininde güçlük çeken kimse, harama sapar ve kendini helake sürükler. Bekar olursa kendini geçindirmesi daha kolay olur. Kıyamette insanın ilk hasmı aile efradıdır. Derler ki: (Ya Rabbi, bundan hakkımızı al! Biz bilmiyorduk. O bize haram yedirdi.) Çoluk çocuğun hakkı alınır. Sadece mal bakımından değil, ilim bakımından da aile efradını cahil bırakmamalıdır! Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kişi, ehlini cahil bırakmaktan daha büyük günahla huzur-i ilahiye çıkamaz.) [Deylemî] 2- Ailesiyle hoş geçinememek, kötü huylarına sabredememek felakettir.

Çünkü erkek çoban gibidir, âmir gibidir, maiyetinden mesuldür. Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Kişiye, tekeffül ettiği kimseye bakmaması günah olarak yeter.) [Nesâî] Allahü teâlâ, kendimizi ve aile efradımızı Cehennemden korumamızı emrediyor. Hâlbuki insan kendini korumaktan aciz iken, mesuliyeti altındakileri nasıl koruyabilir? Geçimsiz, sinirli kimseler hanımlarının kötü huylarına sabredemeyeceği için evlenmemeleri daha uygun olur. 3- Çoluk çocuk kalbi meşgul edebilir. Kendisini ibâdetten alıkoyabilir. Ebu Süleymani Darani hazretleri buyurdu ki: (Bekarlığa dayanmak, ailenin çilesine dayanmaktan daha hayırlı, onların eziyetine katlanmak, Cehennem ateşine dayanmaktan daha hayırlıdır.) Güzel ahlâka sahip olan, helal nafaka kazanabilen, hanımını üzmeyecek olan, evlenmesi ibâdetine mani olmayan kimsenin evlenmesinde mahzur yoktur. Helal nafaka kazanması zor ise, geçimsiz ve huysuz ise, evlenmesi hayırlı işlerine mani oluyorsa evlenmesi mahzurlu olur. Evlenecek kızlara tavsiyeler Sual: Evlenecek kızlara tavsiyeniz nedir? CEVAP Erkek için de, kadın için de iyi geçinmek fedakârlık ve sabır ister. Külfetsiz nimet olmaz buyurmuşlardır. İyi geçinmek için, sıkıntılara katlanmak ve her zaman kendini haklı görmemek gerekir. Ben haklıyım demek geçimsizliğe yol açar. Tecrübeli müslüman annenin, asırlar önce kızına verdiği nasihat şöyle: Doğup büyüdüğün, yıllarca yaşadığın bir yuvadan çıkarak, yabancı bir yere, gideceksin, huyunu suyunu bilmediğin bir arkadaşla yaşayacaksın. Sen ona yer ol ki, o sana gök olsun! Sen ona ev ol ki, o da evin direği olsun! Sen ona cariye ol ki, o da sana köle olsun! Ona sıkıntı verme ki, sevgisini azaltmasın! Ondan uzak kalmaya çalışma ki seni unutmasın! Onun burnunu, gözünü ve kulağını koruyasın ki, gözü senden başkasını görmesin, senden başkasını koklamasın, senden daima güzel şeyler işitsin! Devamlı evde oturmaya gayret et, ev ve el işleriyle meşgul olmaya çalış! Komşularınla iyi geçin, onlardan gelecek sıkıntılara katlan! Bilhassa komşular arasında laf getirip götürme! Dedikodudan son derece kaç! Namazlarını vakit girer girmez kıl! Yiyecek içecek hususunda beyin ne getirirse onunla kanaat et ve şunu bunu alamıyoruz diye asla şikayette bulunma! Kocanın hakkını kendi hakkın üzerine tercih et! Kocanın akrabalarının hakkını da önde tut! İntizama ve temizliğe çok dikkat et! Sual: Yeni evlenen kızıma nasıl nasihat edeyim? CEVAP Aşağıdaki mektup, tecrübeli bir annenin kızına yazdığı nasihatlerdir: Yavrum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine dayanarak bazı nasihatlerde bulunacağım.

Bu nasihatlerime uyarsan dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi, âhırette de ebedî saâdete ulaşırsın. 1 – Kanaatkâr ol! Yâni, kocan tarafından getirilen yiyecek ve giyecek herşeyi memnuniyetle kabul et! Çünkü, kanaat, kalbi huzûra kavuşturur. 2 – Söylenenleri dâima iyi dinle ve kocanın meşrû emirlerine itaat et! 3 – Evin ve her şeyin her zaman, temiz, muntazam ve düzenli olsun!

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir