Ayn Rand – Kapitalizm, Bilinmeyen İdeal

Türkiye’de pek bilirunese bile, düşünce tarihinde kapitalizmi savunan önemli yazarlar çıkmıştır. Ayn Rand bunlar arasında en önde gelenidir dersek, bir abartma yapnuş olmayız. Gerçekten, ismi kapitalizmle birlikte anılan bir yazar var nudır, diye sorulsa, Ayn Rand akla gelen ilk isim olur. Ancak, Rand hem düşünce tarihinde hem de kapitalizmi doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savunan yazarlar arasında kendisine özel bir yer ayırır. Hatta, daha da ileri giderek, kapitalizmin 20. Yüzyılda yaşadığı fikri ve fiili geriteyişten kapitalizm karşıtlannı değil, kapitalizmi savunanlan sorumlu tutar. Bunun gerekçesi olarak da, söz konusu kimselerin kapitalizmi ahlak ve adalet temelinde savunmak yerine etkinlik temelinde savunmalannı gösterir. Kapitalizm ve serbest teşebbüs kelimesi ile ahlak ve adalet kavramlannın yan yana getirilmesi, bugün bile pekçok kişi için kulak tırmalayıcıdır. Sıradan insaniann ve popüler kültürün bu iki kelime grubu arasında kuracağı ilişki negatif olacaktır. Hakikaten, rastgele bir okumuşu, bir öğrenciyi, bir aydını karşımıza alıp kapitalizmin adalet ve ahiakla ilişkisi hakkında ne düşündüğünü sorsak, alınacak cevap bellidir: “Kapitalizm gayri ahlaki ve gayri adildir. Milyonlarca insanın sömürülmesinin ve bugün aç veya fakir olmasının sebebidir. Kapitalizm her yönüyle ve her şeyiyle kötüdür.” Kapitalizme karşı mücadele edilmelidir. Bu görüş öylesine yaygındır ki, tekrar edile edile, neredeyse sorgusuz sualsiz doğru kabul edilir hale gelmiştir. I O yüzden, bugünlerde popüler kitaplar arasında kapitalizme karşı mücadele rehberleri hayli geniş yer tutmaktadır.


Kapitalizmle ilgili görüşlerini almak üzere üniversitelere gidip iktisat hocalanyla konuşsanız da vaziyet pek değişmez. Çoğu iktisatçı, biraz daha teknik ve nispeten solistike ifadelerle kapitalizmin ahlak dışı ve adaletsiz olduğunu tekrarlar. En insafu olanlan bile, olsa olsa, bir iktisadi sistem olarak kapitalizmin alternatiflerinden daha ziyade kaynak tahsisi yapmakta ve üretimi arttırmada üstün olduğunu ama bunun kapitalizmin özünde gömülü ahlak ve adalet dışılığı gidermediğini ve gideremeyeceğini söyler. Bu nedenle kapitalizmin kategocik olarak reddedilmesi gerektiğini ekler. Ayn Rand’ın bu tespit ve eleştirilerinde haksız olduğunu söyleyemeyiz. Kapitalizmin filozoflarca sadece veya daha ziyade zenginlik yaratmadaki etkinlik ve üstünlüğüne dayanarak ve de mahçup biçimde, üstü örtülü veya dolaylı olarak savunulduğu zamanlar olmuştur. Yirminci asır boyunca, büyük ölçüde, fikir tartışmalanndaki durumun böyle olduğunu söyleyebiliriz. Bu tür bir savunma, Ayn Rand’ın haklı olarak işaret ettiği gibi, kapitalizme fazla fayda sağlamamıştır. Kapitalizmin medeniyete yaptığı muazzam, benzersiz ve yeri başka türlü ikame edilemez katkıya rağınen, insaniann zihninde “kapitalizm” kavramı ve kapitalist sistem otomatikman kötü çağnşımlar yapar olmuştur. İşte Ayn Rand’ın önemi ve büyüklüğü, böylesine düşmanca bir fikir ve icraat ortamında, kapitalizmi, adıru koyarak, çekirımeden ve onurla savunmasından kaynaklanmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nın hemen arkasından, neredeyse bütün entelektüellerin, siyasi yelpazenin neresinde bulunursa bulunsun, kollektivist ve kapitalizme düşman kesildiği, böyle olmayaniann iki elin parmaklarının sayısına ulaşamayacak kadar dar bir azınlık teşkil ettiği bir dönemde Rand, tavizsiz II bir kapitalizm savunmasıyla, bir medeniyet hattım adeta tek başına korumuştur. Elinizde tuttuğunuz kitaba adını veren “Kapitalizm: Bilinmeyen İdeal” başlıklı makalenin 1 965 sonunda bu isimle ve bu haliyle yazılmış ve yayınlanmış olması bile bunun ispatıdır. Ayn Rand kapitalizme bütün kalbiyle inanmaktadır. Rand’ın kapitalizmi böylesine hırs ve arzuyla müdafaa etmesinin baş sebebi, kapitalizmin zenginlik yaratmadaki üstünlüğü değil, ahlaki ve adil olmasıdır. Rand’a göre, kapitalizm insanlığın geliştirdiği en adil ve en ahiili sistemdir.

Zenginlik kapitalizmin bir yan ürünüdür. Kapitalizm dışındaki. bütün sistemlerde bazı insanlar başka bazı insanlar tarafından bir şeıdıde ezilmiş, sömürülmüş, istismar edilmiş, köle olarak kullanılmıştır. Ancak kapitalizm, bütün bu gayri insani ilişkilerin ve durumların ortadan kalktığı, ahlak ve adaletin tarihte eşi benzeri görülmemiş bir zenginlikle buluştuğu bir sistem vücuda getirmiştir. Bütün bu görüşlerin şimdiye kadar kapitalizmi savunan yazarlardan kapitalizm hakkında hiçbir şey okumamış kimselere tuhaf geleceğinin farkındayım. Çünkü, yaklaşık yirmi yıl önce, Rand’la ilk karşılaştığımda bana da öyle görünmüştü. Ama şimdi dönüp geriye baktığımda, bu buluşmanın, hayatırnın en mutlu tesadüflerinden biri olduğunu anlıyorum. Eğer kapitalizmle ilgili görüşlerinize meydan okunmasmdan ve kafa konforunuzun bozulmasından korkuyorsanız, size bu kitabı okurnamanızı salık veririm. Durumunuz buysa, siz kapitalizmin şeytan olduğuna inanmaya, inandığıruz sol veya sağ kollektivizmin yeryüzü cenneti yaratacağı vaadiyle avunmaya devam edin. Kitapçılara gidin, kapitalizmin yarattığı imkanlada elinize ulaşan kitaplar arasından bir iki tane anti kapitalist (tercihen sosyalist) kitap seçin, sonra alışveriş sepetirıize, en azından vicdanınızı rahatlatmak için, küreselleşIII me karşıtı bir kitap ile kapitalizme karşı bir mücadele rehberi de ekleyin. Size bu yakışır, bu iyi gelir. Yok eğer “ben kendi doğrulanını kendim bulurum, bir görüşün çok tekrarlanması onun doğru olduğunu gösterme�” deme cesaretine sahipseniz, Kapitali�: Bilinmeyen İdeal’ i okuyun. ”Bir kitap okudum, hayatım değişti” demek istiyorsanız, doğru adrestesiniz.

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir