Carole Mortımer – Noel Seruveni

Sevdiğiniz adam sizin bir kadın olduğunuzun farkında bile değilse ne yapabilirsiniz ki? Caty ne yapacağını çok iyi biliyordu ama Dominic Raynolds’un bundan hoşlanmayacağı muhakkaktı. Bunu düşünürken bitişik odadan gelen hiddetli bağırışmaların ardından Dominic’i karşısında buldu.Dışarıda ki ofiste ki sekreterlerden biri olan Mary,Caty ile bir konuşmanın ortasındaydı,ama Dominic’in yüzünde ki dehşet verici ifadeyi görünce koşarak odadan çıktı.Caty başını aly edercesine sallayarak “Eğer Mary seninle çalışmaya başlamadan önce sinirli bir insan değilse bile artık olmuştur” dedi.Soğukkanlılığını korumaya çalışyordu. Dominic kaşlarını çattı. “Mary’nin sinirleri bana vız gelir.” “İşte senin sorunun bu” dedi Caty gergin duygularla bulutlanmış öfke fışkırarak “Senin dışında kimsenin duygularına aldırmazsın.” Dominic’in sert hatlı dudakları gerildi.Ab-ncak Caty bundan daha kötüsünün olabileceğini biliyordu.Dominic’in etrafında ki herkes boşuna sinir hastası olmamıştı. “Bu kahrolası şeye ne diyorsun?” Dominic burnunun dibinde Caty’e bir kağıt sallıyordu. Caty onu daha çok kızdıran bir sükunetle başını kaldırıp baktı.”Sizin ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama bana göre bir mektup” diyerek meydan okurcasına onu süzdü. Dominic’in huysuz bir şekilde nefes alması kadının münasebetsiz şekilde konuşmasından hiç memnun olmadığı anlaşılıyordu.


Ama o anda Caty’nin onun ne düşündüğüne aldırdığı yoktu.Tek amacı her şeyin vız geldiğini ona göstermekti. Tabi ki bu gerçek değildi.Dominic ile ilk tanıştığından beri ona değer vermiş,daha fazlası bu beş yıl içinde ona aşık olmuştu.Ama Dominic’i sahip olduğu bir sürü başarılı şirketlerden başka hiçbir şey ilgilendirmiyordu.Dominic’in hayatında kadın yoktu hatta kadınların farkında bile değildi. Caty’e herkes bir model kadar güzel olduğunu söylerken.Dominic’in ilgisizliği onu daha da sinirlendiriyordu.Dominic hafif uzun siyah saçları,vahşi yeşil gözleri ve takım elbiseleri içinde uzun ve yapılı vücuduyla romantik bir kahramana benzemeseydi,onun kadınlar hakkında ne düşündüğü Caty’i hiç ilgilendirmeyecekti.Ama Dominic öyle bir erkekti ki bir odaya girdiğinde bütün konuşmalar durur,bir Arap Prensesi onunla evlenmek için babasının krallığının yarısını ona vermeye razı olabilirdi.İşin garip tarafı bu gerçekten de olmuş,Dominic Arap Prensesinin teklifini ciddiye bile almamıştı. Oysa Catty bu romantik hikayede prensesin ciddi olduğuna emindi.Kendisi de bir prenses olsa aynen böyle ödün verebilirdi.Bazen böyle şeyler hayal etmeyi seviyordu. Ama birlikte çalıştığı bir bayanı yemeğe bile davet etmeyen böyle bir adamdan ne beklenebilirdi?Dominic’e göre sosyal faaliyetler işin bir uzantısıydı ve böyle bir iş için bir bayan arkadaş gerekirse özel sekreteri Caty’i böyle bir amaçla kullanabilirdi.

Bir kadının egosu için ne göklere çıkartıcı bir durum! Caty alaylı sözlerle bir yere varamayacağını buruklukla düşündü.Dominic’in onun bu tavrını fark ettiğine bile emin değildi. Bu adam için beş yıldır yaptıklarıyla hiçbir yere varamamıştı.Dominic’e göre Caty iş bağlantılarını yapan bir robottan,onun sağ kolu olmaktan,Robinson Crouse’nun Cuma’sından farklı değildi. “İş durumunun hiç de uygun olmadığını bile,bile Noel’de iki gün fazla izin istemişsin” dedi Dominic gözlerinden alev çıkarak. Caty gözlerini ondan ayırmadan yerinden kalktı.Dominic ne kadar kibirli davranırsa davransın Mary ve diğer sekreterlerine yaptığını Caty’e yıpratamayacaktı. “İşin aslına bakarsan sorun herhangi birinin işten izin istemesi öyle değil mi?Siz aile bağlarına ve Noel’e inanmadığınız için kimse de inanmayacak.” “Kimse beni ilgilendirmiyor.” “Tamam o zaman Noel de ailemle biraz fazla zaman geçirmek istemem benim yanlışım o zaman” dedi Caty. “Kahrolası tatilini benim duygularımın ne olduğunu düşünmeden iki gün önceden alıyorsun,buna ne demeli?” “Henüz iznimi almadım” dedi Caty gözlerini kısarak. “Ne olacak?Daha iki gün önce kız kardeşini merak ettiğin için Auidi arabamı alıp kar fırtınasında yollara çıktın ve kaç gün habersiz tebersiz işe gelmedin.” “Öncelikle şunu açıklığa kavuşturalım.Auidi’yi almamı siz teklif etmiştiniz.Ve ikincisi kardeşime acil bir durum yüzünden hemen gitmek zorunda kaldım.

Öyle ima ettiğiniz gibi önemsiz bir meraktan değil.” Dominic sabırsızca “ O acil durun ne ise şuan da söz konusu değil.O gün için bilmiyordum,hala da bilmyorum.” Tam Dominic’e göre bir açıklamaydı.Gerçekten kötü bir durum olmuş olsaydı da umurunda olmazdı.Aslında acil durum mutlu bir olaydı.Arkadaşı Jade de arayıp David ile evleneceklerini haber verdiğinde çok sevinmişti.Ama Jade ile David’in mutluluğu Caty’nin hayatı ile ilgili bir karar vermesine neden olmuştu. Ve işe de bunun için dönmüştü. Kati bir şekilde “Üçüncüsü de işe hiç dönmeyebilirim.” Dominic’in elinde tuttuğu kağıdı göstererek “Ama artık sizinle birlikte çalışmak istemediğimi bildirmek için şahsen burada bulunmak inceliğini gösterdim.” “Öyle mi?” Dominic çok fena bozulmuştu. Aslında işten hiç ayrılmak istemediğini söylemek için neler verirdi.Ancak Dominic’in onun işten ayrılmasını istememesinin başka nedenleri vardı.Caty’nin ise kalmak istemesinin nedenleri bambaşkaydı.

Caty gitmek istemiyordu çünkü onun yanında kalmak her şeyden çok güzeldi.Dominic gitmesini istemiyordu çünkü ikisinin de bildiği gibi Caty onun bulamayacağı kadar iyi bir özel sekreterdi. Caty onu seviyordu ve her zaman da sevecekti ama artık yirmi altı yaşındaydı ve bir hayat kurmak istiyorsa bu işi burada bitirmesi gerekiyordu.Aslında bunu uzunca bir süre önce anlamış ama karar vermekte zorlanmıştı.Aldırmaz bir şekilde masadakileri kutuya yerleştirmeye devam etti. “Beş yıldan sonra artık bir değişiklik yapmanın zamanı geldi.” “Ne için?” diyerek hiddetlenmesine neden olan istifa mektubunu daha da buruşturdu. “Belki modelliğe başlarım.Herkes benim için uygun bir iş olduğunu söylüyor.” “Sen o işiten bir iki hafta da sıkılırsın.” Başkalarının bu işi Caty’e neden uygun gördüklerini durup düşünmediği belliydi.Aslında kadın olduğunun bile farkında değildi. Caty sinirle düz sarı saçlarını savurdu.”Tek bir model ajansıyla çalışmak zorunda değilim.Yeni işler,yeni insanlar…” “Caty” “Evet?” Soğuk kanlığıyla onun kontrolünü kaybettirmek istiyordu.

Dominic her zaman kontrollü bir insan olmayı severdi. “Eğer aramızda herhangi bir sorun varsa mektubunu kutuya atmadan önce gelip benimle konuşamaz mıydın?” Bir kere daha buruşmuş kağıdı gösterdi. Caty ilgisizce “Ama bir sorun yok ki?”dedi. “Sadece istifa etmek istiyorum.Bunu başka nasıl yapabilirim ki?Benim masamda dursaydı her halde bir anlamı olmazdı.” “Bu kahrolası istifa mektubunu hiçbir yere bırakmamanı tercih ederdim.” “Ama o zaman gideceğimi bilemezdin” dedi Caty alaycı bir sesle. Dominic bir anda parladı. “Liften bir an için şu umursamaz tavrına bir son verir misin?” Onun bir anda alevlenmesinden herkes çekinirdi.Caty’e göre ise Dominic’in böyle ani çıkışlar yapması insan olduğunun göstergesiydi. “Noel arifesindeyiz ve hayat çok güzel” diyerek Caty gözlerini ona dikti. “Keyfimin kaçmasını hiç istemiyorum.” “Benim hayatım güzel falan değil” dedi Dominic homurdanarak “Tanrım bana hiç kimse böyle davranamaz.” Caty bunun farkındaydı.Davranışları yüzünden Dominic ona referans vermeyebilirdi.

Ama Caty ayrılmak için karar vermişti.Onu tekrar görmeye dayanacak kadar güç toplayıncaya kadar uzak kalmalıydı.Belki yüz yıl sürecek ti.belki de daha fazla… “Caty biliyorsun bir kontratımız var” diye sert bir sesle hatırlattı Dominic. “Burada belirtildiğine göre her iki tarafında üç ay önceden haber vermesi gerekiyor.Seni kontratı ihlalden mahkemeye verebilirim.” Eğer çok kızarsa bunu yapacağını bildiğinden Caty irkildi. “Noelde mi?” Huzursuzca başını salladı. “Ben her zaman sana adil davrandım ama senin bu yaptığın….” “Evet o kadar adil davrandınız ki beş yıldır hiç izin almadan haftada atmış dört saat çalıştım.” “Her zaman fazla çalıştığın saatlerin ücretini ödedim.” “Para her şey değildir.Tamam paranın bana sağladığı güzel kıyafetleri ve apartman dairesini seviyorum ama artık bu hızda devam edersem otuz yaşıma geldiğinde bunların zevkini çıkartamayacak kadar yıpranmış olacağım.” “Benim gibi demek istiyorsun” Göz göze geldiler. Adamın zümrüt kadar sert gözleri kızınkilerle buluştu.

Caty soğuk bir şekilde “Tam anlamıyla değil.Siz mahvolmuş sayılmazsınız.Bu hayata uymuş gidiyorsunuz.” İnsanın ne kadar paraya ihtiyacı olurdu ki?Dominic hayatı boyunca harcayabileceğinden çok daha fazla paraya sahipti ve arkasında parayı bırakacağı kimse olmadığından bunu ailesi için yaptığı bahanesine de sığınamazdı.Eğer parasını eğlenceye harcıyor olsaydı Caty bunu anlayabilirdi.Kasabada ki lüks dairesi,özel diktirdiği kıyafetleri ve lüks arabası haricinde para harcamıyordu.Zenginliği ona playboy olma fırsatını da veriyordu.Ama onun hiç de playboy hali yoktu. Dominic dudaklarını bükerek “Benim hayatım da bu.Her neyse senin de gördüğün gibi kontratında yazan üç ay önce haber verme ilkesini uygulamak zorundasın.” Caty soğuk kanlılıkla “Aynı şekilde aynı kontratta olduğu gibi her sene almaya hakkım olan izinlerimi bana verme kuralı var.Bakın ne diyeceğim….İkimizde kontratta yerine getirmediğimiz kuralları unutalım.Siz daha kazançlı çıkarsınız.” Dominic’in yüzü vahşileşmişti.

“Şimdi daha iyi anlıyorum ki seni bu yıllar boyunca çok fazla çalıştırmışım.Ve gerçekten bir tatile ihtiyacın var,bunalım geçiriyor gibisin.” “İstifamı verdim diye mi?” Hüzünlü bir ifadeyle gülümsedi. “Aslında beni o kadar iyi tanımıyorsunuz,öyle değil mi?” “Allah kahretsin tabi ki tanıyorum.Son beş senedir her dakikamı seninle geçirdim.” Bu süreyi ikisi de birbirlerini daha iyi tanıyarak geçirmemişlerdi.Caty Dominic’i iyi tanımadığını kendi,kendine itiraf etmek zorundaydı.Ama bazı temel şeyleri biliyordu;örneğin,kahvaltıda koyu taze kahve sevdiğini,her zaman siyah ayakkabı giydiğini,dünyanın nesrinde olursa olsun The Times okuduğunu,televizyonda saçma sapan komedilerden nefret ettiğini ve operada yanında kim olursa olsun uyuduğunu biliyordu.Evli çiftlerin kocasını tanıdığı kadar iyi tanıyordu.Dominic duygularını saklamayı çok iyi biliyordu. Caty “Bu yüzden de beni tanıdığını mı sanıyorsun?Bu yüzden de benim bu kararı ciddi ciddi düşünerek verdiğimi anlamışsınızdır.” Dominic gergin bir şekilde “Tabi ki anladım.Bu yüzden de sana gelecek hafta hatta önümüzde ki iki hafta izin vermeyi uygun görüyorum.Bu süre zarfında iyice düşünür ve kararını öyle verirsin.” Caty alay edercesine “Tam iki hafta mı?” idye sordu.

“O kadar zamana kıyabilecek misin?” “Tamamen gitmenden iyidir.” “İki hafta yeterli olmayabilir.” “O zaman üç hafta,bir ay al.Ne bileyim.Allah kahretsin Caty konuş benimle.” “İstifa mektubum her şeyi açıklıyor.” Caty pencerenin kenarında ki çiçeklerini topladı.Buradan ayrılmak çok zor geliyordu. Dominic onu izliyordu.Caty çiçekleri toplarken onun yanında olduğuna aldırmamaya çalışsa da sinirli halinden çekiniyordu. “Değişik bir şey yapmaktan söz ediyorsun” diye Dominic dayanamayıp tekrar konuşmaya başladı. “Ama neden?Sen de biliyorsun bu işi seviyorsun?” Bu kez ifadesi egoistçe değildi.Caty daha ilk dakikadan itibaren Dominicle çalışmaktan ne kadar mutlu olduğunu saklamamıştı ve eğer işini özlemeyeceğini kabul etmezse sadece kendi,kendini kandırmış olurdu.Ama karışık duyguları artık onun ilgisizliğini kaldıramayacaktı. Ve ayrılma zamanı gelmişti.

“Öyleyse yeni bir işi sevmeyi öğreneceğim.” Sonra grileşen gök yüzüne bakmaya başladı. “Çok kar yağacakmış gibi görünüyor” dedi. “Sen benim özel sekreterim olmak için doğmuşsun” diye Dominic sinirli bir şekilde Caty’nin ifadesi değişen yüzüne baktı. “Belki şirketten biraz hisse versem,düşüncelerini değiştirirsin.” “Teşekkür ederim” diyerek başını gök yüzüne çevirerek tereddüt etmeden teklifi reddetti. Ne olurdu şu berbat kar bulutları olmasaydı!Bir kaç saat daha yağmaması için dua ederek elindeki kutuyla döndüğünde Dominic’e çarptı.”Özür dilerim” diyerek yüzünü buruşturdu be bir daha ona çarpmamak için iki adım geri gitti. “Senin o geri çevirdiğin hisselerin değeri…” “Ben iyi bir sekreterim “diyerek arkası dönük olarak devam etti. “Ne kadar değerli olduklarını biliyorum.” “Öyleyse.” “Ben hisselerle ilgilenmiyorum.” Saatine baktı.Yapacak bir sürü iş vardı ve zamanı az kalmıştı. “Hala yanımda mısın?” Dominic sinirli bir şekilde üsteliyordu.

Caty onu süzdü ve soğuk bir şekilde “Aslında evet” dedi. “Oh Tanrım şükürler olsun.Devon’a bu gün gitmiyorsun öyle değil mi?” Caty’nin özel hayatıyla hiç böyle ilgilendiği olmamıştı.Caty Noel’de gerçekten ailesinin yanında olmak istiyordu.Jade ve David’in düğünün de orada olmak istiyordu,onlar mutluluğu fazlasıyla hak ediyorlardı ve birliktelikleri Caty’i çok heyecanlandırıyordu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir