Christian Jacq – Ramses 3 – Kades Savasi

l atı, görkemli Firavun Güney kur duğu Aslan adlı kasabaya giden yolda dörtnala koşuyordu. Baba tarafından Mısırlı, ana tarafından Suriyeli olan Danyo, şerefli bir meslek olarak kabul edilen postacılığı seçmiş ve acil mesajları ilet mekle görevlendirilmişti. Mısır posta idaresi, ona at, yiyecek ve giy si veriyordu. Danyo, görevi gereği, kuzeydoğu sınırındaki Sile ken tinde kendisine tahsis edilen evde oturuyor, posta menzillerinde ücretsiz olarak kalıyordu. Kısacası güzel bir yaşamı vardı. Ardı ar kası kesilmeyen yolculukları sırasında birçok Suriyeli kadınla bera ber olmuştu. Ancak zaman zaman bu kadınlardan bazıları bir dev let memuruyla evlenmek niyetinde olduklarını Danyo ilişkinin ciddi boyutlara ulaşacağını anlar anlamaz çareyi kaçmakta buluyordu. Annesi ve babası, köyün müneccimi sayesinde, oğullarının ye rinde duramaz mizacını yıllar önce öğrenmişlerdi. Danyo, çok be cerikli bir metresin kollan arasında yaşasa bile, bir yere bağlanıp kapatılmış olmaya dayanamıyordu. Onun gözünde, tüketilecek uzaklıklar ve gidilen tozlu yollardan başka hiçbir şeyin değeri yok tu. Titiz ve düzenli bir insan olan Danyo, âmirlerinin de dikkatini çekmişti. Bu mesleğe başladığı günden beri bir tek mektup kaybet memiş; acelesi olan mektupları, sahiplerini memnun etmek için çoğu kez vaktinden önce yerine ulaştırmıştı. Mektupları olabildi ğince hızlı dağıtmak onun için en kutsal görevdi. ölümünden sonra Ramses’in tahta çıktığı sırada, birçok Mısırlı gibi Danyo da, Firavun’un büyük bir savaşçı kimliğine bü rüneceğinden ve Mısır’ın merkez olacağı çok büyük bir imparator luğu kurmak amacıyla ordusu ile Asya’yı ele geçirmeye çalışacağın dan korkmuştu. Oysa Ramses, hükümdarlığının ilk dört yılı bo yunca Luksor tapınağını büyütmüş, büyük sütunlu salo nunu tamamlamış, Teb’in batı kıyısında milyonlarca yılın tapınağı 8 CHRISTIAN JACQ inşaatına başlamış ve Delta’da Mısır’ın yeni başkenti olan Pi Ramses’i kurmuştu.


Bu süre boyunca Ramses babasının dış politi kasında değişiklik yapmamış, Anadolu’nun korkunç savaşçıları Hi titlerle imzalanan, karşılıklı saldırmazlık paktına uymuştu. Hititler de Mısır’ın Güney Suriye’deki koruyucu devlet konumuna saygı gösteriyordu. Gelecek, güzel günlere sahne olabilirdi, ama Horus Yolu’ndaki kalelerle arasında karşılıklı olarak yapılan askeri yazış maların alışılmışın çok üzerine çıkması bunun aksini gösteriyor du. Danyo âmirlerine ve subaylara bu gelişmenin ne anlama geldiği ni sormuştu. Hiç kimse bir şey bilmiyordu, ama Kuzey Suriye’de ve Mısır’ın etkisi altında olan bile ayaklanmalar oldu ğundan söz ediliyordu. Hiç kuşku yok ki Danyo’nun götürdüğü mektupların amacı, kuzeydoğudaki tahkimat hattı olan Horus Yolu’ndaki kale komu tanlarının en kısa sürede alarm durumuna geçmelerini sağlamaktı. Seti Mısır’ı ani bir saldırıdan korumak üzere, Kenan Amurru ve Güney Suriye’den oluşan, çok geniş bir tampon bölge yaratmıştı. Elbette bu duruma güvenmemek, her an huzursuzluk çıkan bu bölgelerdeki prenslikleri sürekli gözetim altında bulun durmak ve sık sık onları yola getirmek gerekiyordu. Nubye’nin al tını, her mevsim değişikliğinde yeniden ortaya çıkan başkaldırı is teğini çabucak yatıştırıyordu. Bu bölgedeki Mısır birliklerinin var lığı ve hasat bayramı gibi önemli kutlamalarda yapılan askeri tö renler de, her an tehdit olan barışı korumak için olu yordu. Geçmiş yıllarda, Horus Yolu’nda yer alan Mısır kalelerinin kapı ları birçok kez kapanmış, bütün yabancıların sınırı geçmeleri yasak lanmıştı. Hititler bu kalelere hiç saldırmamışlar ve büyük bir savaş tehlikesi hiçbir zaman yaşanmamıştı. Danyo, bundan ötürü iyimserliğini koruyordu. Hititler, Mısır ordusunun gücünü biliyor, Mısırlılar da Anadolu’nun bu acımasız kavminden ülke de girişecekleri bir savaştan güç (1) Amurru: Yaklaşık olarak, bugünkü bulunduğu yer. (2) Kenan Ülkesi: Filistin ve Fenike topraklarını kapsıyordu.

RAMSES: SAVAŞI 9 lerini yitirmiş olarak çıkacaklarını bildikleri için, mevzilerinden çıkmadan sözlü meydan okumalarla yetiniyordu. Ramses, ülkesinde yürüttüğü büyük imar programı ile öylesine meşguldü ki bir çatışmayı körüklemek niyetinde değildi. Danyo, Aslan kasabasına ait tarım alanlarının sınırını belli eden dikilitaşın önünden dörtnala geçti. Sonra atını dizginledi, geri döndü. Normal olmayan bir ayrıntı gözüne çarpmıştı. Postacı dikilitaşın önünde attan indi. Danyo gördüğü şey karşısında dehşete düşmüştü. Dikilitaş par çalanmış, üzerindeki birçok hiyeroglif vurularak koparılmıştı. Okunmaz hale gelen sihirli yazı artık kenti koruma niteliğini yitir mişti. Bütün bunları yapan her kimse, ciddi olarak cezalandırıla caktı; böyle bir taşa zarar vermek ölüm cezasını gerektirirdi. Hiç kuşkusuz postacı bu facianın ilk tanığıydı. Durumu bölge komutanına hemen bildirecekti. Felaketi öğrenen komutan ayrıntı lı bir rapor yazıp Firavun’a gönderecekti. Danyo, kasabaya baktığında şaşkınlıktan olduğu yerde kaldı: As lan Ini’nin çevresindeki tuğladan örülmüş surun büyük bir bölümü yıkılmış, giriş kapısının her iki yanında yer alan iki sfenks, parça lanmış bir şekilde yan yatmıştı. Aslan saldırıya uğramıştı.

Kasabadan hiçbir ses gelmiyordu. Normalde çok canlı ve gürül tülü bir yerdi burası: Piyade birliklerinin eğitimi, süvarilerin at sü rüşleri, çeşmenin yanındaki meydanda süregiden yüksek sesli tar tışmalar, çocuk çığlıkları, eşek Alışık olmadığı bu ses sizlik postacının soluğunu kesmişti. Ağzı kurumuştu, boğazı ateş gibi yanıyordu. Matarasının kapağını çıkardı ve kana kana su içti. Merakı, korkusuna ağır bastı. Hemen geri dönüp en yakın gar nizona haber vermesi ama ne olup bittiğini anlamak iste di. Danyo, kaymakamdan hancısına kadar bu kasabada yaşayan herkesi tanırdı, bazıları ile yakın dosttu. At kişnedi ve şaha Danyo, boynunu okşayarak hayvanı yatıştırdı. Ama at yürümek istemedi. Danyo, sessiz kasabaya yaya girdi. Buğday silolarının duvarları delinmiş, küpler kırılmıştı. Yiyecek ve içeceklerden hiçbir şey kalmamıştı. Hepsi iki katlı olan küçük evlerin tümü yıkılmıştı. Saldırganla 10 CHRISTIAN IACQ yakıp yıkma çılgınlığından, kaymakamın evi de dahil hiçbir şey kurtulamamıştı. Küçük tapınağın bir duvarı bile ayakta kalmamıştı.

Kutsal hey kel ağır darbeler altında kırılmış, kafası gövdesinden ayrılmıştı. Ve her tarafta bunaltıcı, yoğun bir sessizlik vardı. Kuyunun içinde eşek leşleri, meydanda ise eşyaların ve papirüs lerin yakıldığı ateşin kalıntıları vardı. Her tarafı bir koku kaplamıştı. Yapış yapış, yakıcı, mide bulandıran, genzi dolduran bir koku. Bu koku insanı, kasabanın kuzeyinde, güneşten korunmak için ya pılmış geniş bir portikonun altında yer alan kasap dükkânına çeki yordu. Kesilen sığırlar orada parçalara ayrılır, büyük et büyük kazanlarda pişirilir, kümes hayvanları şişlere geçirilip kızar tılırdı. Postacı, çok canlı bir yer olan bu kasap dükkânını çok sever, mektuplarını dağıttıktan sonra burada karnını doyururdu. Olanları görünce Danyo’nun nefesi kesildi. Hepsi oradaydı: askerler, tüccarlar, sanatkârlar, ihtiyarlar, ka dınlar, çocuklar, ana kuzusu bebekler. Hepsinin boğazları kesilmiş, birbirleri üzerine yığılmışlardı. Kaymakam kazığa oturtulmuş, müfrezenin üç subayı portikonun çatısını tutan kirişe asılmışlardı. Portikonun ağaç sütunlarından birinin üzerine Hitit harfleriyle yazılmış bir bildiri asılmıştı: güçlü Muvatal lis’in ordusunun zaferi. Bütün düşmanları bu biçimde ölecekler dir.” Hititler… Yaradılışlarına uygun olarak, olanca şiddetiyle bir akın düzenlemişler, düşmanların bir tanesine bile yaşama hakkı ta nımamışlardı.

Ancak bu kez kontrolleri altında olan bölgenin dışı na çıkmış, Mısır’ın kuzeydoğu sınırının yakınındaki bir kasabayı vurmuşlardı. Postacıyı şiddetli bir korku sardı. Ya Hitit komandoları yakın larda dolaşıyorlarsa? Danyo gözünü bu korkunç manzaradan kılıçtan geçirip onları mezarsız bırakacak kadar zalim olu nabilir miydi? Başı ateşler içinde yanan Danyo, sfenkslerin olduğu kapıya ka dar yürüdü. Atı kaybolmuştu. RAMSES: SAVAŞI Korkuya kapılan postacı, her an bir Hitit askeri görme endişesi içinde ufku dikkatle inceledi. Uzakta tepenin dibinden bir toz bulu tu yükseldi. Savaş Ona doğru gelen savaş arabaları! Dehşete kapılan Danyo, soluğu tıkanıncaya dek koştu.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir