Cressida Cowell – Buyüculer Zamanı

Bir zamanlar Sihir vardı. Çok çok uzun zaman önce, Britanya Adaları’mn Britanya Adaları olduğunu henüz kimsenin bilmediği kadar eski bir zamanda Sihir karanlık ormanlarda yaşıyordu. Belki karanlık bir ormanın neye benzediğini bildiğinizi sanıyorsunuzdur. Size hemen şimdi söyleyebilirim ki bilmiyorsunuz. Bunlar, mümkün olabileceğine inanacağınızdan daha karanlık ormanlardı, mürekkep lekesinden daha karanlık, gece yarısından daha karanlık, uzayın kendisinden daha karanlık ve bir Cadının kalbi kadar karmaşıklardı. Onlar, şimdilerde vahşi orman olarak bildiğimiz şeylerdi ve her yönde hayal edebileceğiniz ölçüde uzanıyorlar ve sadece denize ulaştıklarında duruyorlardı. Vahşi ormanda yaşayan çok sayıda insan türü vardı. Büyücüler, ki onlar Sihirdiler. Savaşçılar, ki onlar değildiler. Büyücüler uzun zamandır vahşi ormanda yaşıyorlardı ve diğer Sihirli şeylerle birlikte orada sonsuza dek yaşamaya niyetliydiler. Ta ki Savaşçılar gelene dek. Savaşçılar, denizin ötesinden gelen işgalcilerdi ve Sihirleri olmamasına karşın, DEMİR dedikleri yeni bir silahı beraberlerinde getirmişlerdi ve demir Sihrin işlemediği tek şeydi. Savaşçıların demir kılıçları, demir kalkanları ve demir zırhları vardı ve Cadıların korkunç Sihri bile bu metal karşısında aciz kalıyordu. Savaşçılar önce Cadılar ile savaştılar ve uzun, korkunç bir çarpışmanın sonunda onların neslini tükettiler. Kimse Cadılar için ağlamadı çünkü Cadılar kötü Sihirdi, en kötü türden Sihirdi, tarlakuşlarının kanatlarını koparan, eğlence için öldüren, dünyanın ve içindeki herkesin sonunu getirebilecek türden Sihirdi.


Fakat Savaşçılar orada durmadılar. Savaşçılar, bazı Sihirlerin kötü olmasının, BÜTÜN Sihrin kötü olduğu anlamına geldiğini düşündüler. Bu yüzden Savaşçılar, Büyücüleri ve onlarla birlikte ogre’leri ve kurt adamları, karanlıkta küçük yıldızlar gibi parlayıp birbirlerine sinsi büyüler yaparak düzensizce çarpışan iyi ve kötü periler ve çalılıklarda yavaş ama temkinli şekilde dolaşan, mamutlardan daha büyük ama bebekler kadar uysal devleri yok etmeye çalışıyorlardı. Savaşçılar demir baltalarıyla kalelerini, arazilerini ve yeni modern dünyalarını inşa etmek için ellerinden geldiği kadar hızlı kestikleri karanlık ormanın tamamındaki son sihir zerresini yok edene dek durmayacaklarına yemin ettiler. Bu, doğduklarından bu yana birbirlerinden nefret etmeleri öğretilen genç bir Büyücü oğlanın ve genç bir Savaşçı kızın öyküsüdür.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir