Daniel Goleman – Hayati Yalanlar Basit Gerçekler

Bu kitabın konusunu sizlere anlatabilmem çok güç. Hem de hepimiz bu konu ile çok yakından ilgili olduğumuz halde. Bunu anlatabilmek için kesin sözcüklere sahip olmayışımız zorluğun ta kendisi. İşte bu yüzden bu gerçek, merakımı fazlasıyla uyandırıyor. Yaşamlanmızda eksik olan bazı hayati kısımlar var gibi. Yaşantılardaki boşluklar, kelimelerdeki boşluklar ile örtülüyor. Bunları tecrübe etmiyor oluşumuz sadece belli belirsiz bildiğimiz bir gerçek. İşte benim konum, yaşantılarımızdaki bu boşluklar. Hayatımızdaki bu durumları tecrübe etmede gösterdiğimiz başarısızlık, bilincimizin derinliklerindeki nedenlere bağlı olarak ortaya çıkar. Ve kendi gerçeklerimizin belirli can alıcı noktalan ile ilgili olmamızı sağlayacak dikkati gösterme kabiliyetsizliği ile sonuçlanır. Bu da, “farkında olma”nın saçtığı parlak ışınlarda bir aralık, bir geçit bırakır. “Farkında oluş” her an yaşamımızı tayin etmektedir. Öyleyse benim konum, olanların farkına nasıl vardığımız ve nasıl varamadığımız. Diğer bir deyişle “farkında olma”nın eksik bir parçası.


Dikkatteki bir delik. Bir boşluk. Kör nokta, somut varlıkları gerçekte oldukları gibi görme başarısızlığımızı anlatmak için uygun fizyolojik bir terimdir. 13 Kör nokta fizyolojide, göz yapısından kaynaklanan görme alanındaki bir boşluk olarak tanımlanır. Her bir göz küresinin arka kısmında, beyne giden optik sinirin retinaya tutunduğu bir nokta bulunmaktadır. Bu nokta, göz lensinin içinden geçerek gelen ışığı kaydeden ve retinanın kalan kısmını kaplayan hücrelerden yoksundur. Sonuç olarak görüş alanının bu noktasında, beyne gönderilen bilgilerde bir eksiklik vardır. Kör nokta hiçbir şey kaydetmez. Genellikle bir göz tarafından kaçırılanlar, diğerindeki görüntü üst üste getirilerek telafi edilir. Bu yüzden bizler doğal olarak sahip olduğumuz kör noktanın farkına varamayız. Fakat gözlerden biri kapalı iken kör nokta meydana çıkar. Şimdi kör noktanızı görmek için sol gözünüzü kapatın ve bu kitabı sağ elinizde, kolunuzu ileri doğru uzatarak tutun. Aynı anda alttaki çapraz işaretine odaklanın. Sonra çok yavaşça kitabı kendinize doğru hareket ettirin. Ve tekrar geriye doğru aynı hareketi tekrarlayın. 10 – 15 inçlik uzaklıkta bir yerlerde daire kayboluyor gibi görünecektir.

Kişilerin kör noktalarını görmeleri eğiticidir: Hemen göze çarpmayan fizyolojik benzerlikler için somut örnekler sunmaktadır. Şimdi sizlere hayatın değişik kısımlarından çekip çıkarılmış örnekler vereceğim. Bunların hepsi de, sizlere anlatmak istediklerimi hatıra getiren örneklerdir. Henüz beş yaşında bir çocukken geceleri annesin.in ağla14 <lığını duyan ve bunları terapi sırasında hatırlayan bir kadını ele alalım. Kadının hatırladığı bu olay onu şaşırtmaktadır. Çünkü bu anı o döneme ait, yani babasının evden taşınmaından sonraki zamdna ait bilinçli hatıralar ile uygunluk gös­ .;rmemektedir. Annesi uzun telefon konuşmaları sırasında geri dönmesi için babasına yalvarırken, kızının varlığı sebebiyle duygularını çok daha farklı bir biçimde yansıtıyordu: Anne kocasını özlediğini inkar ediyor, kaygısız ve ilgisiz bir tavır takınıyordu. Yine de mutlulardı, değil mi? Bu kız, annesinin üzüntüsünü açıkça söylemediğini anladı. Anne bu duyguları gizleme ihtiyacı duyduğu için, kızı da olanları inkar ediyordu. Annenin taşımak istediği imgelere uygun gelen boşanma yorumlarını tekrar tekrar duyuyordu. Sonunda bu hikaye, kızın belleğinde kabul edilen bir gerçek haline dönüştü. Annesinin geceleri ağlaması ile ilgili belleğinden silinip gitmiş çok daha korkunç anılar, seneler sonra psikanaliz sırasında tekrar ortaya çıktı. Geçmişe gömülmüş bu gibi gizlerin sahip olabileceği harap edici etkiler, edebiyat hayatında da öylesine iyi bilinen bir konudur ki, bizlere bu deneyimlerin evrensel olduklarını düşündürür.

Odipus’un hikayesi hileler çevresinde dönmektedir. Tıpkı Ford Madox Ford’un “İyi Asker”inde ve İbsen’in oyunlarının pek çoğunda olduğu gibi. Gerçekten de İbsen, bu çeşit gizlere “hayati yalanlar” adını vermiştir. Bunlar, daha az teselli edici gerçeklerin yerini almış aile efsaneleridir. Bu gibi hayati yalanların nadir oldukları pek söylenemez. Örneğin, bir yemek sırasında bir kadının anlattıklarına kulak misafiri olan psikiyatristin bizlere aktardıklarına bir göz atalım. Kadın şöyle söylemektedir: 1 “Ailemle çok yakın ilişkiler içindeyim. Beni her zaman çok sevdiler ve herşeyi göstererek öğrettiler. Annemle 15 tartıştığım zamanlarda kendisine en yakın ne varsa eline geçirdiği gibi bana fırlatırdı. Bir defasında üzerime fırlattığı bıçak yüzünden bacağıma on tane dikiş atıldı. Birkaç sene sonra da, onun sevmediği bir çocukla çıkmaya başladığım için babam beni boğmaya kalktı. Benimle gerçekten de çok ilgileniyorlar.” Anımsanan olaylarda açıkça hissedilen bu inkar, hayati yalanın bir işaretidir. Eğer gerçeklerin gücünü görmezden gelmek fazlaca mantıksız oluyorsa, o halde bu gerçeklerin anlamları değiştirilebilir. Hayati yalan açığa çıkmamaya devam eder.

Ailenin sessiz kalışı, mazeretleri ve katı inkarları ile muhafaza edilir. Bu danışıklı dövüş, dikkatler, korkutucu gerçekten kabul edilebilir başka biçimlere dönüştürülerek sürdürülür. Ensest ve alkolizm gibi problemleri olan aileleri tedavi eden bir psikiyatrist, hayati yalanların nasıl iş gördüklerini gözlemlemiştir:2 16 “İpuçları mümkün olduğu kadar azaltılır, haklarında şakalar yapılır, örtbas edilir veya başka isimlerle çağrılırlar. Gerçekte varolan kötü olayları minimuma indirmede “anlambilim” önemli bir rol oynamakta�ır. Gerçekte olup bitenleri saklamak için kaba ve ağır sözler yerine, aynı anlamı veren daha hafif sözler kullanılır. “Sıkı içkici”, “evlilik tartışmaları” veya “katı disiplin taraftarı olan kimse” aslında alkolizm, evlilikte şiddet veya çocuklarına zarar vermek anlamına gelebilir. Çocuklara veya eşlere gösterilen kötü muameleler sonucu ortaya çıkan kırık kemikleri ve çürükleri açıklamak için yapılan “küçük kaza” açıklamaları minnetle kabul edilmektedir. Grip, sarhoşluk sırasındaki davranışları suçsuz çıkarmaktadır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir