Erik Hornung – Kadim Mısır

Mısırbilimin ilk döneminde, Lepsius’tan bu yana “Ölüler Kitabı” diye anılan büyülü-söz külliyatı özel ilgi gördü; bu külliyat çoğu kez “Eski Mısırlıların Kitabı Mukaddesi” sayıldı. 1880/81’de “Piramit Metinleri” keşfedilince araştırmacıların dikkati neredeyse bin yıl daha eski olan bu büyülü-söz külliyatına yöneldi, ama ô!üler Kitabı kadim Mısır’a dair batıni ilginin odağı olmayı sürdürdü. Buna karşın ötedünya metinlerinden oluşan diğer büyük grupla, eskiden “Ötedünya Rehberi” diye de anılan Yeraltı Dünyası Kitap!arı’yla uzun süre kimse ilgilenmedi. Oysa onların ilk kaşifi olan jeanFrançois Champollion, Kral Vadisi’ni ziyaretinde (1829) bu kompozisyonu görür gönnez önemini kavramıştı. Champollion Mısır’ dan gönderdiği (26.5.1829 tarihli) 13. mektupta, o dönemde girilebilen kral mezarlarının, özellikle de birçok kopyasını çıkarıp tasvir ettiği VI. Ramses’in mezarının süslemelerini ayrıntılarıyla betiml:mişti; Kapılar Kitabı ve Mağaralar Kitabı’ndan çeviriler yapmaya başlamıştı, ama erken ölümü nedeniyle çalışmalar� yarım kaldı. 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle de -Gaston Maspero ve Eugene Lefebure kendilerini ötedünya kitaplarının araştırmasına adadılar. Ancak daha sonra bu “anlaşılması güç” rahip fantezileri (öyle oldukları düşünülüyordu) hakkında daha ziyade olumsuz görüşler yaygınlık kazandı ve önde gelen uzmanlar bunlarla uğraşmaya değmeyeceği kanısına vardı. Tutankhamon’un mezarının keşfiyle (1 922) dünyanın ilgisinin Krallar Vadisi’ndeki maddi “hazineler”e yönelmesi, ama mezarların süslemelerine, yanivadinin manevi “hazineleri”ne ilgi duyulmaması dikkat çekicidir. Kral mezarlarındaki dinsel kitaplar ancak 1 93o’lu yılıs KADlM MISIR ÔTEDÜNYA KlTAP!.AR! ların ortasında Alexandre Piankoff (1897-1 966) tarafından sistematik bir biçimde araştırılmaya başlandı; bu çalışmaların meyvesi bir dizi metin edisyonları, çeviriler ve başka çalışmalar oldu.


Piankoff, VI. Ramses’in mezarının, Bollingen Vakfı’nın [Bollingen Foundation] yardımlarıyla hazırladığı muhteşem edisyonunda (1 954) mevcut tüm metinleri İngilizceye aktardı. Krallığın Ötedünya Kitapları üzerine yapılacak çalışmalar artık bu temele dayanabilirdi. Elinizdeki kitabın yazarı, Siegfried Schott tarafından Yeraltı Dünyası Kitapları’yla tanıştırıldıktan sonra l 958’den itibaren Piankoffla çalışabilme mutluluğuna erişti. Mısır dininin tarihi ve ötedünya inancına dair önemli bir kaynak olduğu artık kabul edilen Yeraltı Dünyası Kitapları, mısırbilim dışında özellikle jungcu derinlik psikolojisi okulunun dikkatini çekmiştir. Bu kitabın ml’.rkezinde Yeraltı Dünyası Kitapları bulunmakta ve onlara yoğunlaşılmaktadır; Piramit Metinleri, Tabut Metinleri ve Ôlüler Kitabı gibi “klasik” eserleri, halihazırda onları anlamak için yardımcı kitaplar mevcut olduğundan biraz daha özlüce sundum. Ayrıca tüm dönemler boyunca Mısır ölüm kültünde bir dizi başka metinler de kullanılmış, “Nurlandırmalar” olarak anılan bu metinlere Jan Assmann özel önem atfetmiştir (“Egyptian Mortuary Liturgies,” S. lsraelit-Groll (yay.), Studies in Egypto/ogy Presented to Miriam Lichtheim, I içinde, Kudüs, 1 990, s. 1 -45; ayrıca Ui’de “Verklarung” başlığı altında). Biçimsel olarak birbirinden bu kadar farklı kompozisyonların yeknesak bir ötedünya kavrayışını ne ölçüde yansıttığı sorusunun yanıtı bilinmemektedir. Hiç kuşkusuz, Yeni Krallık kendine ait yeni vurgular eklemiştir ve ôlüler Kitabı ile Yeraltı Dünyası Kitapları arasındaki belki de en belirgin fark şudur: Ôlüler Kitabı’ndaki büyülü-sözler daha ziyade ötedünyaya yolculuk ve ölünün oradaki· ikametiyle ilgili 16 GiRiŞ pratik yardımlardır, fakat ötedünyanm gerçekten ayrıntılı tasvirleri yalnızca Yeraltı Dünyası Kitapları’nda bulunur. Ayrıca tıpkı belirli yapı · biçimleri ve ölçülerin yalnızca kraliyete ait alanlarda kullanılması gibi üyelerinin belirli kompozisyonları da (Piramit Metinleri, Yeraltı Dünyası Kitapları ve Göh Kitapları) yalnızca firavunun kullanımına sunan bir hiyerarşi kurma çabası söz konusudur. Ele alman kitapların ve büyülü-söz külliyatının çogu Geç Dönemde de kullanılmıştır.

Ötedünyada kullanılmak üzere mezar duvarları ve lahitlerin üzerine kadim yazılardan oluşan eksiksiz kütüphaneler işlenmiş , ama genellikle kültte bir gelenegi olan litürjik metinleri kullanma yönünde bir tercih olmuştur. Nitekim bunların etkisinin Firavunlar Döneminin ötesinde Helenizm ve erken Hıristiyanlıgın yeni ruhani akımlarında sürmesi için tüm koşullar mevcuttu. Tıpkı klasik batınide oldugu gibi Yeraltı Dünyası Kitapları’nda da ötedünya deneyiminin merkezinde “Geceyarısı Güneşi” yer alır ve Helenist lsis mysterialarında Osiris mitosuyla birlikte güneşin seyri de önemli bir rol oynar. B.u tür baglantıların ortaya konulması araş.Pr_mil alanını daha da genişletmektedir, ayrıca dinbilimi bu metinlere henüz yeterince aşina degildir. Yine de ·genel olarak son yııiarda · metin ve resimler üzerine yapılan araştırmalardan büyük verim alınmıştır, öyle ki giderek zenginleşen bir li�eratürle karşı karşıya kalan ve konunun uzmanı olmayan kişilere bir özet ve rehberlik hizmeti sunmaya cesaret etmenin zamanı gelmiş gibidir. Genel �abloyu daha anlaşılır kılmak amacıyla, Yeraltı Dünyası Kitapları ve Gök Kitapları’na tek tek geceye ait saatlerin panoramalarını da ekledik. Yeraltı Dünyası Kitapları’yla ilgili çizdigi – ve W. Barta’nın Yeraltı Dünyası Kitapları’nın Karşılaştırmalı Incelemeleri’nde de [Komparative Untersuchungen zu vier Unterweltsbüchern] yer · 17 KADIM MISIR ÖTEDÜNYA KiTAPLAR! alan- panoramalarını kullanmamıza izin verme nezaketini gösteren Dr. Abdül Gaffar Şedid’e (bkz. kitabımızdaki resim 14-25, 30-41 , 47-52, 55-57 ve 60) ve bazı ek figürleri sunduğu için Dr. Gilles Roulin’e teşekkür ederiz. 18 PİRAMİT METİNLERİ Kökenler Bu metinler, kadim Mısır’ dan günümüze ulaşan en eski dinsel büyülü-söz külliyatıdır. 5.

Hanedanın son kralı Kral Unas’tan itibaren (y. 2350) değişik büyülü-söz derlemeleri Eski Krallığın tüm kral piramitlerine özellikle de lahit odalarına ve onun önündeki odalara işlenmiştir. Kral Teti’nin tabutunun üzerinde de yer alırlar ve I. Pepi’yle birlikte yazıtlar ön odaların dışına taşmıştır (resim ı ve 2). II. Pepi zamanında 220o’den sonra kraliçelerin piramitlerine, Eski Krallığın sonundan itibaren memurların mezar duvarlarına ve tabutlarında da kullanılmışlardır. Orta Krallık piramitlerinde metinlere rastlanmaz; buna karşın Unas’ın metinleri Senusretankh’ın el-Lişt’teki mastabasına hemen hemen hiçbir değişiklik yapılmadan aktarılmış ve gelenek pek çok piramit büyülü-sözünün bu dönemin tabutlarına ak- . – – – tarılmasıyla sürdürülmüştür. Yeni Krallıkta bu metinlere- bazı memur mezarlarında ve kraliyet lahitlerinde rastlanır. Bu külliyattan büyülüsözler Geç Dönemde-de mezar ve lahitlerde kullanılmıştır. Eski Krallıkta Kral Unas, Teti, I. Pepi, I. Merenre, II. Pepi ve Aba’nın (lbi) ve ayrıca Kraliçe Ucebten, Neith ve lput’un piramitlerinde büyülü-söiler bulunmaktadır. Kraliçelerin ve Aba’nın piramitlerindeki büyülü-sözler tek biF odada toplanmıştır, daha eski piramitlerde ön odalarda ve koridorun sonunda da bulunurlar.

19 KADIM MISIR ÔTEDÜNYA KiTAPLARI Araştırma Büyülü-sözler piramitlerin G. Maspero tarafından açılmasıyla keşfedildi; 188o’de başlayan çalışmalar Mayıs 1881’de Teti piramidinin açılmasıyla tamamlandı. Maspero daha 1882 gibi erken bir tarihte Unas piramidindeki metinlerden başlayarak tüm metinlerin edisyonlarını ve çevirilerini yayımlamaya başladı; Recueil de Travaiıx’da tefrika halinde yayımlanan makaleleri 1894’te kitap olarak çıktı. 1899’da Kurt Sethe Berlin’de hazırlanan Mısır Dili Sözlüğü’ne [Wörterbuch der ögyptischen Sprache] eklenmesi için Piramit Metinleri’yle ilgilenmeye başladı ve çalışmasının ürünü olan ve bu alanda hala ölçüt oluşturmaya devam eden bir metin edisyonunun l 908’de yayımladı. Metinsel temel, G. Jequier’in 1 924-1 936 yılları arasında Sakkara’nın güneyinde sürdürdüğü incelemeler sayesinde bir hayli genişledi; jequier, II. Pepi’nin piramidinde oldukça fazla büyülü-sözü kesinleştirdi, ayrıca 1 925/26’da Kraliçe Ucebten’in, 1 931/32’de Kraliçe Neith ve Kraliçe lput’un piramitlerindeki ve daha sonra Aba’nın mezarındaki versiyonları da keşfetti. Mart 1 95ı’de jean-Philippe Lauer ve jean Sainte-Fare Gamot 6. Hanedanın piramitlerini sistematik bir biçimde incelemeye başladılar; bu incelemeler uzun bir aradan sonra 1 965’te Lauer ve jean Leclant tarafından sürdürüldü, çalışmalar sonucunda Teti’nin piramidinde 700, I. Pepi’ninkinde 2ooo’in üzerinde fragman daha bulundu. Maspero’nun geçici çevirisinden sonra, 1 924’te Louis Speelers’in Sethe’nin önçalışmalarına dayanan Fransızca tercümesi yayımlandı; Samuel A. B. Mercer’in 1 952’deki İngilizce çevirisinin yerini 1 969’da Raymond O. Faulkner’in çevirisi aldı. Sethe tarafından hazırlanan ve sürekli gözden geçirilip düzeltilen ayrıntılı yorumların da bulunduğu çeviri ancak onun ölümünden sonra, !kinci Dünya Savaşında kesintiye 20 P!RAM!T MET!NLER! uğramakla birlikte 1 935-1 962 yılları arasında ciltler halinde yayımlandı.

Ayrıntılara dair sorunların incelenmesi, Pierre l.acau’nun simgelerin atlanması ya da tahrif edilmesi üzerine yaptığı kapsamlı çalışması (1914) ve G. van der Leeuw’un tanrı tasavvurlarıyla ilgili araştırmasıyla ( 1 916) başladı. James Henry Breasted önemli etkilere yol açan Kadim Mısır’da Din ve Düşüncenin Gelişimi [Development of Religion and Thought in Ancient Egypt, 1912] adlı eserinde bu Piramit Metinleri’nden yararlandı. Araştırmanın ilk zamanlarında büyülü-sözler olabildiğince erken dönemlere tarihlenmişti, Sethe bile bunların büyük bir kısmının hanedanlık öncesi döneme ait olduğu görüşündeydi; dolayısıyla bu büyülü-sözlerin incelenmesiyle Mısır kültürü ve dininin kökenlerine inilebileceği düşünülüyordu. Bugün metinlerin kökeni, kaydedildikleri zamana yakın bir döneme tarihlenebiliyorsa da, daha kesin bir tarihleme için gereken ayrıntılı araştırmalardan yoksunuz.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir