Erwin Brecher – Sıradışı Mantık Bulmacaları

Bir spor tutkunu olan ve yalnızlığı seven N orman Bronstein her fırsatda dayanma gücünü sınayacağı tehlikeli maceralara atılırdı. Yine bir kış günü Amazon ırmağı’nın en akınıılı yerlerinden birinde tek başına rafting yapmak için Manaus’dan yola çıktı. Başta her şey yolunda gidiyordu ama öğle saatlerinde alınıtının birden hızlanmasıyla bir an için botunun denetimini yitirdi ve tüm çabasına karşın önüne çıkan koca bir kayaya bindirdi. Çarpışmanın hızıyla 7 kıyıya fırlayan Nonnan kol saati de dahil her şeyini alabora olan botuyla birlikte Amazon’un çılgın sularına kaptırmıştı. Başından aldığı yaranın etkisiyle birkaç gün kendine gelemedi. Ayıldığında etraf alacakaranlıktı. Başı ağrıyordu ve şaşkın bir haldeydi. Akşamın yaklaşmakta olduğunu anlayan Nonnan bir geceyi daha bu berbat koşullarda geçireceğini düşününce fena halde canı sıkıldı. Peki Nonnan bir anda içine ayıldığı alaca karanlığın akşamın son ışıkları olduğunu nasıl anlamıştı7 • DA(;LAROA ILKBAHAR Bir doğa yürüyüşçüsü tatil için gittiği Avusturya’da St. Anton köyünün yakınlarındaki bir issız köşede orta yaşlı bir çiftin el ele tutuşmuş cesetlerini bulmuştur. intihar söz konusu değildi. Çiftin ölümünün cinayet olduğuna ilişkin görünürde de hiçbir kanıt yoktu. Otopside ne bir zehire ne de kuşku uyandıracak herhangi bir şeye rastlanmıştı. Çift nasıl ölmüştü? 0 KIŞ GONLERI Manhatton’da 10 odalı bir apartmanda yaşayan zengin bekar her odaya bir saat koymuştu. Ekim ayının bir cumartesi akşamı tüm saatleri kış saatine göre ayariayıp yatmaya gitti.

Ertesi sabah uyandığında sadece iki saat doğru zamanı göstermekteydi. Niçin? .s o KAŞiFLER İki araştırmacı çalıştıkları merkezden ücra bir alandaki madeni aramaya gönderilmişlerdi. Tam örnek toplamak üzerineydiler ki vahşi ve tehlikeli hayvanların hücumuna uğradılar. Hemen çalışmalarını kesip merkezdeki güvenli korunaklarının yolunu tuttular. Kaşiflerden bir tanesi gözlerini hayvanların üzerinden ayırmadan çok ama çok yavaş hareket etmekteydi. Öbürü ise paniğe kapılmış büyük bir hızla kaçmaya başlamıştı. Korkup paniğe kapılan kaşif hayvanların saldırısından kurtulduysa da merkeze vanr varmaz öldü. Arkadaşı ise kurtulmuştu. Açıklayın. • TRENDEN KAÇINMAK Adam kendisine doğru hızla gelen trenin karartısını gördüğünde demiryolu üzerinde yürümekteydi. Trenden kurtulmak için kendini telaşla yandaki patikaya attı. Ama atmadan önce üstüne gelmekte olan trene doğru on adım atmıştı. Neden? • PARiS FUARI Catherine ve erkek kardeşi Paul New York’dan Paris’e Dünya Fuarı’nın resmi açılışından birgün önce gelmişlerdi. Otelde Paul’a 13 numaralı oda Catherine ise bir üst kattaki 25 nolu oda ayrılmıştl.

9 Kayıtlarını yaptırıp, eşyalarını odalarına bıraktıktan sonra çıktıkları uzun bir kent turundan otellerine yorgun dönen iki kardeş, yatmadan önce hafif bir şeyler yemek için ızgara salonuna geçtiler. Yemeklerinin tam ortasında gözlerinin kapanmasını zorlukla engelleyen Paul çok yorgun olduğunu söyleyerek odasına yatmaya gitti. Onu ardıdan tatlısını bitiren Catherin de odasına çıktı. Ertesi gün Catherin uyandığında neredeyse öğlen olm;ık üzereydi. Saat 13’deki açılış törenlerini kaçırmamak için telaşla giyindi. Otelin iç telefonundan santraldaki kıza kendisini 13 nolu odaya bağlamasını söylerken içinden geciktiği için Paul’un çok söylenmemesini diliyordu. Kısa bir sessizliğin ardıdan santralden “Fakat madam bu otelde 13 numaralı oda yok” yanıtı geldi. Catherine’in kaşları çatıldı. Acaba oda numarasını mı şaşırmıştı? Hızla aşağıya inip kapıdaki görevliye bir kez daha 13 numaralı odayı sordu. Aldığı yanıt aynıydı “Anlıyorsunuz ya madam, batıl inanç işte”, “Peki kardeşim hangi odada o zaman.”, “Kardeşiniz mi? Ama madam dün akşam üstü siz buraya yalnız geldiniz.” Kapıcı Catherine otel kayıt defterini gösterdi, Paul’a ilişkin bir giriş kaydı gözükmüyordu. Catherine’in endişeleri korkuya dönüşmeye başlamıştı. Hiç vakit yitirmeden hızla otel müdürünün odasına gitti. Birlikte birinci kata çıktılar.

Gerçekte de 12 ve 14 numaralı odalar vardı. Ama 13 numaralı oda yoktu. Bunun yaşanmış bir öykü olduğunu düşünün. Neler olduğunu çözebildiniz mi? • “”BEN . NEYiM? Baktığınızda “ben”i göremezsiniz. “Ben”i gördüğünüzde hiçbir şey göremezsiniz. lO Yürüyemiyorsanız sizi yürütebilirim. Bazen doğruyu söylerim. Ama bazen de yalan söylerim. Eğer yalan söylüyorsam bilin ki doğruya çok y�nım. “Ben” neyim? • ROUGE ET NOR Sahne: Ünlü bir Monte Carlo kumarhanesi. İlk bakışta hemen ayrımsanan bir beyefendi yanındaki yürek hoplatan sanşınla önünde durdukları masada siyaha ya da kırmızıya koyarak rulet oynuyorlardı. Onları biraz geriden dikkatle izleyen bir başka çift, Georll go Berson ve Isabelle Labrue kendi aralarında konuşmaya başladılar. “Biliyor musun ls;.belle, Philip Castle’in ne için oynamayı sürdürdüğünü hep merak etmişimdir.

Çoğunlukla kaybeder -yılda yaklaşık 500 bin Frank kadar”, “Çok zengin olmalı” diye yanıtladı Isabetle. “Yoo pek zengin de sayılmaz. Yanında ki şu muhteşem yaratık, k-msı, para onun ve Philip’in kayıplarını o karşılar.”, “Öyleyse kadin kocasına ya deliler gibi aşık ya da aptalın teki ya da onu terkedip şansı daha iyi birini bulacaktır.” “Tam tersine, durumdan epeyce mellUlun” diyen George bilmiş bilmiş gülüyordu. Niçin? • KATiL Kentin yoğun iş günlerinden biriydi. Manhattan’daki kahverengi binanın beşinci katıİıdaki terasta iki adam sıkı bir ağız dalaşına girişmişlerdi. Caddede biriken kalabalık yukandaki salıneyi hastalıklı bir ilgiyle izliyordu. Birden adamlardan biri öbürünün hacağından tuttuğu gibi onu teras korkuluklannın üzerinden fırlatıverdi. Tok bir sesle yere çakılan kurban kısa süre sonra öldü. Garip bir şekilde kurbana saldıran değil de izleyicilerden biri bu ölümden ötürü suçlandı. Niçin? • ELLi DOLAR Bir banka yöneticisi işinden çıkıp evine giderken kaldının kenarındaki yağmur sularının aktığı oluğun içinde elli dolarlık bir kağıt para fark etti. Oluktan parayı alan adam lotoda oynamak üzere 12 numarasını hafızasına yazıp keyifle cebine attı. Eve geldiğinde karısı kasabın faturayı yollarlığını borçlarının tam elli dolar tuttuğunu söyledi. Bankacı sırıtarak yolda bulduğl! 50 doları cebinden çıkarıp ertesi gün.

kasabın borcunu ödemesi için karısına uzattı. Kasap da aynı 50 doları et aldığı çiftçiye kullandı. Çiftçi 50 dolarlık kağıt para ile alışveriş yaptığı tüccarın borcunu kapattı. Tüccar eline geçen bu 50 dolarlık kağıt parayla o sırada camları silmekte olan temizlikçi kadının haftalığını ödedi. Temizlikçi kadın ise o 50 dolarlığı kredisini kapatmak için barıkaya yatırdı. Tesadüf bu ya temizlikçi kadın parayı ilk bulan banka yöneticisinin şubesine yatınnıştı. Numarayı hatırlayan yönetici şimdi elideki kağıt paranın sahte olduğunu fark etti. Bu el değiştirme sırasında kim kayba uğramıştı ve kimin tarafından uğratılmıştı? • KAZA Bir sisli kış sabahı çiftçi Jones köpeği ile birlikte ahırları kontrol etmek için karla örtülü tarlada yürüyordu. Birden acı acı havlamaya başlayan köpek onu tarlanın ortasındaki tek ağaca doğru sürüklemeye başladı. Ağaca dikkatle bakan çiftçi bir adamın asılı olduğunu gördü. Fark ettiği ikinci şey ise tarladaki karların köpekle kendi ayak izlerinin bulunduğu bölümü hariç hiç bozulmamış olduğuydu. Polisi çağırdılar. Adli araştırmanın sonunda ölümün 10 saat önce donma sonucu gerçekleştiği belirlendi. Tarla 2 günden daha uzun süredir karla kaplıydı. Polis kısa sürede ölüm nedeninin kaza olduğunu saptadı.

Açıklayın. 13 � KAYBOLUNCA ., Verimlilik uzmanı Herbert Tidy ve karısı Harriet kasabalarında o günlerde açılışı yapılmış olan yeni kapalıçarşıyı gezrneye gitmişlerdi. Kapalıçarşıda Harriet, şapka mağazasında sergilenrnekte olan ilginç parçalarla ilgilerneye kendini öylesine kaptırmıştı ki kocasının onunla birlikte olmadığını farketrnernişti. Kısa bir süre sonra kocasının yanında olmadığını görünce ilk iş olarak hemen onu aramaya koyuldu. Ama birden kocasının her zaman ona verdiği öğüt geldi aklına: “Eğer iki kişi birbirlerini kaybetmiş ve arıyorsa bir tanesinin olduğu yerde durması her ikisinin de aramasından daha verirnlidir.” Bu kurarnla içi rabatiayan Harriet kocası dönünceye kadar birkaç şapkaya daha bakabileceği için sevindi. Arama işinin verimliliğine ilişkin kocasının kurarnını anırnsarnasına karşın strateji pek akıllıca değildi. Niçin?

.