Fuad Carım – Haçlı Seferler ve Kruvazadlar

“Ehli Salih” veya “Salibiyyun” ve yahut “Salibiyye” Muharebeleri denilen Haçlı Seferleri, yani “Croisadlar’ı, bu günün Frenk lügatleri şöyle tarif eder: “Filistin’i ele geçinnek için,Hıristiyanlann Müslümanlara karşı giriştikleri silahlı seferlerdir.” Bu anlatışta bir noksan vardır. Noksan vardır, çünkü bir seferin kruvazad olması için, Papa tarafından tertiplenmiş bulunması ve hiç değilse, Papalıkça benimsenmesi de gerekir. Gerçi, son zamanlarda, tam manasıyla kruvazad olan bir çok seferleri ve mesela Niğbolu ‘yu, artık kruvazad diye, anmamağa ve Müslümanlıkla,Hıristiyanlıkla ve kruvazadcılıkla hiçbir ilgisi bulunmayan bir çok seferlere, mesela, eski İranlılarla eski Yunanlılar arasında Milattan beş yüz yıl önce geçen, “Medik Savaşlar”a kruvazad demeye koyulmuşlarsa da, hep maksatlıdır. Maksat, Filistin kruvazadlannın taşıdıkları kötülüğü örtmektir. Evet, tarihi olaylan sosyal bilgilerin yardımıyla incelemeye girişen bir takım modem yazarlar” sözde, Filistin kruvazadlarını doğuran fikirlerini araştınnağa koyulmuşlar ve sözde, bir takım sonuçlara varmışlardır. Neden sözde? Çünkü, araştınnalann ve varılan sonuçların çoğu, kruvazadlan doğuran asıl fikri örtmek kaygısı taşır. Örtmek kaygısı neden? Çünkü, asıl fikir ve fikri yürütmek için yapılan şeyler, çok ağırdır da ondan. Not: Yabancı şahıs ve memleket adlarını, ilgileneceklerin araştırmalarını kolaylaştırmak için, genel olarak, Fransızca belirttik. 9 Kısası, güdülen maksat, bir takım benzetişlerle, Filistin kruvazadlarını doğuran kötü ve pek korkunç taassup duygusunu öıtmektir. Çok ağır olan fikir nedir? Koskoca bir dini ve bu dini güdenleri yok etmek. Nereden anlaşılıyor? Dava, gizli kapaklı değil, apaçık; örtmek gayreti, nispyten, pek yenidir. “Müslümanların, Ahiret’te ancak cehennemin. ebedi ateşini parlatmak üzere, sapan sapı olarak idirileceklerini” bildiren Birinci Haçlı Sefer’in (1 096-1099) düzücüsü Paya 2 nci Urbain’le, İkinci Haçlı Sefer’in (1 147- 1 149) peygamberliğini yapan SaintBemard’ın dediklerinden birkaç sözü açıklayalım da görün. 2 nci Urbain’in şövalyelere yönelttiği sözlerden: “Allah, İsa ‘ya tapanların yardımına koşmağa ve topraklarımızdan uzaklarda, o menhus ırkı kökünden kazımağa, ister şövalye, ister halktan olsun, ister zengin, ister yoksul olsun, herkesi sık sık davet etmeniz için, İsa ‘nın bayrağını taşıyan sizleri, benim ağzımdan teşvik eylemektedir.


” Saint Bemard’ın dediklerinden: “Mevla’nın kendisini savunmağa sizleri davet edişi, gücünün eksilmiş olmasından ötürü değildir. Dileseydi, on iki alay melek yollar ve düşmanlarını toz haline getirirdi. Fakat, Allah, Ademoğulları ile ilgilendi ve kendilerine bir yarlıgama yolu açmak istedi. Bu lütfu ve inayeti, iızleri af gününe erdirmiştir. Evet, öcünü almak için, vasıta olarak, Allah sizi seçmiştir. Ve düşmanlarının yok edilmesini sizden beklemektedir.” Her iki dürtüştürücü de, yaptıklarını ettiklerini bilmeyen meczuplardan değildir. Bütün Batı Alemi ‘ni ayaklandırabilen 2 nci Urbain ‘le, zamanının en üstün ilahiyatçısı, “asrının güneşi” 10 ve o vakitler, “Avrupa’nın en ulu manevi kuvveti” sayılan Saint Bemard, cin gibi kimselerdir. *** İster Allah olsun, ister Allah’ın oğlu olsun, ister Peygamber olsun, ister efsane mahsulü olsun, İsa’nın iyilik, yumuşaklık ve barışseverlik yönünden taşıdığı tarihi vasıflan altüst ederek, kendisini bayağı bir Harp İlahı’na çeviren Urbain’in, 1095 yılı, Fransa ‘ya geçip yaptığı kışkırtıcı vaizlerden de bir iki parça sunalım: “Galebe çalan küfür, Asya’nın en zengin illerine, karanlıklarını bastırmıştır. Antakya, Efes (Selçuk), İznik, birer Müslüman kasabası haline gelmiştir. Barbar Türk sürüleri, sancaklarını Çanakkale Boğazı”ın kıyılarına dikmişlerdir. Oralardan, bütün Hıristiyan memleketlerini tehdit etmektedirler. Eğer muzafferane yürüyüşlerini bizzat Allah, kendi evlatlarmı silahlandırarak karşılayıp durdurtmazsa, bundan sonra hangi miİlet, hangi devlet durdurabilir:” “Artık dava, insanların değil, Uluhiyet’in uğradığı hakaretlerin öcünü almaktır. Artık bahis konusu, bir kasabaya veya şatoya saldırmak değil, Mukaddes İller’in fethidir. Muzaffer olursanız, kısmetinize düşecek olan, Allah’ın rahmeti ve üstelik, Asya devletlerinin kapladıklaı:ı ülkelerdir.

” “Hiçbir mülkünüz, hiçbir malınız ve ne de aile gailelerinden doğan kaygılarmız, sizleri alıkoymasm. Çünkü, her yanı denizle ve yüksek dağlarla çevrili bulunan bugünkü ·memleketiniz, çoğalan nüfusunuza artık dar gelmekte ve ancak ekincilerinizi, o da zar zor, besleyebilmektedir. Doğru, İsa ‘nın mezarınm yolunu tutunuz ve o memleketi, kötü bir ırkın ellerinden koparıp sıyırarak, kendi hükmünüz altına alınız. Verimlilik yönünden,. 11 bütün memleketlerden üstün olan Kudüs, bir refah ve saadet cennetidir.” “Urbain’in Antakya’yı, Efes’i ve İznik’i özellikle anması, bu kasabaların, Roma Kilisesinin “eresiarquelar’a karşı galebesini sağlayan, bir çok ruhani toplantılara sahne oluşlarından ötürüdür. Hristiyanlığın “Mutezile”i demek olan “eresiarquelar” ki, inan yönünden düşünüşleri, akıldan daha uzaktır.) *** “Aziz”liğine, yani cennetlik olduğuna Papalık’ça hükmolunan, Saint Bemard’ın da vaizlerinden ,iki parça sunalım: “Kendisini düşmanlarına karşı savunrnayanlan cezalandıracağını sizlere bildim1eğe, Ulu Tann beni görevlendirmiştir. Hemen, silaha sarılın. Savaşta hepinizde, mukaddes bir hınç canlandırsın ve Hıristiyanlık alemi, peygamberin, “Vay! Kılıcını kana batırmayana”, sözleriyle çınlasın.” “Eğer kimse önlemezse, kafirler Hayyul Kayyum’un yurduna saldıracaklar ve kurtuluşumuzu hatırlatan anıttan yıkacaklardır. Buna karşılık, ey yiğit kişiler, ey Mukaddes Haç’ın kullan, ne yapma�asınız? Mukaddes şeyleri köpeklere ve incileri domuz yavrularına mı bırakacaksınız?” (Saint Bemard’ın andığı peygamber, Beni İsrail enbiyasından Y eremyadır. İkinci parçadaki son cümle, havarilerden, fransızcası Mattiheu olan, Matta’nın İncil’inde geçer. İkinci Haçlı Sefer’in başlıca öğütçüsü olan Frenklerin düştükleri sıkışık durum dolayısıyle hatırlatır.)

.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir