G. I. Gurdjieff – Gerçek Dünyadan Manzaralar

Gurdjieff, insanlık tarihi boyunca, çağlar içindeki geçiş dönemlerinde ortaya çıkmış olanlara benzeyen, insanın durumuyla ilgili yeni bir düşünce akımının öncüsü olarak giderek tanınır olmaya başladı. Ölümünden yaklaşık çeyrek yüzyıl sonra, adı bir rivayet yığını içinden sıyrıldı ve o bugün, çağdaş uygarlığın nereye yöneldiğini net olarak görmüş ve kendilerini keşfetmek üzere Batı insanını hazırlamak ve Varlık’m tahrip edilemez tek gerçeklik olduğu kesinliğini insanlar arasında yaymak için sahne arkasında çalışmaya koyulmuş büyük bir ruhsal güç olarak tanınmaktadır» Meetings ıvith Remarkable Men (Olağanüstü İnsanlarla Karşılaşmalar) ve Life is Real Onîy Then, When “I Am” (Yaşam Ancak-“Ben Olduğumda” Gerçektir) adlı kitaplarını okuyanlar onun yaşamının ana hatlarını bilir. 1877’de Rusya ve Türkiye sınırında “tuhaf, adeta kutsal kitap dönemi koşulları içinde” doğdu, çocukluk dönemi eğitimi onu yanıtlanmamış sorularla baş başa bıraktı ve hayli gençken, insan yaşamı hakkında tam bir bilgi edinmeyi başarmış insanları aramaya koyuldu. Orta Asya ve Orta Doğu’daki tanımlanmamış yerlere yaptığı ilk yolculukları yirmi yıl sürdü. 9 Dönüşünde, Birinci Dünya Savaşandan önce Moskova’da öğrenciler almaya ve çalışmalarım Sovyet Devrimi sırasında küçük bir izleyici grubuyla birlikte, Kafkasya’daki Essentuki’den Tiflis’e, İstanbul’a, Berlin’e, Londra’ya ve 1922’de İnsanın Uyumlu Gelişimi Enstitüsünü daha geniş boyutta yeniden açtığı Paris yakınlarındaki Chateau du Prieure’ye taşınırken de sürdürdü. Amerika’ya 1924’teki ilk ziyaretinde bir otomobil kazası, onun Enstitü ile ilgili daha ileri planlarını sekteye uğrattı. 1924’ten 1935’e dek tüm enerjisini yazı yazmaya yönlendirdi. ,, Beelzebub’s Tales to His Grandson (Beelzebub’un Torununa Masalları) adlı kitabının New York ve Londra’daki ön baskıları için gereken düzenlemeleri tamamladıktan sonra yaşamının geri kalanını, özellikle Paris’teki Fransız öğrencileri ile yoğun çalışmaya adadı ve 1949’da öldü. • Öğretisi neler içerir? Herkes tarafından anlaşılabilir mi? İnsanın tekamülü -gençliğinin bilimsel düşünüşünde baskın bir tema idi- kitlesel tesirlerle açıklanamaz; bireysel içsel gelişmenin bir sonucudur; böyle bir içsel açılma tüm dinlerin, tüm Yolların hedefidir ama her bir insanın içsel şuurunun niteliğindeki değişimlere dair doğrudan ve kesin bir bilgiyi gerektirir: ziyaret etmiş olduğu yerlerde korunan ama yalnızca uzun süreli kendini inceleme ve “kendi üzerinde çalışma” yoluyla deneyim kazanmış bir rehber ile elde edilebilen bir bilgi. Sürekli olarak değiştirdiği fikirlerinin ve egzersizlerinin düzeni sayesinde, ona gelenlerin zihinleri, kendilerine yönelik en tam haldeki tatminsizliğe ve aynı zamanda kendi içsel olasılıklarının engin Ölçeğine, hiçbirinin asla 10 Gerçek Dünyadan Manzaralar Giriş 11 unutamadığı bir biçimde açılmıştı. Gurdjieffin Beelzebub’s Tales to His Grandson (Beelzebub’un Torununa Masalları) adlı kitabında sunduğu öğretisi, gezegen üzerinde yaşamın yaratılışından başlayıp çağdaş zamanlara dek uygarlıkların yükseliş ve çöküşlerine kadar uzanan insanlık kültürünün tüm tarihini içeren bir manzara içinde aranmalıdır. Neyse ki, sohbetler, konuşmalar, Prieure’de verilen dersler ve öğrencileriyle bir kentten ötekine, genellikle çok zor koşullarda yolculuk yaparken söylediklerine, doğrudan talimatlarına dair bazı gerçek kayıtlar bulunmaktadır. Bu kitaptaki konuşmalar, bunlardır işte. Metinler, konuşmaları dinleyenler ve ardından bunları ezberleyip aslına sadık biçimde kaydeden kişilerin notlarından oluşmaktadır. Özenle saklanan ve kötüye kullanılmasınlar diye dikkatle korunan bu notların varlığı bile yavaş yavaş gün ışığına çıkmıştır.


Bazı durumlarda eksik, hatta bölük pörçük olan bu koleksiyon gereken zamanlarda öğrencilerine ifade ettiği haliyle Gurdjieffin, kendi üzerinde çalışmaya yaklaşımına dair otantik bir kayıttır. Dahası, bu notlarda, ezberden olsalar da, dinleyicilerinin -bazen fikirlerine uzun zamandır aşina olan, bazen de onunla ilk kez karşılaşan- çeşitliliğine bakmaksızın, her zaman aynı insani ses tonu, dinleyicilerinin her birinde özgün bir tepkiyi ortaya çıkaran aynı insan mevcuttur. Bu kitabın ilk baskısına önsöz yazan ve Gurdjieffle 1919’da Tiflis’te başlayıp ölümüne dek otuz yıl geçiren, çalışmasının tüm evrelerine katılan ve hatta onun yaşamının son on yılında gruplarının sorumluluğunu taşıyan Jeanne de Salzmann şöyle demektedir: “Gurdjieffin öğretisinin Amerika, Avrupa ve hatta Asya’da hayli büyük araştırma grupları tarafından çalışılmaya ve uygulanmaya başlandığı günümüzde, onun öğretisinin temel bir özelliğine ışık tutmak iyi olacak gibi; yani aranan hakikat her zaman aynı olmasına rağmen, onun öğrencilerine hakikate yaklaşmalarında yardımcı olduğu biçimler sadece sınırlı bir süre İçin işe yaramaktaydı. Yeni bir anlayışa erişilir erişilmez, biçim değişirdi. “Belirli bir dönem çalışmanın ana özelliği olan ve zekayı yepyeni bir görüş tarzına açma noktasına dek harekete geçiren okumalar, konuşmalar, tartışmalar ve çalışmalar şu ya da bu nedenle birdenbire sona ererdi. “Bu durum öğrenciyi hep dikkat halinde tutardı. Zekasının idrak etme kapasitesine ulaştığı şeyi artık duygularıyla da deneyimlemesi gerekirdi. “Alışkanlıkları altüst etmek üzere beklenmedik koşullar ortaya çıkarılırdı. Yeni koşullarla yüzleşmenin tek olasılığı derin bir kendini incelemeydi, ancak bu tümden samimiyet ile kişi insani hislerinin niteliğini değiştirebilir. “Sonra da beden, hizmet etmek üzere orada var olan bir düzene kendini uyumlandırmak için dikkatinin tüm enerjisini toplamalıydı. “Bundan sonra deneyim bir başka düzeyde yoluna devam ederdi. “Gurdjieffin de dediği gibi, ‘Beşer varlığını oluşturan tüm parçalar bilgilendirilmelidir -sadece her birine uygun olan tarzda bilgilendirilmelidir- aksi takdirde gelişmenin yönü bozulur ve daha ileri gidemez.’ “Fikirler birer çağrıdır; başka bir dünyaya doğru bir davet, bilen ve bize yolu gösterebilecek birinin çağrısı. Ama insan varlığının dönüşümü bir şeyi daha gerektirir. Ancak yukarıdan alçalan şuurlu kuvvet ile ona yanıt ve12 Gerçek Dünyadan Manzaralar 13 ren tam bir bağlılık arasında gerçek bir karşılaşma varsa elde edilebilir.

Bu bir kaynaşma oluşturur. “O zaman yeni bir yaşam, ancak objektif şuura sahip birinin yaratabileceği ve geliştirebileceği yeni bir koşullar dizisinde ortaya çıkabilir. “Ama bunu anlamak için kişinin bu gelişimin tüm evrelerinden geçmesi gerekmektedir. Böyle bir deneyim ve ‘ anlayış olmazsa çalışma etkinliğini yitirecek ve koşullar yanlış yorumlanacaktır; doğru zamanda ortaya çıkarılmayacak, durumlar ve çabalar sıradan yaşam düzeyinde kalacak ve yararsızca kendilerini tekrarlayacaktır.” Giriş Hakikati Kavrayış Anlan, 1914/te Moskova’da Gurdjieff le görüşen ve In Search of the Miraculous* adlı kitabında P. D. Ouspensky tarafından da sözü edilen bir öğrenci tarafından yazılmıştır. Bu, o dönemde Gurdjieff tarafından yansıtılan fikirler üstüne yazılmış bir dizi denemenin ilk ve belki de tek örneğidir. Denemenin yazarı bilinmemektedir. Konuşmalar ise Thomas de Hartmann’m 1917’den itibaren Essentuki’deki tüm toplantılarda bulunan ve bunların gerçekliğini garanti eden eşi tarafından karşılaştırılmış ve gruplandırılmıştır. Birkaç konuşmanın (s.82’deki New York, Şubat 1924; s.267’deki Prieuré, 19 Ocak 1923 ve s. 284’deki New York, 22 Şubat 1924 konuşmaları da dahil) içinde geçenlerin, Gurdjieff in daha sonra Beelzebub’s Tales to His Grandson’\ (Beelzebub’un Torununa Masalları).yazarken biraz daha farklı bir biçimde kullandığı malzemenin ifadeleri olduğu * İnsanın Gerçeği—Kendini Bilmek, Ruh ve Madde Yayınları, 1989.

14 Gerçek Dünyadan Manzaralar fark edilecektir. Aforizmalar’m bazıları Prieuré’deki yaşamı anlatanlar tarafından daha Önce yayımlanmıştı. Bunlar sadece öğrencilerin bildiği bir alfabe ile konuşmaların yapıldığı Çalışma Evi’nin duvarlarına yazılmıştı.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir