Göran Therborn – İktidarın İdeolojisi ve İdeolojinin İktidarı

Bu denemenin asıl ilgi alanı toplumda iktidann örgütlenmesi, sür· dürülmesi ve dönüştürülmesinde ideolojinin işleyişidir. Toplumsal egemen li{! in sınıfsal analizi açısından bu, sınıf yönetimi ve sınıf mü· cadelesinde ideolojinin rolüne ilişkin soruları kapsar. Amacım esas olarak kuramsal niteliktedir: iktidar ilişkileri ve toplumsal de{lişme· de ideolojinin işleyişine ilişkin bazı analitik kavramlar ve açıklayıcı önermeler geliştirmek. Burada sunulan, bir anlamda What Does the Ruling Class Do When lt Rules?’ın (Yönetici Sınıf Yönetti{li Zaman Ne Yapar?) bir devamıdır.1 O da iktidarın örgütlenmesi, yeniden üretimi ve dönüştürülmesiyle ilgili , ama ana oda{lı devlet olan bir çalışmaydı. · Bu ilgi alanlan ve amaçlar, neredeyse tüketilemez bir konu olan “ideoloji” üzerine düşünmemi bir ölçüde sınırlamaktadır. Ama bu sınırlar içinde de ideoloji alanına olası birçok giriş ve alanı kateden olası bir sürü yol kalmaktadır. Okuyucuya burada tercih edilen yolu de{lerlendirme fırsatı vermek için, daha baştan bunun temelini gös· terrnek gerekiyor. Her şeyden önce tartışılacak olan şeyin kaba ama motive edilmiş bazı tanımlarına ihtiyaç var; ve elinizdeki metnin so· ruları ve sorunlarına göre yazıldı{�! teori ve araştırma konjon�ürüy· le ilişkisinin açıkça kuru lması gerekiyor. Burada “ideoloji” çok geniş bir anlamda kullanı lacaktır. Ne mut· laka herhangi belli bir içeri{li (gerçek) olandansa hayali karakter, yan· lış kavramı, yanlışlık ima edecek, ne de herhangi bir ölçüde işlen· mişlik ve tutarlılık varsayacaktır. Aksine ideoloji ile insanların yaşam· larını kendileri için de{lişen ölçülerde anlam taşıyan bir dünyada bi· linçli aktörler olarak yaşamalarını sa{llayan yönleri kasdedilecektir. IdeoloJi, bu bilinçlilik ve anlamhlı{lın iş görmesine aracı olan ortam· dır. Yeni do{lan her insani varlıQın bilinci geniş ölçüde bilinçsiz psi· kodinamik süreçlerden geçerek oluşur: simgesel bir dil şifreleri dü· 11 zeni içinde ve onun aracılıQıyla çalışır. Ama ideoloji bunlardan herhangi birine indirgenemez.


Nitekim bu rada kullanılan ideoloji kavramı hen’ı alışılmış kavram ve “deneyim”leri hem de ineelikle işlenmiş antelektüel öQretileri; hem toplumsal aktörlerin “bilinci”ni hem de belli bir toplumun kurumlaşmış düşünce sistemleri ve söylemlerini kasıtlı olarak içermektedir. Ama bunları ideoloji olarak incelemekle, onlara belli bir açıdan bakmış, yani kendi içlerinde birtakım dü�ünce bütünlükleri ya da söylem yapılan olarak deQil de, bilinçli aktörlerin, öznelerin belli bir dünyada-olmaklık hAlinin (beeing-in-the-world) tezahürü olarak ele almış oluyoruz. Bir başka deyişle, bir metni veya ifadeyi ideoloji olarak kavramak, onun insani öznelliQin oluşumu ve dönüşümünde nasıl bir rol oynadıQı üzerine odaklaşmaktır. Bu bakış açısına göre ideolojiyi bir yanda bilim, sanat, felse�e ve hukuQu öbür yanda bırakan bir aynm çizgisi çekilebilir. Bu ayrım esas olarak analizin farklı boyutlarına ve ancak ikincil olarak asıl içeriQe ilişkindir. Bütün ideolojik biçimler bilim, sanat, felsefe veya hukuk olmadıkları gibi, bunların gördüQü işleri de göremezler. Ama bilim de, sanat da, felsefe de, huku k da ideolojik biçimleştirmelerden doQar ve ideoloji olarak işlev görebilirler. Bütün insan faaliyetleri gibi bilimsel, felsefi ve huku ksal pratikler de her zaman ideoloji aQıyla kuşatılıdır. Ama bunların tarihsel bir işbölümü içinde özgül, kurumlaşmış pratikler olarak ortaya çıkışı, gündelik alışılmış deneyim ve inançlardan ayrı , özel etkiler üretmeye ayarlanmış-özgül söylemlerin üretimi aracılıQıyla, kendilerini kuşatan ideolojilerden bir “kopuşu” da gerektirir. Bilim sözkonu� olduQunda bu kopuş, belirleme kalıplarının keşfiüretimi ve bu kalıpların işleyişinin sistemli olarak araştırılması de· rnek oldu.2 Bununla birlikte bilim denilen belirli bir söylemin kurulması, bilimsel pratiQin ne uygulayıcılarının öznelliQinden muaf kaldıi)ı veya kalacaQı ne de \oplumun üyelerini etkilemeyeceQi, ideoloji olarak görev yapamayacaQı anlamına gelir. ÖrneQin: Adam Smith, Marx ve Darwin’in yapıtları bilimsel yapıtlardır; bu nitelikleriyle incelenebilir, deQerlendirilebilir, saldırılabilir veya savunulabilirler. Ama 12 bunlar “ekonomik liberalizm”, “bilimsel sosyalizm” ve “TOplumsal Darwincilik:’ gibi ideolojiler olarak da iş görmüşlerdir. Bu anlamda yaygınlıklarına, etkililik ve ima ettikleri sonuçlara göre de incelene· bi lif, deQerlendirilebilir, geliştirilebilir veya karşı durulabilirler. Bu deneme Marksologlara özgü bir yorumlama çabası de{Jildir.

Ama kendimi tarihsel maddecili{Jin ana ilkelerine ba{Jiı saydı{Jım için Marx’ın Ideoloji kavramıyla kendiminki arasındaki ilişkiyi kısaca ay· dınlatmak gerekiyor. Marx’ta en azından iki ayrı ideolt>ji veya ideolojik kavramı görebiliriz. Bunlardan biri esas olarak burada benim· senenin aynısıdır. Burada ideoloji, insanların kendi tarihlerini bilinçli aktörler olarak yapmalanna aracı olan ortam olarak görülmektedir. Bu anlamda bu ideoloji kavramı ” içerisinde insanların [üretim ilişki· leri ve güçleri arasındaki) bu çatışmanın bilincine vardıkları ve onu sonuna kadar götürdükleri biçimler” e ilişkindir. Bu bakış açısının iki temel kaygısı vardır. Birincisi verili ideolojilerin nasıl açıklanması gerekti{Jini soruşturur ve maddi belirleme sorunlarına ilişkindir. Di{Je· riyse, farklı sınıf ideolojileri arasındaki mücadele ve bunlann sınıf· sal olmayan ideolojilerle ilişkileriyle ilgilidir. Marx ve Engels ilkini kısa kuramsal önermelerinde, ikincisini de her şeyden önce işçi hareke· tine siyasal ö{Jüt verdikleri mektuplarında ele almışlardır.3 Benim burada izlediQim yol ve kaygılar da bunlardır. Ama bu ideoloji anlayışı Marx ve Engels’in yapıtlarında bir başka anlayışla birleşmiştir ve onun egemenli{Ji altındadır. Bu anlayışta “ideoloji” insan bilinci ve insan eyleminin güdülerine ilişkin yanlış, idealist bir yaklaşım ve anlayışa ilişkindir. “Ideoloji, sözde düşünü· rün evet, bilinçli olarak, ama yanlış bir bilinçle gerçekleştirdi{Ji bir süreçtir. Onu harekete geçiren gerçek güçler kendisi için meçhul· dür; öyle olmasaydı zaten ideolojik bir süreç olmazdı. ( .

•. )O sadece düşünce gereçleriyle çalışır; incelemeksizin bu gereçleri düşünce ürünü olarak kabul eder ve daha uzaklarda düşünceden ba{Jımsız bir kökeni olup olmadı{Jıriı araştırrriaz” .4 Burada karşıtlık burjuva ve proletarya ideolojisi arasında de{Jil, bizzat bilimle ideoloji, do{Jru bi· linçle yanlış bilinç arasındadır. M arksist gelenekle egemen.hale gelen bu ikinci ideoloji kavramı· 13 dır ve Althusser’de hala yankılanmaktadır. Savunulamaz buldu{Jum bir insanı güdülemesi (motivation) görüşüne ba{Jiı oldu{Jundan, bu görüşle burada ilgimi kesmiş bulunuyorum. Bu güdülenme görüşü Marx ve Engels’in yapıtlarında iki ideoloji kavramını bir arada tutmaktadır. Esasında Marx ve Engels bilinç biçimlerinin oluşturdu{Ju “üst yapı”ya bir gölge-olay olarak bakmak e{Jilimindeydiler. Insan davranışı “çıkar” la, sınıf çıkarıyla belirleniyordu. Bilinç biçimleri ya “do{Jru” bilinç olarak bu “çı karlar” la çakışıyor ya da yanılsama olduklarından çakışmıyorlardı. Ve yanılsamalar olarak en azından uzun vadede etkisizdi ler. Bu seçene{Jin örneklenmesi Marx’ın hem burjuva ideolojisinins hem de proletarya ideolojisini ele alışında -ikincisin�e. işçi sınıfının kendi sınıf çıkarlarının do{Jru bilincini, kapitalist üretim ilişkilerinin çarpıtıcı görünümlerine karşın; “şeyleşme”ye, “meta fetişizmi”ne ve sömürünün “ücretli biçimi”ne karşın geliştirece{Jine tam bir inançla- görülebilir. Bu çıkarla güdülenme kavramı (norvatif) iyi ve kötü kavramları ile olanaklı ve olanaksız kavramlarının varoluşun gerçekli{Ji içinde verili olduklannı ve sadece gerçekli{Jin do{Jru bilgisi aracılı{Jıyla bu kavramiara ulaşabilece{Jini varsayar.6 Bunlar bana gc:>re gerekçesiz ve savunulamaz varsayırhlardır.

Marksizm’de açıkça ve kesinlikle tümden reddedilmesi gereken faydacı bir kalınııyı temsil ederler. Burada benimsenen geniş ideoloji tanımı, ideolojiyi yanılsama ve yanlış biliş biçimleriyle sınırlamamasıyla alışı lmış Marksist tanımdan ayrı lmaktadır. Aynı zamanda alışılmış liberal kavramdan da, veri ka· bul ettiklerini reddetmemiz gerekti{Jini düşündü{Jüm için, ayrılmaktadır. Alışılmış liberal kavram a göre, az çok tutarlı ö{Jretiler içinde yer almayan bilinç ve anlam biçimleri, ya do{Jrulu{Ju zaten aşikar, pragmatik bir “sa{Jduyu” oluştururlar, ya da iktidarın örgütlenmesinde ve iktidar mücadelelerinde önemsizdirler. Son olarak belirtmek gerekir ki bu ideoloji tanımı bütün genişli{Jine karşın ideolojiyi söz gelimi, siyasal yapı veya süreçlerden, ekonomik ilişkiler veya üretici güçlerden ayırt edilebilir kılan özgül bir analitik boyutu gözardı etmemektedir. Bu yönüyle de işçi sınıfı kültürü üzerine Ingiliz yazınının7 ço{Juna yayılmış hemen her şeyi kap14 sayan “kültür” kavramından ve François ChAtelet’nin linguistik yapıların “uzun süre”si ile olayların “kısa süre” si arasında kalan “ak· rabalık yapı ları , hayatta kalma (ve gelişme) teknikleri”, “iktidar örgütlenmesi” gibi neredeyse her şeyi içeren aynı ölçüde kapsamlı ideoloji tanımından8 farklıdır. Bu her şeyi kucaklayan tanımlar, ya aslında çok daha dar bir tanım kullanıldı{Jı gerçe{Jini gizlemek, ya da, cidden kucaklıyorlarsa, her şeyi aynı kaba doldurup bo{Jmak e{Ji· limindedirler. Ideoloji konusunu inceleyen hiç kimsenin kültür üzerine büyük yapıtını görmezden gelemeyece{Ji Raymond Williams, “temel” ve “üst yapı” nın “birbirinden ayrılabilir somut oluşumlar” (entities) oldu{Ju düşüncesini haklı olarak eleştirmiştir.9 Bununla birlikte, daha az açıkladı{Jı ve daha az vurguladı{Jı şu nokta da aynı derecede önemlidir: “Birbirinden ayrı lamaz gerçek süreçler” gerçek işleyişlerinde analitik olarak ayırt edilebilir çeşitli boyutlara sahiptir. Ve süreçleri yeterince kavramak için bu kesin analitik ayrımlar mutlaka gerekir. “Kültür” ün önemli bir söylem figürü olarak iş görmesi ·ki bunun in· celenmesi bile (Wilrıams’ın Culture and Society (Kültür ve Toplum) adlı yapıtındaki gibi) kendi içinde büyüleyicidir· olgusundan ayrı ola· rak, kültür kavramı geniş bir ideoloji tanımının yanı sıra yararlı ola· bilir. Örne{Jin belli bir grup ya da sınıfın gündelik faaliyetleri ve ideolojilerin tamamının oluşturdu{Ju bütünlükten kısaca söz etmek için ya da bilim ve sanatı ve belki di{Jer bazı pratikleri de anlam üretmeleri açısından içerecek daha da genel bir ideoloji kavramı olarak kul· lanı labilir.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir