Haluk Özbay, Emine Öztürk – Gençlik

Gençlerle ilgili yayınlan üç ana gruba ayırabiliriz. Birinci grup aktüalite dergileri, gazeteler, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçlarıdır. Bu gruptaki yayınlar ciddi bir bilgilendirmeden çok haber verme kaygısı taşırlar. Haber niteliği taşıyan durumlar uç durumlar olduğu için (örneğin gençlerin madde kullanımı ya da çetelerarası kavgalar), bu yayınların uyarıcı olsalar bile gençlerin çoğunluğun u oluşturan grubu yanlış tamtma riskleri vardır. Bu yayınlar çok sayıda genç, anne baba ve eğitimciye ulaşmaktadır. İkincı grup yayınlar, bilimsel dergilerdeki yazılar ve ders kitaplarıdır. Gençlerle ilgili bilimsel araştırma yöntemleri kullamlarak yapılan araştırmalann yeraldığı bu tür yayınlar ise, genelde yalnızca profesyonellerce izlenir ve kitlelerin bu bilgilere ulaşması güçtür. Sonuçta gençler hakkında aşın sayılabilecek genellemeler içeren yayınlar geniş kitlelere daha kolay ulaşmakta, bilimsel bilgiler ise tüketime sunulamamaktadır. Anne babalar, eğitim· ciler ve gençlerle ilgilenen tüm gruplar yararlı bilgi akışının aksaması nedeniyle, yararsız veya hatalı davranışlar içine girebilmektedirler, bu da gençlerle iletişimlerini aksatmaktadır. Anne babalar çocuklannın en iyi olduğuna 7 inandıkları biçimde gelişmesini isterler. Bu nedenle de genci anlayabilmeye, onu etkileyebilmeye gereksinim duyarlar. Kimi anne baba geleneklerine bağlıdır, kimisi geleceğin her şey olduğuna inanabilir; kimisi çocuğunun demokrat olmasını, kimisi zengin olmasını, kimisi dindar olmasını ister. Bazılan serbest bırakır, nasıl isterse öyle olsun derler. Anne babalar bu isteklerini gerçekleştirebiirnek için çeşitli bilgi kaynaklarmdan yararlanırlar: nesilden nesile geçen bilgiler, yakın çevreden gelen uyanlar ve kitle iletişim araçları bu bilgilenme sürecinde roloynar. Meslekleri gereği gençlerle çalışmaları gereken kişilerin, gençlerin özelliklerine uygun bir yaklaşım geliştirmeleri gerekir.


Gençlerle ilgilenen öğretmenlerin, onların gelişim aşamalannı bilmeleri gerekir. Düşünce yapılannı, zekalarım, duygulamm özelliklerini, yaratıcılık düzeylerini ve dift.er psikolojik özelliklerini bilmek, öğretmenierin gençlere karşı tutumlarını belirlemede yardımcı olur. Hangi yaşta hangi bilginin aktanlabileceğinin ve hangi davranışlarm beklenebileceğinin bilinmesi, öğretmenIerin eğitim programlannı hazırlamasına yardımcı olmaktadır. Örneğin ders saatlerinin düzenlenmesi sırasında gencin dikkatini belli bir noktaya odaklaştırabilme süresinin gözönüne alınmaması halinde, gençlerin düzensizliklerinden ve ders dinlemediklerinden sözedilir ki, bu da hatalı bir saptama olur. Bilim adamlan mesleki ilgileri nedeniyle gençlik dönemi ile ilgilenirler. Gençlik döneminin hareketliliği, bu dönemin toplumun laboratuvarı olarak kabul edilmesine neden olmuştur. Bu nedenle de 8 özellikle sosyal bilimler açısından dönemin özellikleri her zaman büyük önem taşımıştır. insani ilişkilerimizin sınandığı veya denendiği bir laboratuar ortamı yoktur-. Gençlik dönemi işte bu laboratuarı oluşturmaktır. Bazı tutumlar, davranışlar, yaklaşımlar genç grup tarafından denenmektedir. Toplumun diğer yaş gruplan bu denemeleri izlemekte ve yeni tutumlar geliştirme açısından kendilerine örnek almaktadır. Doğal olarak bu arada olumsuz bazı yaşantılar ve sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Ancak erişkinler olumsuz sonuçlan beğenmemekte ve istememektedirler. Gençlik dönemi sanatçıların da sıklıkla ilgisini çeken bir dönemdir.

Gençliğin coşku1arı, duyarlılığı, hayalleri sanatçılar için vazgeçilmez unsurlardır. Bu da gençlerle ilgili üçüncü grup yayınlar konusunu gündeme getirmektedir: edebi yayınlar. Öyküler, romanlar, şiirler dönemin özelliklerini, gencin -iç dünyasını, ilişkilerini canlı bir biçimde ele alır ve belki de gençliği anlamanın en duyarlı araçlarını bize sunarlar. Buna ek olarak gençler sanat tüketicileri arasında önemli yer tuttuklan gibi, birçok zaman da sanat üreticisidirler. Gençlik iqsanın yaratıcılığının doruklarda olduğu bir dönemdir; çoğu b�­ yük sanatçının ilk eserlerini bu dönemde verdiklerini unutmamak gerekir. Gençlik döneminin farklı nedenlerle birçok başka meslek grubunu da (politika, yargı, asayiş gibi alanlarda çalışan kişiler) ilgilendiren bir dönem olduğu söylenebilir. Bunların amacı gençlere karşı takınılacak tutumlan saptamak, yol göstermek, uygun düzenlemeler yapmak ya da gençlerin ilgisini çekmek olabilir. 9 Yukarıda sayılan grtıplann tümünün konuyla ilgili farklı düzeyde ve farklı amaçlarla bilgileome gereksinimi olduğu bir gerçektir. Ancak gençlik dönemi ile ilgili bilgileome gereksinimi olan en önemli grup tabii ki gençlerin kendileridir. Gençler çevrelerinde ve kendilerinde olup biten değişiklikleri anladıklan zaman ortaya çıkan zorluklarla daha kolay başedebileceklerdir; unutmamak gerekir ki bilgi güçlülüktür. Yaptığımız çalışmalarda gençlerin kendilerini tanımaya ve anlamaya ne kadar istekli olduğunu görmemiz, bu kitabın asıl hedefinin genç okuyucular olmasına karar vermemize neden oldu. Bu nedenle bu kitapta genç okuyuculara bu döneme ilişkin halihazırda varolan bilimsel bilgileri herkesin anlayabileceği bir dille ve özet halinde derleyip sunroayı amaçladık. Ancak bilimsel bilgi birikiminin sürekli değiştiği ve geliştiği, kitaptaki bilgilerin mutlak doğrulan değil, bilimin günümüzde kabul ettiği doğrulan yansıttığı unutulmamalıdır. Bilimsel bilgi konusunda bir tür tercümanlık yapmanın ortaya çıkardığı bir sorun, oldukça özelleşmiş bilinısel terimleri herkesm anlayablleceği bir dile çevirmedeki güçlük oldu. Bu yüzden terimleri açıklarken bazılannın Türkçe karşılıklarını parantez içinde kullanmayı uygun bulduk.

Kitapta gençlik dönemine bakışta gencin ruhsal gelişimini temel alan bir yaklaşım izlenmiştir. Psikolojik gelişim kuramlarının gençlik döneminin genel özelliklerini nasıl değerlendirdİğİ ilk bölümde özetlenmiş, daha sonraki bölümlerde fiziksel gelişme, cinsel gelişme, düşünce gelişimi, aile ilişkileri, okul ve iş konulan ele alınırken, bu temalar çerçe10 vesinde gencin psikolojik yapısının değişimini izlemek ana hedefi oluşturmuştur. Son bölümde ise bu döneme özgü psikolojik sorunlar gene] hatlarıyla özetlenmiştir. Umuyoruz ki bu kitap gençlere kendilerini anlama ve sorulanna cevap bulmada yardımcı olacaktır. 11 BİRİNCİ BÖLÜM GENÇLİGİN TANIMI VE DÖNEME İLİŞKİN KURAMLAR Her insan tektir ve özeldir. Tanımlar ve kuramlar sanki insanın bu biricikliğini ortadan kaldınp insana bakışı belli kalıplar içerisine sokmaya çalışıyor gibi görünebilir. Ancak bu tanımlar olmadan düşünmeyi sürdürmek ve bilgiye ulaşmak mümkün değildir. Örneğin, ‘genç’ sözcüğü herkes için farklı anlamlar içermekle birlikte, hepsinde ortak olan bazı noktalar olacaktır, işte bu noktalardan yola çıkarak genel bir gençlik tanımı yapılabilir: “Gençlik dönemi, bireyin bjyolojik ve duygasal süreçlerindeki değişikliklerle başlayan, cinsel ve psikososyal olgunluğa doğru gelişmesi ile sürer�k bireyin bağımsızlığını ve sosyal üretkenliğini kazandığı belirlenmemiş bir zamanda sona eren kronolojik bir dönemdir. Bu döneme hı;z;lı fiziksel ve sosyal değişiklikler eşlik eder.” Tanımdaki ·olgunluk kelimesinden hiç hoşlanmadığımızı söylemeden geçemeyeceğim. Olumsuz etkilenmemizin nedeni bu kelimenin durgunluğu temsil etmesindedir. Aslında her yaşın içindeki psikolojik komponentleri yaşamak olgunluğun kendisidir. Yoksa olgunluk ilerideki bir işlem değildir. Yukandaki tanımdan da �nlaşılabileceği gibi dönemi sınırlayan kesinleşmiş yaş sınırlan yoktur. Genelde biyolojik değişiklikler dönemin başlangıcı12 nı belirler, sonlanışını belirleyen ise bireyi.

:ı ekonomik bağımsızlıg-ını kazanması gibi sosyal faktörlerdir. Bu durum gençlik döneminin kapsadığı yaş sınırlannın çağdan çağa, kültürden kültüre, hatta kişiden kişiye farklı olması anlamına gelir. Bilimin döneme bakışının bile günlük ekonomik faktörlerden etkilendigi bildirilmiştir. Bilimsel makaleleri tarayan bir grup araştırmacı, işsizliğin yüksek oranda olduğu dönemlerde gençlig-in sonlanış yaşının ileri atıldığını, savaş zamanlarında küçüldüğünü gözlemişlerdir. Bu da döneme özgü yaş sınırlarının belirsizliginin bir başka örnegidir. Dilimizde dönemi adlandırmada kullanılan çeşitli terimler vardır. Halk arasında delikanlılık sözcüğü sık kullanılır. ilerde psikanalitik kurarnlar gözden geçiriJdig-inde bu sözcüğün dönemi tanırnlayışının sözkonusu kurarnlara ne kadar uygun düştüğü de görülecektir. Bunun dışmda daha erken dönemler ergenlik, ileri dönemler gençlik sözcüğü ile tanımlanmaktadır. Bu kitapta ergenlik ve gençlik terimleri kullanılırken genel olarak yukardaki kabul ön planda tutulmuş, bazı bölümlerde ise ikisi birden aynı anlamda ku11anılmıştır.

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir