Harold Robbins – Fedai

Fırtınanın sekizinc i günüydü . O gün e kadar , böylesin e şid detli bi r fırtınay a rastlanmamıştı . Kervandakileri n heps i dah a küçücükken dinledikler i devec i ihtiya r Mustafa’nı n anılar ı ara sında bil e böyl e bi r fırtınay ı duymamışlardı . Mustafa kefiyesiyl e (1 ) yüzün ü iyic e örtere k kervanbaş ı Fuat’ın çadırın a doğr u zorlukl a ilerlemey e çalıştı . Yolun u kay bedip d e uçsu z bucaksı z çölü n ortasınd a kalmama k için , arası – ra duraklayı p örtüy ü aralayara k çevresin e bakmıyordu . He r duruşunda d a o minici k ku m taneler i bire r iğn e gib i yüzün e sap lanıyordu. Yaşl ı adam , çadır a girmede n önc e durdu , genzin e do lan ku m tanelerinde n kurtulma k içi n kendin i zorlayarak , tükür meye çalıştı . Am a ağz ı ıslanmamışt ı bile , sadec e kumu n pütür lü kuruluğun u hissediyordu . Fuat, titre k aleviyl e karanlıkt a gölgele r oluştura n ya ğ kan dilinin durduğ u masanı n yanındak i koltuğunda n dev e sürücüsü ne sessizc e baktı . De v gib i bi r adamdı ; konuşmakta n d a pe k hoşlanmazdı. Mustafa, kerva n başıyl a konuşurke n yaptığ ı gib i gen e şöy le bi r diklendi . «Tanrını n gözlerin e ku m kaçmış, » dedi , «kö r ol muş v e artı k bizler i görmüyor. » Fuat, homurdandı . Nasıls a b u ke z konuşma k gereğin i du yarak, «Budala » dedi . «Tanr ı hi ç Mekke’y i ziyare t edi p yurdun a dönen kullarında n gözlerin i ayırı r mı? » Mustafa inatla , «Havad a ölü m kokus u var, » dedi .


«Devele r bile b u kokuy u alabiliyorlar . İl k ke z huysuzlu k etmey e başladı lar.» 1) Ara p erkeklerini n kullandıklar ı uc u püsküll ü uzu n başörtü . — 8 — «Öyleyse, başların a battaniy e örtüver . Gözler i göremezse , deve düşlerin e dalarlar. » «Başlarını örtmesin e örttü m ama , hayvanla r battaniyeler i üstlerinden atıyorlar . Battaniyelerde n ikis i kumları n arasınd a kayboldu.» Fuat, «Öyleys e bira z haşha ş çiğne t onlara, » dedi . «Am a hayvanları çılgın a çevirmeyece k kadar . Bira z sakinleşsinle r ye ter.» «Haşhaş çiğnerlerse , ik i gü n uyurlar. » Kervanbaşı, sürücüy e baktı : «Önem i yok . Bi r yer e gidece k değiliz.» İhtiyarın dediğ i dedikti : «Gen e d e köt ü bi r belirt i sayılı r bu Efendimi z n e âlemde? » Fuat ceva p verdi : «İy i bi r ada m o . Hi ç yakınmıyor .

Vaktin i karısına bakmakl a geçiriyor , seccades i d e he p Mekke’y e dönü k duruyor.» Deve sürücüs ü dudakların ı şapırdattı : «Ha c ödevin i yerin e getirdiklerine göre , dualar ı kabu l edilece k m i dersiniz? » Fuat, sırıtara k : « O Allahı n bileceğ i iş, » dedi . «Am a hanı mın doğum u yaklaşıyor . Yakınd a öğreneceğiz. » Mustafa; «Bi r oğul, » dedi . «İnşalla h bi r erke k çocuklar ı olur. Ü ç kı z evlât , yeterinc e ağı r bi r yü k sayılır . Efendimi z gi bi iy i bi r insa n içi n bil e öyledir. » Fuat tekrarladı : «Bi r oğul , Alla h acısı n onlara. » Sonr a ye rinden kalkıp , ufa k tefe k adamı n başın a dikildi . «Had i baka lım, eşe k herif, » diy e birde n gürledi . «İşini n başın a dön , deve lerine gö z kula k ol , yoks a seni n o çürümü ş kemiklerin i devele rin gübresin e gömerim. » Büyük çadır , vahanı n ta m ortasınd a dör t büyü k palmiy e ağacının arasın a kurulmuştu . Dör t köşey e yerleştirile n elektri k lâmbalarının ışığıyl a gündü z gib i aydınlatılmıştı . Perdelerde n birinin arkasında n elektri k gücün ü sağlaya n küçü k jeneratörü n homurtusu duyuluyordu .

Bi r başk a perdeni n arkasında n d a mangalda, kömü r ateşind e pişe n eti n nefi s kokus u yayılıyordu . Doktor Semi r E l Fay , o gü n yirminc i kez , perdey i kaldırı p çadırın dı ş bölmesin e çıktı , fırtınanı n durumun u inceleme k is tedi. — 9 — Perdenin o küçücü k aralığında n içer i dola n ku m taneler i gözlerine kaçmıştı , çadırı n yanıbaşındak i ağaçları n tepelerin i d e vahanın sınırın ı d a göremiyordu . Vahanı n kenar ı d a rüzgârl a uçuşan kumla r gökyüzün e doğr u dön e dön e yüksele n bi r duva r yaratmışlardı sanki . Doktor , perdey i kapadı , an a çadır a döner ken elleriyl e gözlerin i oğuşturu p ku m tanelerin i çıkarmay a ça lıştı. çadır ı bi r boyda n bi r boy a kaplaya n yumuşa k hal ı üzerin de, hi ç gürült ü yapmada n yürüyordu . Karısı Nebile , gözlerin i kaldırı p on a baktı . Yumuşak , tatl ı sesiyle : «Düzelm e yo k mu? » diy e sordu . «Yok.» «Acaba b u fırtın a n e zama n dinece k dersin? » «Pişman mısın? » Kadını n ses i şefka t doluydu . Doktor, karısını n yanın a gidi p gözlerin i on a dikti : «Hayır , değilim.» «Ben üstelemeseydi m b u Ha ç yolculuğun a çıkmazdın. » «Haç yolculuğun u seni n yüzünde n yapmı ş değilim . Aşkımı z uğrunaydı.» «Ama Mekke’y e gitmemizi n sonuc u değiştireceğin e inanmı yordum.

Çocuğu n cinsiyetini n gebeliği n başladığ ı and a belirlen diğini söylemiştin. » «Doktor olduğu m içi n öyl e söyledim . Am a Tanrıy a d a ina nıyorum.» «Peki y a çocu k kı z olursa? » Doktor Semi r E l Fay , karşılı k vermedi . «O zaman , Emi r amcanı n istediğin e uyu p ben i boşamay ı y a da ikinc i ke z evlenmey i m i düşüneceksin? » Doktor, karısını n elin i tutt u : «Baza n çocuklaşıyorsun , Ne – bile.» Genç, kadın , tasayl a kocasın a baktı : «Vaki t gelme k üzere . Artık korkmay a başladım. » Doktor, güve n veric i bi r sesle , «Korkaca k bi r şe y yo k ki, » dedi. «He m se n b u ke z erke k doğuracaksın . San a bebeği n kal p atışlarının erke k çocuğu n kal p atışların a benzediğin i söyleme dim mi? » Nebile fısıldad ı : «Semir , a h Semir . Ben i üzmeme k içi n her – şeyi göz e alacağın ı biliyorum. » — 1 0 — Doktor, gen ç kadını n elin i dudakların a yaklaştırdı : «Sen i seviyorum, Nebile . Be n başk a bi r eş , başk a bi r kadı n istemiyo rum. B u ke z oğlumu z olmazsa , bunda n sonrak i oğla n olur. » Nebile, saki n sakin , «Bunda n sonras ı olmayacak.

» dedi . «Baban, Emi r Hazretlerin e sö z verdi . Seni n oğlu n Emir’i n veliah – tı olacak. » «Ülkeyi terkede r gideriz . İngiltere’y e yerleşebiliriz . Orad a okula gitmiştim , bi r sür ü arkadaşı m var. » «Hayır, Semir . Seni n yeri n vatanındır . Vatandaşlarımı z senden ço k şe y bekliyor . Dah a şimdide n seni n bilgi n onlar a ya rarlı oluyor . Ameliyathanen i aydınlatma k içi n İngiltere’de n ge tirttiğin jeneratörü n memleketimiz i aydınlatmay a yarayacağın ı kim düşünebilirdi? » Doktor ekledi : «Ailemiz e d e dah a fazl a serve t kazandıraca ğını ki m düşünürdü ? Şimdide n herşey e sahi p olduğumuz a gör e daha fazlasın a ihtiyacımı z yok. » «Ama serveti n sadec e bi r ka ç kişiy e deği l d e herkesi n ya rarına kullanılabileceğin i anlaya n bi r se n varsın . Hayır , Semir , vatanını bırakı p gidemezsin . Memleketi n sende n ço k şe y bekli yor.» Doktor susuyordu , «Ban a sö z ve r bakayım.

» Nebile , kocası nın gözlerini n için e baktı : «Eğe r kı z doğurursam , ölmem e izi n vereceksin. Sensi z yaşamay ı düşünmey e bil e dayanamam. » «Fırtına,» ded i doktor . «Evet , mutlak a bunu n neden i fırtı na. B u saçm a düşünceleri n zihnin e yerleşmes i içi n başk a bi r neden olmas a gerek. » Nebile, kocasıyl a gö z göz e gelince , bakışların ı yer e indirdi , «Fırtına değil, » diy e fısıldadı . «Sancıla r başlad ı bile. » «Emin misin? » Doktoru n hesabın a göre , sancıları n başla masına dah a ü ç gü n vardı . Nebile saki n sakin , «Be n ü ç çocu k doğurdum, » dedi . «Üs telik b u iş i biliyorum . Sancıları n ilki , ik i saa t kada r önc e gel di, sonuncus u is e a z önc e dışarıy a bakarken. » Mustafa, uyuyordu . Üşümeme k içi n ik i deveni n arasın a uzanmış, başın a örttüğ ü ü ç battaniyeyl e d e fırtınada n korun – _1 1 muştu. Rüyasınd a güneşi n altı n ışıklarıyl a bezenmi ş bi r cennet , güneş rengi , etl i butlu , kocama n göğüslü , dolgu n kalçal ı hurile r görüyordu. Bunla r tatl ı haşha ş rüyalarıydı .

Çünkü , o sadec e develerine haşha ş veri p d e onları n kendisini n yo l göstericiliğin den yoksu n olara k cennett e baş ı bo ş dolaşmaların a gö z yu macak dereced e benci l değildi . Zavall ı hayvancıkla r cennett e yalnız kalırlar , yolların ı kaybedelerdi . Başının üzerind e fırtın a olanc a şiddetiyl e deva m ediyordu . Bir ar a rüzgâr , ku m taneciklerin i battaniyeni n üzerin e savurdu , sonra yö n değiştiri p battaniyeni n üzerin e kümelene n kumlar ı aldığı gib i havay a dağıttı . Cenneti n sınırında , bi r dev e yerinde n kıpırdanınca Mustaf a d a birde n soğukta n iliklerini n donduğun u hissetti v e uykusunu n içind e hayvanı n sıcacı k gövdesin e yak laşmaya çalıştı , faka t dev e gen e onda n uzaklaşmıştı . Adamca ğız, battaniyey e iyic e sarılı p b u ke z d e öbü r hayvan a yaklaş mak istedi . Am a o d a yan a çekilivermişti . Şimd i soğu k dör t bi n yanından saldırıyordu . Mustafa , yava ş yava ş uyanmay a başladı . Develer, güçlükl e ayağ a kalktılar . Gen e he r zamank i gib i tedirgindiler, önc e bağırsakların ı boşalttılar , sonr a d a işediler . Hayvanlardan birinde n battaniyey e sıçraya n sidik , Mustafa’y ı iyice uyandırmıştı . O güzeli m düşte n uyandırıldığ ı içi n öfkeyl e küfrederek buhar ı tüte n sidikte n uzaklaşmay a çalıştı . Ellerinin v e dizlerini n üzerind e doğurulu p battaniyeleri n al tından sıyrıldı . V e birdenbir e soluğ u boğazınd a donuverdi .

Eşe ğe binmi ş bi r adam , duvar ı andıra n ku m yığınlar ı arasında n çık mış, kendisin e doğr u yaklaşıyordu . O adamı n arkasınd a bi r eşe k daha vardı , am a onu n eyer i boştu . Eşeği n binicis i dönü p on a baktı. İşte Mustaf a d a o zama n feryad ı basıverdi . Adam , ik i baş lıydı. Bi r bede n üzerindek i ik i beya z yüz ! Korkunç , uğursu z ba kışlarını Mustafa’y a dikmişti . Mustafa, heme n ayağ a fırladı . Yüzün ü kamçılaya n kumlar ı unutup kervanbaşını n çadırın a doğr u ca n havliyl e koşmay a baş ladı. «Amaniiin , amaniiin . Cebrai l biz i almay a geliyor. » Fuat, şimşe k gib i çadırda n dışar ı fırladı . Kocama n kolla rıyla Mustafa’y ı kavrayıp , küçü k bi r çocukmu ş gib i sarsarak , «Kes sesini, » diy e gürledi . «Efendimizi n doğu m sancılar ı çeke n — 1 2 — hanımıyla uğraştığ ı yetmiyormu ş gib i bi r d e seni n del i saçma larını m ı dinlemesin i istiyorsun? » «Cebrail. On u gördüm. » Mustafa’nı n dişler i birbirin e çarpı yordu.

Eliyl e gösterdi . «Bak . Develeri n yanınd a işte, » dedi . Adamlardan bi r kaç ı d a yanların a gelmişti . Heps i d e Mus tafa’nın gösterdiğ i yer e baktılar . İk i eşek , karanlığı n içinde n ve ku m yığınlarını n arasında n ortay a çıktığ ı zaman , heps i bir den korkuyl a solukların ı tuttular . Öndek i eşekt e ik i başl ı ada m hâlâ duruyordu . Öbürleri bi r and a çi l yavrus u gib i dağılı p gözde n kayboldu lar. Mustafa , Fuat’l a yalnı z kalmıştı . Yaşl ı adam , kervanbaşı’ – nın kıska ç gib i kollarında n kendin i kurtarmay a çalışıyordu . So nunda istemeyere k dev e sürücüsün ü serbes t bıraktı . Yaşl ı ada m da heme n kend i çadırın a dalı p Fuat’ ı Cebrai l il e yalnı z bırak- ‘ mıştı. Eşekler geli p karşısınd a durduklar ı zama n Fuat , büyü k bi r korku içind e onlar a bakıyordu . Eşeği n üzerindek i karaltıda n bir erke k ses i yükseldi . «Es-selâmü n aleyküm.

» Fuat hemen , «Aleykü m e s selâm, » diy e karşılı k verdi . Binici, «N e olursun , ban a yardı m et, » dedi , «günlerde n ber i fırtına yüzünde n yolumuz u bulamıyoruz . Karı m hasta , üsteli k doğumu d a yaklaştı. » Eşeğin üzerindek i ada m büyü k bi r dikkatle , ağı r ağı r hay vanın üzerinde n indi . İşt e o zama n Fua t binicini n sarındığ ı bat taniyenin altınd a ik i kişini n bulunduğun u farkedebilmişti . He men ileriy e atıldı . «Dur , san a yardı m edeyim. » Semir d e sırtınd a kalın , be j reng i maşlahıyl a dışar ı çık mıştı. «N e oluyor? » diy e sordu . Fuat, kadını n tü y gib i hafi f gövdesin i kucaklamıştı . Kuca ğındaki yük ü bırakmada n Semir’ e döndü . «Fırtınad a yolların ı kaybeden yolcular , efendim. » Semir, heme n adam ı kolunda n tuttu . «Ban a yaslan, » dedi . Adam, sendeleyerek , deri n bi r minne t duygus u içind e Se – mir’e yaklaştı .

«Karım, » diy e fısıldadı . «Ço k hasta . Üsteli k su suz d a kaldı. » Semir, güve n veric i bi r tavırla , «Karı n iyileşecek, » dedi . Kervanbaşına baktı : «Hanımı , beni m çadırım a getir. »

.

PDF Kitap İndir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 Yorum

Yorum Ekle
  1. Elveda janet bende var ama eksik sayfaları. Kitap eski olduğu için koparılmış.. o sayfaları okumam gerek. Kitap eğer sizde varsa atabilme şansınız var mı?

  2. Diğer harold robbins kitaplarınıda yüklemezmisiniz mesela “oyunun sonu”
    Mesela elveda janet

    1. Kitaba ulaşabildiniz mi

    2. Umarım görürsünüz yorumu 🙁